Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Kayseri’de Sosyal Medya Üzerinden Tanışma: 16 Yaşındaki K.D.’ye Yönelik 15 Yıl 10 Ay Hapis Cezası

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Kayseri’de sosyal medya üzerinden tanıştığı 16 yaşındaki K.D.’ye yönelik nitelikli cinsel istismar suçlamasıyla yargılanan R.Y., 15 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı. Olayın detayları ve uzman önerileri bu haberde

Özet

17 Nisan 2025’te Kayseri’de, sosyal medya üzerinden tanıştığı K.D. (16) isimli çocuğa yönelik cinsel istismar iddiasıyla tutuksuz yargılanan R.Y. (25), mahkeme heyeti tarafından 15 yıl 10 ay hapis cezasına çarptırıldı . Sosyal medya yoluyla işlenen cinsel suçlar, hem ceza hem de tazminat davalarına konu olmakta ve hukuk sürecinin karmaşıklığını artırmaktadır


Olayın Detayları

Mağdur ve Failin Tanışması

Olay, failin sosyal medya platformu üzerinden mağdurla iletişim kurmasıyla başladı  Mağdur K.D.’nin (16) ailesinin şikayeti üzerine başlatılan soruşturmada, şüpheli R.Y. (25) Cumhuriyet Savcılığı talimatıyla gözaltına alınarak “tutuksuz yargılanmak üzere” serbest bırakıldı .

Suçlama ve İddianame

Şüpheliye, Türk Ceza Kanunu’nun “Çocukların Cinsel İstismarı” başlıklı 103. maddesi kapsamında “nitelikli cinsel istismar” suçu isnat edildi . İddianamede, failin mağdura yönelik cebir veya tehdit unsuru taşıyan davranışlarla suçun nitelikli halini oluşturduğu vurgulandı


Hukuki Süreç ve Cezai Yaptırımlar

Mahkeme Süreci

Kayseri Adliyesi’ndeki duruşmada savcı, sanığın TCK 103/2 uyarınca “çocuğun nitelikli cinsel istismarı”ndan cezalandırılmasını talep etti . Mahkeme heyeti, deliller ve sanığın savunmasını değerlendirerek 15 yıl 10 ay hapis cezası kararı verdi

TCK 103’ün Özellikleri

  • 103/1. Fıkra (Temel Hâl): Çocuğu cinsel yönden istismar eden kişi, 8–15 yıl hapisle cezalandırılır

  • 103/2. Fıkra (Nitelikli Hâl): Vücuda organ veya sair bir cisim sokulması gibi ağırlaştırıcı unsurların varlığında 16 yıldan az olmamak üzere hapis cezası öngörülür; bu ceza 15 yıl 10 ay gibi yüksek oranlara ulaşabilmektedir

  • Soruşturma ve Kovuşturma: Çocuk mağdurlarına yönelik istismar suçları re’sen (şikayete bağlı olmaksızın) soruşturulur ve kovuşturulur


Uzman Görüşleri ve Toplumsal Etki

  • Sosyal Medya Riskleri
    Uzmanlar, sosyal medya platformlarının çocuk kullanıcı profillerini sıkı yaş doğrulama yöntemleriyle kontrol etmesi gerektiğini vurguluyor

  • Ebeveyn Sorumluluğu
    Medipol Üniversitesi iletişim uzmanı Doç. Dr. Başak Gezmen’e göre, 16 yaş altı kullanıcıların ebeveyn izni olmadan özel mesaj veya canlı yayına erişimlerinin kısıtlanması, istismar vakalarının azaltılmasında etkili olabilir

  • Hukuki ve Sosyal Sonuçlar
    Bu tür vakalar, toplumda infiale yol açmakta ve sosyal medya platformları üzerinde düzenleyici baskıları artırmaktadır


Önleme ve Korunma Önerileri

  1. Ebeveyn Farkındalığı ve Rehberlik
    Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın “Aileler İçin Çocukları Dijital Tehlikelerden Koruma Rehberi” ebeveynlere, çocuklarının çevrimiçi etkinliklerini takip etme ve güvenli iletişim kurma yöntemleri hakkında kapsamlı bilgiler sunuyor

  2. Platform Temelli Güvenlik Önlemleri
    Sosyal ağlar, 13 yaş altı için kullanıcı kaydını yasaklama ve 13–16 yaş arasına ebeveyn onayı zorunluluğu getiren düzenlemeler üzerinde çalışıyor

  3. Teknik Güvenlik Araçları
    Siber güvenlik uzmanları, profil gizlilik ayarlarının en üst düzeyde tutulmasını, sadece tanıdıklarla arkadaş olunmasını ve üçüncü taraf uygulamalara erişimin sınırlandırılmasını öneriyor


Sonuç ve Çözüm Önerileri

Kayseri’deki bu vahim olay, sosyal medyanın kontrolsüz kullanımının ve yeterli denetim mekanizmalarının eksikliğinin nelere yol açabileceğini bir kez daha gösterdi. Hukuki yaptırımların etkin uygulanması kadar ebeveyn eğitimi, platform sorumluluğu ve kapsamlı düzenleyici önlemler de cinsel istismar vakalarının azaltılmasında hayati öneme sahiptir. Toplumun tüm kesimlerinin işbirliğiyle, çocukları dijital ortamlardaki tehditlerden koruyacak güvenli bir ekosistem yaratılmalıdır.

Gündem

Tuzla’da arıtma tesisinde patlama

Yayımlandı

üzerinde

24.04.2025 – 18:30

Son Güncelleme : 24.04.2025 – 18:33

DHA

Okumaya Devam Et

Gündem

“GSM Kesintileri, Trafik Çilesi ve Park Sorunları: Özgür Özel’den İktidar Uyarısı”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
“CHP Genel Başkanvekili Özgür Özel, GSM hatlarındaki aksaklıklardan trafik tıkanıklığına, park yetersizliğinden kent yaşamındaki kronik sorunlara kadar her sıkıntının mevcut iktidarın vizyon eksikliğinin sonucu olduğunu vurguladı. Detaylı analiz, çözüm önerileri ve kamuoyunun nabzını tutan çarpıcı tespitler.”

Özet

CHP Genel Başkanvekili Özgür Özel, son dönemde GSM operatörlerinde yaşanan sık kesintiler, büyük şehirlerde artan trafik yoğunluğu ve yetersiz park alanlarının, iktidarın uzun vadeli planlama ve yatırım politikalarındaki eksikliklerin net sonucu olduğunu belirtiyor. Bu makalede önce yaşanan başlıca sorunları detaylandırıyor, ardından sorumluluk alanlarını analiz ediyor ve sonunda sürdürülebilir çözümler için öneriler sunuyoruz.


1. GSM Operatörlerindeki Kesintiler ve Altyapı Yetersizliği

1.1. Sürekli Yaşanan Sinyal Kopmaları

  • Durum: Şehir merkezlerinde ve kırsal bölgelerde abonelerin sık sık kapsama alanı kaybı yaşaması.

  • Nedenler: Yetersiz baz istasyonu yatırımları, frekans planlamasında gecikmeler, teknik bakım eksiklikleri.

1.2. Halkın Tepkisi ve Ekonomik Etkileri

  • Kamu Hizmetleri: Acil durum hattı erişiminde aksamalar, uzaktan çalışma ve eğitim süreçlerinde büyük sıkıntılar.

  • Ticari Faaliyetler: Mobil ödeme, e-ticaret ve lojistik operasyonlarında aksama riski.


2. Trafik Tıkanıklığı: Şehir Planlamasında Uzun Vadeli Perspektif Eksikliği

2.1. Artan Araç Sayısı ve Yetersiz Alternatif Ulaşım

  • Veriler: Son beş yılda trafiğe kayıtlı araç sayısındaki hızlı artış.

  • Sorun: Toplu taşıma hatlarındaki yetersizlik, raylı sistem projelerinin gecikmesi, bisiklet yollarının ihmal edilmesi.

2.2. Ekonomik ve Sosyal Maliyetler

  • Ekonomi: Yol tıkanıklığı nedeniyle günde ortalama X saat kayıp, yakıt tüketiminde artış.

  • Sosyal Hayat: Toplu taşıma ve trafik stresi nedeniyle iş-yaşam dengesinin bozulması.


3. Park Alanlarının Yetersizliği ve Kentsel Yeşil Alan Kaybı

3.1. Yoğun Kentleşme ve İmar Politikaları

  • Durum: Kent merkezlerinde park yeri bulmanın zorlaşması, rezidans projeleri ve AVM’lerin önceliği.

  • Sonuç: Toplu taşıma kullanımının azalması, özel araç tercihinin artması ve yerel yaşam kalitesinin düşmesi.

3.2. Çevresel ve Sağlık Boyutu

  • Yeşil Alan: Kişi başına düşen yeşil alan miktarındaki azalma, çocukların sokakta oyun alanı eksikliği.

  • Sağlık: Hava kirliliğinin artması, stres düzeylerinin yükselmesi.


4. İktidarın Sorumluluğu ve Kritik Değerlendirme

  • Vizyon Eksikliği: Uzun vadeli şehircilik ve ulaştırma politikalarındaki aksamalar.

  • Yatırım Öncelikleri: Kısa vadeli, günlük siyasi ihtiyaçlara odaklanan bütçe ve kaynak kullanımı.

  • Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: Proje takvimlerinde şeffaf ilerleme raporlarının eksikliği.


5. Sürdürülebilir Çözüm Önerileri

5.1. Altyapı ve Teknoloji Yatırımları

  • GSM operatörleri için yeni baz istasyonları ve 5G frekans planlaması

  • Düzenli bakım ve performans izleme sistemlerinin kurulması

5.2. Ulaşımda Entegrasyon ve Alternatif Modlar

  • Raylı sistem ağlarının hızlandırılması ve geri dönüşümlü otobüs hatları

  • Bisiklet paylaşım noktaları ve yaya öncelikli bölgelerin artırılması

5.3. Kentsel Planlama ve Yeşil Alan Artırımı

  • Park yerleri ve yeşil alanlar için imar yönetmeliklerinde revizyon

  • Yeşil çatı ve dikey bahçe uygulamalarının teşvik edilmesi


6. Sonuç

Özgür Özel’in belirttiği gibi GSM kesintileri, trafik tıkanıklığı ve park sorunları, kent yaşamının omurgasını oluşturan altyapı ve planlama eksikliklerinin doğrudan yansımasıdır. Mevcut iktidarın, halkın günlük hayatını kolaylaştıracak uzun vadeli, entegre ve sürdürülebilir politikalar geliştirmesi, şehirlerin yaşanabilirliğini artıracak en önemli adım olacaktır.

Okumaya Devam Et

Gündem

Deprem Kahramanı: İstanbul’daki 6.2’lik Sarsıntıda Bayılan Müşteriyi Canını Hiçe Sayarak Kurtaran Genç Garson

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
İstanbul’daki 23 Nisan 2025 depreminde, Esenler’de görev yapan 23 yaşındaki garson Murathan Karakuzu, sarsıntı sırasında baygınlık geçiren müşteriyi bayılma noktasında kucaklayarak dışarı çıkardı. Bu olağanüstü insanlık hikâyesi, dayanışmanın gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor.

Özeti

23 Nisan 2025’te Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, İstanbul’un birçok ilçesinde hissedildi. Esenler’de bir kafede garson olarak çalışan 23 yaşındaki Murathan Karakuzu, sarsıntı anında içeri girip baygınlık geçiren bir müşteriyi kucaklayarak dışarı çıkardı. Mucizevi kurtarma anı, kafenin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı ve sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Karakuzu’nun özverili davranışı, “insanlık görevi” olarak nitelendirildi ve Türk halkından sayısız takdir mesajı aldı.


Olayın Detayları

Depremin Zamanı ve Şiddeti

23 Nisan 2025 Çarşamba günü, saat 12.49’da Marmara Denizi Silivri açıklarında 6.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi . AFAD verilerine göre, depremin yerin yaklaşık 7 kilometre derinliğinde gerçekleştiği ve 13 saniye sürdüğü açıklandı .

Olay Yerinin Tanımı

Esenler ilçesinde faaliyet gösteren kafe, deprem anında yoğun müşterinin bulunduğu bir yapıya sahipti. İç mekan zeminin sallanması sonucu panik yaşayan müşteriler, dışarı kaçışmaya çalışırken bir kadın korkudan bayıldı .


Kurtarma Anı

Murathan Karakuzu, mutfak tarafında çalışırken sallantıyı ilk fark eden isim oldu . Başta kendi başının döndüğünü düşündüğü için kısa bir süre tereddüt eden Karakuzu, gelen çığlık sesleriyle hızla harekete geçti .

  • İlk olarak dışarı çıktıktan sonra içeride bir çocuğun sıkıştığını görüp onu kurtar

  • Müşterilerin yoğun olduğu üst katın boş olduğunu sandığı anda, baygınlık geçiren kadını fark etti ve içgüdüsel olarak hemen müdahale etti .

  • İki kez artçı sarsıntıda dengesi bozulsa da kadını kucaklayıp güvenli bölgeye taşıdı .


Kurtarıcının Açıklamaları

Murathan Karakuzu, yaşadığı anı şöyle özetledi:

“İlk artçı geldiğinde dengemi kaybettim ama ikinci defa denedim ve çıkardım. Bunu vatandaşlık görevi olarak gördüm; içimden gelen bir hisle hareket ettim.”


Sosyal Medya ve Toplumsal Etki

Yaşanan kurtarma anı, kafenin güvenlik kamerası görüntüleriyle sosyal medyada hızla yayıldı . Binlerce kullanıcı, Karakuzu’nun cesur davranışını “gerçek bir kahramanlık örneği” olarak nitelendirdi. Bazı yorumlar:

  • “Bu ülkede hala umut var!”

  • “Gerçek insanlık budur.”


Sonuç ve Çıkarımlar

Bu olay, deprem anında gösterilen bireysel cesaretin ve dayanışmanın önemini bir kez daha ortaya koydu. Resmi kurumlar ve STK’lar, benzer durumlar için “afet eğitimlerinin” yaygınlaştırılması ve halkın bilinçlendirilmesini öneriyor. Murathan Karakuzu’nun özverili davranışı, gerçek bir insanlık hikâyesi olarak hafızalarda yer edecek.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar