Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Konyaaltı’nda Kan Donduran Vahşet: Polisten Kaçarken Saklandığı Odunlukta Kız Arkadaşını Vuran Sezer Bozkurt

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde kimlik kontrolünden kaçan 33 yaşındaki Sezer Bozkurt, saklandığı odunlukta yanındaki 17 yaşındaki Elif Güneş’i tabancayla başından vurduktan sonra intihar etti. Olayın tüm detayları, ikna çabaları ve soruşturma süreci bu makalede.

Özet

Antalya­’nın Konyaaltı ilçesinde 25 Nisan 2025 sabahı meydana gelen dehşet verici olayda, bekçilerin kimlik kontrolünden kaçan 33 yaşındaki Sezer Bozkurt, saklandığı sitenin odunluk kısmında yanındaki 17 yaşındaki kız arkadaşı Elif Güneş’i tabancayla vurarak öldürdü ve ardından kendisini de vurdu . Olay yerinde yapılan müdahalelere rağmen Güneş hayatını kaybederken, ağır yaralanan Bozkurt tüm çabalara rağmen kurtarılamadı . Polis ve bekçi ekiplerinin saatler süren ikna çabaları sonuçsuz kaldı  Olay, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde noktalanan kurtarma çabaları ve adli tıp süreçleriyle Türkiye gündemine oturdu.


Olayın Gerçekleştiği Saat ve Yer

Olay, 25 Nisan 2025 günü saat 01:00 sıralarında Konyaaltı ilçesi Siteler Mahallesi 1327 Sokak’ta devriye görevi yapan bekçilerin kimlik kontrolü sırasında başladı . Kimlik kontrolünde şüpheli bulunan Sezer Bozkurt’un aranması olduğu anlaşılınca kaçtığı anons edildi . Polis ekipleri hızla olay yerine sevk edildi ve kısa süre sonra Bozkurt’un izleri tespit edilerek takibe başlandı .


Saklanma ve İkna Çabaları

Kaçan şüpheli, yanındaki kız arkadaşı Elif Güneş ile birlikte apartmanın bodrum katındaki odunluğa girdi . Olay yerine gelen güvenlik güçlerine elinde tabanca olduğunu söyleyerek kız arkadaşını rehin aldığını ifade etti . Polis ve bekçiler, saatlerce süren ikna çabalarına rağmen Bozkurt’u teslim olmaya ikna edemedi .


Vurulma ve İntihar Anı

Sabah saat 05:00 civarında odunluktan art arda silah sesleri duyuldu  Ekiplerin içeri girmesiyle bulunan korkunç manzarada, Elif Güneş’in başından vurularak yaşamını yitirdiği görüldü . Aynı silahı başına dayayan Bozkurt ise hemen ardından intihar etti . Ekipler Güneş ve Bozkurt’u kanlar içinde bulduğunda acil sağlık ekipleri çağrıldı .


Mağdur ve Fail Profili

Öldürülen mağdur Elif Güneş’in 17 yaşında olduğu ve olay sırasında yanında bulunduğu belirlendi . 33 yaşındaki şüpheli Sezer Bozkurt’un ise çeşitli suç kayıtlarının bulunduğu ve eski eşi Z.S.B.’nin evine girmeye çalıştığı ortaya çıktı . Adli mercilerce yapılan ilk incelemede, aralarında yaşanan tartışma ve Bozkurt’un psikolojik durumu soruşturmanın odak noktalarını oluşturdu .


Adli Süreç ve Soruşturma

Olayla ilgili soruşturma Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatıldı  Elif Güneş’in cenazesi Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılarak otopsi işlemleri gerçekleştirildi . Yaralı kurtarılamayan Bozkurt’un cenazesi de aynı kuruma gönderildi ve olay yeri incelemesi sonrası delil toplama çalışmaları tamamlandı .


Toplumsal ve Hukuki Değerlendirme

Kadın cinayetleri Türkiye’de toplumsal cinsiyet krizi olarak değerlendiriliyor; bu tür vakalar aile içi şiddet ve ruhsal bunalımın en uç noktaya taşınmış hali olarak görülüyor . Uzmanlar, olayın tekrar etmemesi için psikolojik destek, uzaklaştırma kararlarının etkin uygulanması ve erken müdahale programlarının önemine dikkat çekiyor .


Sonuç

Antalya Konyaaltı’ndaki bu acı vaka, polis operasyonlarının ardından yaşanan trajedinin hem güvenlik güçleri hem de toplum açısından ne denli zorlu bir ikna süreci gerektirdiğini gösterdi. Olay, kadınlara yönelik şiddetin ve intiharla sonuçlanan vakaların önlenmesi için tüm paydaşların bir araya gelerek etkili önlemler almasının gerekliliğini bir kez daha hatırlattı.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

“Karaköprü’de ‘Diren Sırrı Abe’ Pankartına Zabıta Müdahalesi: ‘Reklam’ Gerekçesiyle Kaldırıldı!”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Şanlıurfa Karaköprü’de vatandaşın Sırrı Süreyya Önder’e destek için astığı pankart, zabıta ekiplerince “reklam” gerekçesiyle söküldü. Olayın hukuki ve siyasi boyutları neler?

Özet

Şanlıurfa’nın Karaköprü ilçesinde, yoğun bakımda tedavisi süren DEM Parti İstanbul Milletvekili Sırrı Süreyya Önder’e destek amacıyla bir vatandaşın “Diren Sırrı abe, dualarımız seninle” yazılı pankart asması, Yeniden Refah Partili Karaköprü Belediyesi zabıta ekipleri tarafından “reklam içerdiği” gerekçesiyle söküldü. Olay, sosyal medyada ve yerel kamuoyunda tartışma yarattı; özellikle vatandaş ve siyasi çevreler belediye kararını eleştirdi, hukuki ve siyasi boyutları mercek altına alındı .


Pankartın Asılma Süreci

Şanlıurfa Atatürk Bulvarı’nda bir işyerinin önüne asılan pankartta “Diren Sırrı abe, dualarımız seninle” ifadeleri yer aldı .
Pankartı astığını açıklayan Ulaş Çoban, DEM Parti Karaköprü eski eş başkanı, yoğun bakımda tedavi gören milletvekiline desteğini göstermek istediğini belirtti .


Belediye Müdahalesi ve Gerekçe

Olay sabah saatlerinde Belediye zabıta ekiplerinin bölgeye gelmesiyle başladı; ekipler pankartı yerinden sökerek kaldırdı .
Belediye yetkilileri, pankartın kanuna göre “reklam” sayılabileceğini ve bu nedenle kaldırılması gerektiğini savundu .
Yerel kanal İhlas Haber Ajansı da zabıta müdahalesini doğrulayıp “pankartın reklam içerdiği” açıklamasını aktardı .


Kamuoyu Tepkileri

Sosyal medyada #DirenSırrı etiketiyle yapılan paylaşımlarda, vatandaşlar belediyenin kararı “siyasi baskı” olarak değerlendirdi .
Ulaş Çoban, X (formerly Twitter) üzerinden Karaköprü Belediye Başkanı Nihat Çiftçi’ye çağrı yaparak “Bu yanlıştan dönün” mesajı paylaştı .
Gazete İpekyol sunucularından Vejdi Uluç da olayı manşete taşıyarak tepkileri geniş kitlelere duyurdu .


Hukuki ve Siyasi Boyut

298 sayılı Karayolları Kanunu ve Belediye Zabıta Yönetmeliği, yol kenarlarına ilan asılmasını reklam kabul edebiliyor; ancak siyasi destek amaçlı mesajların nasıl değerlendirileceği tartışmalı .
Hukukçular, kamuya açık alanda siyasi içerikli pankartlara getirilen sınırlamaların ifade özgürlüğüyle çatışabileceğini ve içtihat eksikliği bulunduğunu belirtiyor .
Siyasi partiler, benzer uygulamaların “seçime gölge düşürme” ve “muhalefeti susturma” niyeti taşıyabileceği eleştirisinde bulundu.


Sonuç

Karaköprü’deki pankart tartışması, ifade özgürlüğü ve yerel yönetim uygulamalarının sınırlarını bir kez daha gündeme taşıdı.
Belediyenin “reklam” değerlendirmesiyle sembolik siyasi desteğe müdahale etmesi, gelecekte benzer vakalarda hukuki belirsizlikleri artırabilir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Dolmabahçe Tüneli’nde feci kaza: Motosiklet sürücüsü yaşamını yitirdi

Yayımlandı

üzerinde

‘da Bomonti-Dolmabahçe Tüneli’nde saat 14.00 sıralarında Beşiktaş istikametinde süratli bir şekilde iki aracın arasından geçmeye çalıştığı iddia edilen , sürücüsünün gidon hakimiyetini kaybetmesi sonucu iki araca çarptıktan sonra takla attı.

Kaza nedeniyle motosiklet sürücüsü Samet Sözkesen (21) yola savruldu. Kazayı görenlerin ihbarı üzerine bölgeye polis ve acil sağlık ekipleri geldi.

Sağlık ekibinin ilk müdahalesinde ağır yaralandığı belirlenen motosiklet sürücüsü olay yerindeki ilk müdahalenin ardından ambulansla hastaneye kaldırıldı.

Sözkesen, doktorların tüm müdahalelerine rağmen kaldırıldığı hastanede kurtarılamadı.

Kaza nedeniyle tünel içerisinde trafik yoğunluğu oluştu. Kazaya karışan araçların yoldan kaldırılmasının ardından araç geçişleri normale döndü. 

Okumaya Devam Et

Gündem

Beren Su Bolat’ın Asansörde Hayatını Kaybettiği Davada 22 Yıl 6 Ay Hapis Talebi!

Yayımlandı

üzerinde

Açıklama:
23 Temmuz 2024’te Ankara Sincan’da asansörde mahsur kalan 13 yaşındaki Beren Su Bolat’ın kurtarma çalışması sırasında asansör boşluğuna düşerek hayatını kaybettiği davada, itfaiye şefi Ercan Yıldız ile erler Bayram Babatürk ve Buğra Yalabık hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan 22 yıl 6 ay hapis cezası talep ediliyor.

Özet

23 Temmuz 2024 tarihinde Ankara’nın Sincan ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi’nde asansör arızası sebebiyle 13 yaşındaki Beren Su Bolat ve arkadaşı Turan Efe Doğan, 5. ve 6. kat arasındaki boşlukta mahsur kaldı. İtfaiye ekibinin müdahalesi sırasında itfaiyecilerin gerekli güvenlik tedbirlerini almaması sonucu Beren Su, asansör boşluğuna düşerek yaşamını yitirdi, arkadaşı ise yaralandı. Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan iddianamede, itfaiye şefi Ercan Yıldız ile erler Bayram Babatürk ve Buğra Yalabık hakkında “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan her biri için 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildi.


Olayın Gerçekleştiği Konum ve Süreç

Ankara’nın Sincan ilçesi Fevzi Çakmak Mahallesi 4. Cadde’deki bir apartmanın asansörü, 23 Temmuz 2024’te arıza yaparak 5. ve 6. kat arasında kaldı . 13 yaşındaki Beren Su Bolat, bir arkadaşını ziyareti sırasında asansörde sıkışan iki kişiden biriydi .
Olay yerine gelen itfaiye ekibi; şefi Ercan Yıldız, er Bayram Babatürk ve er Buğra Yalabık, asansörü “güvenli kat” seviyesine indirmeden müdehale etti . Kapı açıldıktan kısa süre sonra Beren Su, 5. kat boşluğundan zemine düşerek hayatını kaybetti; arkadaşı ise kurtarıldı ve yaralı olarak hastaneye kaldırıldı .


İddianame ve Talep Edilen Cezalar

Ankara Batı Cumhuriyet Başsavcılığı’nca düzenlenen iddianamede, üç itfaiye görevlisi “bilinçli taksirle ölüme ve yaralanmaya neden olma” suçundan yargılanıyor . Her bir sanık için 22 yıl 6 aya kadar hapis cezası talep edildiği açıklandı . İddianamede; itfaiyecilerin kanun ve yönetmeliklere aykırı şekilde hareket ederek asansörün ana kumanda merkezinden müdahalede bulunmadıkları vurgulandı .


Uzman Görüşleri ve Hukuki Değerlendirme

  • Bilinçli Taksir: Türk Ceza Kanunu’nda “bilinçli taksir”, kişinin tehlikeyi öngörüp önlem almaması hâlini ifade eder; cezaî sorumluluğun artırılmasına yol açar.

  • Kıyas Kararları: Geçmişte benzer ihmallerde mahkemeler, ölümlü iş kazalarında 15–20 yıl arası hapis cezalarını onaylamıştır. Bu bakımdan 22 yıl 6 aylık talep, taksir derecesinin ağır olduğunu gösterir.

  • Dava Süreci: İddianamenin kabulünü takiben Ankara 7. Ağır Ceza Mahkemesi’nde duruşmalar başlayacak; tanık, bilirkişi ve teknik raporlar üzerinden deliller değerlendirilecek.


Olası Sonuçlar ve Toplumsal Etki

Davanın sonucuna göre, itfaiye tedbir standardının cezaî sorumluluğa etkisi netleşecek, kurtarma operasyonlarında yaşanan aksaklıkların önlenmesi için yönetmelik değişiklikleri gündeme gelebilir. Aile, sivil toplum kuruluşları ve meslek birlikleri, bu tür ihmallerin tekrarlanmaması adına ek güvenlik protokolleri oluşturulmasını talep ediyor.


Beren Su Bolat’ın trajik ölümü, hem hukuki hem de toplumsal boyutlarıyla ülke gündeminde yer almaya devam ediyor. Davanın seyrini tüm gelişmeleriyle takip edeceğiz.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar