Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Spor

Marmara Denizi’nde Müsilaj Alarmı: Milli Dalgıç Şahika Ercümen’in “Umut” Dalışında Felaket Manzarası!

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Marmara Denizi’nde artan müsilaj sorununa dikkat çeken dünya serbest dalış rekortmeni Şahika Ercümen, “Umut” dalışıyla denizin altındaki korkunç manzarayı gözler önüne serdi. Uzmanlar acil eylem çağrısı yapıyor.

Giriş

Marmara Denizi, son yıllarda müsilaj (deniz salyası) sorunu ile gündeme gelmeye devam ediyor. Dünya serbest dalış rekortmeni Şahika Ercümen, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) Türkiye “Sudaki Yaşam Savunucusu” unvanıyla, bu kritik çevre sorununa dikkat çekmek için “Umut” adıyla bir farkındalık dalışı gerçekleştirdi. Ne var ki, denizaltında gördükleri tablo bilim kurgu filmlerini aratmayacak düzeyde felaket niteliğindeydi

Müsilaj Sorunu Nedir?

Müsilaj, deniz suyunda biriken organik atıkların, bakteriler ve planktonun birleşerek oluşturduğu yoğun, yapışkan bir tabakadır. Aşırı besin yükü (nitrat, fosfat) ve sıcaklıktaki artış, bu tabakanın hızla çoğalmasına yol açar. Sonuçta su altındaki oksijen seviyesi düşer, su canlılarının yaşamı tehdit altına girer.

“Umut” Dalışının Ayrıntıları

  • Tarih ve Mekan: 28 Mayıs 2025, Erdek açıkları

  • Katılımcılar: Şahika Ercümen, Prof. Dr. Mustafa Sarı (Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi Denizcilik Fakültesi) ve Osman Benli (Erdek Dalış Kulübü Eğitmeni).

  • Amaç: Müsilajın boyutlarını belgelemek ve kamuoyunda acil önlem çağrısı oluşturmak.

  • Gözlemler:

    • Deniz tabanının büyük bir kısmı kalın müsilaj tabakasıyla kaplıydı.

    • Görüş mesafesi 2–3 metreye kadar düştü.

    • Pinalar (midye benzeri filtre ediciler) tamamen örtülmüş, işlevsiz hale gelmişti.

Uzmanlardan Acil Eylem Çağrısı

Prof. Dr. Mustafa Sarı’ya göre Marmara’nın kirlilik yükü bir an önce azaltılmazsa, deniz canlı yaşamı geri dönülmez şekilde zarar görecek. Bandırma Onyedi Eylül Üniversitesi’nden yapılan açıklamada şu öneriler sıralanıyor:

  1. Atık Yönetimi: Evsel ve sanayi atıklarının denize ulaştırılmasının engellenmesi.

  2. Pinaların Korunması: Doğal filtre görevi gören pinaların yoğun bakım alanlarının oluşturulması ve dalış yasak bölgelerle korunması.

  3. Yerel ve Ulusal Koordinasyon: Kıyı belediyeleri, Çevre Bakanlığı ve sivil toplum kuruluşlarının ortak hareket etmesi .

Çözüm Önerileri ve Gelecek Senaryoları

  • Marmara Denizi Bütünleşik Modellemesi: Dijital ikiz projesi ile kirlilik akışının izlenmesi ve noktasal müdahale planları hazırlanması.

  • Eğitim & Farkındalık: Su sporları camiası ve yerel halk arasında düzenli eğitim programları.

  • Politika & Denetim: Mevcut Çevre Kanunu’nun sıkı uygulanması, kirlilik ihlallerinde hızlı yaptırım mekanizmaları.

Sonuç

Şahika Ercümen’in “Umut” dalışı, Marmara Denizi’nde sadece fiziksel kirliliği değil, aynı zamanda çözüm için hala umut kapısını aralayacak doğal unsurların da kaldığını gösterdi. Ancak bu umut, acil ve etkin adımlar atılmazsa hızla tükenebilir. Hem yerel yönetimler hem de bireyler, Marmara’nın geleceği için bugün harekete geçmeli.


Not: Bu makale, Mynet Haber’de yayımlanan “Marmara’da korkunç manzara! Milli sporcunun etrafını sardılar… ‘Umut’ dalışı yaptı ancak tablo felaket” başlıklı habere dayanılarak hazırlanmıştır

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Spor

Süper Lig’de 3 maçın hakemi belli oldu

Yayımlandı

üzerinde

Süper Lig‘de yarın oynanacak maçların hakemleri belli oldu.

Türkiye Federasyonu Merkez Kurulunun açıklamasına göre yarınki müsabakaları yönetecek hakemler şöyle:

20.00 Kasımpaşa-Göztepe: Sarper Barış Saka

20.00 Onvo Antalyaspor-Trabzonspor: Ali Yılmaz

20.00 Galatasaray-RAMS Başakşehir: Abdullah Buğra Taşkınsoy

Okumaya Devam Et

Spor

Karagümrük-Bandırmaspor maçı ne zaman?

Yayımlandı

üzerinde

Fatih Karagümrük: Bekleviç, Djilobodji, Y. E. Demir, Camacho, Moraes, Johnson, Tresor, Göktan Gürpüz, Ülvan, Çağtay Kurukalıp, A. Çankaya

Bandırmaspor: Akın, Rahmetullah, Mexer, Atınç, Hakan, Remi, Hikmet, Murat Cem, Ndongala, Billal, Diony

Okumaya Devam Et

Spor

Aziz Yıldırım’dan seçim çağrısı: Adaylık için şartını açıkladı

Yayımlandı

üzerinde

Fenerbahçe eski başkanı Aziz Yıldırım gündeme ilişkin bir açıklama yayınladı. Erken seçim çağrısı yapan Yıldırım, adaylık iddiaları hakkında da konuştu.

“Sorumluluk üstlenmekten kaçmadım, kaçınmam” diyen Yıldırım aday olma şartını şu sözlerle açıkladı:

“Hatırlanacağı gibi mevcut yönetim, benim de içerisinde bulunduğu seçim yarışında 16.464 oy alarak göreve seçilmiştir.

Buna rağmen, eğer camiamız, hali hazır durum karşısında benim sorumluluk üstlenmem gerektiğini düşünüyor ise, seçilmiş mevcut yönetimin aldığı oydan 1 fazlasını gösteren bir belge ile bu çağrısını somutlaştırmalıdır.

Beni sorumluluğa davet edenler veya şahsımı sorumluluk üstlenmekten kaçınmakla itham edenler, 16.464 + 1 imza ile demokratik meşruiyetin tam ve eksiksiz olarak oluştuğunu, kendilerine ve şahsıma göstermelidirler.”

Yıldırım’ın açıklamasının tamamı şöyle:

“Değerli kongre üyelerimiz, Sevgili Fenerbahçeliler,
Öncelikle, Euroleague Kupası’nı ülkemize bir kez daha getiren şampiyon Fenerbahçe Beko’yu, tebrik ediyor, şampiyonluğa ulaşan diğer branşlarımızda emeği bulunan tüm yöneticilerimize, Başkan Sayın Ali Koç’a, sporcularımıza, teknik ekiplerimize ve kulüp profesyonellerimize bir kez daha teşekkür ediyorum.

Basında ve sosyal medyada, adımın geçtiği haberler ve türlü spekülasyonların bilgim ve iradem dışında gerçekleştiğinin kamuoyunca bilinmesi ve söz konusu spekülasyonlara son verilmesi amacıyla bir açıklama yapmak zorunlu olmuştur.

Bugün Fenerbahçe’nin asıl meselesi, kazanılamayan kupalar değil, kaybolan direnç, umut ve sıradan bir spor kulübü olmaya razı olunmasıdır. Bu durum, istiklal gazisi ve direnişin genç ruhu olan Fenerbahçelilerin itiraz ve gerekirse isyan ile karşı durmaları gereken bir uyuşma halidir. Fenerbahçe, hiçbir yenilgiyi peşinen kabullenmez ve liderlik dışında hiçbir durumu başarı olarak kendisine yakıştıramaz. Çünkü Fenerbahçe, vatan içeriden çökertilmek istenirken direnişin sembolü olmuş bir ruhtur.

Fenerbahçe’nin kulüp içi tartışmalar ile israf edilebilecek ne zamanı, ne de enerjisi kalmamıştır. Bugün Fenerbahçe’nin tek ihtiyacı, oynamadan kaybetmek denilen bir peşin teslimiyet havasından kurtulmak, Türkiye sınırlarını aşacak zaferler için ayağa kalkmaktır.

“KONGRE EYLÜL AYINA KALMADAN YAPILMALI”

Yönetimlerin başarılı olup olmadıklarına karar verecek olan ben veyamevcut yöneticiler değil, kongre üyelerimiz ve taraftarlarımızdır.
Camiamız içinde, yönetimin çağrısı ile bir seçimli kongre yapılması, yönetimin güven tazelemesi yahut yeni bir yönetimin seçilmesi yönünde birtakım çağrılar yapıldığı görülmektedir. Kulüp başkanımız Sayın Ali Koç, bu yönde yapılan çağrılara Eylül ayında bir kongre toplayacakları yönündeki kararını kamuoyuna ve özel görüşmemizde şahsıma ifade etmiştir. Ben bu görüşmede kendisine, şayet bir kongre yapılacak ise bunun gecikmeksizin, Eylül ayına kalmadan yapılmasının doğru olacağı yönündeki düşüncemi ifade ettiğim gibi, bu açıklamamda da camiamıza arz ediyorum.

Bu vesile ile, kulübümüzün uzun yıllar süren şampiyonluk hasretini dindirmek için sorumluluk üstlenmem ve yeniden kulüp başkanlığı için aday olmam yönünde çağrı ve çabalara bir yanıt vermek mecburiyetimin olduğuna inanıyorum.

“SORUMLULUK ÜSTLENMEKTEN KAÇMADIM, KAÇINMAM”

Ben, kulübümüzün kapılarını bütün Fenerbahçelilere açarak, üyeliğin geniş bir tabana yayılmasını kurumsallaştıran bir Fenerbahçe başkanıyım. Kulüp geleneklerine ve kulüp içi demokrasimize sadakatle bağlıyım. Sorumluluk üstlenmekten kaçmadım, kaçınmam. Ama kendi kendime durumdan vazife çıkarmak garabetine de asla tenezzül etmem.
Camiamız, Aziz Yıldırım’ın ister başkan, ister sade bir üye olarak duruma bu ruhla yaklaşan bir Fenerbahçeli olduğundan hiçbir kuşku duymayacaktır.

Elbette ki yönetim kurulumuzun, olağanüstü genel kurul kararını eylül ayına bırakma hakkı vardır ve meşrudur.

Ancak, yönetime güvenini yitirmiş kongre üyelerimizin de imza toplamak yoluyla kongreyi göreve çağırmaları aynı şekilde bir haktır ve meşrudur.
Bu tartışmalar etrafında şahsım ile ilgili olarak bilinmesini arzu ettiğim gerçek şudur:

Camiamızı bölücü hiçbir tartışmanın tarafı olmak, asla benimsemeyeceğim bir tutumdur. Bu sebeple de mevcut durumdan kendiliğimden vazife çıkarmam beklenmemelidir. Ne yönetimle, ne de camiamız içerisinden başka herhangi biri ile bir polemiğe girme isteğinde değilim. Kısacası, ben hiç kimsenin rakibi değilim, ben Fenerbahçe’nin kendisiyim.

Kimsenin rakibi olmadığım gibi, hiç kimse ile bir yarışa girmek gibi bir yükümlülük de hissetmiyorum. Fenerbahçe üzerindeki mesuliyet bilincimi, önceki kongrelerde aday olarak ortaya koyduğumu düşünüyorum.

Bu tutum sorumluluktan kaçmak değil, tam tersine sorumlu davranmaktır.

Hatırlanacağı gibi mevcut yönetim, benim de içerisinde bulunduğu seçim yarışında 16.464 oy alarak göreve seçilmiştir.

Buna rağmen, eğer camiamız, hali hazır durum karşısında benim sorumluluk üstlenmem gerektiğini düşünüyor ise, seçilmiş mevcut yönetimin aldığı oydan 1 fazlasını gösteren bir belge ile bu çağrısını somutlaştırmalıdır.

Beni sorumluluğa davet edenler veya şahsımı sorumluluk üstlenmekten kaçınmakla itham edenler, 16.464 + 1 imza ile demokratik meşruiyetin tam ve eksiksiz olarak oluştuğunu, kendilerine ve şahsıma göstermelidirler.

İşte o zaman tüm varlığımla, dün nasıl ki tüm her şeyimi ortaya koymuşsam, yarın da aynı inanç ve kararlılıkla Fenerbahçe düşmanlarıyla mücadelede gözümü kırpmadan var olacağımın bilinmesini isterim.

Çünkü darağacında olsak da bizim ilk sözümüz de son sözümüz de Fenerbahçe’dir.

Saygılarımla,
Aziz YILDIRIM”

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar