Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Mithat Körler’in Acı Günü: Ablası Fatma Nezihe Akkuş Porsuk Çayı’nda Ölü Bulundu

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama: Eskişehir’de ünlü sanatçı Mithat Körler’in acı günü yaşandı. Ablası 75 yaşındaki Alzheimer hastası Fatma Nezihe Akkuş’un kaybolmasının ardından, Porsuk Çayı’nda cansız bedeni bulundu. Olay ve soruşturma detayları haberimizde.

Eskişehir’de dün gece hakkında kayıp bildirimi yapılan 75 yaşındaki Alzheimer hastası Fatma Nezihe Akkuş’un cansız bedeni, sabah saatlerinde Porsuk Çayı’nda bulundu. Ünlü şarkıcı ve sanatçı Mithat Körler’in ablası olan Akkuş’un ölümü, hem ailesi hem de sanat dünyasında derin üzüntü yarattı.

Olayın Gelişimi

Fatma Nezihe Akkuş, dün gece evinden çıkmış ancak geri dönmemişti. Ailesi, uzun süredir kendisini göremeyince çevrede arama çalışmalarına başladı ve nihayetinde polise kayıp başvurusunda bulundu. Yapılan yoğun arama çalışmaları sonucunda, bugün sabah saatlerinde Adalar Bulvarı yakınlarında Porsuk Çayı’nda Akkuş’un cansız bedeni tespit edildi. Polis ekipleri olay yerinde incelemelerde bulunurken, cesedin suyun akıntısı ile bir süre sürüklendiği ve Adalar mevkisine kadar ulaştığı belirlendi.

Fatma Nezihe Akkuş Kimdir?

75 yaşındaki Fatma Nezihe Akkuş, uzun yıllardır Alzheimer hastalığı tedavisi görmekteydi. Ailesi ve yakınları tarafından sevgiyle anılan Akkuş, ünlü sanatçı Mithat Körler’in ablası olarak da biliniyor. Alzheimer gibi zorlu bir hastalıkla mücadele eden Akkuş’un kaybolması, ailesi ve sevenleri için büyük bir acı ve endişe kaynağı olmuştu.

Olay Sonrası Soruşturma ve İncelemeler

Cesedin bulunmasının ardından, olayla ilgili savcılık soruşturması başlatıldı. Polis ekipleri, ölüm nedeninin belirlenmesi için detaylı incelemeler yürütüyor. Fatma Nezihe Akkuş’un kesin ölüm sebebinin, yapılacak otopsi raporu sonucunda netlik kazanması bekleniyor. Şüpheli ölümler ve kaybolmaların yaşandığı bu tür olaylarda, adli tıp uzmanlarının yapacağı değerlendirmeler büyük önem taşıyor.

Aile, olayın ardından büyük bir üzüntü yaşarken, Mithat Körler de acı haberle derinden sarsıldı. Sanatçının sosyal medya hesaplarından paylaştığı mesajlarda, ablasına duyduğu özlem ve yaşadığı derin keder dikkat çekiyor. Olayın kamuoyunda geniş yankı bulması, özellikle ünlü isimlerin aile olaylarının medya tarafından yakından takip edilmesi açısından önemli bir örnek oluşturuyor.

Sosyal Medya ve Kamuoyu Tepkileri

Haberin sosyal medyada yayılmasıyla birlikte, takipçiler ve kamuoyu olayla ilgili çeşitli yorumlarda bulundu. Birçok kişi, Alzheimer hastalığının yarattığı zorluklara ve yaşlı bireylerin korunması gerekliliğine dikkat çekerken; bazıları da Mithat Körler’in yaşadığı acıyı paylaşarak destek mesajları yayınladı. Bu tür trajik olayların, toplumsal duyarlılığı artırarak benzer vakalara karşı daha etkin önlemler alınmasına vesile olacağı düşünülüyor.

Uzman Görüşleri ve Beklentiler

Sağlık ve sosyal hizmet uzmanları, Alzheimer hastalarının yaşam kalitesinin artırılması ve bakım hizmetlerinin iyileştirilmesi gerekliliğine vurgu yapıyor. Fatma Nezihe Akkuş’un yaşadığı olay, yaşlı ve kronik hastalığı bulunan bireylerin evde ve toplum içinde daha dikkatli korunmasının önemini bir kez daha gözler önüne seriyor. Uzmanlar, ailelerin bu tür durumlarda erken müdahale ve sürekli sağlık takibinin önemine işaret ederken, sosyal destek ağlarının güçlendirilmesinin gerekliliğini dile getiriyor.

Sonuç ve Beklenen Gelişmeler

Fatma Nezihe Akkuş’un ölüm nedeni, yapılan otopsi raporunun sonuçlanmasının ardından netlik kazanacak. Soruşturmanın devam ettiği bu süreçte, olayla ilgili detayların kamuoyu ile paylaşılmaya devam etmesi bekleniyor. Mithat Körler ve ailesi, acı haberin ardından yas sürecini yaşarken; ilgili kurumların da olayın aydınlatılması için titizlikle çalıştığı bildiriliyor.

