Açıklaması

Osmaniye’nin Yunus Emre Mahallesi’nde Suriye uyruklu 21 yaşındaki Ali M., tartıştığı annesi Nura Zemzem’i önce darbeder, sonra boğarak öldürdü. Olayın ayrıntıları, soruşturma süreci ve toplumsal yankılarıyla ilgili tüm bilgilere makalemizde ulaşabilirsiniz.

1. Olayın Özeti

Osmaniye’nin Yunus Emre Mahallesi Şehit Ali Üzüm Sokak’ta 13 Mayıs 2025 sabahı yaşanan trajik olayda, Suriye uyruklu 21 yaşındaki Ali M., annesi 40 yaşındaki Nura Zemzem ile bilinmeyen bir nedenle tartışmaya başladı . Tartışmanın şiddetlenmesi üzerine Ali M., annesini önce darp etti, ardından boğarak yaşamına son verdi .

2. Olay Yeri ve Zaman

2.1 Mekân

Olay, Osmaniye merkezindeki Yunus Emre Mahallesi’nde, yerel adıyla Şehit Ali Üzüm Sokak’ta meydana geldi . Bölge sakinlerinin bildirimiyle bölgeye çok sayıda polis ve sağlık ekibi sevk edildi .

2.2 Zaman

Cinayet, 13 Mayıs 2025 Salı günü sabah saat 09:30 civarında gerçekleşti. İlk ihbarın alınmasının hemen ardından olay yerinde geniş çaplı inceleme başlatıldı .

3. Olayın Ayrıntıları

• Taraflar: Fail Ali M. (21) ve maktul Nura Zemzem (40) bir anne-oğul ilişkisindeydiler .

• Tartışmanın Nedeni: Şu an için taraflar arasında neyin tartışma konusu olduğu netleşmedi .

• Failin Yakalanması: Çevredeki vatandaşların ihbarı üzerine olay yerine gelen polis ekipleri, Ali M.’yi olay yerinde gözaltına aldı

• Maktulün Durumu: Nura Zemzem’in cansız bedeni, Cumhuriyet Savcısı’nın incelemesinin ardından Osmaniye Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı ve otopsi işlemleri başlatıldı.

4. Soruşturma ve Hukuki Süreç

Olayla ilgili Osmaniye Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından “kasten öldürme” suçu çerçevesinde adli tahkikat başlatıldı . Şüpheli Ali M., emniyetteki işlemlerinin tamamlanmasının ardından adliyeye sevk edilecek. Otopsi raporu, cinayetin kesin nedeni ve yaralama şeklinin ayrıntılarını ortaya koyacak temel belge niteliğinde olacak

5. Toplumsal ve Uzman Görüşleri

Aile içi şiddet ve cinayet vakaları, Türkiye genelinde olduğu gibi Osmaniye’de de derin kaygılara yol açıyor. Sosyologlar, böyle trajik olayların temelinde ekonomik, kültürel ve psikolojik sorunların yattığını belirtiyor. Uzmanlar, eğitim ve toplumsal farkındalık projelerinin yanı sıra şiddet mağdurlarına dönük acil destek hatlarının önemine dikkat çekiyorlar .

6. Sonuç ve Öneriler

Bu vahşi olay, aile içinde şiddetin ne denli yıkıcı sonuçlar doğurabileceğini acı bir şekilde ortaya koydu. Yetkililere, yerel yönetimlere ve STK’lara şu önerilerde bulunulabilir:

1. Erken Müdahale Mekanizmaları: Aile içi şiddet ihbar hatlarının 24/7 erişilebilir hale getirilmesi.

2. Psikolojik Destek Birimleri: Hem fail hem de mağdur yakınlarına yönelik ücretsiz psikolojik danışmanlık.

3. Toplumsal Farkındalık: Okullarda ve yerel medya kanallarında aile içi şiddeti önleme seminerleri düzenlenmesi.

Bu trajik olayın tekrarlanmaması için sadece hukuki süreç değil, aynı zamanda kapsamlı sosyal politikalar geliştirilmesi şarttır.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP’nin 38. Olağan Kurultayı soruşturması kapsamında Genel Başkan Özgür Özel’in de aralarında olduğu 9 milletvekili için “dokunulmazlıkların kaldırılması” talebiyle fezleke hazırlanmasını istedi. Sürecin ayrıntıları ve olası yansımaları bu makalede…

CHP’nin 4–5 Kasım 2023 tarihlerinde düzenlenen 38. Olağan Kurultayı ile ilgili “para karşılığı oy kullanıldığı” iddialarına yönelik soruşturmada önemli bir aşamaya gelindi. Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, CHP Genel Başkanı Özgür Özel’in de aralarında bulunduğu dokuz milletvekili için dokunulmazlıklarının kaldırılması talebiyle fezleke hazırlanmasını istedi .

Soruşturmanın Kapsamı ve Gelişmeleri

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, Siyasi Partiler Kanunu’nun 112. maddesi uyarınca yürütülen soruşturmada, önce 123 şüpheli hakkında delil toplama ve ifade alma işlemlerini tamamladı  Ardından bu kişilerin arasından dokuz CHP milletvekilinin dosyasının ayrılarak Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosu’na iletildiği bildirildi.

Ayrılan Milletvekilleri

Fezleke dosyası ayrılan isimler şöyle sıralanıyor:

• Özgür Özel (Manisa)

• Ensar Aytekin (Balıkesir)

• Ali Mahir Başarır (Mersin)

• Gökhan Günaydın (İstanbul)

• Nurhayat Altaca Kayışoğlu (Bursa)

• Özgür Karabat (İstanbul)

• Umut Akdoğan (Ankara)

• Veli Ağbaba (Malatya)

• Turan Taşkın Özer (İstanbul) .

Hukuki Süreç ve Fezlekenin TBMM’ye Sevki

Parlamenter Suçları Soruşturma Bürosu’nca “Siyasi Partiler Kanunu’na muhalefet” suçundan değerlendirilecek bu dosyalar, fezleke hazırlandıktan sonra doğrudan TBMM Başkanlığı’na sunulacak. Meclis Başkanlığı, fezlekeleri Anayasa ve Adalet Komisyonları’nın oluşturacağı karma komisyonda inceleyecek, ardından genel kurulda oylamaya götürecek .

Fezleke süreci tamamlandığında, dokunulmazlıklarının kaldırılması oy çokluğuyla kararlaştırılırsa adı geçen milletvekilleri hukuki yargılama muhatabı olacak. Bu adım, sadece soruşturmanın seyrini değiştirmekle kalmayacak, aynı zamanda TBMM’deki siyasi dengeleri de etkileyebilecek.

Siyasi Yansımalar ve İlerleyen Süreç

CHP içinde henüz resmi bir açıklama gelmemiş olsa da, Genel Merkez’in hem yasal süreçlere saygı göstereceği hem de parti disiplinini koruma adına gerekli adımları atacağı değerlendiriliyor. Özgür Özel başta, soruşturmaya dahil edilen isimler savunmalarını hazırlarken, partinin kamuoyundaki imajı ve yaklaşan seçim takvimi göz önünde bulundurulacak.

Olası Senaryolar

1. Dokunulmazlığın Kaldırılmaması: TBMM’de yeterli desteğin toplanamaması halinde fezlekeler büroda bekletilebilir.

2. Kaldırma Kararı ve Yargılama: Dokunulmazlık kaldırılırsa, milletvekilleri savcılık ifadesinin ardından yargı önüne çıkacak.

3. Siyasi Pazarlıklar: Önemli bir grup milletvekilini ilgilendiren bu süreç, Meclis içi ittifak ve pazarlıkları artırabilir.

