Politika
Mısır, “NATO tarzı” ortak Arap askeri gücü kurmayı gündeme getirdi — Amaç: Herhangi bir üye devleti saldırı sırasında savunmak

Tarih.Saat: 14 Eylül 2025, 12:00 (TSİ)
Okuma süresi: 4 dakika
Mısır, Arap dünyasında NATO’ya benzer bir ortak askeri güç kurma planını yeniden gündeme getirdi. Plan, herhangi bir Arap ülkesine yönelik saldırı hâlinde hızlı müdahale ve kolektif savunmayı amaçlıyor; Kahire’nin önerisine göre Mısır’ın katkısı on binlerce asker düzeyinde olabilir. Konu, bölgedeki son gelişmelerin ardından Arap zirvesinde ve dışişleri/savunma kanallarında tartışılıyor.
Detaylar — Ne öneriliyor, kim ne diyor?
-
Öneri neyi kapsıyor?
Kahire kaynaklarının aktardığına göre plan, Arap Birliği üyesi ülkelerin katkısıyla oluşturulacak bir “ortak müdahale gücü” oluşturmayı hedefliyor. Gücün amacı, bir üye devlete yönelik saldırı durumunda kolektif savunma mekanizması işletmek olacak. -
Neden şimdi?
Bu teklifin yeniden canlanmasının arkasında, son dönemde bölgedeki askeri gerilimler ve özellikle Doha’ya yönelik iddia edilen saldırılar gibi vakaların yarattığı güvenlik endişeleri gösteriliyor; Kahire kaynakları ve bölge medyası bu gelişmeleri tetikleyici faktör olarak işaret ediyor. -
Mısır ne kadar katkı verecek?
Yerel ve bölge medyasında çıkan haberlere göre Mısır, ortak güce yaklaşık 20.000 asker ve gerekli lojistik desteği sunmayı önerebilir; planın operasyonel yapısı ve komuta düzeni hâlen tartışılıyor. -
Ne zaman ve nerede görüşülecek?
Konunun Arap zirvesi gündeminde olduğu, dışişleri ve savunma bakanları düzeyinde ön görüşmeler yapıldığı bildiriliyor; nihai karar için üye devletlerin onayı gerekecek.
Tarihçe ve benzer girişimler
Ortak Arap askeri gücü fikri yeni değil. Tarihte Arap ülkeleri arasında ortak savunma girişimleri olmuş; 1950’de imzalanan Arap Ortak Savunma ve Ekonomik İşbirliği Anlaşması ile 2010’lu yıllarda da benzer ortak yapıların kurulması gündeme gelmişti. Bu tür girişimler, bölgesel farklılıklar ve politik ayrışmalar nedeniyle hayata geçirilmesi zor projeler olarak kayıtlara geçti.
Olası etkiler ve tartışma başlıkları
-
Bölgesel denge: Ortak bir Arap müdahale gücü, bölgesel güç dengesini değiştirebilir; Suudi Arabistan, Mısır, Cezayir, Fas gibi ülkelerin katılım tercihleri belirleyici olacak.
-
Komuta ve hukuk: Komuta kime bağlanacak, hangi koşullar müdahaleye izin verecek, sivil denetim nasıl sağlanacak gibi hukuki-operasyonel sorular netleştirilmeden uygulama zor.
-
Uluslararası yansımalar: ABD, AB ve bölge dışı aktörlerin tutumu; İsrail-Filistin gerilimi ve İran faktörü bu planın algılanışını etkileyecek.
Resmi açıklamalar ve doğrulama durumu
Şu an için Kahire’den resmi, ayrıntılı bir beyannamenin yayımlandığına dair tüm devlet kanallarından ortak bir onay görünmüyor; haberler büyük ölçüde Arap medyası kaynaklı ve birkaç dış haber kuruluşu tarafından aktarıldı. Konunun nihai haline ilişkin güvenilir resmi açıklamalar gelene kadar detaylarda değişiklik yaşanabilir. (Bu paragraf, mevcut haber raporlarının doğrulama durumuna dayanır.)
Kısa arka plan: Neden uygulanması zor?
-
Katılımcı ülkelerin politika ve çıkar farklılıkları,
-
Komuta/kontrol, finansman ve lojistik uyumu gerekliliği,
-
Bölgesel aktörlerin birbirine karşı güvensizlikleri,
-
Uluslararası hukuk ve dış aktörlerle koordinasyon ihtiyacı.
Bu nedenlerle benzer fikirler daha önce de gündeme gelmiş, ancak kalıcı bir mekanizme dönüşememiştir.
Sonuç (editoryal not)
Mısır’ın önerisi, Arap dünyasında kolektif savunma fikrini yeniden tartışmaya açtı. Teknik ve siyasi engellerin yüksek olduğu bu alanda, önerinin gerçekleşip gerçekleşmeyeceği, zirve kararları ve üye ülkelerin katılım iradelerine bağlı olarak şekillenecek. Okurlarımızı resmi açıklamalar çıktıkça güncelleyeceğiz.
Politika
İBB’ye yönelik “casusluk” soruşturmasında yeni gözaltı kararları: “İBB HANEM verileri sızdırıldı”
İBB’ye yönelik “casusluk” soruşturmasında yeni gözaltı kararları: “İBB HANEM verileri sızdırıldı”
30 Ekim 2025 — 11:30 (TSİ) · Okuma süresi: ~3 dakika
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “İstanbul Senin / İBB HANEM” soruşturmalarında yeni gözaltı kararları çıktı. Soruşturma kapsamında, İBB Akıllı Şehircilik Daire Başkanlığı ile İletişim Koordinasyon Merkezi’nde görevli toplam 4 personel hakkında gözaltı kararı verildiği; ayrıca soruşturmanın, uygulama üzerinden milyonlarca kullanıcının kişisel ve sandık verilerinin yurt dışına veya program dışına aktarıldığı iddialarını içerdiği bildirildi.

Detaylar
-
Yeni gözaltı kararları: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturma kapsamında ikisi Akıllı Şehircilik Daire Başkanlığı’nda, ikisi İletişim Koordinasyon Merkezi’nde görevli olmak üzere 4 kişi hakkında gözaltı kararı verdiğini açıkladı. Şüpheliler hakkında “kişisel verileri hukuka aykırı olarak yayma” ve “suç örgütüne üye olma” suçlamaları bulunduğu belirtiliyor.
-
İddia edilen veri sızıntıları: Başsavcılık açıklamasına göre “İstanbul Senin” uygulaması üzerinden 4,7 milyon kullanıcının kişisel verileri ve konum bilgilerinin iki farklı ülkeye sızdırıldığı, 3,7 milyon kullanıcının verilerinin darkweb’de satışa çıkarıldığı iddia ediliyor. Aynı uygulama içindeki İBB HANEM adlı alt uygulamada ise 11 milyon vatandaşın sandık verilerinin program dışına aktarıldığı ileri sürüldü.
-
Önceki işlemler ve tutuklamalar: Soruşturmayla ilgili önceki operasyonda gözaltına alınan şüphelilerden bazıları adliyeye sevk edilmiş, bu süreçte hakkında tutuklama talebi ve adli kontrol talepleri olan isimler olduğu kamuoyuna yansımıştı; son dönemde 6 kişinin tutuklandığı haberleri de yer aldı.
-
İBB’nin açıklaması: İBB yönetimi, İstanbul’un verilerinin “kamu hizmetleri” çerçevesinde ve KVKK/rezerv protokollerine göre korunduğunu belirterek iddiaları reddetti veya açıklama yaptı; belediye, verilerin siyasi veya ticari amaçlarla kullanılmadığını vurguladı. İBB açıklamaları soruşturmanın detaylarına ve kurum içi denetim süreçlerine ilişkin bilgi veriyor.
Hukuki çerçeve ve olası süreç
Savcılık iddiaları soruşturma dosyasına dayanarak yürütüyor; suçlamalar kişisel verilerin hukuka aykırı olarak yayılması, bilişim suçları ve örgüt suçlamalarını kapsıyor. Gözaltı işlemleri, delil toplama ve ifade işlemlerinin ardından gözaltı-müdahale kararlarına göre adliyeye sevk ve tutuklama ya da adli kontrol kararları gelebilir. Savcılık kanıt tespitine göre ek gözaltı, arama veya bilirkişi incelemeleri talep edebilir. (Kaynaklar: Başsavcılık açıklamaları ve haber raporları.
Ne değişti, neden gündem oldu?
-
Kamu güvenliği ve veri mahremiyeti: Milyonlarca vatandaşın kişisel verilerinin hedef alındığı iddiası, hem teknik hem de siyasal boyutlarıyla geniş yankı buldu. Veri sızıntısı iddiaları, KVKK (Kişisel Verilerin Korunması Kanunu) ve siber güvenlik tartışmalarını alevlendirdi.
-
Siyasi yansımalar: Olay kısa sürede siyasi tartışmalara dönüştü; muhalefet ve iktidar paylaşımları ile kamuoyunda yoğun tartışma oluştu. (İlgili kurum ve siyasi aktörlerin açıklamaları haber metinlerinde yer aldı
İleriye dönük beklentiler
-
Savcılık ek soruşturmalar ve teknik incelemeler (log incelemeleri, veri akış analizleri, bilirkişi raporları) yürütecek.
-
İBB ve ilgili kurumlar iç denetimler başlatabilir veya başlatılmış denetim sonuçları kamuoyuna açıklanabilir.
-
Hukuki süreçler tamamlandıkça adli kararlar (tutuklama, adli kontrol, beraat vs.) kamuoyuna yansıyacak.
Politika
İngiltere Başbakanı Keir Starmer Ankara’da: Anıtkabir ziyareti, TUSAŞ incelemesi ve Eurofighter görüşmeleri
İngiltere Başbakanı Keir Starmer Ankara’da: Anıtkabir ziyareti, TUSAŞ incelemesi ve Eurofighter görüşmeleri
Tarih: 27 Ekim 2025 — Saat: 18:30 (TSİ)
Okuma süresi: ~4 dakika
Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın davetiyle bugün Ankara’ya resmi ziyaret gerçekleştirdi. Starmer’in programında Mürted Hava Meydan Komutanlığı’nda karşılama, TUSAŞ/TAI ziyareti (KAAN tanıtımı), Anıtkabir ziyareti ve Cumhurbaşkanlığı’nda Erdoğan ile görüşme yer aldı. Görüşmelerde Eurofighter Typhoon tedariki ve savunma-sanayi iş birliği öne çıktı.

Gelişmeler — Detaylı Haber
Birleşik Krallık Başbakanı Keir Starmer, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın daveti üzerine 27 Ekim 2025’te Ankara’ya resmi bir ziyaret gerçekleştirdi. Starmer’i Mürted Hava Meydan Komutanlığı’nda askeri törenle Milli Savunma Bakanı Yaşar Güler ve üst düzey Türk yetkililer karşıladı. Ziyaretin gündeminde iki ülke arasında savunma sanayi iş birliği, bölgesel güvenlik ve ticari anlaşmalar vardı.
Starmer programının ilk duraklarından birinde TUSAŞ (TAI) tesislerini ziyaret ederek Türkiye’nin milli savaş uçağı KAAN hakkında brifing aldı; ziyaret sırasında İngiltere’den savunma heyeti de hazır bulundu. Bu adım, savunma ve havacılık iş birliğinin güçlendirilmesi ve ileri teknoloji transferi tartışmalarına zemin hazırladı.
Ankara temaslarının sembolik anlarından biri olan Anıtkabir ziyareti sırasında Starmer, Aslanlı Yol’dan yürüyerek Atatürk’ün mozolesine çelenk koydu ve Anıtkabir özel defterine Türkiye-Birleşik Krallık ilişkilerinin önemine dair notlar düştü. Starmer deftere, iki ülkenin “güçlü müttefik ve güvenilir dostlar” olduğunu vurgulayan ifadeler yazdı.
Görüşmelerin merkezinde, Eurofighter Typhoon tedariki konusu vardı. Reuters’in aktardığına göre taraflar Türkiye’nin talep ettiği Eurofighter alımı ve tedarik planları hakkında görüş alışverişinde bulundu; gündemde yaklaşık 40 uçağın tedariki ve aşamalı teslimatlar konuşulduğu bildirildi. Bu müzakereler, NATO içinde savunma kapasitelerinin güçlendirilmesi ve iki ülke arasında stratejik iş birliğinin derinleştirilmesi açısından kritik kabul ediliyor.
Ziyaret kapsamında ayrıca ikili ticaret, enerji ve bölgesel konularda ortak projeler konuşuldu. Resmi temasların ardından liderlerin ortak bir açıklama yapıp yapmayacağı ve olası mutabakat metinlerinin içeriği hakkında resmi kaynaklardan ek bilgiler bekleniyor.
Neden önemli?
-
Savunma iş birliği: Eurofighter ve TUSAŞ görüşmeleri, Türkiye-İngiltere savunma sanayii ilişkilerinde somut adımların atılabileceğini gösteriyor.
-
Jeopolitik denge: Ankara-Londra hattındaki yakınlaşma, NATO içindeki iş birliğini ve bölgesel dengeyi etkileyebilir.
-
Ekonomik fırsatlar: Havacılık ve savunma projeleri, teknoloji transferi ve ortak üretim imkanları sunuyor.
Kısa zaman çizelgesi (bugün)
-
Varış ve karşılama: Mürted Hava Meydan Komutanlığı — askeri tören.
-
TUSAŞ/TAI ziyareti: KAAN brifingi ve fabrika turu.
-
Anıtkabir ziyareti: Çelenk, saygı duruşu, özel defter imzası.
-
Cumhurbaşkanlığı görüşmesi: Erdoğan ile resmi görüşme (Detaylar paylaşılacak).
Politika
Pakistan: Afganistan ile Görüşmeler Sırasında Sınır Çatışmaları Yaşandı
Pakistan: Afganistan ile Görüşmeler Sırasında Sınır Çatışmaları Yaşandı
27 Ekim 2025 — 13:00 (İstanbul) · Okuma süresi: 3 dakika
Pakistan ordusu, Kurram ve Kuzey Veziristan yakınlarında meydana gelen son sınır çatışmalarında 5 Pakistan askerinin ve 25 silahlı unsurun hayatını kaybettiğini açıkladı. Olay, iki ülke heyetlerinin İstanbul’da yürüttüğü görüşmeler sürerken yaşandı ve barış müzakerelerinin geleceğine ilişkin soru işaretleri doğurdu.

Olayın kısa anlatımı
Pakistan Ordusu Sözcülüğü, saldırganların Cuma ve Cumartesi günleri Afganistan’dan Pakistan’a geçmeye çalıştığını; çatışmaların Kurram ve Kuzey Veziristan bölgelerinde gerçekleştiğini bildirdi. Açıklamada çatışmalarda 5 Pakistan askerinin ve 25 silahlı unsurun öldüğü belirtildi.
Afgan tarafı ve Taliban yetkilileri ise iddiaları reddetme eğiliminde; Taliban, Afgan topraklarının militan sığınağı yapıldığı suçlamalarını reddediyor ve Pakistan’ın askeri operasyonlarının Afgan egemenliğini ihlal ettiğini savunuyor.
Görüşmeler ve diplomatik zemin
Çatışmalar, iki ülke heyetlerinin İstanbul’da barış ve yeniden ateşkes sağlama amacıyla bir araya geldiği kritik görüşmelerin sürdüğü anda gerçekleşti. Pakistan, görüşmelerin başarısız olması hâlinde “açık savaş” uyarısında bulundu; Savunma Bakanı ve bazı üst düzey yetkililer “anlaşma sağlanamazsa bunun ağır sonuçları olabileceği” yönünde sert açıklamalar yaptı
Öte yandan, iki taraf daha önce Doha’da sağlanan ateşkes mutabakatı sonrasında bölgede tansiyonun düşürülmesi yönünde adımlar atmıştı; ancak son günlerde yaşanan hava taarruzları ve topçu atışları ile karşılıklı suçlamalar güveni sarsmış durumda.
Neden önemli?
-
Güvenlik riski: Kurram ve Kuzey Veziristan sınır bölgesi, Pakistan’ın iç güvenliği açısından hassas; TTP (Tehreek-e-Taliban Pakistan) ve bağlantılı unsurların varlığı nedeniyle bölgedeki çatışmalar sivil can kayıplarına ve yerel istikrarsızlığa yol açabiliyor.
-
Müzakere ortamı: Görüşmeler bölgesel aktörlerin arabuluculuğunda ilerlerken sahadaki yeni çatışmalar diplomasiyi zayıflatabilir ve masadan çekilmelere neden olabilir.
-
İnsani ve ekonomik etkiler: Sınır kapılarının kapatılması ve ticaretin aksaması, sınır ötesi toplumların hayatını doğrudan etkiliyor; daha geniş çaplı bir gerileme bölge ekonomisini ve sivil nüfusu vurabilir.
Resmi tepkiler ve sonraki adımlar
Pakistan ordusu, olayı medyaya duyururken Afgan tarafının “terörle mücadelede somut adımlar atması” gerektiğini belirtti. Afgan tarafı ve Taliban yönetimi ise iddiaları reddederek, diplomatik kanallardan gerilimin azaltılmasını savunuyor. Her iki tarafın heyetleri İstanbul’daki görüşmelere devam ederken, bölge dışı aktörlerin arabuluculuk çabaları da sürüyor.
-
Gündem6 gün önceCumhuriyet’in 102. yılı Ankara’da yürüyüş ve konserlerle kutlanacak
-
Teknoloji1 hafta önceAB Komisyonu, Meta ve TikTok’u DSA Şeffaflık Yükümlülüklerini İhlal Etmekle Ön İncelemede Buldu
-
Teknoloji6 gün önceAMERİKAN “YARASA” UÇAĞI: San Diego’lu Shield AI, yeni yapay zekâlı savaş uçağı X-BAT’in “Çin’in ilk saldırısını alt edebileceğini” ve 2029’a kadar savaşa hazır olacağını açıkladı
-
Gündem1 hafta önceYüzyılın Konut Projesi’nin detayları belli oldu — FatihDoğanMedya
-
Sanat1 hafta önceÇırak bulamadı, kızına öğretiyor: UNESCO’lu usta sanatını yaşatmaya çalışıyor
-
Sanat1 hafta önceDeniz sahile sürüklüyor, o topluyor: Adeta bir sanat eserine dönüştürüyor
-
Magazin4 gün önceSoykırımı dünyaya gösteren fotoğrafçıya büyük ödül
-
Ekonomi1 hafta önceTelefon fiyatlarına indirim sürprizi — Bazı modellerde 1.000 TL’ye varan düşüş bekleniyor