Bu trajik olay, yalnızca ünlü bir ailenin değil, aynı zamanda Alzheimer gibi ciddi hastalıklarla mücadele eden binlerce insanın ve ailelerinin yaşadığı zorlukları da bir kez daha gündeme taşıdı. Yetkililerin, benzer vakaların yaşanmaması için gerekli önlemleri almaları bekleniyor.

Magazin

Altın Portakal’da “geleneksel kortej” coşkusu

Yayımlandı

üzerinde

Altın Portakal'da

62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, geleneksel kortej geçişiyle başladı. Türk sineması ve televizyon dünyasının sevilen isimleri, festivalle özdeşleşen kortejde Antalyalıları selamladı.

Türkiye’nin köklü sinema etkinliklerinden Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali bu yıl ‘Kalpten’ temasıyla sinemaseverlerle 62’nci yılında buluştu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde bu yıl 104 filmin yer aldığı festivalin geleneksel korteji, gösterimlerin yapıldığı Antalya Kültür Merkezi (AKM) önünden saat 15.30’da başladı.
Kortej, üstü açık araçlarla AKM önünden Sakıp Sabancı Bulvarı, 100’üncü Yıl Caddesi, Güllük ve Cumhuriyet caddelerini takiben Atatürk Caddesi’nden Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin eski hizmet binası önüne kadar 5 kilometre boyunca devam etti.
Ünlü sanatçıların vatandaşları selamladığı korteje, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, onur ödülü sahibi sinema sanatçıları Serap Aksoy ve Settar Tanrıöğen ile Yüksel Arıcı, Mahmut Cevher, Kaan Çakır, Mehmet Kurtuluş, Korhan Yurtsever, Ezel Akay, Yosi Mizrahi, Elvin Köse katıldı.
Büyükşehir Belediyesi’nin bando takımı ve dans ve gösteri ekiplerinin da eşik ettiği kortejde sanatçılar vatandaşlara çiçek attı.
Korteje yoğun ilgi gösteren vatandaşlar sanatçılarla fotoğraf çekti.
Park içerisinde korteje katılan yabancı akrobasi grubu tarafından gösteri düzenlendi.
Kortejde sanatçıları görmek için caddede bekleyenlerden Mehmet Varsak, ailesiyle korteji izlemeye geldiklerini ve sanatçıları görmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.
Sibel Karaarslan ise “Sinema müzikleriyle büyüdük. Benim için Altın Portakal, bu müzikler, sanatçılar, geçmişimiz, günümüz ve nesilden nesile aktarılan çok güzel etkinlik” dedi.
Tuğçe Nazlı, “Bizi sevindiren heyecanlandıran bir etkinlik. Sinema geleneğimiz. Yıllarca devam etmesini diliyorum. Kızımla geldim. Küçük yaşta öğrenmesini istedim. Bu etkinlik bizim kültürümüz, bu kültürü yaşatmak istoruyuz “diye konuştu.
Antalya Büyükşehir Belediyesince bu yıl 62’ncisi düzenlenen festivalde gerçekleştirilecek Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda 12 film “Altın Portakal”ı kazanmak için yarışacak.
Festival, 2 Kasım’da sona erecek.
Okumaya Devam Et

Magazin

Altın Portakal’da “Gelin Takımı 2” filminin galası yapıldı

Yayımlandı

üzerinde

Altın Portakal'da

Bu yıl 62’ncisi düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında “Gelin Takımı 2” filmi seyirciyle buluştu.

Festivalin basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, Atatürk Kültür Merkezi Aspendos Salonu’nda, Doğa Can Anafarta’nın yönettiği “Gelin Takımı 2″nin gösteriminin ardından film ekibi seyirci karşısına çıktı. Gösterimin ardından, yönetmen Anafarta, oyuncular Ecem Erkek, Nilperi Şahinkaya ve Baran Bölükbaşı ile yapımcı Emre Oskay’ın katıldığı söyleşi gerçekleştirildi. Baran Bölükbaşı, oyunculuk eğitimini Antalya’da aldığını belirterek, bu yüzden filmi bu kentte seyirciyle izlemenin keyifli olduğunu ifade etti. Ecem Erkek de sette beş kadın olarak tartışmadan, sorun yaşamadan, güzel çekim süreci geçirdiklerini dile getirerek, her yaş grubundaki kadının aynı şekilde gülüp, eğlenebileceğini anlattı. Oyuncu Nilperi Şahinkaya ise filmdeki karakteri “Deniz” ile ilgili gelen soruları yanıtlayıp, karakterle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yapımcı Emre Oskay da ilk profesyonel sinema tecrübesinde Derviş Zaim ile “Gölgeler ve Suretler” filminin yapımcılığını üstlendiğini anımsatarak, her filmin farklı bir yolculuğunun olduğunu kaydetti.

Okumaya Devam Et

Magazin

İlişkilerdeki bağı sihirli şekilde güçlendiren 7 cümle

Yayımlandı

üzerinde

İlişkilerdeki bağı sihirli şekilde güçlendiren 7 cümle

Paketlenmiş hediyeler, mum ışığında akşam yemekleri ve hesaplı, basmakalıp jestler ütopik bir dünyada ideal olarak görülse de, uzmanlar ilişkilerin genellikle koşulsuz sevgiyle yeşerdiğini vurguluyor. Araştırmalara göre, partnerinize duyduğunuz sevgiyi ifade eden nadir paragrafların yanı sıra, düzenli ve basit cümleler de ilişkinin derinleşmesine katkı sağlıyor.

Psikologlar, büyük jestlerin partnerin ihtişamını hatırlatabileceğini ancak incelikli ve özenli sözlerin, çiftlerin zorluklarla karşılaştıklarında birbirlerinin duygularını anlamalarına yardımcı olduğunu belirtiyor. Bu bağlamda, ilişkilerde bağı sihirli bir şekilde güçlendiren 7 cümlenin öne çıktığı ifade ediliyor.
Birine aşık olmak ve onu sonsuza dek sevmek istemek, dürüstlük göstergesidir. “Seni olduğun gibi seviyorum” cümlesi, kişiye yalnızca belirli bir özelliğiyle değil, tüm iyi ve kötü yanlarıyla sevildiğini hissettirir. Bu, sadece sahip olma ve kontrolden ibaret değildir ve bu ifade, gerçek aşkın birlikte büyümek ve gelişmekle ilgili olduğunun bir göstergesidir.
Çoğu zaman, “Bu bir ‘sen’ sorunu” ifadesi, insanların sorumluluğu omuzlarından ne kadar çabuk atabildiklerini gösterebilir. Sorun ister kişinin profesyonel alanında ister ilişkide olsun, “Birlikte çözeceğiz” ifadesi, sorunları çözme isteğinin yanı sıra başkalarının ihtiyaçlarına saygıyı da gösterir. İki kişi tango yapmak eğlenmenin kolay bir yolu gibi görünse de, iki kişilik bir ekipte olmak zorlukların tek başına göğüslenemeyeceğini gösterir..
Sonuçlar değişebilir, ancak bir ilişki için emek veren o narin yürek hep aynı kalır. Karşınızdaki kişinin belirli bir iş için kan, ter ve gözyaşı döktüğünü kabul etmek, ona tekrar bir mücadeleye girişecek kadar güven verir. Eleştiri, zihinlerde hoş görünebilir, ancak “Çabalarınızı takdir ediyorum” ifadesi, partnerinizin bakış açısına minnettarlığınızı gösterir. Sonuçta, her şey sevdiklerinizle birlikte zaman geçirmekten ibarettir.
“Ne olursa olsun yanındayım,” demek, partnerinizin içinde barınabileceği duygusal bir güvenlik kozası oluşturur. Kararların eleştirel bir şekilde analiz edildiği ve başarıların göz ardı edildiği bir dünyada, bu basit cümle partnerinizin sırtını yaslayabileceği bir alan yaratır. Hedefler her gün buluşmayabilir, ancak ilişkideki bir çift her gün buluşur ve kırılganlık, bu buluşmanın sürdürülmesinde büyük rol oynar.”NE İSTEDİĞİNİ SÖYLE BANA””İstiyorum…”, “İhtiyacım var…”, “Keşke…” ve daha birçok karmaşanın arasında, “Bana ne istediğini söyle” ifadesi, yıkılan bir gökdeleni kurtaran bir süper kahraman gibi karşımıza çıkıyor. Bu ifade, partnerinizi daha iyi anlamanıza yardımcı olmakla kalmıyor, aynı zamanda başkasının düşüncelerini varsaymaktan kaynaklanan varsayımları ve sorunları da ortadan kaldırıyor. Dahası, bu ifade başkalarının fikirlerine önem ve saygı gösteriyor.
Kıskançlık ve aşırı düşünme balonunda, “Sana güveniyorum” sağlıklı bir ilişki için güçlü bir temel oluşturur. Bu ifade, ilişkiye duyduğunuz güveni vurgularken aynı zamanda yargıları ve sahtekârlığı da aşar. Sözlü bir darbe derinden vurur, ancak sadakat ilişkide daha da derinlere kök salar.”ÜZGÜNÜM”
Klişe ama çarpışan dünyaları değiştiren ikonik bir replik. Hataların basit bir şekilde hesap vermesi ve bir şeyleri daha iyi yapma sözü, kaybedilen bir ilişkideki umudu yeniden alevlendirdi. “Özür dilerim” gereksiz egoyu yok ederken, kırık bir bağı onarma isteğini de gösterir. Yine de, aşkta ve savaşta her şey mübahtır ve “biz” arasında barışı korumak, “ben” ile kazanmaktan daha faydalıdır
Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar