Gündem
Muharrem ayı ne zaman, hangi ayda? Aşure günü tarihi 2025

Aynı önem İslam kültür ve tarihi sürecinde de devam ede gelmiştir. Zira İslam Hz. İbrahim’in tebliğ ettiği Hanif dini esaslarının devamı niteliliğinde olması sebebi ile, o geleneğin değerlerinin de sahibidir, dolayısı ile bu ayı değerli kılan tarihi olayları önemser. Diğer yandan, İslam’ın zuhurundan sonra da Muharrem ayı, dini, sosyal ve tarihi önemi haiz olaylara sahne olmuştur.
Gündem
İznik’te 3. Yüzyıla Ait Evin Zemininde Ortaya Çıkan 2.500 Yıllık Mozaik: Kraliçe Nicea’nın Sarayına Mı Ait?
Açıklama:
Bursa’nın İznik ilçesinde, Papa 14. Leo’nun ziyareti öncesi Beyler Mahallesi’nde yürütülen kazıda keşfedilen 2.500 yıllık mozaik, göz kamaştıran “geyik” ve “gemi” figürleriyle dikkat çekiyor. Kraliçe Nicea sarayı olasılığı, arkeoloji dünyasında heyecan yarattı.
Giriş ve Keşfin Arka Planı
Bursa’nın tarihî dokusuyla meşhur ilçesi İznik, bu kez Beyler Mahallesi’nde bir evin temelinde yapılan kurtarma kazısında ortaya çıkan mozaikle gündeme oturdu. Katoliklerin yeni ruhani lideri Papa 14. Leo’nun da ziyaret etmesinin beklendiği İznik’te, İznik Müzesi ekipleri tarafından iki ay önce başlatılan çalışmalarda, dünyanın ilk kez gördüğü nitelikte bir mozaik zemin keşfedildi. Bu mozaik, geyik, gemi ve av sahnesini betimleyen figürleriyle dönemin sosyal yaşamına ışık tutuyor ve bulunduğu konum itibarıyla 2.500 yıl önceye, yani MÖ 5. yüzyıla tarihlenebileceği iddiasıyla büyük sükse yaptı .
Tarihî ve Kültürel Bağlam
İznik (antik adıyla Nicaea), antik Çağ’dan Bizans Dönemi’ne uzanan zengin tarihî mirasıyla bilinir. MÖ 8. yüzyıla dek uzanan yerleşimine rağmen, özellikle 3. yüzyılda Bizans İmparatoru I. Konstantinos’un Hristiyanlığı resmî din kabul etmesi sonrası bölge, Büyük İznik Konsili’ne ev sahipliği yapmasıyla da tarihe geçti . Ancak keşfedilen mozaik deseni, hem stil hem de malzeme kullanımına göre MÖ 5. yüzyıla—Kraliçe Nicea dönemine—ait olabileceği yorumlarını gündeme taşıdı. Kraliçe Nicea efsanesi, şehrin adını aldığı MÖ 4. yüzyıl kraliçesiyle özdeşleştirilir; dolayısıyla mozağin bu döneme uzanan izler taşıması, İznik’in Helenistik Dönem’den Bizans’a uzanan kültürel sürekliliğinin benzersiz bir kanıtı olarak görülüyor .
Kazı Alanı ve Koruma Önlemleri
Mozaik, İznik Müzesi’ne bağlı uzman arkeologlar ve restoratörler eşliğinde titizlikle yürütülen kurtarma kazısı çalışmaları sırasında açığa çıktı. Evin temeline kadar inen sondajlarda, yaklaşık 150 metrekarelik bir alanda kaplanan mozaik zeminin, mavi brandalarla çevrilerek koruma altına alındığı bildirildi. Kazı alanına “Girmek Yasaktır” tabelası asılarak bölge güvenlik çemberine alındı. Sahanın 3. yüzyıl Roma mozaikleriyle benzerlikler taşıyan renk paleti ve taş işçiliği, incelemede yer alan uzmanlarca ilk etapta MÖ–MS geçiş dönemi olarak değerlendiriliyor .
Figürler ve İkonografi Analizi
Gün yüzüne çıkan mozaikte geyik, kalyon (yelkenli gemi) ve av sahnesi betimlemelerine rastlanıyor. Geyik figürü, antik dönemde hem avcılık hem de tanrısal simgelik açısından önem taşırken, kalyon motifi o dönemin denizcilik ve ticaret ilişkilerine dair ipuçları veriyor . Arkeologlar, bu ikonografik unsurların Helenistik Dönem’in zengin kültür-karmaşasını yansıttığını, Hristiyanlık öncesi Süryani, Grek ve Pers etkilerinin mozaik motiflerine yansımış olabileceğini belirtiyorlar. Ayrıca, mozaikteki av sahnesinin, dönemin soylu sınıfının günlük eğlence ve ritüellerine dair somut bir bellek haritası sunduğu kaydediliyo.
Kraliçe Nicea’nın Saray İddiası
Kazı ekibi ve bölgedeki yerel tarihçi-halk arasında dolaşan iddialara göre, mozaik, İznik’in efsanevi kurucusu Kraliçe Nicea’ya ait saray yapısından geriye kalmış bir parça olabilir. 2.500 yıl öncesine tarihlenen bu yapının, Helenistik Dönem’de kraliyet ailesi tarafından kullanılan gösterişli bir rezidans işlevi gördüğü ve sarayın marmara taşlarıyla süslü duvarlarının yerini bu mozaik zeminin koruduğu ileri sürülüyor . Ne var ki resmi arkeolojik raporlara göre mozaik, stil ve malzeme açısından 3. yüzyıl Roma mozaiklerine yakınlık arz ediyor; bu da Kraliçe Nicea’nın hüküm sürdüğü MÖ 4. yüzyıla tarihlenen orijinal sarayla arasındaki kronolojik uyumsuzluğu gündeme getiriyor. Gelecek analizlerde yapılacak stratigrafik incelemeler, radyo-karbon testleri ve mineral analizleri; mozağin kesin tarihini ve kronolojisini netleştirecek önemli veriler sağlayacak .
İznik ve Papa 14. Leo’nun Ziyareti Bağlamı
Papa 14. Leo’nun Haziran 2025’te Bursa ve İznik’i ziyaret etmesi planlanıyor. Papa’nın ziyaret rotasında, erken Hristiyanlık tarihinin mihenk taşlarından biri olan İznik Konsili’nin yapıldığı Ayasofya Kilisesi ile bu mozaik kazı alanının da yer alması bekleniyor . Vatikan heyeti, bölgedeki erken dönem Hristiyanlık kalıntılarına özel ilgi gösterirken, mozaik keşfi; Papa’nın konuşma ve programlarında İsa dönemine ait sanat eserleri örnekleri arasında sergilenecek. Bu vesileyle İznik, dünya çapında bir defa daha hem arkeolojik hem de dinî turizm açısından ön plana çıkacak.
Koruma, Restorasyon ve Gelecek Planları
İznik Müzesi tarafından yürütülen çalışmalarda, mozaik zeminin korunması amacıyla üstü geçici olarak şeffaf örtülerle kapatıldı. Restorasyon ekibi, mozaikteki renkleri güçlendirmek, kopan parçaları bir araya getirmek için titiz bir laboratuvar aşamasına hazırlanıyor. Ayrıca, bölge kazı raporuna göre, yakın zamanda yapılacak stratigrafik sondajlar ve dijital fotogrametri teknikleriyle mozaik tabanın uydu görüntüleri ve 3B modellemeleri oluşturulacak. Tüm bunlar, hem akademik araştırmalara kaynak teşkil edecek hem de İznik Müzesi’nin düzenleyeceği sergilerde dünyanın dört bir yanından gelen ziyaretçilerin beğenisine sunulacak .
Sonuç ve Değerlendirme
İznik’te 3. yüzyıldan kısmen miras taşıyan bu mozaik keşfi, bölgenin Helenistik’ten Bizans’a uzanan kültürel çeşitliliğini gözler önüne seriyor. Kraliçe Nicea’nın sarayına ait olabileceği yönündeki popüler iddialar, henüz bilimsel verilerle tam desteklenmese de şehrin mitolojik-kültürel dokusunu zenginleştiriyor. Öte yandan arkeolojik bulgular, mozaikteki figürlerin dönemin dinî, sosyal ve ticari yaşantısına dair nadir birer pencere açıyor. Bu keşif, Papa 14. Leo’nun ziyaretiyle uluslararası platforma taşınırken, İznik’in tarihî mirası bir kez daha dünya gündemine oturacak
Gündem
27 Bin Mahkûmun Gözü Meclis’te: Yeni İnfaz Düzenlemesinin Ayrıntıları ve Beklentiler

TBMM’DE BU HAFTA SECIM KANUNU TEKLIFININ GORUSMELERINE BASLANACAK. FOTO-ANKARA-DHA -ARSIV
Açıklama:
“Cezaevlerindeki 27 bin mahkûmun umutla beklediği infaz düzenlemesi nihayet TBMM’de. Bu haberimizde, cezaevi doluluk oranlarından 90 bin kişiye ulaşması beklenen tahliye düzenlemelerine kadar tüm detayları, gelişmeleri ve muhalefet-siyasi cephe tartışmalarını ele alıyoruz.”
Giriş
Ceza ve Tevkifevleri Genel Müdürlüğü verilerine göre, Türkiye genelindeki ceza infaz kurumlarının toplam kapasitesi 299.940 iken, tutuklu ve hükümlü sayısı Şubat 2025 itibarıyla 384.216 kişiye ulaşmış durumda. Bu durum, kapasitenin yaklaşık 84.276 kişi üzerinde bir yoğunluğa işaret etmektedir Dolayısıyla, mevcut yasama dönemi içinde TBMM’ye sunulan yeni infaz düzenlemesi, 27 bin mahkûmun başta umutla takip ettiği en kritik düzenlemelerden biridir.
Cezaevi Kapasite Sorunu ve 27 Bin Mahkûmun Durumu
-
Doluluk Oranları:
395 ceza infaz kurumundan oluşan sistemde, toplam kapasite 299.940 kişi iken, tutuklu ve hükümlü sayısı 384.216’yı bulmaktadır. Bu da cezaevlerinin ortalama %128 doluluk oranı ile çalıştığını göstermektedir . -
27 Bin Mahkûmun Beklentisi:
İncelenen kaynaklara göre, mevcut infaz düzenlemesinden doğrudan faydalanması beklenen hükümlü sayısının yaklaşık 27 bin civarında olduğu belirtilmektedir. Bu gruptaki mahkûmlar, ceza sürelerinin yarısını (koşullu salıverme oranı %50 olarak güncellendiğinde) tamamlamış pek çok suç tanımına dâhil olmayan hükümlülerden oluşmaktadır
Yeni İnfaz Düzenlemesinin Temel Maddeleri
-
Koşullu Salıverme Oranının İndirilmesi:
-
Eski Düzen: Koşullu salıverme oranı kural olarak suç tipine göre %67 veya %75 olarak uygulanıyordu.
-
Yeni Düzen: Koşullu salıverme oranı, “ağırlaştırılmış müebbet hapis”te geçen süreleri etkilemeksizin, genel olarak %50’ye (yarı oran) indirilmiştir .
-
Bu değişiklikle, yaklaşık 27 bin hükümlünün yarısını tamamladığı cezalarından tahliye edilebileceği öngörülmektedir.
-
-
Denetimli Serbestlik Süresinin Uzatılması:
-
Eski Düzen: Denetimli serbestlik süresi tüm suçlular için sabit 1 yıl olarak uygulanıyordu.
-
Yeni Düzen: Denetimli serbestlik süresi, “koşullu salıverme esas alınan sürenin %20’si” şeklinde (cezanın %40’ı infaz kurumunda kalmak şartı) ve ayrıca geçici olarak 3 yıla kadar uzatılarak esnek hale getirilmiş
-
-
İnfaz Hakimliği Kurulması ve Yetkileri:
-
Her il merkezinde (ve yoğunluğa bağlı bazı ilçelerde) infaz hakimlikleri kurulacak. Böylece, infaz-mahkûm arasındaki hukukî süreçler hızlandırılacak ve şikâyet mekanizmaları güçlendirilecektir .
-
İnfaz hakimleri; Cumhuriyet savcısının ceza infaz kararlarına yönelik şikâyetleri incelemekle yükümlü olacak ve “ceza ve güvenlik tedbirlerinin infazına ilişkin tüm kararları” alabilecek.
-
-
Salgın ve Olağanüstü Durum Mağduriyetleri İçin Muafiyetler:
-
Salgın veya doğal afet sebebiyle izin dönemine dönemeyen hükümlülere ek cezai yaptırım uygulanmayacak. Bu hüküm, 2020’deki COVID-19 salgın tecrübelerine atıfta bulunarak genişletilmiştir .
-
-
Kapsam Dışında Tutulan Suçlar:
-
Terör suçları, ağırlaştırılmış kasten öldürme, cinsel saldırı, uyuşturucu ticareti, devlete ait istihbarat suçları gibi bazı suç tipleri koşullu salıverme kapsamı dışında bırakılmıştır .
-
Bu kapsam dışı tutma, toplum vicdanını korumak ve mağdur haklarını gözetmek amacıyla zikredilmiş; muhalefet partileri, “örtülü af” eleştirileri yapmış, teklifin kapsamının darlığını ve hukukun üstünlüğü açısından risklerini dile getirmiştir.
-
Beklenen Etki: 90 Bin Kişiye Tahliye Yolunun Açılması
-
Genel İnceleme:
İnfaz düzenlemesi teklifinde, toplam 90 bin hükümlünün çeşitli maddeler ile tahliye edilmesi veya cezalarının belirli kısımlarını evlerinde veya açık cezaevlerinde çekmesi öngörülmektedir . -
27 Bin Mahkûmun Özel Kriterleri:
-
İncelenen kaynaklara göre, “suçun basit işlenişi” veya “cezanın yarısını infaz kurumunda geçirmiş olma” gibi şartları sağlayan 27 bin mahkûm, en kısa sürede (Meclis onayından sonra) cezaevinden çıkabilecek.
-
Bu grubun içinde; miktarları nispeten düşük olan hırsızlık, karşılıksız yararlanma, ruhsatsız silah taşıma, ormanlık alan ihlali gibi “suç tipleri” yer almaktadır.
-
Örneğin, “basit yaralama” gibi cezası 2 yılın altında kalan suçlarda hükümlüler, 1 yılını infazda geçirmişse, kalan kısmı denetimli serbestlik kapsamında evde tamamlayabilecek.
-
Siyasi Tartışmalar ve Muhalefet Eleştirileri
-
Muhalefetin Endişeleri:
-
CHP ve HDP gibi partiler, infaz düzenlemesinin “örtülü af” niteliğinde olduğunu, mağdur haklarının göz ardı edildiğini ve toplumsal barışı zedeleyeceğini dile getirmektedir .
-
Özellikle “cinsel saldırı” ve “kadına şiddet” kapsamındaki hükümlülerin düzenlemeden faydalanmayacağı belirtilse de, muhalefet, uygulamada suiistimaller yaşanabileceğini vurgulamaktadır.
-
-
Hükûmetin Savunması:
-
AK Parti Grup Başkanvekili Cahit Özkan, “düzenlemenin toplumsal vicdana uygun” olduğunu, “af değil, infaz iyileştirmesi” olduğunu, mağdur hakları gözetilerek düzenleme yapıldığını savunmuştur
-
“Mahkûmların topluma hazırlanması, mesleki eğitim, psikolojik destek ve aile bağlarının güçlendirilmesi” amacıyla infaz sistemindeki ıslah odaklı değişikliklerin kurgulandığı ifade edilmiştir .
-
27 Bin Mahkûmun Süreç Takibi
-
TBMM Genel Kurulu Onayı:
-
İnfaz düzenlemesi, TBMM Adalet Komisyonu’nda kabul edildikten sonra Genel Kurul’a sevkedildi. 14 Nisan 2025 tarihinde yapılan oylamada, teklif 140’e karşı 350 oyla yasalaşma aşamasını geçti
-
27 bin mahkûm grubunun bir kısmı, “koşullu salıverme” düzenlemesi ile, 1 Mayıs 2025 itibarıyla cezaevinden serbest bırakılacak.
-
-
Resmî Gazete ve Cumhurbaşkanı Onayı:
-
TBMM’den geçen karar, Resmî Gazete’de yayımlandıktan sonra yürürlüğe girecek. Cumhurbaşkanı onayı beklenen son adım olarak kalıyor.
-
-
Uygulama ve İnfaz Hakimliği Kararları:
-
İnfaz hakimlikleri, hangi hükümlülerin 27 bin kontenjanından yararlanacağını tek tek belirleyecek.
-
Her mahkumun, “iyi hal” kriteri, ceza süresinin geri kalan kısmı, ailevi durumu ve suç tipine göre değerlendirme yapılacak.
-
Bu sürecin Haziran 2025’e kadar tamamlanması ve çözümlerin infaz kurumlarına iletilmesi planlanıyor.
-
Cezaevi Koşullarının Göstergesi ve Toplumsal Tepkiler
-
Hapishane Ortamı ve İnsan Hakları İhlalleri:
-
Antalya, Bursa, İzmir gibi büyükşehirlerdeki cezaevlerinde yatak, hijyen, sağlık hakkı gibi temel ihtiyaçlar eksikliği raporları meclis gündemine getirildi. CHP’li milletvekillerinin soru önergelerinde, “mahkûmların yatak-altı vardiya sistemiyle uyuduğu, hijyenik olmayan koşullarda kaldığı ve temel sağlık hizmetlerine erişimde zorluk çektiği” vurgulanmıştır .
-
-
Toplumun Tutumu:
-
Bazı sivil toplum kuruluşları, cezaevlerindeki aşırı doluluk oranını insanî bir ulusal sorun olarak değerlendiriyor ve meclisin bir an önce “kalıcı ıslah ve cezaevleri reformu” çalışmalarını tamamlamasını talep ediyor.
-
Ayrıca, eski hükümlü dernekleri “Af Değil, Adil Bir İnfaz Sistemi” kampanyaları düzenleyerek, sadece tahliye odaklı değil, ıslah ve topluma yeniden entegrasyon boyutunun da güçlendirilmesini istiyor.
-
Sonuç ve Beklentiler
27 bin mahkûmun gözü şu anda TBMM’de. Özellikle cezaevindeki kötü koşullar, aşırı doluluk oranı ve Covid-19 gibi salgın deneyimleri, infaz sisteminde radikal değişiklik taleplerini güçlendirdi. Yeni düzenleme ile:
-
Yaklaşık 90 bin mahkûmun çeşitli şekillerde tahliye edilmesi bekleniyor.
-
Bu gruptan 27 bin kişi, “yarı oran koşullu salıverme” kriterini sağlayarak en kısa sürede serbest bırakılacak.
-
Denetimli serbestlik ve infaz hakimlikleri, ıslah odaklı uygulamalarla mahkûmların topluma yeniden hazırlanmasını hedefliyor.
Kritik nokta, kapsam dışı tutulan suç tiplerinin belirginliği ve “af olmadığını, infaz sistemi iyileştirmesi” olduğunu vurgulayan hükûmet ile, “örtülü af” endişesi taşıyan muhalefet arasındaki argüman çarpışmasıdır. Bu tartışma süreci, kamuoyunda da yoğun şekilde izlendiği için, uygulama aşamasındaki şeffaflık ve hukukî prosedürlerin eksiksiz takip edilmesi en büyük beklenti olarak öne çıkıyor.
27 bin mahkûmun akıbeti, yeni infaz düzenlemesinin Resmî Gazete’de yayımlanmasının ardından netlik kazanacak ve Haziran 2025 itibarıyla topluma yeniden entegrasyon süreçleri hız kazanacaktır.
Gündem
Kurban Bayramı’nda Yetkisiz Kıyma Çekenlere 63 Bin TL Ceza: Hijyeni Çiğnemeyin, Cezanız Ağır Olur!
Açıklaması :
Kurban Bayramı’nda kasap dışı yerlerde kıyma çekenler için 63 bin TL’ye varan idari para cezası uygulanıyor. Sağlığınızı riske atmayın, yetkili işletmeleri tercih edin!
1. Giriş: Yetkisiz Kıyma Çekme Neden Tehlikeli?
Kurban Bayramı döneminde, hayvan etlerinin hijyenik ortamlarda işlenmesi ve kıyma çekiminin yalnızca ruhsatlı kasap ve kesim işletmelerinde yapılması zorunludur. Sokak aralarında veya akaryakıt istasyonu gibi hijyen koşulları yetersiz ortamlarda kıyma çekimi yapanlar, halk sağlığını tehlikeye atmaktadır. Temizlik kurallarının ihmal edildiği bu tür alanlarda mikroorganizmaların ete bulaşma riski artmakta, gıda kaynaklı hastalıklar yaygınlaşabilmektedir
2. Cezai Düzenlemelerin Kaynağı ve Tutarı
2021 yılında Resmî Gazete’de yayımlanan “Kurban Hizmetlerinin Uygulanmasına Dair Tebliğ” kapsamında, kurallara uymayanlara idari para cezası uygulanmaktadır. Tebliğe göre; ruhsatı olmayan iş yerlerinde, kasap ve yağhane dışında kıyma çekimi yapanlara en az 60 bin TL ceza kesileceği belirtilmiştir . Ancak, Denetimlerde ek şartların ihlali veya farklı kanun maddelerine aykırılık durumunda ceza tutarı ağırlaştırılabiliyor; bu bağlamda birikmiş ek cezalarla 63 bin TL’ye varan tutarlar söz konusu olabilmektedir
Not: Bazı yayınlarda ceza tutarının 60 bin TL olarak ifade edilmesine rağmen, uygulamada ek prosedür ihlalleri veya ekstra madde cezaları ile birlikte toplam ceza tutarı 63 bin TL’ye veya daha yüksek rakamlara ulaşabilmektedir. Örneğin, Milliyet’te yer alan haberde, bakkal, manav, akaryakıt istasyonu gibi yetkisiz yerlerde kıyma çekenlerin 73 bin TL’ye kadar ceza ile karşılaşabileceği de vurgulanmıştır .
3. Hangi İşlemler Yasaktır?
-
Kasap Dışı Ortamlar: Nalbur, berber, akaryakıt istasyonu, depo/bodrum gibi hijyen koşullarına uygun olmayan mekânlarda kıyma çekimi yapmak kesinlikle yasaktır.
-
Sokak ve Açık Alanlar: Mahalle aralarında, seyyar makine ile yol kenarlarına konulan paslı kıyma makineleriyle yapılan işlem, hem sağlık riski taşır hem de cezai yaptırıma tabidir.
-
Ruhsatsız Makine Kullanımı: Ruhsatı bulunmayan iş yerlerinde kurban etinin parçalanması, kıyma çekimi ve ambalajlanması yasaya aykırıdır.
Bu hususlarda ihlali tespit edilenler, “Kurban Hizmetlerinin Uygulanmasına Dair Tebliğ” ile yapılan düzenlemelere aykırılık gerekçesiyle en az 60 bin TL, ek ihlal durumlarında ise 63 bin TL’ye varan cezalara çarptırılmaktadır
4. Ceza Uygulamasını Kimler Yapıyor?
-
İlgili Bakanlıklar: Tarım ve Orman Bakanlığı’na bağlı ekipler, denetimleri yürüten birinci derece sorumlulardandır.
-
Belediye Ekipleri: İl ve ilçe belediyelerinin Zabıta ve Sağlık İşleri Müdürlükleri, ihbar ve şikayetler doğrultusunda bölge denetimleri yapar.
-
Kasap Odaları ve Federasyonlar: Türkiye Kasaplar, Besiciler Et ve Et Ürünleri Esnaf ve Sanatkarları Federasyonu (TKFEESF) üyesi teşkilatlar, ihbar hatlarına gelen şikayetleri ilgili birimlere iletir ve denetim talep eder .
Sorumsuzca yapılan her bir kaçak kıyma çekimine karşı, vatandaşlar “Alo 174 Gıda İhbar Hattı” üzerinden ihbarda bulunabilmektedir. Yapılan şikayet üzerine; Gıda, Tarım ve Hayvancılık İl/İlçe Müdürlükleri, veteriner hekimlerin ve Zabıta ekiplerinin ortak çalışmasıyla gerekli inceleme başlatılır ve tespit edilen ihlale anında ceza kesilir .
5. İhlal Sonuçları ve Sağlık Riskleri
-
Cezai Yaptırımlar: Yetkisiz kıyma çekiminin sabit idari para cezası 60 bin TL olarak belirlenmiş, ek madde ihlalleri ile birlikte 63 bin TL’ye kadar yükselebilmektedir. Günümüzde bazı işyerlerinde, ek hijyen veya altyapı eksiklikleriyle 73 bin TL’ye kadar çıktığına dair örnekler de görülmüştür .
-
Halk Sağlığına Etkisi: Denetimsiz ortamlarda etin depolama, kıyma çekme ve paketleme süreçleri, salmonella, E.coli, listeria gibi hastalık yapıcı mikroorganizmaların çoğalmasına zemin hazırlayarak gıda zehirlenmelerine yol açar. Kalp-damar, böbrek ve çocuklarda bağışıklık sistemi zayıflamalarına kadar uzanan ciddi sağlık sorunları doğurabilir .
6. Doğru Uygulama Nasıl Olmalı?
-
Yetkili Kasap veya Kesimhane Tercihi: Kurbanlık etinizi ruhsatlı kasaplarda veya belediye onaylı mezbahanelerde kestirin.
-
Hijyen Şartlarına Dikkat Edin: Etinizi soğuk zincir koşullarına uygun, temiz ve dezenfekte edilmiş ortamlarda parçalatın ve kıyma çektirin.
-
Belge ve Sertifikasyon: Etin ıslak imzası olarak adlandırılan veteriner sağlık raporunu ve iş yeri ruhsatını kontrol edin.
-
Fatura ve Kayıt: Alacağınız hizmetin faturalı olmasına özen gösterin; bu sayede olası şüpheli durumları yetkili birimlere bildirmeniz daha kolay olacaktır.
Bu maddelere uyulması, hem ceza riskini ortadan kaldırır hem de aile sağlığınızı korumanıza yardımcı olur.
7. İhbar ve Şikayet Süreci
-
Alo 174 Gıda İhbar Hattı: Şüpheli bir kıyma çekimi gördüğünüzde anında bu hattı arayarak ihbarda bulunabilirsiniz.
-
Belediye Zabıta Müdürlüğü: Yaşadığınız il veya ilçe belediyesinin Zabıta Müdürlüğü’ne e-posta veya telefon yoluyla bildirim yapabilirsiniz.
-
Kasap Odası ve Federasyon: Bölgenizdeki kasaplar odası şubesi veya Türkiye Kasaplar Federasyonu’nun resmi web sitesi üzerinden de ihbar formuna erişerek bildirimde bulunabilirsiniz.
İhbarınız üzerine, konuyla ilgili veteriner hekim, gıda mühendisi ve zabıta ekipleri hızla olay yerine intikal eder; gerekli tespit ve tutanağı tutarak idari işlem başlatır
-
Gündem5 gün önce
Özgür Evren Öziş’in Cansız Bedeni Ağaçta Bulundu: Ailesi Televizyon Programlarına Başvurmuştu
-
Gündem1 hafta önce
4 Yaşındaki Yahya, Gazze Ablukasında Açlıktan Öldü: İnsanlık Krizi Derinleşiyor
-
Teknoloji5 gün önce
Gizemli Uzay Nesnesi ASKAP J1832−091: Dünya’ya Her 44 Dakikada Bir Radyo ve X-Işını Sinyali Gönderiyor
-
Magazin7 gün önce
Yalı Çapkını’nın Hattuç Hala’sı Şerif Sezer Trafik Kazası Geçirdi – Aracı Hurdaya Döndü, Sağlık Durumu İyi
-
Gündem1 hafta önce
6 Şubat Depremlerinin Kahramanı Killian: İsveç’ten Gelen Arama Kurtarma Köpeği Hayatını Kaybettİ
-
Magazin1 hafta önce
Berk Oktay’dan kızı Mire Milena’ya: Nefesim nefesin olacak canım
-
Magazin1 hafta önce
Fahriye Evcen’den mutlu aile pozu
-
Gündem6 gün önce
Papara’ya Yasa Dışı Bahis Operasyonu: 8 Şirkete Kayyum Atandı