Gündem
Konya’da 10 Yaşındaki Öğrencinin Boğazını Sıkma Faciası: Küçük Yusuf Yoğun Bakımda Hayat Mücadelesi Veriyor
Açıklaması
Konya Selçuklu’daki Dikilitaş Sahip Ata İlkokulu’nda 10 yaşındaki İ.Ç.’nin arkadaşı Yusuf T.’nin boğazını sıkmasıyla başlayan kavgada, küçük Yusuf yoğun bakımda hayati tehlikeyle karşı karşıya. Olayın detayları ve okul güvenliğine dair uzman görüşleri.
Olayın Gerçekleştiği An ve Mekân
29 Mayıs 2025’te, Konya’nın Selçuklu ilçesi Kosova Mahallesi’ndeki Dikilitaş Sahip Ata İlkokulu’nun 4. sınıfında ders arası gerginlik, kısa sürede kabusa dönüştü. İddiaya göre, aynı sınıfta okuyan 10 yaşındaki İ.Ç. ve Yusuf T. arasında bir sözlü tartışma yaşandı. Tartışmanın büyümesi üzerine İ.Ç., arkadaşının boğazını sıkmaya başladı; bu sırada küçük Yusuf fenalaşarak sınıfta yere yığıldı
İlk Müdahale ve Hastane Süreci
Olayı gören öğretmenlerin ve okul yönetiminin ihbarı üzerine 112 Acil Sağlık ekipleri hızla olay yerine ulaştı. Okulda ilk müdahalesi yapılan Yusuf T., ambulansla Selçuk Üniversitesi Tıp Fakültesi Hastanesi’ne kaldırıldı. Hastanede yapılan tetkikler sonrasında yoğun bakım ünitesine alınan küçük çocuğun durumu “hayati tehlike” olarak nitelendirildi .
Okul ve Velilerden Gelen Tepkiler
Dikilitaş Sahip Ata İlkokulu yönetimi, “Yaşanan olay hepimizi derinden sarstı. Çocuklarımızın güvenliği ve psikososyal sağlığı her şeyden önce gelir. Konu hakkında hem okul içi hem de aileleriyle iş birliği halinde önleyici adımlar atacağız” açıklamasını yaptı. Veliler ise okul koridorlarında dolaşan gözetim eksikliği ve çocukların davranışsal eğitimine dair endişelerini dile getiriyor.
Uzman Görüşü: Okulda Şiddeti Önlemenin Yolları
Çocuk ve Ergen Ruh Sağlığı Uzmanı Dr. Ayşe Kalkan’a göre, “Erken yaşta görülen fiziksel şiddet eğilimleri ihmal edilmemeli; hem okul içinde hem de ailede öfke kontrolü, empati geliştirme çalışmaları yapılmalı. Öğrencilere yönelik düzenli rehberlik seansları ve sosyal-duygusal öğrenme programları hayati önem taşıyor.”
Hukuki Süreç ve Yaptırımlar
Olayla ilgili olarak Cumhuriyet Savcılığı tarafından soruşturma başlatıldı. Türk Ceza Kanunu’nda “bedensel zarar verme” başlığı altında değerlendirilen bu tür eylemlerde; failin yaşı küçüklük muafiyetine tabi olsa da rehabilitasyon programları, psikolojik destek ve veliye yönelik eğitim yükümlülükleri gündeme gelebilecek.
Benzer Vaka İstatistikleri ve Öneriler
-
MEB verileri: Son yıllarda okul içi şiddet olaylarında %15 artış gözleniyor.
-
Uzman önerisi: Okullarda rehber öğretmen sayıları artırılmalı, “sıfır tolerans” politikası yerine “sıfır şiddet” yaklaşımı benimsenmeli.
-
Aile tavsiyesi: Çocukların evdeki iletişim dili, empati ve problem çözme becerilerini güçlendirecek oyun ve etkinlikler seçilmeli.
Sonuç
Konya’daki bu üzücü olay, eğitim kurumlarında şiddetin ne denli kritik sonuçlara yol açabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi. Hem okul yönetimlerinin hem de ailelerin koordineli biçimde adım atması; çocukların sosyal-duygusal gelişimini destekleyen programların yaygınlaştırılması, benzer hadiselerin önüne geçilmesinde kilit rol oynayacaktır.
Gündem
Balkondan Düşen Elif Atalay’ın Şüpheli Ölümü: Zonguldak’ta Polis Çok Yönlü Soruşturma Başlattı
Açıklaması:
Zonguldak’ın Kozlu ilçesinde gece evinin 5. kat balkonundan düşerek yaşamını yitiren 36 yaşındaki Elif Atalay hakkında polis çok yönlü inceleme başlattı. Olay yerinden elde edilen bulgular, sosyal medya paylaşımları ve otopsi süreciyle ilgili tüm detaylar bu makalede.
Olayın Özeti
Zonguldak’ın Kozlu ilçesi Güney Mahallesi’ndeki Likman Konutları’nda, 36 yaşındaki Elif Atalay’ın gece saatlerinde evinin 5. kat balkonundan beton zemine düştüğü iddia edildi . Sabah saatlerinde balkona çıkan bir komşu, Atalay’ın hareketsiz şekilde yerde yattığını görerek durumu polise bildirdi .
İlk Müdahale ve Otopsi Süreci
Olay yerine ulaşan sağlık ekiplerinin yaptığı ilk incelemede, Elif Atalay’ın yaşamını yitirdiği ve bir süredir yerde bulunduğu tespit edildi Atalay’ın cansız bedeni, olay yeri incelemelerinin ardından otopsi için Zonguldak Atatürk Devlet Hastanesi morguna kaldırıldı
Polis Soruşturması ve Çok Yönlü İnceleme
Zonguldak Emniyet Müdürlüğü’ne bağlı polis ekipleri, olayla ilgili “şüpheli ölüm” şüphesiyle çok yönlü bir soruşturma başlattı . Balkon demiri ve zemin arasında kaza mı yoksa dış etken mi olduğu yönünde uzman ekip incelemeleri sürüyor. Ayrıca Atalay’ın ev içi güvenlik kameraları ve apartman güvenlik sistemleri kayıtları da polis tarafından incelenmeye alındı.
Sosyal Medyadan Soru İşaretleri
Olay gecesi saat 20.00 sularında Elif Atalay’ın sosyal medyada “Eski mayıslar yükleniyor” notuyla bir kadın arkadaşıyla içki içerken çekilmiş fotoğrafını paylaştığı görüldü . Bu paylaşım, soruşturma dosyasına “ölümünden önceki ruh hali” ipuçları olarak dahil edildi. Uzmanlar, son paylaşımların psikolojik durum analizi ve adli incelemelerde önemli rol oynayabileceğini belirtiyor.
Komşuların Görgü Tanıklıkları
Bir başka komşu ifadesinde, gece boyunca herhangi bir gürültü duymadığını, sabah balkona çıktığında ise yerde yatan Atalay’ı fark ettiğini aktardı . Apartman sakinleri, önceki günlerde herhangi bir kavga veya tartışma sesi duymadıklarını ifade etti.
Uzman Görüşleri ve Olası Senaryolar
-
Kaza Senaryosu: Balkon korkuluk yüksekliğinin hesaplanması, zemin yüzeyinin kayganlık durumu ve Atalay’ın ayakkabı ya da giysisinin durumu kaza ihtimalini değerlendiriyor.
-
Dış Etkenler: Polis, balkon çevresindeki potansiyel üçüncü şahıs müdahalesi veya zorlayıcı durum (itme, itme izleri vs.) konusunda adli tıp raporunu bekliyor.
-
İntihar İhtimali: Atalay’ın son günlerdeki paylaşımları ve sosyal medya etkileşimleri ruh sağlığı değerlendirmesi için psikolog raporlarına ekleniyor.
Gelecek Adımlar ve Kamuoyu Beklentisi
Polis ve adli tıp birimlerinin önümüzdeki günlerde tamamlayacağı ilk raporlar; ölüm nedeninin kesin tespiti, otopsi sonuçları ve olay yerindeki parmak izi/kan tahlilleri ışığında kamuoyuyla paylaşılacak. Aile avukatı, “tam adaletin sağlanması adına sürecin şeffaf yürütülmesini bekliyoruz” açıklamasını yaptı.
Gündem
Kartalkaya Yangın Faciasında İddianame Kabul Edildi: 78 Kişi İçin 22 Yıl 6 Aya Kadar Hapis İstemi
Açıklaması:
Bolu’nun Kartalkaya’daki Grand Kartal Otel yangınında 78 kişinin hayatını kaybettiği faciaya ilişkin iddianame kabul edildi. 32 şüpheli hakkında 1998’er yıla ve 22 yıl 6 aya kadar hapis isteniyor.
Giriş
21 Ocak 2025’te Bolu’nun kartalkaya ilçesindeki Grand Kartal Otel’de çıkan yangın, 78 kişinin yaşamını yitirmesiyle Türkiye tarihinin en korkunç turizm facialarından biri olarak kayıtlara geçti . Olay sonrası başlatılan geniş çaplı soruşturma, bugün itibarıyla önemli bir aşamaya geldi.
Yangın Faciasının Detayları
Yangın sırasında 53 konuk karbonmonoksit zehirlenmesi, 20 kişi yanarak ve 4 kişi ise yüksekten düşme sonucu hayatını kaybetti . Bilirkişi raporları, yoğun dumanın tesisin yetersiz havalandırma sisteminden kaynaklandığını ortaya koyarken, elektrikli “grill plate” isimli ızgaranın hatalı kullanımı yangının hızla büyümesine zemin hazırladı .
İddianame Detayları
Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi tarafından 30 Mayıs 2025’te kabul edilen iddianamede 32 şüpheli yer alıyor. Cumhuriyet Başsavcılığı, 13 sanık için 1998’er yıla, 19 sanık için ise 22 yıl 6’şar aya kadar hapis cezası talep etti İddianamede, tesis işletmecilerinden bakım sorumlularına, itfaiye ekiplerinin eksik müdahalesine kadar pek çok ihmal zinciri ayrıntılarıyla belgelendi.
Hukuki Süreç ve Şüpheliler
-
Şüpheli Sayısı: Toplam 41 kişi gözaltına alındı, 28’i tutuklandı ve 9’u serbest bırakıldı .
-
İddianame Sayfa Sayısı: 189 sayfalık bilirkişi raporuyla desteklenen dosyada, ölüm nedenleri ve ihmaller tek tek sıralandı .
-
Mahkeme: Bolu 1. Ağır Ceza Mahkemesi, dosyayı inceleyerek duruşma tarihlerini önümüzdeki haftalarda açıklayacak .
Mağdurların ve Toplumun Talepleri
Faciada yakınını kaybeden mağdurlar, sorumluların en ağır cezayı almasını talep ediyor. Mağdurlardan Erkan Yıldız, “İtfaiyenin zamanında müdahale edememesi en büyük ihmal, kusurların tümü açığa çıkarılmalı” dedi . Sivil toplum kuruluşları da otellerin yangın güvenliği standartlarının yeniden düzenlenmesi çağrısında bulunuyor.
Sonuç ve Beklentiler
İddianamenin kabulüyle birlikte soruşturma süreci yeni bir boyuta taşındı. Yakın dönemde yapılacak ilk duruşmada, bilirkişi raporlarının ayrıntılı sunumu ve şüphelilerin savunmaları alınacak. Tüm kamuoyu, adaletin tam anlamıyla tecelli etmesini ve benzer faciaların bir daha yaşanmamasını bekliyor.
Gündem
Nureddin Yıldız Protestosunda Tutuklanan 5 Boğaziçili Öğrenci Tahliye Edildi: Hukuki Süreç ve Toplumsal Tepkiler
Açıklaması
Boğaziçi Üniversitesi’nde “6 yaşındaki çocuk evlenebilir” diyen Nureddin Yıldız’ı protesto ettikleri için tutuklanan 5 öğrenci, 30 Mayıs’ta tahliye edildi. Eylem süreci, mahkeme kararları ve dayanışma açıklamaları bu haberimizde.
Giriş
13 Mayıs 2025’te, Boğaziçi Üniversitesi kampüsünde Sosyal Doku Vakfı Başkanı Nureddin Yıldız’ın “6 yaşındaki çocukların evlendirilebileceği” yönündeki tartışmalı söylemleri protesto edildi. Kampüste gerçekleştirilen barışçıl gösterilere polis müdahale etti ve toplamda 97 kişi gözaltına alındı .
Protestonun Ardından Gözaltılar ve Tutuklama Süreci
-
13 Mayıs 2025: Yaklaşık 97 öğrenci gözaltına alındı; ertesi gün 82 kişi serbest bırakılırken 15 öğrenci savcılığa sevk edildi .
-
15 Mayıs 2025: “Görevi yaptırmamak için direnme” suçlamasıyla 6 öğrenci tutuklandı. Bu grupta, adli kontrolleri kaldırılan T24 muhabiri Can Öztürk de yer alıyordu .
-
16 Mayıs 2025: Tutuklanan öğrencilerden Sinemis Zülâl ilk olarak tahliye edildi
30 Mayıs’ta Tahliye Kararı
30 Mayıs 2025 tarihinde, tutuklu kalan 5 öğrenci için de tahliye kararı verildi. Böylece dosyada adli kontrol şartıyla bırakılan öğrenci kalmadı
Öğrenci ve Dayanışma Açıklamaları
Anne Baba Dayanışma Ağı, sosyal medya üzerinden yaptığı paylaşımda;
“Nureddin Yıldız protestosu sonrası tutuklanan Boğaziçili çocuklarımızın tensiben tahliye kararı açıklandı. Çocuklarımız artık özgür. Silivri’de çocuklarımızın tahliye haberini bekliyoruz.”
Hukuki Değerlendirme
-
Suçlama: “Görevi yaptırmamak için direnme” (TCK 265)
-
Mahkeme Gerekçesi: Tutuksuz yargılanmalarını sağlamak amacıyla adli kontrol şartı uygulandı.
-
Gelişme: Tahliye kararları, ifade özgürlüğü kapsamında yapılan barışçıl protestolara hukuki sınırların esnetilme eğilimini gösteriyor.
Toplumsal ve Akademik Tepkiler
-
İstanbul, Ankara ve İzmir’de dayanışma eylemleri düzenlendi.
-
Birçok akademisyen ve sivil toplum kuruluşu, öğrencilerin serbest bırakılmasına ilişkin açıklama yaparak, ifade özgürlüğünün önemine vurgu yaptı.
Sonuç
Boğaziçi Üniversitesi’ndeki protesto eylemleri, hem çocuk evliliği savunan söylemlere karşı halk desteğini hem de üniversitede ifade özgürlüğü sınırlarının tartışılmasını gündeme taşıdı. 30 Mayıs’ta tahliye edilen 5 öğrenciyle birlikte süreçte tutuklu öğrenci kalmaması, hem hukuki hem de toplumsal açıdan önemli bir dönemeç olarak değerlendiriliyor.
-
Magazin1 hafta önce
Yeşilçam Efsanesi Mehmet Serdar Sulukahya, Üniversite Öğrencisi Tarafından Bıçaklanarak Hayatını Kaybetti
-
Gündem3 gün önce
Özgür Evren Öziş’in Cansız Bedeni Ağaçta Bulundu: Ailesi Televizyon Programlarına Başvurmuştu
-
Gündem6 gün önce
4 Yaşındaki Yahya, Gazze Ablukasında Açlıktan Öldü: İnsanlık Krizi Derinleşiyor
-
Gündem1 hafta önce
“Suriye Kritik Eşiğe Geldi: Rubio’dan ‘Haftalar İçinde İç Savaş’ Flaş Uyarısı”
-
Magazin1 hafta önce
Ege Kökenli’den Yürek Burkan Haber: “Kızımızı Kaybettik” – Acı Dolu Detaylar ve Destek Mesajları
-
Politika1 hafta önce
35 İLDE ANKET YAPILDI TERÖRSÜZ TÜRKİYE PARTİLERİ NASIL ETKİLEDİ
-
Gündem1 hafta önce
Hastanede Kadın Cinayeti: Tıbbi Sekreter Eser Karaca, Eski Eşi Tarafından Pompalı Tüfekle Öldürüldü
-
Gündem6 gün önce
6 Şubat Depremlerinin Kahramanı Killian: İsveç’ten Gelen Arama Kurtarma Köpeği Hayatını Kaybettİ