Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Teknoloji

Kredi kartı boyutlarında akıllı telefon

Yayımlandı

üzerinde

NanoPhone adlı bir girişimi, kredi kartı boyutlarında bir tasarladı.

Mashable’a göre, 90 dolar gibi nispeten uygun bir fiyata satılacağı açıklanan bu küçük telefon, özellikle de ekran süresini azaltmak isteyenler için icat edildi.

Dar bir cebe bile sığabilecek boyutlara sahip olan telefonun, tam boyutlu cihazın yapabildiği her şeyi yerine getirebildiği aktarıldı. Ancak minik ekranı sosyal medyada kaydırma yapmayı büyük ekranlar kadar cazip kılmıyor.

4G İLE ÇALIŞIYOR

8 santim uzunluğa ve 4,5 santim genişliğe sahip telefonun kalınlığı ise sadece 1 santimetre.

4G ve WiFi aracılığıyla internete bağlanabilen 80 gramlık telefonun arama yapabildiği, görüntülü sohbetleri gerçekleştirebildiği ve hatta fotoğraf çekebildiği belirtiliyor.

Öte yandan uygulamaları kullanmak veya mesaj yazmak büyük ekranlı akıllı telefonlara kıyasla daha zor olabilir. Yine de cihazın Instagram, WhatsApp, TikTok ve YouTube gibi popüler uygulamaları desteklediği ifade ediliyor.

Çift SIM kart desteğine de sahip olduğu aktarılan nano-telefon, Bluetooth cihazlarıyla da eşleştirilerek de kullanılabiliyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Teknoloji

CIA’in gizli Ay dosyası gündemde: “Ay’da uzaylı üssü gördüm”

Yayımlandı

üzerinde

ABD’nin yeniden Ay’a göndermeye hazırlandığı bir dönemde, CIA’in 25 yıl önce Ay’da yaşam olduğuna dair gizli bir dosyası yeniden gündeme geldi.

1970’li ve 80’li yıllarda CIA, uzaktan görüntüleme (remote viewing) adı verilen bir program yürüttü. Bu çalışmada, bazı kişilerin zihin yoluyla uzak bölgeleri “görme” yetisine sahip olduğu öne sürüldü. Bu kişilerden biri olan Ingo Swann, 1998 yılında yayımlanan Penetration adlı kitabında, Ay’ın karanlık yüzünde uzaylıların yaşadığı dev yapılar keşfettiğini iddia etti.

AY’DA GÖRDÜKLERİNİ ANLATTI

Swann, CIA tarafından gizli bir üsse götürüldüğünü, burada kendisinden Ay’ı zihinsel olarak incelemesinin istendiğini anlattı.

Görev sırasında dev kuleler, kubbeler, ışık saçan binalar ve madencilik faaliyeti yürüten insan benzeri uzaylılar gördüğünü iddia etti. Swann’a göre bu varlıklar psişik güçlere sahipti ve onu fark etmişti.

“CIA YETKİLİLERİ BİLE TEDİRGİN OLDU”

Swann, gördüğü yapılar arasında New York’taki Birleşmiş Milletler binası büyüklüğünde bir kule olduğunu, bazı uzaylıların ona doğru işaret ettiğini ve bu anın CIA yetkililerini bile tedirgin ettiğini belirtti.

Bu şaşırtıcı iddialara rağmen, bugüne kadar Ay’da herhangi bir yaşam belirtisi ya da uzaylı varlığına dair somut bir kanıt bulunamadı. ABD, Rusya, Çin, Japonya ve Hindistan’ın Ay görevleri bu iddiaları desteklemiyor.

CIA’İN PROJESİ KOMPLOLARI TETİKLİYOR

CIA’in “Stargate Projesi” kapsamında yürütülen bu deneyler, dünyası tarafından tartışmalı olarak görülüyor. Swann’ın anlattıkları ise hala komplo teorileriyle ilgilenen çevrelerde ilgi uyandırıyor.

Trump Yönetimi döneminde insanlı Ay görevlerine yeniden ağırlık verilmiş, NASA’nın bütçesinde yapılan değişiklikle insanlı uzay araştırmalarına 1 milyar dolardan fazla kaynak ayrılmıştı. Beyaz Saray, bu hamleyle Çin’in önüne geçerek Ay’a yeniden ilk insanı göndermeyi hedefliyor.

Kongre ise, dünya dışı yaşamın olası varlığına ilişkin kamuya açık oturumlar düzenlemeye devam ediyor. Tartışmalar arasında hala cevap bekleyen soru şu: Gerçekten Ay’da bizi bekleyen bir şey var mı?

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Microsoft’un desteklediği şirkette yapay zeka skandalı: Sorulara 700 Hintli cevap vermiş

Yayımlandı

üzerinde

gibi devlerden yüz milyonlarca dolar yatırım alan Londra merkezli Builder.ai, “Natasha” adlı destekli yazılım asistanıyla uygulama geliştirmeyi pizza siparişi kadar kolay hale getirdiğini iddia ediyordu.

Ancak gerçek çok başkaydı: Şirketin “AI” diye pazarladığı sistemin arkasında, ’da çalışan yaklaşık 700 mühendis, müşterilerin taleplerini manuel olarak kodluyordu. Bu gerçek yakın zamanda ortaya çıktı.

Times of India’nın haberine göre, skandalın fitili Mayıs ayında ateşlendi. Şirketin borç verenlerinden Viola Credit, Builder.ai’nin banka hesaplarından 37 milyon dolara el koydu ve inceleme başlattı.

İnceleme sonucunda, şirketin 2024 yılı için yatırımcılara 220 milyon dolar gelir elde edeceğini söylediği, ancak gerçekte sadece 50 milyon dolar gelir elde ettiği ortaya çıktı. Yani gelir rakamları yüzde 300 oranında şişirilmişti.

Zaten 2019’da Wall Street Journal, Builder.ai’nin AI iddialarına şüpheyle yaklaşmış; aynı yıl bir eski yönetici şirkete, yatırımcıları yanıltıcı bilgi verdikleri gerekçesiyle dava açmıştı.

Tüm bu şüphelere rağmen Builder.ai, Microsoft ve Katar Yatırım Otoritesi dahil olmak üzere büyük fonlardan 445 milyon dolardan fazla yatırım toplamayı başarmıştı.

CEO DEĞİŞTİ, BİN KİŞİ İŞTEN ÇIKARILDI, SORUŞTURMA BAŞLATILDI

Şirketin kurucusu CEO Sachin Dev Duggal, bu yılın başlarında görevinden ayrıldı. Yalanları ortaya çıkaran ise, Duggal’ın yerine gelen yeni CEO Manpreet Ratia oldu. Şirketin Microsoft ve Amazon’a milyonlarca dolarlık bulut bilişim borcu olduğu ve yaklaşık bin çalışanını işten çıkardığı bildirildi.

ABD’de federal savcılar olaya el attı. New York’ta başlatılan bir soruşturmada, şirketin mali kayıtları ve müşteri belgeleri talep edildi.

Şirket ayrıca, LinkedIn’deki resmi açıklamasında “geçmişte yapılan hatalar ve zorlukların” finansal sıkıntılara yol açtığını belirterek iflas sürecine girdiğini duyurdu.

Okumaya Devam Et

Teknoloji

Korkutan yapay zeka uyarısı: Kandırıyor, yalan söylüyor

Yayımlandı

üzerinde

Turing Ödülü sahibi ve Montreal Üniversitesi profesörü Yoshua Bengio, Financial Times’a verdiği röportajda, önde gelen laboratuvarlarının, “Yapay zekayı daha akıllı hale getirmeye odaklandığını, ancak güvenlik konusunda yeterli araştırma ve yatırım yapılmadığını” söyledi.

Bengio, yapay zeka güvenliği üzerine odaklanacak yeni bir kar amacı gütmeyen kuruluş olan LawZero’yu hayata geçirdiğini duyurdu. Kurum, Skype’ın kurucu mühendisi Jaan Tallinn, eski Google CEO’su Eric Schmidt’in hayır inisiyatifi, Open Philanthropy ve Future of Life Institute gibi bağışçılardan toplamda 30 milyon dolara yakın destek aldı.

LawZero, insanları memnun etmek için değil, doğru ve şeffaf gerekçelerle yanıt veren, aynı zamanda çıktının güvenli olup olmadığını değerlendirebilen yeni nesil güvenli yapay zeka sistemleri geliştirmeyi amaçlıyor. Kuruluş şu anda 15 kişilik bir ekibe sahip ve teknik yetenekleri artırmak için yeni işe alımlar yapmayı planlıyor.

Bengio, LawZero’ya odaklanmak için Quebec Yapay Zekâ Enstitüsü (Mila)’daki bilimsel direktörlük görevinden ayrılacağını da açıkladı.

“KANDIRIYOR, YALAN SÖYLÜYOR”

Bengio, son 6 ayda önde gelen modellerin tehlikeli yetenekler geliştirdiğine dair çok sayıda kanıt toplandığını belirtti. Bu tehlikeler arasında “aldatma, hile yapma, yalan söyleme ve kendini koruma” gibi davranışlar da var.

Örneğin, Anthropic’in Claude Opus modeli, kurgusal bir senaryoda mühendisleri tehdit ederek yerini başka bir sistemle değiştirmemeleri için şantaj yaptı. Bir başka testte ise OpenAI’nin o3 modeli, kendisini kapatma talimatlarına uymayı reddetti.

Bengio bu gelişmeleri şu sözlerle değerlendirdi:

“Bu deneyimler şu anda kontrollü ortamlarda gerçekleşiyor, ancak gelecekte yeni modellerin stratejik zekâsı, biz daha farkına bile varmadan bizi kandırarak üstün gelebilir. Yangınla oynuyoruz.”

Yapay zeka sistemlerinin biyolojik silah üretiminde yardımcı olabilecek düzeye gelebileceğini ve bunun bir yıl gibi kısa bir sürede gerçekleşebileceğini söyleyen Bengio, bu sistemlerin insanlığa rakip hale gelmesinin en kötü senaryo olduğunu belirterek, “Eğer bizden daha zeki ama bizimle aynı hizaya gelmeyen yapay zekalar üretirsek, tükeniriz” dedi.

Bengio’nun uyarıları, OpenAI’in kar amacı güden bir şirkete dönüşme sürecinde geldi. Bu dönüşüm, şirketin kurucularından Elon Musk tarafından açılan davayla ve yapay zeka uzmanlarının eleştirileriyle karşı karşıya.

Eleştirmenler, OpenAI’in insanlık yararına yapay zeka geliştirme amacıyla kurulduğunu, ancak kar odaklı yeni yapısının bu misyondan uzaklaşabileceğini savunuyor.

OpenAI ise, sektörde rekabet edebilmek için daha fazla yatırım çekmek zorunda olduğunu ve misyonlarının hala öncelikli olduğunu belirtiyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar