Açıklaması :
20 yaşındaki hükümlü, hücre arkadaşının tahliyesi sırasında bavula gizlenerek Corbas Cezaevi’nden kaçtı. Olayın detayları, soruşturma süreci ve güvenlik zafiyetlerinin analizi.

20 Yaşındaki Mahkum Bavulda Kaçtı: Corbas Cezaevi’nden Akıllara Ziyan Firar

Olayın Detayları

11 Temmuz 2025 Cuma sabahı, Lyon yakınlarındaki Corbas Cezaevi’nde beklenmedik bir firar olayı yaşandı. Aynı koğuşta kalan ve cezası tamamlanıp özgürlüğüne kavuşan mahkumun bavuluna gizlenen 20 yaşındaki hükümlü, gardiyanların dikkatinden kaçmayı başardı. Cezaevi yetkilileri, hücre arkadaşı çıkış penceresinden ayrıldıktan sonra bavulun normalden ağır olduğunu fark edip arama yapmak istedilerse de mahkum bavulun içinde bulunduğu sırada hızlıca alandan uzaklaşmayı başardı.

Kaçak Mahkumun Profili

Fransız makamların açıklamasına göre kaçan mahkum, hırsızlık ve organize suç bağlantıları nedeniyle birden fazla ceza almıştı. Henüz 20 yaşında olan hükümlü, mahkeme kayıtlarına göre toplamda 5 yıla yakın hapis görmüştü. Güvenlik soruşturmalarında “yüksek riskli” kategorisinde değerlendirilen mahkumun, tahliye edilen arkadaşının eşyalarına son anlarda nasıl müdahale ettiği hâlâ soru işareti olarak kalıyor.

Cezaevi Güvenliği ve Soruşturma Süreci

Fransa Genel Cezaevi Hizmetleri (SPIP), olayın hemen ardından hem iç hem de dış soruşturmalar başlattı. İç soruşturmada, bavul güvenlik taramalarının nasıl atlatıldığı, kameraların ve gardiyan rutinlerinin ne derece etkisiz kaldığı inceleniyor. Ayrıca Lyon Cumhuriyet Savcılığı da “görevi ihmaller” ve “yardımlaşma ihtimali” üzerine resmî kovuşturma süreci açtı. Yetkililer, bavul arama prosedürlerinin yeniden düzenleneceğini duyurdu.

Benzer Olay Örnekleri ve Güvenlik Açıkları

• Brezilya’da Delici Tünel: 2024’te bir mahkum, cezaevi bahçesine açtığı gizli tünel ile kaçmaya çalışırken tünel içindeki çökmenin kurbanı oldu.

• ABD’de Çöp Kamyonu Kaçışı: 2023’te New York’ta bir hükümlü, çöp kamyonu kasasına saklanarak şehir dışına sürülmeyi başardı.
  Bu vakalar, özellikle “insan faktörü” kaynaklı zafiyetlerin ne kadar hayati sonuçlar doğurabileceğini gösteriyor.

Değerlendirme ve Öneriler

1. Yenilenen Eşya Taraması: Tüm bavul ve çuvalların X-ray dışında rastgele patlatmalı denetim mekanizmasıyla kontrol edilmesi.

2. Gelişmiş Kamera İzleme: Yapay zekâ destekli hareket algılama sistemlerinin gardiyanları anlık uyaracak şekilde entegre edilmesi.

3. Personel Eğitimi: Personel devriyelerinin “beklenmedik durum” senaryolarına göre yoğunlaştırılması ve tatbikatların artırılması.

4. Mahkum İzleme: Hücre arkadaşları tahliye edilecek mahkumlarla ilgili risk değerlendirmesi raporlarının sıklaştırılması.

Bu basit ama kritik adımlar, Corbas Cezaevi’nden yaşanan akılalmaz firarın tekrar yaşanmaması için hayati önem taşıyor.

Açıklaması:
Ankara Çankaya’daki Yaşamkent Valero Sitesi’nde 3,5 aylık bebeğin de aralarında olduğu 3 kişinin ölümüne yol açan yangında, alarm sisteminin devreye girmemesi ihmal tartışmalarını alevlendiriyor.

1. Giriş

13 Temmuz 2025’te Ankara’nın Çankaya ilçesindeki Yaşamkent Valero Sitesi’nde yaşanan yangın faciası, üç can kaybı ve onlarca dumandan etkilenen mağdur ile hatırlarda yer etti. Sitede yaşayanlar, yangın alarmının devreye girmemesi sebebiyle müdahalenin geciktiğini ve acil tahliye süreçlerinin aksadığını öne sürüyor.

2. Olayın Detayları

• Tarih ve Saat: Yangın, 12 Temmuz 2025 akşamı saat 22:00 civarında başladı.

• Mekan: Alacaatlı Mahallesi’ndeki 26 katlı Yaşamkent Valero Sitesi’nin 4. katı.

• Kaybedilenler: 3,5 aylık bebek Aras, annesi Hüsniye Çelik Şahin (33) ve güvenlik görevlisi Muharrem Çetinkaya (63) hayatını kaybetti.

• Mağdurlar: Dumandan etkilenen 39 kişi, 7’si itfaiye personeli olmak üzere çevredeki hastanelere sevk edildi.

3. “Alarm Sistemi Devreye Girmedi” İddiası ve Soruşturma

Site sakinleri, yangın anında alarm çalmaması nedeniyle içeride bulunanların uyarı alamadığını belirtiyor.

• Bir mahalle sakini, “Yangın alarmı duymadık, dışarıdan çığlıklarla durumu öğrendik” derken; bir diğeri komşu blokta kısa süre önce test edilen alarmın, yangın çıkan blokta çalışmadığını vurguladı.

• İhbarı alan Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı, yangının çıkış nedeni ve olası ihmaller için resen soruşturma başlattı. Teknik inceleme, alarm panelleri ve yangın ekipmanlarının bakım kayıtlarını kapsıyor.

• 

4. Uzman Görüşleri

1. Bina Mühendisi Görüşü: Yüksek katlı yapılarda merkezi alarm sistemlerinin düzenli bakımı hayati önemde. Yılda en az iki kez testleri yapılmalı, yedek güç kaynakları kontrol edilmeli.

2. Yangın Güvenliği Uzmanı: Alarmın devreye girmemesi, ilk müdahalenin gecikmesine neden olur. Otomatik sprinkler sistemleri ve akıllı fanlarla duman kontrolü de sağlanmalı.

3. Hastane Acil Servis Doktoru: Dumandan etkilenenlerin çoğu; bilinç kaybı, solunum sıkıntısı ve kardiak komplikasyonlar nedeniyle hastaneye ulaştı. Erken tahliye ve koruyucu ekipman kullanımının önemi bir kez daha ortaya çıktı.

5. Önlem ve Güvenlik Önerileri

• Periyodik Testler: Alarm, sprinkler ve acil aydınlatma sistemleri yıllık standartların ötesinde kontrol ettirilmeli.

• Eğitim ve Tatbikatlar: Sakinlere yönelik düzenli yangın tatbikatları, hem hız hem de düzen sağlar. Özellikle çocuklu aileler ve yaşlılar için özel eğitim önemlidir.

• Teknoloji Entegrasyonu: Akıllı bina çözümleri; duman algılama, jet fan, alarm ve otomatik bildirimler ile müdahaleyi hızlandırır.

6. Sonuç

Yaşamkent Valero Sitesi yangını, alarm sistemindeki aksaklığın nelere mal olabileceğini acı bir şekilde gösterdi. Soruşturma sonuçları, ihmallerin boyutunu netleştirecek ve benzer trajedilerin önüne geçilmesi için yol haritası sunacak. Yüksek katlı binalarda yaşayan herkes, düzenli güvenlik kontrollerini talep etmeli, yöneticiler ise bu talepleri titizlikle karşılamalıdır.

Açıklama:
Bursa’da önce müftü, ardından kaymakam ve son olarak vali yardımcısı kılığına giren dolandırıcı, sahte törenler düzenleyerek engelli vatandaşlar ve meslek odası yöneticilerinden toplamda 1 milyon TL’ye yakın vurgun yaptı. İstanbul’da yakalanan şüpheli İ.B. hakkında soruşturma devam ediyor.

Olayın Perde Arkası

Bursa İl Emniyet Müdürlüğü Asayiş Şube Dolandırıcılık Büro Amirliği, İznik’te yaşayan Y.A.’nın “akülü engelli aracı verileceği” vaadiyle 25 000 TL dolandırılması şikâyeti üzerine geniş çaplı bir çalışma başlattı. Yapılan incelemede, çok sayıda sabıkası bulunan ve 10 ayrı suçtan aranan İ.B.’nin (dolandırıcının inisiyali) farklı kimliklerle dolaşarak yardım topladığı tespit edildi .

Sahte Kimlik ve Tören Yöntemi

İ.B., mağdurlara önce “müftü”, ardından “kaymakam” ve en sonunda “vali yardımcısı” unvanlarını kullandığı sahte kimliklerle kendisini tanıttı. Hedefindeki kişilere resmi protokol ve tören düzenleyeceğini vadederek güven sağladı. Bazı yerleşim birimlerinde “kaymakamlık önünde” sahte karşılama törenleri organize edeceği vaadiyle ek para talep etti .

Vurgunun Boyutu

• Mağdurlar: Engelli bireyler, öğrenciler ve 33 farklı meslek odası başkanı ile yöneticileri

• Toplam Para Trafiği: Yaklaşık 1 milyon TL giriş–çıkışı tespit edildi

• Deliller: Sahte dernek ve makbuzlara ait çok sayıda belge ele geçirildi .

Yakalanma ve Hukuki Süreç

Şüpheli İ.B., “vali yardımcısı” kılığında İstanbul’daki bir kafede otururken düzenlenen operasyonla kıskıvrak ele geçirildi. İznik Cumhuriyet Başsavcılığı’na sevk edilen İ.B., tutuklanarak cezaevine gönderildi. Soruşturma, şüphelinin para trafiği ve bağlantıların araştırılması amacıyla derinleştiriliyor .

Sonuç ve Uyarılar

Bu tür “resmi kimlik dolandırıcılığı” vakalarında, vatandaşların:

1. Kimlik ve yetki belgelerini e-devlet veya ilgili kurum sitelerinden doğrulaması,

2. Şahsi veya banka havalesi işlemi yapmadan önce mutlaka resmi yazılı belge talep etmesi,

3. Şüpheli teklifleri derhal kolluk kuvvetlerine bildirmesi,
   güvenliklerini sağlamak açısından büyük önem taşıyor.