Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Mahir Polat Tahliye Edildi: Ev Hapsi Kararıyla Öne Çıkan Detaylar

Yayımlandı

üzerinde

İstanbul, 09 Nisan 2025 – İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat, 23 Mart’tan bu yana devam eden tutukluluk süreci ve ciddi sağlık sorunları nedeniyle “konutu terk etmeme” şartıyla ev hapsi kararı ile tahliye edildi. Bu karar, Polat’ın tedavisi ve sağlık durumunu göz önünde bulunduran adli tıp raporları doğrultusunda verilirken, kamuoyunda geniş yankı uyandırdı.


Olayın Gelişimi ve Arka Plan

Mahir Polat, İBB’ye yönelik başlatılan “kent uzlaşısı” veya bazı kaynaklarda “terör” soruşturması kapsamında 23 Mart’tan beri tutuklu bulunuyordu. Polat’ın cezaevinde geçirdiği zor günlerde, ağır tansiyon ve kronik kalp damar hastalıkları nedeniyle hastaneye sevk edilip tedavi altına alınması dikkat çekti. Özellikle, tutuklanmadan iki hafta önce geçirdiği anjiyo ve kalp damarlarına yerleştirilen altı adet stentin önemi, sağlık raporlarında öne çıkarıldı.


Sağlık Sorunları ve Tedavi Süreci

  • Kalp ve Tansiyon Problemleri:
    Mahir Polat, uzun yıllardır yüksek tansiyon ve kalp damar hastalıkları ile mücadele ediyor. Tutukluluk süresi boyunca, sık sık hastaneye sevk edilerek tansiyon kontrolü sağlanmaya çalışıldı. Yapılan tetkiklerde, tansiyonun ölümcül seviyelere çıkmasının ve kalp krizi riskinin bulunduğu bildirildi.

  • Anjiyo ve Stent Uygulaması:
    Polat’ın tutuklanmadan iki hafta önce anjiyo olması ve kalp damarlarına altı adet stent takılması, sağlık durumunun kritik boyutlarda olduğuna işaret ediyor. Bu durum, cezaevi koşullarının sağlık açısından elverişsiz olabileceği yönündeki eleştirileri de beraberinde getirdi.

  • Adli Tıp Kurumu Değerlendirmeleri:
    Sağlık durumunun düzenli olarak değerlendirilmesi amacıyla Polat, İstanbul Adli Tıp Kurumu ve ilgili hastanelerde 24 saatlik holter takibi, ritim testleri ve diğer tetkiklere tabi tutuldu. Yapılan muayeneler sonucunda, Polat’ın tedavisinin cezaevi dışında de sürdürülebileceği yönünde raporlar hazırlandı.


Ev Hapsi Kararının Sebepleri ve Uygulama Süreci

İstanbul Sulh Ceza Hakimliği, Mahir Polat’ın sağlık durumundaki olumsuzluklar ve artan riskler göz önünde bulundurularak tutukluluk halini sonlandırmaya karar verdi. Tahliye kararı “konutu terk etmeme” adli kontrol tedbiri çerçevesinde verildi. Bu uygulama, tahliye edilen kişinin evinde elektronik kelepçe takılarak hareketlerinin kontrol altında tutulmasını sağlıyor.

Avukatı Erkam Erdem’in sosyal medya üzerinden yaptığı açıklamalara göre, “Mahir Polat’ın konutu terk etmemek şeklinde adli kontrol tedbiri ile tahliye edildiği bilgisini doğruladık. Ancak henüz kararın metnini elimize geçirmedik” denildi. Kararın kesinleşmesinin ardından, tahliye işlemlerinin yakın zamanda tamamlanması bekleniyor.


Siyasi ve Toplumsal Tepkiler

Mahir Polat’ın tahliye kararı, siyasi çevrelerde de önemli yankı uyandırdı. CHP ve diğer siyasi partilerde, sağlık ve insan hakları temelli bir yaklaşımın benimsendiği yönünde olumlu tepkiler alındı. CHP’li milletvekilleri ve kamuoyu temsilcileri, bu tür adli kontrol tedbirlerinin “hukuk güvenliğini tesis etmede önemli adımlar” olduğuna dikkat çekti. Sosyal medyada da #MahirPolat, #EvHapsi ve #Tahliye gibi etiketler altında geniş bir tartışma başladı.


Kararın Önemi ve Geleceğe Yansımaları

Bu tahliye kararı; tutuklu şahısların sağlık durumlarının da göz önünde bulundurulması gerektiği, cezaevi koşullarının riskli olabileceği hususunda bir emsal teşkil ediyor. Adli Tıp Kurumu’nun raporları ve sağlık raporları doğrultusunda verilen bu karar, yalnızca Mahir Polat’ın değil, benzer sağlık sıkıntıları yaşayan tutukluların geleceği için de önemli bir referans noktası olarak değerlendiriliyor.

Ayrıca, toplumda “insan hakları” ve “hukuk devleti” ilkelerinin ne ölçüde uygulandığına dair tartışmalar yeniden alevlendi. Hukuk sistemindeki adalet mekanizmalarının her vatandaş için eşit ve sağlıklı koşullar sağlaması yönünde beklentiler artış gösteriyor.


Sonuç

Mahir Polat’ın ev hapsi kararı, sağlık gerekçesiyle cezaevinde tutulmanın ötesinde alternatif kontrol tedbirlerinin uygulanabileceğini gösteriyor. Bu gelişme, insan hakları, sağlık ve adalet konularında kamuoyunun bilinçlenmesine katkı sağlarken, benzer durumlar yaşayan tutukluların da daha insancıl koşullarda değerlendirilmesi çağrısını güçlendiriyor.

Gündem

Eniştesini tornavidayla öldürmüştü! Yasak aşk iddiası: “17 sene sakladım” — O söz sonrası cinayeti işledi

Yayımlandı

üzerinde

Tarih.Saat: 09 Eylül 2025 — 17:05 (TSİ)
Okuma süresi: 3 dakika
Yayın: FatihDoganMedya

Aydın’da Ozan K. iddiasına göre 17 yıl önce annesiyle yasak ilişki yaşadığını söylediği eniştesi Şenol G. ile tartışıp tornavidayla öldürdü. Olayın ayrıntıları, mahkeme ifadeleri ve savcılık iddianamesi.


Olayın özeti

Aydın’ın kırsal Sınırteke Mahallesi (Çayiçi mevkisi) yakınlarında 13 Haziran 2025 sabahı meydana gelen olayda, iddiaya göre mısır tarlasına sulama için giden Şenol Göktaş ile Ozan Kaya (O.K.) arasında çıkan tartışma kavgaya dönüştü. Tartışma sırasında O.K., eniştesi Göktaş’ı tornavida ile yaraladı; Göktaş olay yerinde hayatını kaybetti. Jandarma ve sağlık ekiplerinin müdahalesinin ardından yapılan incelemede Göktaş’ın yaşamını yitirdiği tespit edildi

Sanığın iddiası: “Yasak ilişkiyi 17 yıl sakladım”

Duruşmada savunma yapan sanık Ozan Kaya, öldürme gerekçesini “namus” meselesi olarak gösterdiğini, “17 sene önce annemle Şenol’un ilişkisini gördüm ve bunu kimseye söylemedim” şeklinde ifade verdiğini belirtti. Sanık, ayrıca Göktaş’ın küçük kardeşini ima ederek kendisine “Büyüdü mü?” şeklinde sözler söylediğini, bunun üzerine uzun süre içini çektiğini ve son sözlerin ardından sinirlendiğini anlattı. Sanık, olaydan önce tornavidayı iş yerinde bilediğini ve sabaha karşı tarlada beklediğini söyledi.

Olayın gelişimi — yakalanma ve soruşturma

İhbar üzerine olay yerine gelen jandarma ekipleri inceleme yaptı; O.K. bir süre sonra jandarmaya teslim oldu ve adliyeye sevk edilerek tutuklandı. Soruşturma kapsamında Ozan Kaya hakkında “tasarlayarak kasten öldürme” suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Mahkeme, sanığın akıl sağlığının tespiti için Adli Tıp Kurumu’ndan rapor istenmesine karar verdi.

Tarafların ifadeleri ve olası motivasyon

  • Sanıkın savunması: Ozan Kaya, öldürme sebebini maddi değil, annesiyle olduğu iddia edilen ilişki ve “namus” meselesi olarak açıkladı. Ayrıca miras ve tapu uyuşmazlığına dair gerilim de yaşandığını, ancak miras sebebiyle öldürmediğini ifade etti.

  • Aile bireylerinin beyanı: Ölen kişinin eşi ve sanığın annesi duruşmada tanık olarak dinlendi; sanığın annesi, çiftle arasında bir sorun olmadığını, eniştesini “baba gibi” gördüklerini belirtti.

Hukuki süreç ve sonrası

Soruşturma ve kovuşturma sürecinde savcılık dosyasında “tasarlayarak kasten öldürme” suçuna yer verilmiş; mahkeme süreci devam ediyor. Mahkeme ayrıca sanığın akıl sağlığının yerinde olup olmadığını değerlendirmek üzere Adli Tıp raporu alınmasına karar verdi. Yargılama ilerledikçe deliller, tanık ifadeleri ve Adli Tıp raporu kritik öneme sahip olacak. M

Okumaya Devam Et

Gündem

BM Genel Sekreteri Guterres: İsrail’in Doha’ya Yönelik Hava Saldırıları, Katar’ın Egemenliğinin “Açıkça İhlali”

Yayımlandı

üzerinde

Tarih: 9 Eylül 2025
Saat: 16:30 (TSİ)
Kaynak / Yayın: FATİHDOGANMEDYA
Okuma süresi: ~3 dakika

Birleşmiş Milletler (BM) Genel Sekreteri António Guterres, İsrail tarafından Katar’ın başkenti Doha’da düzenlenen hava saldırılarını sert bir dille kınayarak bu eylemi Katar’ın egemenliği ve toprak bütünlüğünün “açıkça ihlali” olarak nitelendirdi. Guterres, saldırının aynı zamanda Doha’nun aracılık rolünü de zedeleyebileceğine dikkat çekti.

Olayın Özeti

İsrail ordusu, Doha’da bazı Hamas yetkililerini hedef aldığını belirterek hava saldırıları düzenledi. Saldırının ardından başkentte patlamalar ve duman görüntüleri rapor edildi; ilk haberler saldırının üst düzey Hamas isimlerini hedef aldığı yönündeydi. Reuters ve diğer uluslararası ajanslar, saldırıyı doğrulayan raporlar yayımladı.

Guterres’in Mesajı

Guterres, gazetecilere yaptığı açıklamada İsrail saldırısını “Katar’ın egemenliği ve toprak bütünlüğünün açıkça ihlali” şeklinde tanımladı ve bölgedeki ateşkes çabalarına zarar verilmemesi gerektiğini vurguladı. BM Genel Sekreteri, Katar’ın barış sürecinde önemli bir arabulucu rolü üstlendiğini hatırlatarak tüm taraflara itidal çağrısında bulundu.

Katar ve Bölgesel Tepkiler

Katar yönetimi saldırıyı “cezalandırılmalı” derecede ağır bir şekilde kınadı; Doha’dan yapılan resmi açıklamalarda eylemin “korkakça ve uluslararası hukuku ihlal eden bir saldırı” olduğu belirtildi. Arap Ligi ve bazı bölge ülkeleri de saldırıyı kınayarak Katar’ın egemenliğine saygı gösterilmesi gerektiğini vurguladı.

Hedefler ve Son Durum

Bazı haber ajansları, saldırıların Hamas’ın üst düzey müzakerecilerini hedef aldığı ve ilk raporlara göre hedeflenen kişilerin hayatta kaldığı ya da ölü sayısıyla ilgili çelişkili bilgiler bulunduğunu bildirdi. Olay yerinden gelen görüntüler ve resmi açıklamalar çerçevesinde durumun netleşmesi için gelen bilgilerin doğrulanması gerekiyor.

Uluslararası Hukuk ve Olası Sonuçlar

Uzmanlar, bir ülkenin başka bir ülke topraklarında askeri operasyon düzenlemesinin uluslararası hukukta ciddi sonuçları olabileceğini hatırlatıyor. BM ve bölgesel aktörlerin atacağı adımlar; diplomatik protestolar, Güvenlik Konseyi gündemi ve uluslararası soruşturmalar biçiminde şekillenebilir. Guterres’in açıklaması, bu tür adımların değerlendirilmesine zemin hazırlayabilir.

Neden Önemli?

Doha, son yıllarda Gazze konusunda arabuluculuk yapan kilit aktörlerden biri oldu. Katar’daki böyle bir saldırı, bölgedeki ateşkes ve rehine takası görüşmelerini zayıflatabilir; ayrıca Körfez ülkeleriyle ilişkilerde yeni gerilimler yaratabilir. Uluslararası toplumun tepkisi ve gelişmelerin nasıl şekilleneceği, önümüzdeki saatlerde ve günlerde netleşecek.

Kısa Not: Haber, BM Genel Sekreteri António Guterres’in açıklamaları ve uluslararası haber ajanslarının ilk doğrulanmış raporları temel alınarak hazırlanmıştır. Daha fazla resmi açıklama ve ayrıntı geldiğinde FATİHDOGANMEDYA üzerinden güncelleme yapılacaktır.

Okumaya Devam Et

Gündem

Ankara’da kadın cinayeti: MSB’de görevli yüksek mühendis 5 yaşındaki kızının gözü önünde öldürüldü

Yayımlandı

üzerinde

Tarih • Saat: 09 Eylül 2025 — İlk yayın: 17:03 / Son güncelleme: 18:25.
Okuma süresi: ~3 dakika

Ankara Yenimahalle’de, Milli Savunma Bakanlığı’nda görevli yüksek mühendis Başak Gürkan Arslan (46), boşanma sürecinde olduğu eşinin babası tarafından evde bıçaklanarak hayatını kaybetti. Olay sırasında 5 yaşındaki kız çocuğu ve eşin de bulunduğu, kayınpeder ve oğlunun gözaltına alındığı bildirildi.


Olayın gelişimi — Detaylı haber

Ankara’nın Yenimahalle ilçesi Kardelen Mahallesi’ndeki müstakil bir evde öğle saatlerinde tartışma çıktı. İddiaya göre, Milli Savunma Bakanlığı (MSB) Askeri Fabrikalar Genel Müdürlüğü’ne bağlı 5’inci Ana Bakım Fabrika Müdürlüğü’nde sivil memur olarak görev yapan yüksek mühendis Başak Gürkan Arslan (46), boşanma aşamasında olduğu eşinin babası Kudret Arslan (63) tarafından defalarca bıçaklandı. Yaralı halde kapıyı açıp yardım isteyen Arslan, saldırgan tarafından boğazından da tekrar bıçaklandı; sağlık ekiplerinin müdahalesine rağmen yaşamını yitirdi.

Olay anında evde aralarında 5 yaşındaki kızının da bulunduğu öğrenildi. Çocuğun olayın tanığı olduğu, olay sonrası çocuğun koruma altına alındığı bildirildi.

Soruşturmayı yürüten polis ekipleri kısa sürede adrese intikal etti; kaynaklara göre Kudret Arslan ile oğlu olay yerinde gözaltına alındı. Emniyetteki işlemler ve olay yeri incelemeleri sürüyor.

Kayınpeder Kudret Arslan’ın savunmasında, geliniyle ve oğluyla konuşmak için bir araya geldiklerini; tartışma sırasında kendisine hakim olamadığını iddia ettiği yönünde ifadeler geçtiği bildirildi. Olayla ilgili adli süreç ve soruşturma devam ediyor.


Kurumsal ve toplumsal yansımalar

Olayın mağduru Başak Gürkan Arslan’ın MSB’de görevli olması habere geniş yansımalar getirdi; yetkili kurumların ve yerel birimlerin olayla ilgili soruşturmayı titizlikle yürüttüğü belirtiliyor. Kadın cinayetleri vakaları toplumda büyük tepki gördüğü için olay, hem yerel hem ulusal basında geniş yer buldu.


Bilinmesi gerekenler (kısa notlar)

  • Yer: Ankara, Yenimahalle — Kardelen Mahallesi (müstakil ev).

  • Mağdur: Başak Gürkan Arslan, 46, MSB’de yüksek mühendis olarak görevl

  • Şüpheli: Kudret Arslan, 63 (kayınpeder); olaya karıştığı belirtilen oğlu ile birlikte gözaltına alındılar.

  • Olay anında 5 yaşındaki kız çocuğu ve mağdurun eşi de evdeydi; çocuk koruma altına alındı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar