Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

Musk’ın Mars planı: “Dünya yanıp kül olduğunda evimiz olacak”

Yayımlandı

üzerinde

milyarderi , ‘ta yaşam kurma çabalarına ilişkin ürkütücü bir uyarıda bulundu.

Dünyanın en zengin adamı, Mars’ı kolonileştirme vizyonunda ilerleme kaydediyor. Musk, ilk kez Fox News’a Mars görevine neden bu kadar çok kaynak ayırdığını açıkladı.

Musk, “Mars, kolektif yaşamın hayat sigortasıdır. Dünya’daki tüm yaşam güneş tarafından yok edilecek. Güneş giderek genişliyor ve bu yüzden bir noktada çok gezegenli bir medeniyet olmamız gerekiyor çünkü Dünya yakılıp kül olacak.” ifadelerini kullandı.

MEDENİYETİN GELECEĞİ SÖZ KONUSU

Buna göre Mars misyonu tek seferlik bir seyahat veya ulaşılacak bir hayalden çok daha fazlası. Bu görevle birlikte “medeniyetin geleceği” bir nevi garanti altına alınacak.

Dünyanın en zengin insanı da bu konuda, “Daha gidecek çok yolumuz var çünkü mesele sadece Mars’a inip bayrak ve ayak izi çizmek değil.” ifadelerini kullanıyor.

GÜNEŞ BİR GÜN ÖLECEK VE GEZEGENLERİ YUTACAK

NASA uzun zamandır güneşin sonunda enerjisinin tükeneceği konusunda uyarıyor. NASA’ya göre güneş ölmeye başladığında dev bir kırmızı yıldıza dönüşecek ve o kadar çok büyüyecek ki Merkür, Venüs ve potansiyel olarak Dünya’yı yutabilir.

Bilim insanları bu sürecin yaklaşık beş milyar yıl içinde gerçekleşmeye başlayabileceğini tahmin ediyor.

MARS’I İNSANLIĞIN EVİ YAPMAK İSTİYOR

Ancak Musk, Mars’ın en azından kendi ömrü boyunca “yeterince kendi kendine yetebilen” bir gezegen olmasını sağlamak konusunda istekli.

Milyardere göre yaşamın kaderinin sonsuza dek etkileneceği en önemli nokta, Mars’ın kendi kendini idame ettirebilir hale gelmesi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

ABD hükümetinden Intel hisselerine 8.9 milyar dolar

Yayımlandı

üzerinde

merkezli yarı iletken üreticisi Intel’den yapılan açıklamada, Trump yönetimiyle ABD’nin ve üretimdeki liderliğini hızlandırmak için “tarihi” bir anlaşmaya varıldığı belirtildi.

Açıklamada, anlaşma şartlarına göre ABD hükümetinin Intel’in hisselerine 8.9 milyar dolarlık yatırım yapacağı duyuruldu.

ŞİRKETİN YÜZDE 9.9’U

ABD hükümetinin Intel hisselerinin 433.3 milyon adeti hisse başına 20.47 dolardan satın alacağı aktarılan açıklamada, bunun da şirketin hisselerinin yüzde 9.9’una denk geldiği ifade edildi.

Hükümetin Intel’deki yatırımının pasif bir sahiplik olacağı, yönetim kurulu temsilciliği veya başka bir yönetim ya da bilgi hakkı içermeyeceği vurgulandı.

Ayrıca hükümetin hissesinin, daha önce Intel’e yerli yarı iletken üretimini artırmak amacıyla hayata geçirilen “CHIPS ve Bilim Yasası” kapsamında tahsis edilen ancak henüz ödenmemiş 5,7 milyar dolarlık hibe ve şirkete tahsis edilen 3,2 milyar dolarla finanse edileceği aktarıldı.

TRUMP: ABD HİSSELER İÇİN ÖDEME YAPMADI

ABD Başkanı ise sosyal medya hesabından konuya ilişkin paylaşım yaptı.

“ABD’nin, daha da inanılmaz bir geleceğe sahip büyük bir Amerikan şirketi olan Intel’in yüzde 10 hissesinin tamamen sahibi olduğu ve kontrol ettiğini bildirmekten büyük onur duyuyorum.” ifadelerini kullanan Trump, “ABD bu hisseler için hiçbir ödeme yapmadı ve hisseler şu anda yaklaşık 11 milyar dolar değerinde.” değerlendirmesini yaptı.

Başkan Trump, Intel’in yaptığı gibi en son teknolojiye sahip yarı iletkenler ve çipleri üretmenin ABD’nin geleceği için önemli olduğunu vurguladı.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Hubble fotoğrafı şüphe yarattı: “Gizemli gök cismi nükleer uzay aracı olabilir”

Yayımlandı

üzerinde

Harvard Üniversitesi’nden ünlü astrofizikçi Prof. Avi Loeb, Güneş Sistemi’nden geçen gizemli bir gökcisminin aslında nükleer enerjiyle çalışan bir uzay aracı olabileceğini öne sürdü.

NASA KUYRUKLU YILDIZ DİYOR

Loeb’in başında bulunduğu Galileo Projesi, Dünya dışı zekaya dair işaretleri araştırıyor. Ancak Loeb, “3I/ATLAS” adı verilen bu nesnenin NASA’nın açıkladığı gibi tipik bir kuyruklu yıldız olmadığını savundu.

Hubble Uzay Teleskobu’nun 21 Temmuz’da çektiği fotoğrafta cismin, ön cephesinde parlak bir ışık saçtığı görüldü. Loeb’e göre bu, yüzeyinde nükleer bir enerji kaynağı olduğuna işaret ediyor.

Loeb, “Normalde kuyruklu yıldızlarda, Güneş ışığıyla geriye doğru uzanan bir kuyruk olur. Burada ise nesnenin ön kısmında bir parıltı var”ifadelerini kullandı.

“RASTGELE BİR TAŞ OLAMAZ”

Harvardlı insanı, 3I/ATLAS’ın sıradan bir gök taşı olamayacak kadar büyük olduğunu belirtiyor.

Eğer sadece Güneş ışığını yansıtıyorsa, bu parlaklığı üretebilmesi için 20 kilometreyi aşan bir uzunluğa sahip olması gerektiğini söylüyor.

SIRA DIŞI BİR ROTASI VAR

Loeb ayrıca, nesnenin Güneş Sistemi içindeki rotasının dikkat çekici derecede sıra dışı olduğunu vurguladı. 3I/ATLAS, Venüs, Mars ve Jüpiter’e olağanüstü yakın geçişler yapacak.

Loeb, bu güzergâhın rastgele oluşma ihtimalinin yalnızca 20 binde bir olduğunu belirterek, “Belki de bilinçli bir şekilde seçilmiş bir rota” dedi.

ABD KONGRESİ DEVREDE

Loeb, Florida milletvekili Anna Paulina Luna ile görüştüğünü de açıkladı. Luna’nın, NASA’ya Jüpiter yörüngesindeki Juno uzay aracının 3I/ATLAS’ı yakından incelemesi için yönlendirilmesi talebinde bulunduğu öğrenildi.

Loeb daha önce de ABD Kongresi’nde düzenlenen UAP (tanımlanamayan anormal fenomenler) oturumunda konuşmuş ve Dünya dışı yaşamı araştıran projelere daha fazla fon ayrılmasını istemişti.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

“Yaşayan Nostradamus”tan Antarktika açıklaması: “Paralel evren olabilir” — Neler biliniyor, bilim ne diyor?

Yayımlandı

üzerinde

FATİHDOGANMEDYA HABER

21 AĞUSTOS PERŞEMBE 20: 19

Açıklama : Brezilyalı medyum Athos Salomé — kamuoyunda “Yaşayan Nostradamus” olarak anılan isim — ANITA tarafından Antarktika buz tabakasından gelen tuhaf radyo sinyalleri hakkında “paralel evren” ihtimalini gündeme getirdi. Bilimsel veriler, olası cihaz hatasından karanlık maddeya kadar çeşitli açıklamalar sunuyor; PUEO ise bu gizemi aydınlatabilir. Detaylar ve uzman görüşleri.


Giriş — Olay nedir?

NASA destekli ANITA (Antarctic Impulsive Transient Antenna) projesi tarafından son yıllarda tespit edilen bazı radyo sinyalleri, alışılmış nötrino ve kozmik ışın modelleriyle açıklanamayan özellikler gösteriyor. Sinyallerin buzun altından yukarı doğru geliyormuş gibi tespit edilmesi, fizikçilerin dikkatini çekti. Bu durum ilk olarak deney verilerinde AĞUSTOS ve bilim gündeminde tartışıldı.

“Yaşayan Nostradamus” ne dedi?

