Gündem
Narin Güran Davası: Yalancı Tanıklık İddiasıyla Yargılanan Sanıkların Savunmaları ve Kapalı Oturumda Devam Eden Duruşma
Açıklama:
Narin Güran davasında, yalancı tanıklık yaptıkları ve soruşturmayı yanlış yönlendirdikleri iddiasıyla yargılanan sanıkların savunmalarının sürdüğü kapalı oturum duruşmasında yaşanan gelişmeler, hukuki sürecin detayları ve geleceğe yönelik değerlendirmeler bu yazımızda.
Giriş
Narin Güran davası, Türkiye’nin güncel hukuki tartışmalarına ışık tutan önemli bir dava olarak gündeme gelmeye devam ediyor. Davada, sanıkların yalancı tanıklık yaptıkları ve soruşturmayı yanlış yönlendirdikleri iddiası öne sürülürken, duruşmanın basına ve genel izleyici kitlesine kapalı olarak yürütülmesi, kamuoyunda merak uyandırıyor. Bu makalede, davanın gelişimini, sanıkların savunmalarını ve olayın hukuki yönlerini detaylarıyla ele alıyoruz.
Duruşmanın Seyri ve Kapalı Oturumun Önemi
Duruşma, alışılagelmişin dışında basın ve izleyici mensuplarının dışında, tamamen kapalı oturum şeklinde gerçekleştiriliyor.
-
Kapalı Oturum Neden Tercih Ediliyor?
Kapalı oturum uygulaması, özellikle hassas ve kamuoyunda geniş yankı uyandırabilecek davalarda tarafların güvenliği ve adil yargılama ilkesinin korunması açısından tercih ediliyor. Bu durum, mahkemenin tarafsızlığını korurken, soruşturmanın seyrinin objektif bir biçimde ilerlemesine olanak tanıyor.
Savunmalar ve İddiaların Detayları
Davada, sanıklar savunmalarını sürdürürken, ciddi suçlamalarla karşı karşıya bulunuyor:
-
Yalancı Tanıklık İddiası:
İddialara göre, sanıklar mahkemede gerçekleri çarpıtan ifadelere yer vererek tanıklık yapmış bulunuyor. -
Soruşturmanın Yanlış Yönlendirilmesi:
Savunmalar sırasında, sanıkların dikkat çekici bir şekilde soruşturmanın seyrini yanlış yönlendirdikleri öne sürülüyor. Bu durum, davanın hukuki ve toplumsal boyutunu daha da karmaşık hale getiriyor.
Hukuki Süreç ve Davanın Önemi
Narin Güran davasının seyrini yakından takip eden hukuk uzmanları, bu davanın Türkiye’deki adalet sistemine yönelik önemli ipuçları barındırdığını belirtiyorlar.
-
Adil Yargılama İlkesi:
Duruşmanın kapalı oturum olarak yapılması, tarafların üzerindeki baskıyı azaltmayı ve yargılama sürecinin adil şekilde işlemesini amaçlıyor. -
Hukuki Tartışmalar:
Yalancı tanıklık ve soruşturmanın yanlış yönlendirilmesi suçlamaları, hukuki tartışmaları alevlendirirken, benzer durumlarda verilecek emsal kararların da belirleyici olabileceği ifade ediliyor.
Olayın Gelişimi ve Beklentiler
Duruşmanın devam ettiği bu süreçte, davaya ilişkin pek çok soru ve beklenti mevcut:
-
Gelecek Süreç:
Duruşma sonunda verilecek kararın, benzer davalarda emsal teşkil etmesi bekleniyor. -
Toplumsal Yankılar:
Kapalı oturumda yaşanan gelişmeler, kamuoyunda soru işaretleri ve merak uyandırsa da, yargı sürecinin şeffaflığı konusunda doğru bilgilendirme beklentisi devam ediyor.
Sonuç ve Genel Değerlendirme
Narin Güran davası, savunmaların sürdüğü ve kapalı oturumla devam eden duruşmasıyla Türkiye’de adalet sisteminin işleyişi üzerinde önemli etkilere sahip olabilir.
-
Hukuki Değerlendirme:
Sanıkların savunmalarında iddia ettikleri hususlar, ileriye dönük yargılamanın seyrine yön verecek önemli unsurlar arasında yer alıyor. -
Toplumsal ve Medya İlişkileri:
Basın toplantılarının kapalı tutulması, kamuoyunun doğru bilgilendirilmesi adına bir gereklilik olarak değerlendiriliyor. - Özetle:
Narin Güran davası, yalancı tanıklık ve soruşturmanın yönlendirilmesi iddialarıyla devam eden bir hukuki mücadele olarak dikkat çekiyor. Kapalı oturumda gerçekleşen duruşmada, sanıkların savunmaları ve dile getirilen suçlamaların hukuki boyutu, ilerleyen süreçte emsal kararlar açısından da büyük önem taşıyor. Bu gelişmeler ışığında, doğru ve güncel bilgilendirme, hem adaletin sağlanması hem de kamuoyunun doğru yönlendirilmesi açısından kritik rol oynuyor.
Gündem
Bursa’da Korkutan Orman Yangını: Rüzgar Alevleri Kara Yoluna ve Yerleşim Yerlerine Taşıdı
Açıklaması
Bursa’nın Gürsu–Kestel hattında çıkan orman yangını rüzgârın etkisiyle hızla büyüyor. Kara yoluna ve yerleşim yerlerine yaklaşan alevlere karadan ve havadan müdahale sürüyor.
Giriş ve Yangının Başlangıcı
Bursa’nın Gürsu ile Kestel ilçeleri arasındaki ormanlık alanda 26 Temmuz 2025 akşam saatlerinde henüz belirlenemeyen bir nedenle yangın çıktı. Rüzgârın etkisiyle kısa sürede büyüyen alevler, özellikle Karahıdır ve Ağlaşan mahalleleri yakınlarında yoğunlaştı .
Rüzgârın Rolü ve Yangının Yayılımı
Yangın, lodos yönündeki rüzgârın taşıdığı kıvılcımlar sayesinde hızla yayıldı. İhbar üzerine bölgeye sevk edilen Orman Bölge Müdürlüğü ve Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri, yangını kontrol altına almak için hem karadan hem de havadan müdahale ediyor . Alevler bir noktada Orhaneli–Harmancık kara yoluna kadar ulaştı ve yol trafiğe kapatıldı
Yerleşim Yerlerinde Tahliye ve Güvenlik Önlemleri
Karahıdır Mahallesi’nde, rüzgârın yön değiştirmesiyle alevlerin mahalleye yaklaşması üzerine tahliye kararları alındı. Yetkililer vatandaşları anons ve SMS yoluyla uyararak, “Yetkililerin tüm duyurularına riayet edin” çağrısı yaptı Orhaneli–Harmancık kara yolunun kapatılması da bölge halkının güvenliği için atılan adımlardan biri oldu
Müdahale Çalışmaları ve Ekip Dağılımı
-
Havadan müdahale: Bölgede 3 yangın söndürme uçağı ve 2 helikopter görev yapıyor.
-
Karadan müdahale: 55 kara aracı, Orman İşletme Müdürlüğü personeli, Büyükşehir Belediyesi itfaiye ekipleri ve AFAD personeli sahada çalışmalarını sürdürüyor.
-
Yerel desteği: Bölge çiftçileri traktörleriyle su taşıma ve yol açma çalışmalarına destek veriyor
Güncel Durum ve Beklenen Gelişmeler
Yangının ilerleyişi, rüzgârın şiddetine bağlı olarak değişkenlik gösteriyor. Yetkililer, önümüzdeki saatlerde lodos hızının artmasının yangının kontrolünü zorlaştırabileceği uyarısında bulunuyor. Şu anda yangının tamamen kontrol altına alınması için tüm imkanlar seferber edilmiş durumda
Gündem
Bahçeli’den Kritik Adım: “Terörsüz Türkiye Komisyonu” Üyelerini Açıkladı
Açıklaması
Devlet Bahçeli, Meclis’te kurulacak “Terörsüz Türkiye Komisyonu” için MHP’den Feti Yıldız, Muhammet Levent Bülbül, Halil Öztürk ve Yücel Bulut’u atadı. Komisyonun rolü, işleyişi ve sonraki adımlar bu makalede.
Giriş
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Terörsüz Türkiye Süreci” kapsamında Meclis’te oluşturulacak komisyona katılacak partiler arası heyetlerde MHP adına görev yapacak isimleri 26 Temmuz 2025 günü resmen duyurdu. Bu komisyon, PKK’nın silah bırakma sürecini muhatap alan “Terörsüz Türkiye” vizyonunun somut adımlarla hayata geçirilmesi amacıyla TBMM bünyesinde oluşturuluyor
Komisyonun Amacı ve Kapsamı
-
Amaç: PKK ve bağlantılı grupların silah bırakma çağrısının ardından, toplumsal barış ve terörün sonlandırılması yol haritasını hazırlamak.
-
Kapsam: Barış süreci adımları, toplumsal uzlaşı ve güvenlik politikalarının demokratik zeminde güçlendirilmesi.
-
Üye Sayısı: Toplam 51 milletvekilinden oluşacak; AKP 21, CHP 10, DEM Parti 4, MHP 4, İYİ Parti 3, Yeni Yol Grubu 3, grubu olmayan diğer partilerden 6 kontenjan.
MHP’den Görev Alacak Dört İsim
-
Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız
-
Sakarya Milletvekili Muhammet Levent Bülbül
-
Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk
-
Tokat Milletvekili Yücel Bulut
İsimlerin Yetkinlikleri ve Rolü
-
Feti Yıldız: Parti içi tecrübesi, stratejik planlama, komisyonun koordinasyon ve raporlama süreçlerinde kilit rol.
-
Levent Bülbül: Bölgesel barış girişimleri, STK ilişkileri ve toplumsal destek kanallarını güçlendirme.
-
Halil Öztürk: Güvenlik politikaları uzmanlığı, Meclis içi uzman komisyonlarla eşgüdümlü çalışma.
-
Yücel Bulut: Yerel dinamiklerin Meclis düzeyine taşınması, Tokat başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu temsilciliği.
Komisyonun İşleyiş Takvimi
-
Üye Bildirim Son Tarihi: 31 Temmuz 2025, 17:00’ye kadar TBMM Başkanlığı’na teslim edilmiş olacak.
-
İlk Toplantı: Ağustos başında planlanıyor; komisyon isminin kesinleşmesi ve çalışma usulü belirlenecek.
-
Rapor ve Öneriler: Eylül 2025 sonuna dek ara rapor; yıl sonuna dek nihai yol haritası TBMM Genel Kurulu’na sunulacak.
Süreçte Diğer Partilerin Yaklaşımları
-
İYİ Parti: Komisyona katılmama kararı alarak, yapının “TBMM İçtüzüğü’ne uygun uzman komisyon” statüsü taşımadığı eleştirisini yineledi.
-
Diğer Gruplar: AKP, CHP ve DEM Parti başta olmak üzere grubu bulunan partiler süreci destekleme ve katkı verme eğiliminde.
Değerlendirme ve Beklentiler
-
Toplumsal Barış: Silah bırakma çağrısının pratik adımlarla desteklenmesi, çözüm sürecine yeniden ivme kazandırabilir.
-
Güvenlik Ihlallerinin Azalması: Komisyonun kararları, bölgesel güvenlik politikalarını demokratik denetimle güçlendirebilir.
-
Siyasi Uzlaşma Kültürü: Farklı görüşlerin ortak metinlerde buluşması, TBMM’nin uzlaşma kapasitesini artıracak.
Sonuç
Devlet Bahçeli’nin açıkladığı MHP heyeti, “Terörsüz Türkiye” hedefinin Meclis zemininde işlenmesi sürecinde önemli bir aktör. Komisyonun başarısı, üye dağılımındaki denge, işleyiş mekanizmaları ve siyasiler arasındaki diyalog kalitesiyle doğrudan ilişkili olacak. Sürecin yakından izlenmesi, atılacak her adımda toplumsal güven ve barışın tesisine yönelik güçlü bir sinyal niteliği taşıyor.
Bu makale, “Terörsüz Türkiye Komisyonu” konusundaki en güncel gelişmelere dayanarak hazırlanmıştır.
Gündem
İmralı Cezaevi’nden Tahliye: Veysi Aktaş 31 Yıl 3 Ay Sonra Serbest Bırakıldı
“İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 31 yıl 3 ay tutuklu kalan Veysi Aktaş, infaz ertelemelerinin ardından 25 Temmuz 2025’te tahliye edildi. Tahliye süreci ve yasal dayanakları bu makalede detaylıca inceleyin.”
Makale İçeriği
1. Giriş
PKK hükümlüsü Veysi Aktaş, “Devletin egemenliği altındaki toprakların bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış ve 2015’ten beri İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuluyordu. 28 Nisan 2024’te yasal 30 yıllık infazını tamamlamasına rağmen, İdare ve Gözlem Kurulu kararıyla tahliyesi önce bir yıl, ardından üç ay ertelendi. Nihayet 25 Temmuz 2025’te tahliye kararı uygulandı
2. Ceza ve İnfaz Süreci
1994 yılında PKK yöneticiliği iddiasıyla tutuklanan Aktaş, 2015 yılında “çözüm süreci” kapsamında Mehmet Sait Yıldırım, Ömer Hayri Konar, Çetin Arkaş ve Nasrullah Kuran ile birlikte İmralı’ya sevk edilmişti 30 yıllık yasal infaz süresi 28 Nisan 2024’te tamamlandı; ancak İdare ve Gözlem Kurulu, iç denetim gerekçesiyle tahliyesini bir yıl erteledi. Bu erteleme, Aktaş’ın “umut hakkı” kapsamında değerlendirilmesini sağlayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına da paralel bir karardı.
3. Tahliye Ertelemelerinin Hukuki Dayanağı
AİHM içtihatlarına göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan mahkûmlar, belirli koşulları sağladıklarında topluma yeniden kazandırılma amacıyla salıverilme umuduna sahip olmalı; bu kapsamda pişmanlık, iyi hal ve toplumsal güvenlik unsurları dikkate alınıyor. İdare ve Gözlem Kurulu’nun erteleme kararları, infaz rejiminin titiz denetimini ve AİHM kriterlerine uyum arayışını yansıtıyo
4. Tahliye Tarihi ve Uygulama
Tahliyesi toplamda bir yıl üç ay ertelenen Veysi Aktaş, cezaevinde 31 yıl 3 ay geçirdikten sonra 25 Temmuz 2025 tarihinde serbest bırakıldı. Yargı kaynakları, sürecin tamamen infaz mevzuatı ve infaz hakimliklerinin onayı çerçevesinde yürütüldüğünü, hiçbir ayrıcalık veya istisna uygulanmadığını belirtti .
5. Toplumsal ve Siyasi Yansımalar
Tahliye haberi, başta HDP ve insan hakları örgütleri olmak üzere farklı kesimlerden “infaz adaleti” ve “insan hakları” vurgusuyla karşılandı. Bazı hukuk çevreleri, erteleme kararlarının AİHM içtihatlarına uygun yürütülmesinin pozitif tarafını öne çıkarırken; muhalif medya, “İmralı’dan ilk tahliye” diye manşetlerine taşıdı
Sonuç
İmralı Cezaevi’nin yüksek güvenlikli koşullarında 31 yılı aşkın süre geçiren Veysi Aktaş’ın tahliyesi, Türkiye’de ağırlaştırılmış müebbet infaz rejiminin işleyişine ilişkin tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Tahliye sürecinin hukuki zemini ve infaz ertelemeleri, AİHM içtihatlarıyla uyumlu yürütüldü. Bu gelişme, hem infaz sistemine hem de toplumsal adalet algısına dair önemli bir örnek teşkil ediyor.
-
Gündem6 gün önce
Sivas’ta Feci Kaza: Yolcu Otobüsü Dağın Yamacına Çarptı, 3 Ölü – 24 Yaralı
-
Gündem1 hafta önce
20 Yıllık Gizem Çözüldü: Pendik’te Gönül Çelen Cinayeti Dosyası Raftan İndi
-
Politika4 gün önce
Ahmed Şara’ya 7 Ayda 3 Suikast Girişimi: Her Defasında Türk İstihbaratı Devredeydi
-
Politika1 hafta önce
Avrupa’nın En Büyük Limanı Rotterdam, İsrail’e Kapanıyor: Silah Taşımacılığı Durdu!
-
Gündem6 gün önce
Kocaeli’de Kan Donduran Cinayet: “Sen Beni Aldatıyorsun” Diyen Eşi Tüfekle Vurdu – İlk İfadesi Ortaya Çıktı
-
Gündem6 gün önce
Ümraniye’de Özel Menzilli Havalı Tüfek Cinayeti: Mobilya Ustası 142 Metre Uzaklıktan Vurularak Hayatını Kaybetti
-
Gündem1 hafta önce
Dürziler İsrail Saldırılarıyla Gündemde: İnanç Sistemlerinde Namaz ve Oruç Neden Yok?
-
Gündem5 gün önce
Etçil Dev Çekirge Şaşırtıyor: Batman’da 20 cm’lik “Etcanavarı” Görüntülendi