Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

MHP Lideri Bahçeli’den “Türkiye Partisi” Çıkışı: Terör, Vandalizm ve Milli Birlik Meselesi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
MHP lideri Devlet Bahçeli, “Türkiye Partisi” çıkışı açıklamasında terörün yalnızca dağdaki değil, şehirdeki vandalizmin de sona erdirilmesi gerektiğini ve siyasi partiler kanununda yapılacak düzenlemelerle milli devletin korunmasının altını çizdi.

Milliyetçi Hareket Partisi Genel Başkanı Devlet Bahçeli, geçtiğimiz günlerde yaptığı açıklamada Türkiye siyasetine yön veren bir mesaj yayımladı. Bahçeli, “Her parti Türkiye Partisi olmalı” diyerek, terörle mücadelede yalnızca dağdaki unsurlar değil, şehirlerdeki vandalist ve ayrıştırıcı yaklaşımların da sona erdirilmesi gerektiğini vurguladı. Açıklamalarında siyasi partiler kanunundaki iki kritik maddeye dikkat çekerek, milli devletin korunması ve demokratik siyasetin temellerinin güçlendirilmesi gerektiğini belirtti.

Terörsüz Türkiye ve Türkiye Partisi Vurgusu

Bahçeli, “Terörsüz Türkiye” hedefiyle yola çıkarak, terör kavramını yalnızca silahlı unsurlar çerçevesinde değerlendirmediğini; aynı zamanda şehirlerde işlenen vandalizm ve şiddet yanlısı söylemlerin de terörün bir uzantısı olarak görülmesi gerektiğini ifade etti. Bu doğrultuda, siyasi arenada yalnızca güvenlik politikalarının değil, aynı zamanda kapsayıcı, barışçıl ve milli değerlere dayalı bir siyasi söylemin hayata geçirilmesinin önemine değindi.

“Ya terör ya demokrasi, ya silah ya siyaset” ifadesiyle, siyaset ve güvenlik arasında net bir ayrım yapılarak, demokratik yollarla yürütülen siyasetin her daim ön planda olması gerektiğini savundu.

Siyasi Partiler Kanunu’nda Önerilen Düzenlemeler

Bahçeli, mevcut siyasi partiler kanununda milli devletin korunması başlığı altında yer alan maddelere dikkat çekti. Özellikle:

  • 82. Maddeye Ekleme:
    Milli devletin korunmasının her türlü vandalizmin reddiyle mümkün olabileceği yönünde bir ekleme yapılması gerektiğini belirtti. Bu ekleme, mevcut kanun maddelerinde yer alan bölgecilik ve ırkçılık karşıtı hükümlerle uyumlu olacak şekilde, partilerin yalnızca belirli kesimlere hitap eden söylemlerden uzaklaşmasını sağlamak amacıyla öneriliyor.

  • 79. Madde ile İlişkilendirme:
    Devletin tekliğinin korunması ilkesinin altını çizerek, siyasi partilerin şiddet eylemlerinden ve ayrıştırıcı söylemlerden uzak durmasının, Türkiye’nin milli bütünlüğü açısından kritik önem taşıdığını dile getirdi.

Bahçeli’nin bu vurguları, siyasi partiler arasında milli birlik ve beraberliği tesis edecek yeni bir siyaset anlayışının gerekliliğine işaret ediyor.

Terör ve Vandalizme Karşı Mücadelede Yeni Yaklaşımlar

Bahçeli, yalnızca dağdaki terör unsurlarının değil, şehirlerdeki vandalist ve ayrıştırıcı yaklaşımların da sona erdirilmesinin şart olduğunu savunuyor. Bu kapsamda:

  • Kapsayıcı Siyaset:
    Siyasi partilerin, Türkiye’nin ortak tarih, kültür ve gelecek tasavvuru etrafında birleşerek, tüm toplumsal kesimlere hitap eden bir söylem geliştirmesi gerektiğini belirtti.

  • Demokratik Meşruiyet:
    Terör ve şiddet eylemlerine başvurmayan, demokratik yöntemlerle yürütülen siyasetin, toplumsal rızanın en önemli meşruiyet kaynağı olduğuna dikkat çekti.

  • Hukuki Düzenlemeler:
    Siyasi partiler kanununda yapılacak revizyonların, partilerin şiddet yanlısı eylemlerden uzak durmasını ve demokratik prensiplere bağlı kalmasını sağlayacak şekilde yeniden düzenlenmesi gerektiğini ifade etti.

Türkiye’nin Geleceğine Yönelik Mesajlar

Bahçeli’nin açıklamaları, Türkiye’nin milli birliğini pekiştirmek ve demokratik siyaset anlayışını güçlendirmek amacıyla atılan adımların bir parçası olarak görülüyor. Açıklamalarda öne çıkan diğer noktalar şunlardır:

  • Milli Değerlere Bağlılık:
    Siyasi partilerin, Türkiye Cumhuriyeti’nin kurucu değerlerine ve ortak tarihine bağlı kalarak hareket etmesi gerektiğini savunuyor.

  • Toplumsal Uzlaşma:
    Meclis, siyaset ve toplum arasındaki uyumun sağlanmasının, ülkenin kalkınması ve demokratikleşmesi açısından kritik rol oynadığını belirtiyor.

  • Yeni Siyaset Modeli:
    “Türkiye Partisi” kavramının, etnik, bölgesel ve kimlik temelli siyasetin ötesinde, tüm Türkiye’ye hitap eden kapsayıcı bir modelin temelini oluşturacağı vurgulanıyor.

Sonuç

Devlet Bahçeli’nin “Türkiye Partisi” çıkışı mesajı, Türkiye siyasetinde radikal bir dönüşüm çağrısı olarak okunuyor. Terörle mücadelede yalnızca silahlı unsurların değil, şehirlerdeki ayrıştırıcı ve vandalist söylemlerin de sona erdirilmesi gerektiğine işaret eden Bahçeli, siyasi partiler kanununda yapılacak düzenlemelerle, milli devletin ve demokratik meşruiyetin teminat altına alınması gerektiğini vurguluyor. Bu açıklamalar, Türkiye’nin geleceğinde daha birleşik, demokratik ve milli değerlere dayalı bir siyaset anlayışının yerleşmesi için önemli bir yol haritası sunuyor.

Gündem

Eniştesini tornavidayla öldürmüştü! Yasak aşk iddiası: “17 sene sakladım” — O söz sonrası cinayeti işledi

Yayımlandı

üzerinde

Tarih.Saat: 09 Eylül 2025 — 17:05 (TSİ)
Okuma süresi: 3 dakika
Yayın: FatihDoganMedya

Aydın’da Ozan K. iddiasına göre 17 yıl önce annesiyle yasak ilişki yaşadığını söylediği eniştesi Şenol G. ile tartışıp tornavidayla öldürdü. Olayın ayrıntıları, mahkeme ifadeleri ve savcılık iddianamesi.


Olayın özeti

Aydın’ın kırsal Sınırteke Mahallesi (Çayiçi mevkisi) yakınlarında 13 Haziran 2025 sabahı meydana gelen olayda, iddiaya göre mısır tarlasına sulama için giden Şenol Göktaş ile Ozan Kaya (O.K.) arasında çıkan tartışma kavgaya dönüştü. Tartışma sırasında O.K., eniştesi Göktaş’ı tornavida ile yaraladı; Göktaş olay yerinde hayatını kaybetti. Jandarma ve sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından yapılan incelemede Göktaş’ın yaşamını yitirdiği tespit edildi

Sanığın iddiası: “Yasak ilişkiyi 17 yıl sakladım”

Duruşmada savunma yapan sanık Ozan Kaya, öldürme gerekçesini “namus” meselesi olarak gösterdiğini, “17 sene önce annemle Şenol’un ilişkisini gördüm ve bunu kimseye söylemedim” şeklinde ifade verdiğini belirtti. Sanık, ayrıca Göktaş’ın küçük kardeşini ima ederek kendisine “Büyüdü mü?” şeklinde sözler söylediğini, bunun üzerine uzun süre içini çektiğini ve son sözlerin ardından sinirlendiğini anlattı. Sanık, olaydan önce tornavidayı iş yerinde bilediğini ve sabaha karşı tarlada beklediğini söyledi.

Olayın gelişimi — yakalanma ve soruşturma

İhbar üzerine olay yerine gelen jandarma ekipleri inceleme yaptı; O.K. bir süre sonra jandarmaya teslim oldu ve adliyeye sevk edilerek tutuklandı. Soruşturma kapsamında Ozan Kaya hakkında “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Mahkeme, sanığın akıl sağlığının tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor istenmesine karar verdi.

Tarafların ifadeleri ve olası motivasyon

  • Sanıkın savunması: Ozan Kaya, öldürme sebebini maddi değil, annesiyle olduğu iddia edilen ilişki ve “namus” meselesi olarak açıkladı. Ayrıca miras ve tapu uyuşmazlığına dair gerilim de yaşandığını, ancak miras sebebiyle öldürmediğini ifade etti.

  • Aile bireylerinin beyanı: Ölen kişinin eşi ve sanığın annesi duruşmada tanık olarak dinlendi; sanığın annesi, çiftle arasında bir sorun olmadığını, eniştesini “baba gibi” gördüklerini belirtti.

Hukuki süreç ve sonrası

Soruşturma ve kovuşturma sürecinde savcılık dosyasında “tasarlayarak kasten öldürme” suçuna yer verilmiş; mahkeme süreci devam ediyor. Mahkeme ayrıca sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığını değerlendirmek üzere Adli Tıp raporu alınmasına karar verdi. Yargılama ilerledikçe deliller, tanık ifadeleri ve Adli Tıp raporu kritik öneme sahip olacak. M

Okumaya Devam Et

Gündem

BM Genel Sekreteri Guterres: İsrail’in Doha’ya Yönelik Hava Saldırıları, Katar’ın Egemenliğinin “Açıkça İhlali”

Yayımlandı

üzerinde

Tarih: 9 Eylül 2025
Saat: 16:30 (TSİ)
Kaynak / Yayın: FATİHDOGANMEDYA
Okuma süresi: ~3 dakika

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres, İsrail tarafından Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen hava saldırılarını sert bir dille kınayarak bu eylemi Katar’ın egemenliği ve toprak bütünlüğünün “açıkça ihlali” olarak nitelendirdi. Guterres, saldırının aynı zamanda Doha’nun aracılık rolünü de zedeleyebileceğine dikkat çekti.

Olayın Özeti

İsrail ordusu, Doha’da bazı Hamas yetkililerini hedef aldığını belirterek hava saldırıları düzenledi. Saldırının ardından başkentte patlamalar ve duman görüntüleri rapor edildi; ilk haberler saldırının üst düzey Hamas isimlerini hedef aldığı yönündeydi. Reuters ve diğer uluslararası ajanslar, saldırıyı doğrulayan raporlar yayımladı.

Guterres’in Mesajı

Guterres, gazetecilere yaptığı açıklamada İsrail saldırısını “Katar’ın egemenliği ve toprak bütünlüğünün açıkça ihlali” şeklinde tanımladı ve bölgedeki ateşkes çabalarına zarar verilmemesi gerektiğini vurguladı. BM Genel Sekreteri, Katar’ın barış sürecinde önemli bir arabulucu rolü üstlendiğini hatırlatarak tüm taraflara itidal çağrısında bulundu.

Katar ve Bölgesel Tepkiler

Katar yönetimi saldırıyı “cezalandırılmalı” derecede ağır bir şekilde kınadı; Doha’dan yapılan resmi açıklamalarda eylemin “korkakça ve uluslararası hukuku ihlal eden bir saldırı” olduğu belirtildi. Arap Ligi ve bazı bölge ülkeleri de saldırıyı kınayarak Katar’ın egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Hedefler ve Son Durum

Bazı haber ajansları, saldırıların Hamas’ın üst düzey müzakerecilerini hedef aldığı ve ilk raporlara göre hedeflenen kişilerin hayatta kaldığı ya da ölü sayısıyla ilgili çelişkili bilgiler bulunduğunu bildirdi. Olay yerinden gelen görüntüler ve resmi açıklamalar çerçevesinde durumun netleşmesi için gelen bilgilerin doğrulanması gerekiyor.

Uluslararası Hukuk ve Olası Sonuçlar

Uzmanlar, bir ülkenin başka bir ülke topraklarında askeri operasyon düzenlemesinin uluslararası hukukta ciddi sonuçları olabileceğini hatırlatıyor. BM ve bölgesel aktörlerin atacağı adımlar; diplomatik protestolar, Güvenlik Konseyi gündemi ve uluslararası soruşturmalar biçiminde şekillenebilir. Guterres’in açıklaması, bu tür adımların değerlendirilmesine zemin hazırlayabilir.

Neden Önemli?

Doha, son yıllarda Gazze konusunda arabuluculuk yapan kilit aktörlerden biri oldu. Katar’daki böyle bir saldırı, bölgedeki ateşkes ve rehine takası görüşmelerini zayıflatabilir; ayrıca Körfez ülkeleriyle ilişkilerde yeni gerilimler yaratabilir. Uluslararası toplumun tepkisi ve gelişmelerin nasıl şekilleneceği, önümüzdeki saatlerde ve günlerde netleşecek.

Kısa Not: Haber, BM Genel Sekreteri António Guterres’in açıklamaları ve uluslararası haber ajanslarının ilk doğrulanmış raporları temel alınarak hazırlanmıştır. Daha fazla resmi açıklama ve ayrıntı geldiğinde FATİHDOGANMEDYA üzerinden güncelleme yapılacaktır.

Okumaya Devam Et

Gündem

Ankara’da kadın cinayeti: MSB’de görevli yüksek mühendis 5 yaşındaki kızının gözü önünde öldürüldü

Yayımlandı

üzerinde

Tarih • Saat: 09 Eylül 2025 — İlk yayın: 17:03 / Son güncelleme: 18:25.
Okuma süresi: ~3 dakika

Ankara Yenimahalle’de, Milli Savunma Bakanlığı’nda görevli yüksek mühendis Başak Gürkan Arslan (46), boşanma sürecinde olduğu eşinin babası tarafından evde bıçaklanarak hayatını kaybetti. Olay sırasında 5 yaşındaki kız çocuğu ve eşin de bulunduğu, kayınpeder ve oğlunun gözaltına alındığı bildirildi.


Olayın gelişimi — Detaylı haber

Ankara’nın Yenimahalle ilçesi Kardelen Mahallesi’ndeki müstakil bir evde öğle saatlerinde tartışma çıktı. İddiaya göre, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü’ne bağlı 5’inci Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü’nde sivil memur olarak görev yapan yüksek mühendis Başak Gürkan Arslan (46), boşanma aşamasında olduğu eşinin babası Kudret Arslan (63) tarafından defalarca bıçaklandı. Yaralı halde kapıyı açıp yardım isteyen Arslan, saldırgan tarafından boğazından da tekrar bıçaklandı; sağlık ekiplerinin müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi.

Olay anında evde aralarında 5 yaşındaki kızının da bulunduğu öğrenildi. Çocuğun olayın tanığı olduğu, olay sonrası çocuğun koruma altına alındığı bildirildi.

Soruşturmayı yürüten polis ekipleri kısa sürede adrese intikal etti; kaynaklara göre Kudret Arslan ile oğlu olay yerinde gözaltına alındı. Emniyetteki işlemler ve olay yeri incelemeleri sürüyor.

Kayınpeder Kudret Arslan’ın savunmasında, geliniyle ve oğluyla konuşmak için bir araya geldiklerini; tartışma sırasında kendisine hakim olamadığını iddia ettiği yönünde ifadeler geçtiği bildirildi. Olayla ilgili adli süreç ve soruşturma devam ediyor.


Kurumsal ve toplumsal yansımalar

Olayın mağduru Başak Gürkan Arslan’ın MSB’de görevli olması habere geniş yansımalar getirdi; yetkili kurumların ve yerel birimlerin olayla ilgili soruşturmayı titizlikle yürüttüğü belirtiliyor. Kadın cinayetleri vakaları toplumda büyük tepki gördüğü için olay, hem yerel hem ulusal basında geniş yer buldu.


Bilinmesi gerekenler (kısa notlar)

  • Yer: Ankara, Yenimahalle — Kardelen Mahallesi (müstakil ev).

  • Mağdur: Başak Gürkan Arslan, 46, MSB’de yüksek mühendis olarak görevl

  • Şüpheli: Kudret Arslan, 63 (kayınpeder); olaya karıştığı belirtilen oğlu ile birlikte gözaltına alındılar.

  • Olay anında 5 yaşındaki kız çocuğu ve mağdurun eşi de evdeydi; çocuk koruma altına alındı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar