Gündem
Mersin’de uyuşturucu madde ticaretine tutuklama

İl Jandarma Komutanlığı ekipleri, merkez Akdeniz ilçesinde iki şüphelinin uyuşturucu madde ticareti yaptığını belirledi.
Belirlenen şüphelileri takibe alan ekipler, savcılık koordinesinde adreslerine operasyon yaptı.
Operasyonda iki şüpheli de yakalandı.
Adreslerde yapılan aramada 2 kilo 930 gram bonzai, 87 gram metamfetamin, 6 adet uyuşturucu madde kullanma aparatı, 6 litre aseton, 4 adet çakmak gazı ile suçtan elde edilen 44 bin 500 TL ele geçirildi.
Jandarmada ifadesi alınan iki şüpheli sevk edildiği adliyede çıkarıldığı mahkemece tutuklandı.
Gündem
Arktik Bölgesi’nde “İmkansız” Sanılan Bakteriler Keşfedildi — Küresel Ölçekte Etkileri Olabilir
Arktik Bölgesi’nde “İmkansız” Sanılan Bakteriler Keşfedildi — Küresel Ölçekte Etkileri Olabilir
Yayın: 29 Ekim 2025 · Saat: O2:00 (TSİ)
Okuma süresi: 2 dakika 23 saniye
Kaynak: FatihDoğanMedya Haber Merkezi
Bilim insanları, Arktik deniz buzunun altında ve donmuş toprak (permafrost) ortamlarında daha önce “yaşama elverişsiz” kabul edilen koşullarda aktif olarak bulunan mikroorganizmalar keşfetti. Özellikle azot bağlayıcı (nitrogen-fiksasyon yapan) bakterilerin buz altı ortamlarında etkin olduklarının tespit edilmesi, kutup ekosistemleriyle sınırlı kalmayıp küresel iklim ve deniz besin zincirleri üzerinde beklenmedik etkiler yaratabileceğine işaret ediyor.

Keşif ne diyor — kısa özet
Araştırmacılar, Arktik deniz buzunun hem kenar bölgelerinde hem de merkezindeki karanlık, soğuk ve besin açısından fakir sularda nitrojen fiksasyonu aktivitesi olduğunu gösteren veriler elde etti. Bu, azot bağlama yeteneğinin yalnızca sıcak, ışıklı yüzey sularına özgü olmadığı; bazı mikropların düşük sıcaklık ve düşük enerji koşullarında da işlevsel hale gelebildiği anlamına geliyor. Bu bulgu, Arktik’teki biyolojik süreçlerin beklenenden daha karmaşık olduğunu ortaya koyuyor.
Neden önemli?
-
Besin ağları: Azot bağlayıcı bakteriler, ammonyum üretimiyle fitoplanktonu ve su bitkilerini besleyebilir; bunun sonucunda yerel birincil üretim, dolayısıyla balıkçılık ve üst düzey deniz organizmaları etkilenebilir.
-
İklim modelleri: Arktik’teki biyokimyasal akımlar hâlihazırda iklim projeksiyonlarında belirsizlik yaratan bir alan. Yeni bulunan azot akımları, okyanus-atmosfer etkileşimlerini ve dolayısıyla modellenen sonuçları değiştirebilir; modelleyicilerin bu verileri entegre etmesi gerekiyor.
-
Permafrost riski: Donmuş topraklardan binlerce yıllık mikroorganizmaların “uyanması” olgusu da ayrı bir konu; bu mikroorganizmaların karbondioksit ve metan gibi sera gazı emisyonlarını artırma potansiyeli ile modern bakteri topluluklarıyla gen alışverişi riski bilim çevrelerinde tartışılıyor.
Uzmanların uyarıları
Uzmanlar, bulgunun hem ekolojik hem de iklimsel açıdan önemli olduğunu ancak “doğrudan felaket” anlamına gelmediğini vurguluyor. Örneğin artan azot, bazı deniz bölgelerinde üretkenliği artırarak kısa vadede ekosistem hizmetlerini destekleyebilir; ancak uzun vadede ekosistem dengesini, tür kompozisyonunu ve karbondioksit/metan döngülerini değiştirebilir. Ayrıca permafrosttan gelen mikropların antibiyotik direnci veya patojenite açısından taşıdığı riskler de araştırılıyor—bu yüzden kapsamlı genetik dizileme ve laboratuvar testleri şart.
Bilim insanları şimdi ne yapıyor?
Araştırma ekipleri, bölgeden daha geniş ve sistematik örnekleme, ileri genomik analizler ve kontrollü laboratuvar deneyleri ile hangi mikroorganizmaların aktif olduğunu, hangi genlerin azot bağlamadan sorumlu olduğunu ve ısınma/sulama senaryolarında nasıl tepki vereceklerini ortaya koymayı planlıyor. Ayrıca iklim modelleyicileriyle veri paylaşımı artıyor; amaç bu biyolojik süreçlerin küresel modellerde doğru şekilde temsil edilmesi.
Kısa değerlendirme
Arktik’te “imkansız” kabul edilen yaşam formlarının keşfi, kutup ekolojisi hakkındaki anlayışımızı derinleştirirken küresel etkiler konusunda yeni soru işaretleri de doğuruyor. Bu alandaki gelişmeler, iklim değişikliği, deniz kaynakları yönetimi ve halk sağlığı perspektiflerinden takip edilmeli; bilimsel topluluk hızla daha fazla veri üretiyor ve uluslararası iş birliği artıyor.
Gündem
Dalgaların yükselmesiyle mağarada mahsur kalan 2 SUP’çı AFAD ve itfaiye tarafından 6 saatte kurtarıldı
Dalgaların yükselmesiyle mağarada mahsur kalan 2 SUP’çı AFAD ve itfaiye tarafından 6 saatte kurtarıldı
Tarih: 29 Ekim 2025
Saat: 16:20 (yerel saat)
Okuma süresi: 2 dakika
Antalya — Antalya açıklarında SUP (stand up paddle) yapan iki kişi, akşam saatlerinde aniden yükselen dalgalar ve şiddetli yağış nedeniyle falezlerdeki bir mağaraya sığındı. Yaklaşık 6 saat mağarada mahsur kalan ikili, AFAD ve itfaiye ekiplerinin ortaklaşa yürüttüğü halatlı kurtarma sistemi ile güvenli şekilde kıyıya çıkarıldı.
Olayın gelişimi
SUP ile denize açılan iki kişi, bölgede beklenenden hızlı kötüleşen hava koşuları ve yükselen dalgalar nedeniyle falezlerdeki küçük bir mağaraya sığındı. İhbarın alınmasının ardından AFAD ve itfaiye ekipleri ile sahil güvenlik birimleri bölgeye sevk edildi. Ekiplerin incelemesi sonucunda mağaranın deniz seviyesinin etkisiyle daraldığı tespit edildi; kara erişiminin riskli olması nedeniyle halat sistemi kurulmasına karar verildi.
Kurtarma operasyonu
Kara ve deniz unsurlarının koordineli çalışmasıyla mağara önüne güvenli bir çalışma hattı kuruldu. İtfaiye ekipleri falez üzerinde güvenlik ağı ve iniş hattı oluştururken, AFAD ekipleri halatlı sistemle mahsur kalan iki kişiyi tek tek tahliye etti. Operasyon boyunca can kaybı veya ciddi yaralanma bildirilmeyen iki kişi, sağlık kontrolü için olay yerindeki 112 ekiplerine teslim edildi.

Yetkililerin açıklamaları
Yetkililer, ani hava değişimlerine karşı denizde yapılan sporların risk taşıdığını vurguladı. AFAD ve itfaiye kaynakları, bölgedeki rüzgâr ve dalga koşullarının kısa sürede tehlikeli seviyelere ulaşabildiğini, bu tür durumlarda kıyıya yakın kalmanın ve acil durum ekiplerine derhal haber verilmesinin hayati önem taşıdığını belirtti.
Mağdurun sağlık durumu ve sonraki adımlar
Kurtarılan iki kişi, hafif hipotermi ve yorgunluk belirtisi göstermesi nedeniyle ilk müdahalenin ardından kontrol amaçlı sağlık tesisine sevk edildi. Olayla ilgili soruşturma ve bölgesel risk değerlendirmesi çalışmaları yerel yetkililer tarafından sürdürülecek.
Okuyucu için kısa güvenlik notları
-
Hava raporlarını kontrol etmeden denize açılmayın.
-
Rüzgâr ve dalga beklenenden hızlı değişiyorsa hızla kıyıya dönün.
-
Açık denizde kişisel can kurtarma ekipmanları (can yeleği, işaret fişeği, telsiz/telefon) taşıyın.
-
Tehlike anında 112 veya yerel sahil güvenlik hatlarını arayın.
Gündem
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı: Türkiye 102 yaşında — 102 yılda ne kadar ilerledi?
29 Ekim Cumhuriyet Bayramı: Türkiye 102 yaşında — 102 yılda ne kadar ilerledi?
FATİHDOGANMEDYA | Haber
Tarih.Saat: 29 Ekim 2025 — 00:40
Okuma süresi: 4 dakika
Bugün Türkiye Cumhuriyeti 102 yaşına giriyor. 1923’ten bu yana ülke; nüfus, ekonomi, sağlık, eğitim ve altyapıda büyük dönüşümler yaşadı. Ancak aynı zamanda enflasyon, gelir dağılımı, demokrasi ve dış ekonomik kırılganlıklar gibi önemli sınavlarla da karşılaştı. Bu haberde Türkiye’nin 102 yılda kaydettiği somut ilerlemeler ve karşı karşıya olduğu temel zorlukları verilerle özetliyoruz.

Ekonomi: Hacim büyüdü, hassas dengeler sürüyor
-
Ekonominin büyüklüğü: Türkiye, 2024’te yaklaşık 1,32 trilyon USD’lik nominal GSYH ile dünyanın en büyük ekonomileri arasında yer aldı; 2024 verileri Dünya Bankası tarafından raporlanıyo
-
Kişi başına düşen gelir: GSYH/kişi (nominal) kısa vadede dalgalanmalar gösterse de on yıllık perspektifte belirgin bir artış gözleniyor (World Bank/Türkiye verileri)
-
Sorunlar: 2024–2025 dönemi yüksek enflasyon, kur dalgalanmaları ve cari açık gibi sorunlarla geçti; ekonomistler 2025 sonrasında da fiyat istikrarı ve dış dengeyi yakalamanın önemine vurgu yapıyor.
Nüfus, sağlık ve eğitim: Yaşam süreleri uzadı, okuryazarlık yüksek
-
Nüfus: Türkiye’nin nüfusu 2020’lerden itibaren 80 milyonun üzerine çıktı; 2024 verilerinde resmî göstergeler ve uluslararası tahminler arasında hafif farklar olsa da 85–88 milyon aralığı gündemde. (Resmi TÜİK verileri ve uluslararası veri merkezleri karşılaştırılırken güncel rakamlar kullanılmalıdır.)
-
Sağlık: Doğumda beklenen yaşam süresi son yıllarda yükseldi; yaşam beklentisi 78 yılı civarına geldi. Sağlık altyapısı, sağlık hizmetlerine erişim ve aşılama programları önemli kazanımlar sağladı.
-
Eğitim / Okuryazarlık: Türkiye’de okuryazarlık oranları yıllar içinde yükseldi; temel eğitimde erişim genişledi, yükseköğretimde öğrenci sayısı arttı. Ancak eğitim kalitesi ve bölgesel eşitsizlikler hâlâ çözülmesi gereken alanlar.
Altyapı ve dijital dönüşüm: Fiziksel ve dijital yatırım artışı
-
Köprüler, tüneller, hızlı tren hatları, yeni havaalanları ve kentsel dönüşüm projeleri son 20–30 yılda Türkiye’nin fiziksel altyapısını dönüştürdü.
-
Dijital altyapı: İnternet kullanımı ve sosyal medya penetrasyonu çok hızlı arttı; 2025 başında internet penetrasyonu ~%88 ve 77 milyonun üzerinde internet kullanıcısı rapor edildi — bu, ekonomi ve kamusal hayat üzerinde derin etkiler yaratıyor.
Demokrasi, medya ve özgürlükler — ilerleme ve gerileme tartışmaları
Cumhuriyet döneminde hukuki ve kurumsal yapılar birçok evreden geçti; çok partili hayata geçiş, laiklik-çoğulculuk tartışmaları, sivil-millet ilişkileri ve hak-hürriyet alanlarında farklı dönemsel trendler görüldü. Son yıllarda medya özgürlüğü, internet erişimi kısıtlamaları ve toplumsal gerilimler uluslararası gözlemciler tarafından yakından takip ediliyor. (2024–2025 döneminde zaman zaman sosyal medya erişim kısıtlamaları ve uygulamalara ilişkin tartışmalar yaşandı.)
İhracat, sanayi ve iş gücü
Sanayi ve imalat, Türkiye ekonomisinin bel kemiğini oluşturuyor; otomotiv, beyaz eşya, tekstil, inşaat ve hizmet sektörü ihracatta güçlü pay sahibi. İstihdam yapısı dönüşüyor ancak genç işsizlik ve kayıt dışı istihdam çözülmesi gereken alanlar arasında. (Resmi istihdam ve sektör verileri için TÜİK ve ilgili bakanlıkların güncel raporlarına başvurulması önerilir.)
Değerlendirme ve gelecek beklentileri
102 yılda Türkiye; sağlık, eğitim, sanayi, ulaşım ve dijital erişim alanlarında ciddi ilerleme kaydetti. Aynı zamanda küresel ekonomik dalgalanmalar, iç ekonomik politika tercihleri ve siyasal/kurumsal riskler kısa vadeli kırılganlıklar yaratabiliyor. Önümüzdeki dönemin anahtar başarı kriterleri: fiyat istikrarı ve enflasyonla mücadele, sürdürülebilir büyüme, bölgesel fırsat eşitliği, demokratik kurumların güçlendirilmesi ve yenilikçi eğitim/araştırma yatırımları olacak.
Anahtar Gazetecilik Notu (kaynak kullanımı): Bu haber hazırlanırken Dünya Bankası, DataReportal, Reuters ve ilgili uluslararası veri kaynaklarının son açık verileri referans alınmıştır. Okuyucularımız güncel rakamlar için resmi kurum (TÜİK, Hazine ve Maliye Bakanlığı, Sağlık Bakanlığı) yayınlarını izleyebilir.
-
Teknoloji1 hafta önceNASA astrofizikçisinden yeni teori: Uzaylılar “sıkıcı” olabilir
-
Teknoloji7 gün önceOpenAI, ChatGPT tarayıcısını tanıttı: Mac kullanıcılarına özel
-
Ekonomi1 hafta önceCANLI ALTIN FİYATLARI 20 EKİM: Haftanın ilk gününde altın fiyatları ne kadar? (Gram, çeyrek, yarım ve tam altın fiyatı)
-
Teknoloji4 gün önceAB Komisyonu, Meta ve TikTok’u DSA Şeffaflık Yükümlülüklerini İhlal Etmekle Ön İncelemede Buldu
-
Teknoloji1 hafta önceAy’ın karanlık yüzünden şaşırtan keşif: Uzaydan gelen su ve organik izler bulundu
-
Spor1 hafta önceFenerbahçe 2-1 Fatih Karagümrük — Maç Sonucu ve Detaylı Özet
-
Sağlık7 gün önceKALP SAĞLIĞI: Koroner kalp hastalığı için 6 önemli risk faktörü
-
Son Dakika1 hafta önceSON DAKİKA — Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’a 12 yıla kadar hapis istemi
