Gıda sektörünün önde gelen markalarından Ülker, spor ve tutkunun birleştirici gücünü odağına alan yeni “İlk Maçım” kampanyasını lanse etti. Kampanya, Süper Lig’in dört büyük kulübü Fenerbahçe, Galatasaray, Beşiktaş ve Trabzonspor taraftarlarını; çeşitli yaş, cinsiyet ve coğrafyalardan ilk maç anılarını paylaşmaya davet ediyor.

Ülker Yönetim Kurulu Başkanı Murat Ülker, LinkedIn paylaşımlarında kendi “ilk maç” deneyimini anlatarak, bu duygunun ne kadar evrensel ve dönüştürücü olduğunu vurguladı. Ülker’in çocuk yaşta, büyük dayısı Ahmet İman ile Mithatpaşa Stadyumu’nda izlediği Fenerbahçe–Ankaragücü maçında yaşadığı coşku ve “tribün ruhunu” halen ilk günkü gibi hissettiğini belirten Ülker, “O kalabalıkta birbirini tanımayan insanlar aynı anda sevinip üzülüyor, sloganlarla kenetleniyordu. Taraftarlığın o benzersiz ruhunu o gün iliklerime kadar hissettim” diye yazdı.

Kampanya kapsamındaki sürprizler arasında; yıllardır takım tercihini yaşayarak bekleyenlere “anında ödüllendirme” fırsatı sunulması yer alıyor. Ülker, Malazgirt’in Mağalcık köyünde 60 yıldır Fenerbahçe tutkunu muhtar Mehmet Cebe gibi, uzun yıllar stadyuma gidememiş spor severleri farklı konseptlerde karşılamayı hedefliyor. Kampanyayı hayata geçiren ekipten Mustafa Kabakcı ve Mehmet Uçan, anlık ödüllendirme modeliyle başarıların zaman kaybetmeden kutlanması gerektiği inancını taşıdıklarını ifade ettiler.

Taraftarlar, unutulmaz “ilk maç” deneyimlerini paylaşmak ve Ülker’in maç günleri için hazırladığı özel stantlarda yerlerini almak üzere ulkerilkmacim.com adresinden başvuru yapabilirler. Ülker, kampanya sayesinde sporun birleştirici enerjisini ve futbolun coşkusunu geniş kitlelere taşıyarak marka değerini pekiştirmeyi amaçlıyor.

Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti‘nin (KKTC) turizmde markalaşması amacıyla başlatılan “Ada Kıbrıs” projesinin İstanbul’daki tanıtım programında konuşan Cumhurbaşkanı Yardımcısı Cevdet Yılmaz, KKTC’nin turizm alanında çok daha güçlü bir noktaya gelmesini arzu ettiklerini vurgulayarak, “Geçen yıl Türkiye olarak 61 milyar doları aşan turizm gelirimiz oldu. 62 milyondan fazla misafiri ülkemizde ağırladık. Bugün tanıtımı yapılan KKTC Turizm Master Planı ve Ada Kıbrıs Kampanyası da bu yöndeki ortak vizyonumuzun somut göstergesidir.” ifadelerini kullandı.

KKTC’ye uygulanan izolasyona dikkati çeken Yılmaz, “KKTC’ye çok haksız, gayriinsani, gayrihukuki izolasyonlar uygulanıyor. KKTC’deki yeni gerçekliğin 50 yılı aştığını görüyoruz. Bütün bu süreç boyunca çok haksız, gayriinsani ambargolarla karşı karşıya kaldı. Bizde güzel bir söz var. ‘Bir kapı kapatılırsa bir başka kapı açılır.’ Biz KKTC’nin haklı davasını sonuna kadar savunmaya devam edeceğiz.” diye konuştu.

Yılmaz, Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nin kendisinin de inanmadığı birtakım kavramları kullanarak dünya kamuoyunu meşgul edip oyalamaması gerektiğini belirterek, gerçekçi bir zeminde çözümün sağlanmasını temenni ettiklerini sözlerine ekledi.

Yılmaz, KKTC Cumhurbaşkanı Ersin Tatar’ın da katılımıyla THY yönetimi ile bir toplantı gerçekleştirdiklerini aktararak, insanların KKTC’ye daha pratik ve düşük maliyetlerle ulaşması için çalışmaların sürdüğünü belirtti.

ERSİN TATAR: KIBRIS’IN GELECEĞİ TURİZM

Programda konuşan Cumhurbaşkanı Tatar ise, Kıbrıs’ın geleceğinin turizm olduğunu söyledi.

Geçmişte KKTC’ye haftada 5-6 sefer yapıldığını aktaran Tatar, bugün Türkiye’den ayda 600 seferin ve 500 bin yolcunun geldiğini dile getirdi.

İzolasyon, ambargo ve engellemelere rağmen Kıbrıs Türk’ünün çok şey başardığını belirten Tatar, bugün turizmde yatak kapasitesinin 35 binin üzerine çıktığını, gelen herkesin çok memnun şekilde ayrıldığını ifade etti.

Tatar, 1-4 Mayıs’ta Lefkoşa’da düzenlenen TEKNOFEST KKTC organizasyonuna ilişkin, şunları kaydetti:

“TEKNOFEST dolayısıyla bir kez daha Selçuk Bayraktar’a ben de teşekkür etmek istiyorum. ‘Acaba 100 bin kişi ziyaret edebilecek mi?’ derken 225 bin kişi ziyaret etti. TEKNOFEST dolayısıyla KKTC’yi sadece Türkiye’ye değil bütün dünyaya tanıttığımızı gördüm. Çünkü oradaki verilen mesajlar da Mavi Akdeniz’in kalbi olan KKTC’de dönüşüm rüzgarları estiğini, turizmle birlikte bilişim gibi diğer sektörlerin olabileceğini gösterdi.”

Kıbrıs meselesinde iki devletli siyaseti öne çıkardıklarını anlatan Tatar, “Çünkü bu siyasetle ancak Kıbrıs Türk’ü kendi bağımsızlığını, özgürlüğünü sürdürebilecek. Nihayetinde bir çözüm olacaksa, adil ve sürdürülebilir olabilmesi için mutlak surette Kıbrıslı Türklerin devletinin o anlaşmanın bir parçası olması gerekmektedir. Aksi takdirde Avrupa Birliği içerisinde bizleri bir toplum statüsüne indirgeyecekler ve orada Türkiye’nin garantörlüğünü de tartışmaya açacaklar. Bizim oradaki varlığımız, güvenliğimiz Türk askerinin caydırıcı bir güç olarak adadaki varlığına bağlı. Aynı zamanda Türkiye Cumhuriyeti’nin tarihten gelen haklarıyla adanın garantörüdür.” ifadesini kullandı.

Tatar, kendilerinin çözüm için işbirliği çabalarına rağmen Rum tarafının buna yanaşmadığını, Türkiye ile işbirliği içerisinde siyasetlerini sonuna kadar sürdüreceklerini söyledi.

Açıklaması

Çanakkale Ayvacık’ta 74 yaşındaki emekli öğretmen, “terör soruşturması” yalanıyla 25 milyon TL dolandırıldı. Operasyonda 7 kişi tutuklandı, soruşturma ve hukuki süreç detayları burada.

Emekli öğretmenin 25 milyon TL dolandırıldığı olayda 7 kişi tutuklandı. Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde 74 yaşındaki emekli öğretmen A.T.’yi, “Adınız terör örgütü soruşturmasına karıştı” yalanıyla kandırarak Kasım 2024–29 Ocak 2025 tarihleri arasında altı ayrı seferde toplam 25 milyon TL’sini elden teslim ettiren dolandırıcılık çetesiyle ilgili yedi şüpheli geçtiğimiz günlerde tutuklandı. Olayın detayları, soruşturmanın seyri ve mağdurun yaşadıkları, Türk yargı sisteminin bu tip vakalara karşı tutumu ve benzer dolandırıcılıklarla mücadele yöntemleri bu makalede ele alınmaktadır.

Olayın Özeti

Çanakkale’nin Ayvacık ilçesinde yaşayan 74 yaşındaki emekli öğretmen A.T., Kasım 2024’ten itibaren telefonla kendilerini hâkim, polis ve savcı olarak tanıtan dolandırıcılar tarafından aranarak “Adınız terör örgütü soruşturmasına karıştı” şeklinde korkutuldu. Bu asılsız iddiayla sindirilen A.T., altı ayrı teslimatta toplam 25 milyon TL’yi, “eldenci” diye adlandırılan vaat edilen aracı kişilere elden teslim etti . Dolandırıldığını fark eden mağdur, 29 Ocak 2025’te durumu polise bildirdi ve soruşturma başlatıldı .

Dolandırıcılık Yöntemi

• Sahte kimlik beyanı: Şüpheliler kendilerini “mahkeme hâkimi”, “savcı” veya “polis” olarak tanıtarak resmi makam zimmetini kötüye kullandı

• Korkutma taktiği: Mağdura “terör örgütü soruşturması” bahanesiyle devlet gücünü hatırlatarak psikolojik baskı kurdular .

• Elden para teslimi: Yüksek meblağlı paranın banka yerine “güvenli teslim” bahanesiyle evden alınması organize edildi .

Şüphelilerin Yakalanması ve Tutuklamalar

• Genişletilen soruşturma: İlk etapta yakalanıp tutuklanan iki zanlının (T.E. ve R.G.) ardından polis soruşturmayı derinleştirdi .

• Toplam şüpheli sayısı: Önce 8, ardından 10 şüpheli gözaltına alındı; adliyeye sevk edilenlerden 7’si tutuklandı, 1’i adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı, 2’si ise tutuksuz yargılanmak üzere salıverildi .

• Operasyon çapı: Çanakkale merkezli olmakla birlikte, ülke genelinde eş zamanlı operasyon düzenlendi .

Hukuki Süreç

Soruşturmanın Seyri

Polis, A.T.’nin şikâyeti üzerine İhlas Haber Ajansı (İHA) ve Demirören Haber Ajansı (DHA) işbirliğiyle teknik takibe başladı. Telefon ve banka kayıtları incelendi, “eldenci” rolündeki kişilerin kimlik tespitine öncelik verildi .

Beklenen Yaptırımlar

• TCK 157/1 (Dolandırıcılık): 1 yıldan 5 yıla kadar hapis ve adli para cezası.

• TCK 220/5 (Örgütlü suç): 5 yıldan 10 yıla hapis cezası öneriliyor.

• Ek suç isnatları: Suça yardım, resmi belgede sahtecilik gibi suçlamalar da eklenebilir .

Mağdurun Durumu ve Toplumsal Etki

Emekli öğretmen A.T., ekonomik ve psikolojik olarak büyük zarar gördü; yakın çevresi ve yerel toplumda derin infial oluştu. Bu tür vakaların geniş yankı bulması, özellikle yaşlı ve yalnız yaşayan vatandaşların korunmasına yönelik farkındalığı artırdı .

Dolandırıcılıktan Korunma Önerileri

1. Resmi makamlardan gelen aramalarda teyit: Şüpheli aramalarda ilgili kuruma doğrudan ulaşın.

2. Yüksek tutarı asla elden teslim etmeyin: Banka ya da resmi kanallardan işlemleri gerçekleştirin.

3. Aile ve yakınları haberdar edin: Tanımadığınız, resmî numaraları kullanmayan aramalara karşı tedbir alın.

4. Savcılık/polisten talep edin: Böyle bir soruşturma varsa resmi yazı isteyin.

Sonuç

Çanakkale’deki bu örnek olay, telefon dolandırıcılığı yöntemlerinin ne kadar sofistike hale geldiğini gösterirken, mağdurların psikolojik baskıya karşı eğitimli olmalarını ve resmi prosedürleri her zaman doğrulamayı zorunlu kılmaktadır. Yargı süreci tamamlandıkça, tutuklu sanıkların cezaları ve örgütün çökertilme boyutu netleşecektir.