Sonuç

CHP Kurultayı soruşturmasında bir üst aşamaya gelinmesi, yargı ve siyaset arasındaki hassas dengeleri bir kez daha gözler önüne serdi. Fezlekenin TBMM’ye sevkiyle birlikte, önümüzdeki günlerde hem hukuki hem de siyasi alanda yoğun tartışmalar yaşanması bekleniyor. Süreç ilerledikçe, dosyaların karma komisyondaki görüşülmesi ve genel kurul oylaması yakından izlenecek

Açıklama:
Kahramanmaraş Depremi’nde Manolya Sitesi’ndeki yıkımda 35 kişinin ölümünden sorumlu tutulan MADO ortağı Atilla Kanbur’un TRT’de yayınlanan “Alişan ile Hayata Gülümse” programına konuk olması, mağdur yakınları ve sosyal medyadan yoğun tepki topladı.

Bu makalede, 6 Şubat 2023 Kahramanmaraş merkezli depremde Manolya Sitesi’nde yıkılan binada 35 vatandaşın hayatını kaybetmesine neden olduğu gerekçesiyle 22,5 yıla kadar hapis cezası istenen MADO ortaklarından Atilla Kanbur’un, TRT’de yayımlanan “Alişan ile Hayata Gülümse” programına konuk edilmesi sonrası yaşanan büyük tepkiyi; olayın hukuki boyutunu, sosyal medyadaki yankıları ve kamuoyunda oluşan algıyı detaylı şekilde ele alıyoruz

Olayın Arka Planı

6 Şubat 2023 tarihli Kahramanmaraş merkezli 7,8 büyüklüğündeki depremde, Onikişubat ilçesindeki iki bloklu Manolya Sitesi’nin A Blok’unda 35 kişi yaşamını yitirdi. Bu binanın altında faaliyet gösteren Tarhanacı Kafe’nin bağımsız duvarları kaldırarak izinsiz ilave kat eklemesi, çökmede belirleyici etken olarak raporlarda yer aldı .

Hukuki Süreç ve Yargılamalar

Tarhanacı Kafe’nin sahibi ve aynı zamanda MADO markasının ortağı Atilla Kanbur hakkında, “taksirle ölüme neden olma” suçundan 22,5 yıla kadar hapis cezası talep edildi. İlk bilirkişi raporunda; binanın statik dengesini bozan müdahaleler ve ilave kat eklemenin yıkımı hızlandırdığı vurgulandı. Sanıkların itirazı üzerine hazırlanan ikinci raporda da Kanbur’un sorumluluğu net şekilde ifade edildi .

TRT’deki Program Katılımı ve Tepkiler

22,5 yıla kadar hapsi istenen Atilla Kanbur, tutuksuz yargılanmasına devam ederken, 13 Mayıs 2025’te TRT1 ekranlarında yayımlanan “Alişan ile Hayata Gülümse” programına davet edildi. Programda Maraş dondurması sunumu ve sohbet esnasındaki neşeli tavırları, izleyicilerde tepkiye yol açtı

Sosyal Medyada Yankıları

X (eski adıyla Twitter) kullanıcıları, Kanbur’un programa çıkartılmasını “mağdur yakınlarına saygısızlık” olarak nitelendirdi. Bir kullanıcı, “35 canın hesabı sorulurken TRT ekranlarında şov yapması kabul edilemez” ifadelerini kullanırken , başka bir kullanıcı da “Adalet yerini bulmadan ekranlara çıkması büyük bir skandal” yorumunda bulundu

Mağdur Yakınlarının ve Hukukçuların Açıklamaları

Cumhuriyet’e konuşan bir davalı yakınından avukat Mustafa Müdüroğlu, “Sanıkların tutuksuz yargılanması, MADO markasının gücünden kaynaklanıyor. Bu tür davalarda adaletin gecikmesi, yaraların tekrar kanamasına neden oluyor” dedi

Sonuç ve Değerlendirme

Atilla Kanbur’un TRT’deki program konukluğu, hukuki sürecin henüz tamamlanmamış olmasına rağmen kamuoyunda infiale sebep oldu. Bu gelişme, medya kuruluşlarının program konuklarını belirlerken toplumsal hassasiyetleri gözetmesi gerektiğini bir kez daha ortaya koydu. Yargı süreci ilerledikçe gelişmeleri takip edecek ve kamuoyunu bilgilendirmeye devam edeceğiz.