Brezilyalı medyum Athos Salomé (kamuoyunda “Yaşayan Nostradamus” olarak anılıyor), ANITA verilerine ilişkin yorumlarda bulunarak bu tür gözlemlerin “gerçekliğin tek katmanlı olmadığını”, hatta paralel evren gibi sıra dışı açıklamaları işaret edebileceğini söyledi. Salomé’nin açıklamaları medya aracılığıyla geniş yankı buldu; kendisi daha önce bazı büyük olaylara ilişkin tahminleriyle gündeme gelmiş bir isi

“Bu doğrulanırsa bilimkurgu değil, yeni bir fiziğin başlangıcından söz edeceğiz,” — Athos Salomé (medya röportajı).

Bilimsel değerlendirme — Paralel evren iddiası ne kadar olası?

Bilim camiasında hemen herkes sıra dışı iddialara temkinli yaklaşıyor. ANITA verilerindeki anormallikler için öne çıkan bilimsel açıklamalar şu başlıklar altında toplanıyor:

  • Ölçüm/cihaz hatası veya kalibrasyon problemi: Balon tabanlı algılayıcılarda nadiren de olsa sinyal işleme veya yansımalar kaynaklı yanılgılar görülebiliyor. Bu yüzden önce verilerin tekrar doğrulanması gerekiyor.

  • Henüz bilinmeyen parçacık etkileşimleri veya yeni fizik: Bazı araştırmacılar, sinyallerin standart model dışı parçacık etkileşimlerinden veya karanlık maddeden kaynaklanabileceğini tartıştı; ancak bu fikirler henüz deneysel doğrulama aşamasında.

  • KAYNAK:Big ThinkSci.News: Breaking Science News

  • Alıntılanan spekülatif açıklamalar (paralel evren, uzaylı teknoloji vb.): Popüler medyada ilgi çekici olsa da, bu tür iddiaların bilimsel karşılığı yok; destekleyici, tekrarlanabilir veri gerektirir.

PUEO — Gizemi çözebilecek yeni nesil gözlemci

ANITA’nın bulgularını test etmek ve olası hataları elenmek için geliştirilmiş bir sonraki nesil balon misyonu PUEO (Payload for Ultrahigh Energy Observations) bulunuyor. PUEO, ANITA’dan çok daha hassas ölçümler yapabilecek şekilde tasarlandı ve uzun dönemli Antarktika uçuşu planları 2025–2026 yaz dönemi (Güney Yarımküre yazı; Aralık 2025–Ocak 2026 civarı) için yer alıyor. Eğer PUEO aynı anomalileri yeniden kaydederse, bu durum ölçüm hatasını büyük ölçüde eler ve yeni fizik için güçlü bir işaret olur.

Ne zaman daha net bilgi alırız?

Bilim insanları öncelikle veri tekrarı, çapraz doğrulama ve bağımsız ölçümler istiyor. PUEO’nun uçuşu ve diğer yer tabanlı/sinyal analiz çalışmalarının sonuçları, yakın dönemde (2025 sonu–2026) konuyu netleştirebilir. Bilginin doğrulanması için bağımsız ekiplerin analizi ve mümkünse farklı dedektörlerin aynı olayı görmesi gerekiyor.

Uzman görüşleri ve medya perspektifi

  • Bazı fizikçiler, ANITA verilerinin “büyütülmüş” yorumlarına karşı dikkatli olunması gerektiğini; önce daha düşük düzeyli ve teknik açıklamaların elenmesi gerektiğini vurguluyor.

  • Popüler medyada ve bazı köşe yazılarında ise olay, hızlıca spekülatif anlatılara (paralel evren, uzaylı izleri vb.) dönüştü; uzmanlar bu tür çarpıcı başlıkların kamuoyunu yanıltabileceği uyarısında bulunuyor.

Özet — Neden dikkat çekici?

  1. ANITA verileri alışılmadık ve mevcut modellerle çelişiyor; bu nedenle hem parça parça hem de bütünsel açıklamalar şu an tartışılıyor.

  2. Athos Salomé gibi medyada geniş yer bulan kişiler, konuyu daha fantastik çerçevelere taşıdı; fakat bu tür iddiaların bilimsel kanıt yerine medya değeriyle beslendiği unutulmamalı

  3. PUEO ve diğer gelecek ölçümler, olgun ve tekrarlanabilir veri sağlayarak gizemi bilimsel çerçevede çözebilecek en önemli anahtar.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar