Gündem
Kayseri’de Hızlı Tren İnşaatında Göçük Meydan Geldi: 1 Ölü, 1 Yaralı
Meta Açıklama:
Kayseri’nin Kocasinan ilçesinde, Karakimse mevkiinde hızlı tren şantiyesinde yaşanan göçük olayında 1 işçi hayatını kaybederken, 1 işçi yaralandı. Olayın detayları, Vali açıklamaları ve güvenlik önlemleri makalemizde…
Olayın Gelişimi
Bugün meydana gelen üzücü olayda, Kayseri’nin Kocasinan ilçesine bağlı Karakimse mevkiindeki hızlı tren şantiyesinde çalışma yapan toplam 7 işçi bulunurken, ani bir kaya düşmesi yaşandı. Olay sırasında 5 işçi zamanında kaçarken, düşen kaya parçasının etkisiyle 1 işçi kafasına aldığı darbe sonucu hayatını kaybetti. Diğer bir işçi ise ayaklarında meydana gelen 2–3 kırık nedeniyle yaralı olarak hastaneye kaldırıldı. Bu olay, şantiye alanında çalışmanın ne denli tehlikeli olabileceğini bir kez daha gözler önüne serdi.
Vali Gökmen Çiçek’ten Açıklamalar
Olayın hemen ardından Kayseri Valisi Gökmen Çiçek, olay yerine gelerek incelemelerde bulundu ve açıklamalarda bulundu. Vali Çiçek, olayın bir “göçük” değil, yukarıdan düşen kaya parçaları sonucu meydana geldiğini belirtti. Açıklamasında şöyle dedi:
“7 işçimizin vardiya çalışması sırasında, kaya parçalarının düşmeye başlamasıyla 5 işçimiz olayın farkına vararak kaçarken, maalesef 1 işçimiz kafasına doğrudan çarpması sonucu hayatını kaybetti. Diğer işçimiz de yaralandı. Yaralının hayati tehlikesi bulunmadığını öngörüyoruz.”
Bu açıklamalar, olayın mekanik bir arıza veya malzeme eksikliği değil, çalışma alanındaki doğal ve beklenmedik bir riskin sonucu olduğunu ortaya koyuyor.
Güvenlik Önlemleri ve Kurtarma Çalışmaları
Olayın hemen ardından, bölgede görev yapan sağlık ekipleri, kolluk kuvvetleri ve AFAD ekipleri olay yerine intikal etti. Yaralı işçiye ilk müdahale yapıldıktan sonra, ambulansla hastaneye kaldırıldı. AFAD ekipleri, olay alanında detaylı inceleme ve kurtarma çalışmaları gerçekleştirdi.
Bu tür iş kazalarında, olay yerine hızla müdahale edilmesi hayati önem taşıyor. Yetkililer, gelecekte benzer olayların yaşanmaması için çalışma alanlarındaki güvenlik standartlarının gözden geçirilmesi ve gerekli önlemlerin alınmasının önemine dikkat çekiyor.
Projenin Önemi ve Gelecek Aşamalar
Kayseri’de inşa edilen hızlı tren projesi, Türkiye’nin ulaşım altyapısına önemli katkılar sağlayacak stratejik bir proje olarak öne çıkıyor. Ancak, yaşanan bu üzücü olay, inşaat süreçlerindeki risk yönetimi ve iş güvenliği uygulamalarının ne kadar kritik olduğunu bir kez daha ortaya koyuyor. Proje yetkilileri ve ilgili kurumlar, bu tür kazaların önüne geçebilmek için;
- Güvenlik denetimlerinin artırılması,
- Çalışan eğitimlerinin titizlikle yapılması,
- Acil durum müdahale planlarının gözden geçirilmesi gibi önlemler üzerinde çalışmaya başlamış durumda.
İş sağlığı ve güvenliği konusundaki standartların yükseltilmesi, hem işçilerin can güvenliğini sağlayacak hem de büyük projelerin kesintisiz devamını destekleyecektir.
Sonuç ve Değerlendirme
Kayseri’de yaşanan bu üzücü iş kazası, inşaat sektöründeki risklerin ve alınması gereken güvenlik önlemlerinin önemini bir kez daha hatırlattı. Bir işçinin kaybı ve diğer işçinin yaralanması, proje yönetimi ve iş güvenliği alanında yapılacak iyileştirmelerin ne denli elzem olduğunu ortaya koyuyor. İlgili kurumlar tarafından olayın detaylı bir şekilde incelenerek, benzer kazaların yaşanmaması için gerekli tüm tedbirlerin alınması bekleniyor.
Bu olayla ilgili gelişmeler ve detaylı incelemeler, yetkililer tarafından titizlikle takip edilecek. Kayseri’deki hızlı tren projesi, ülkemizin ulaşım altyapısına büyük katkılar sağlayacak olsa da, iş güvenliği ve çalışan sağlığının korunmasının en öncelikli konu olduğu bir kez daha anlaşılıyor.
Gündem
“Kayseri’de 35 Yıl Sonra Şok Beraat: ‘Elini Ayağını Öpeyim Başkanım’ Diyerek Yargıdan Aklandı”
Açıklaması :
“Kayseri’de tandıra gömülen iki cinayet sanığı Yusuf Turhan, kız kardeşini 35 yıl önce öldürdüğü ileri sürülürken delil yetersizliğinden beraat etti. Detaylar ve mahkeme süreci burada.”
Öne Çıkanlar
Kayseri’de 19 Mayıs 2021 tarihinde ağabeyi Mehmet Turhan ve eski eşi Firdevs Öztürk’ü öldürüp cesetlerini tandıra gömdüğü gerekçesiyle ağırlaştırılmış müebbet hapis cezasına çarptırılan Yusuf Turhan’ın, 35 yıl önce kaybolan kız kardeşi Havva Turhan’ı öldürdüğü iddiasıyla yargılandığı davada “delil yetersizliği” gerekçesiyle beraatine karar verildi . Mahkeme kararının ardından “Bu mahkeme böyle bitmesin. Elini ayağını öpeyim başkanım” diyen sanık Yusuf Turhan’ın sözleri sosyal medyada geniş yankı buldu
Olayın Geçmişi
Tandır Cinayeti: 19 Mayıs 2021 tarihinde Faydevs Öztürk (52) ve Mehmet Turhan (55), Kayseri’nin Kocasinan ilçesi Emmiler Mahallesi’nde kayboldu. Polis, Mehmet Turhan’ın kardeşi Yusuf Turhan’ın çelişkili ifadeleri üzerine takibe aldı ve evinin bahçesindeki tandırda kadavra köpeğiyle arama yaptı; betonla kaplı tandırdan Ürkütücü manzarayla Firdevs ve Mehmet Turhan’ın cesetleri çıkarıldı
İlk Mahkeme Kararı: 22 Kasım 2021’de Kayseri 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada, sanık Yusuf Turhan’a ‘kardeşi kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet, ‘yengesine yönelik eylem’ suçundan da müebbet hapis cezası verildi; oğlu Bedirhan Turhan’a iki kez müebbet hapis, eşi Nejla Turhan ise adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı ve beraat etti
Yargıtay Onayı: Yerel mahkemenin beraat kararını içeren hükmü, yapılan itirazlar üzerine Yargıtay 1. Ceza Dairesi tarafından hukuka uygun bulunarak onandı
Havva Turhan Davası ve Beraat Kararı
Yeni İddianame: Kayseri Cumhuriyet Başsavcılığı, en son 1990 yılında görülen ve o tarihten beri kendisinden haber alınamayan Havva Turhan’ın ölümüyle ilgili olarak ağabey Yusuf Turhan hakkında ‘yakın akrabayı kasten öldürme’ suçundan ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası istemiyle dava açtı
Mektup ve Deliller: İddianamede, Yusuf Turhan’ın ağabeyi Mehmet Turhan’ın, ‘ihanet ve intikam’ duygularını anlattığı mektubu ile tanık beyanları yer aldı; ancak maktulün cesedi bulunamadı, resmi kayıtlarda izine rastlanmadı
Üçüncü Duruşma ve Savunma: ️Kayseri 3. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen üçüncü duruşmada Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı avukatları müdahil oldu, savcı mütalaasında ‘delil yetersizliği’ vurgusu yaptı; Yusuf Turhan ise “Ben beraatimi değil, suçlu kimse onun ortaya çıkmasını istiyorum. Bunun böyle bitmemesi lazım. Adil yargılama istiyorum” dedi
Beraat Kararı: Mahkeme heyeti, Bakanlık avukatının yeniden keşif talebini reddederek delil yetersizliğinden dolayı sanığın beraatine karar verdi; karar sonrası Yusuf Turhan, “Bu mahkeme böyle bitmesin. Elini ayağını öpeyim başkanım” sözleriyle kararı değerlendird
Hukuki Değerlendirme
Delil Yetersizliği: Cesedin bulunamaması ve zaman aşımı süresinin olayın üzerinden 35 yıl geçmesi, ceza muhakemesinde “somut kanıt” gerekliliğini ön plana çıkardı
Zaman Aşımı ve Usul: Türk Ceza Kanunu’nda aile içi öldürme eylemleri için özel hükümler olsa da, maktulün bulunamaması ve resmi belgelerde ölüm kaydının yer almaması, ‘kesin ve kuşkuya yer bırakmayacak’ usuli şartları sağlayamadı
Bakanlık’ın Rolü: Aile ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı’nın davanın tarafı olarak yeniden keşif talebi, sosyal hizmet uzmanlarının delil toplama sürecine katılımının önemini gösterdi
Gündem
Yenidoğan Çetesi’nde dördüncü duruşma: Mahkeme başkanından deprem uyarısı
Bakırköy Adalet Sarayı’nda 22. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşma saat 11.00 sıralarında başladı. Tanıkların dinlendiği duruşma kimlik tespitiyle başladı. İstanbul’da Silivri açıklarında dün meydana gelen 6,2 büyüklüğündeki deprem mahkemenin de gündemindeydi.
“OLASI BİR DURUMDA PANİK YAPMAYIN”
Tanıkların dinlendiği duruşma öncesi, mahkeme başkanından artçı sarsıntı uyarısı geldi. Duruşma öncesi mahkeme başkanı, “23 Nisan’da yaşanan deprem sonrası bir uyarı yapmak istiyorum. Artçılar devam ediyor olası bir durumda panik yapmayın. Hengame olmasın sandalye ve masaların altına saklanabilirsiniz. Lütfen kaçmaya çalışırken birbirinize zarar vermeyin.” dedi.
“DOKTOR SÖYLER EPİKRİZİ SEKRETER YAZAR”
Tanıkların dinlendiği duruşmada, ilk tanık olarak Avcılar Hospital Hastanesi’nde hemşire olarak çalışan tanık Fulya Fulya Akbal dinlendi. Akbal, “Ben Avcılar Hospital’da çalışıyordum. Hemşire olarak yenidoğan yoğun bakım ünitesinde çalıştım 2 yıl boyunca. Çalıştığım dönemde, hemşire Serenay Şenkalay, doktor olarak Dursun Hoca, Zeki Hoca ve sekreter Gözde Hanım’ı tanırım. 14 Ağustos’ta Tokluoğlu bebek doğduğunda hastanede değildim izinliydim. Ayrıca epikrizi doktor yazardı sekreteriyle. Ben hiç görmedim başka birisinin epikriz yazdığını. Doktor söyler sekreter epikrizi yazardı. Sekreterin doktorun söylediğinin dışında birşey yazması mümkün değildi.” dedi.

“CİMER’E ŞİKAYET ETTİM”
Bir diğer tanık Sezgin Demirci ise, “Reyap Hastanesi’nde Mart 2023 ile Eylül 2023 arasında acil hekimi olarak çalıştım. Eylül ayında yönetim tarafından ayrılmam istendi. Çalıştığım dönemde 112 ekipleri, 28 günlükten büyük bebekleri getirirdi. CİMER’e şikayet ettim. Bu bebekleri yenidoğan yoğun bakıma aldığımda bir şey olursa sorumlu ben olurdum. Çünkü Yenidoğan yoğun bakımı vardı ama çocuk yoğun bakım yoktu. 28 günlükten büyük bebekleri çocuk yoğun bakıma koymalıyız yenidoğana koymak diğer hastaları risk altına alırdı. Halbuki bize yakın bölgelerde çocuk yoğun bakım odası olan hastaneler vardı. Yönetime şikayet ettiğim zaman ‘Bu konuyu kapat’ dediler. Bana mobbing uyguladılar. Ben de istifa ettim.” dedi.
“BU HASTA SIRADIŞI BİR DURUMDU”
Avcılar Hospital’da çalışan nöbetçi hemşire Meryem Akyürek ise, “Tokluoğlu bebek hakkında bir bilgim yok. O dönemde yıllık izindeydim. Ben bebek odasında çalışıyordum. Sonrasında da hiçbirşey duymadım. Zeki doktor ile çalıştığım sürece blr ihmaline rastlamadım. Çağırdığım zaman hemen gelirdi” dedi. Duruşma saat 15.00 sıralarında verilen aranın ardından 16.00’da yeniden başladı.
Aranın ardından Beylikdüzü Medilife Hastanesi’nde çalışan doktor Raşit Çaparoğlu söz aldı. Çaparoğlu, “Opara bebekle ilgili, bir gün iş yerine geldiğimde 6 aylık bir bebeğin yattığını gördüm. 28 günlükten büyük bebekler burada yatmazdı. Şaşırdım ‘Burada yatması yasal değil’ dedim hemşireye. Birkaç gün önce, acile geldiğini ama sevk alamadığını bu nedenle burada yattığını söyledi. Yönetim ve işletmeci işbirliğinde yatışına karar verildiğini söyledi. Bu bebekle ilgilenen kişi Fırat Sarı’ydı. Bu hasta sıradışı bir durumdu. Ben orada bulunduğum sürece mesleğimin niteliği gereği ilgilenmedim.” dedi.

“BİZE MÜDAHALE YAPILMAMASI SÖYLENDİ”
Birinci Hastanesi’nde Paramedik olarak çalışan Yaren Sena Kayır ise, “Opara bebeğin sevki yapıldı. Küveze aldık bakımlarını yaptık. Doğukan Bey geldi Fırat Sarı ile konuştu ve tedavisi için order aldık. Akşam oldu ve bebeğin bakımlarını akşam sorumlusuna teslim ettik. Ertesi gün 18.00 gibi hastaneye gittim. Direkt onun başına gittim sağlıklıydı bir problemi yoktu. Teslim saatine yakın kötüleşti. Monitör uyarı verdi kalbini hissetmedik. Doğukan Bey’i aradık ‘Sorun olmaz büyük bebekte duyamayabilirsiniz’ dedi. Bizim monitörler eskiydi prob lazımdı ama yeterli prob hastanede yoktu. Tuğçe hemşire kalp masajı yaptı. Hepimiz bebeğin başında müdahale ettik. Biz teslim ettiğimizde bebek yaşıyordu. Daha sonra bebeğin öldüğünü öğrendik. Bize herhangi bir müdahale yapılmaması gerektiği söylendi ama biz kızlar yine de tüm müdahaleleri yaptık. Aileden para alınmış ama ‘Ertesi gün para aileye teslim edilsin’ denildi. Konuyla ilgili başka bir bilgim yok. Doktorlar genelde düzenli olarak viziteye çıkmazdı.” dedi.
“BEBEK EKS OLDUĞU SIRADA BEN AŞAĞIDAYDIM”
Güney Hastanesi’nde çalışan hemşire Yağmur Acıyan’a ölen Kaya bebek hakkında soru soruldu. Acıyan savunmasında, “Bebek bize geldiğinde zaten kötü durumdaydı. Bebeğin eks olduğu sırada ben aşağıdaydım. Batuhan Çelik beni arayıp, ‘Bebeğin eks olduğu alana gel’ dedi. Ben de oraya gittim. Bebeğin babası geldi. Babası ‘Doktor bana bilgi vermişti zaten’ dedi. Bunun dışında bir bilgim yok” ifadesini kullandı.
DURUŞMA ERTELENDİ
Duruşma, yarın saat 10.00’a ertelendi.
Gündem
Tuzla’da arıtma tesisinde patlama

24.04.2025 – 18:30
Son Güncelleme : 24.04.2025 – 18:33
DHA
-
Ekonomi2 gün önce
Eskişehir’de Ormanlık Alanda Yakılarak Öldürülen 30 Yaşındaki Kadın Dehşeti: Sadece Saç ve Kemik Kaldı
-
Gündem7 saat önce
Şanlıurfalı Genç İşçi 3 Günlük Korkunç İşkenceyle Yüzleşti: Dişleri Kırıldı, Hamam Böceği Yedirildi
-
Son Dakika1 hafta önce
Yasak Aşk Skandalında Yeni Gelişme: Kayınvalide ve Damat Esra Erol Programında Canlı Yayında Gözaltına Alındı!
-
Gündem1 hafta önce
Ünlü İsimlerden Sırrı Süreyya Önder’e Destek: “Sakın Ölme Sırrı Abi… Benimle Yine Dalga Geç!”
-
Son Dakika1 hafta önce
Son Dakika: Şakir Paşa Ailesi Konakta Yangın! 1 Ölü – Tüm Detaylar
-
Gündem1 hafta önce
Kayınvalidesini hamile bırakmıştı! Arsız damadın babası konuştu: Oğlum sapıktır
-
Gündem21 saat önce
“Silivri’de 6,2’lik Depremin Derinden Gelen Uğultusu: Sismik Kayıtların Ardındaki Gerçek”
-
Son Dakika5 gün önce
Oyuncu Sevil Akdağ Arkadaşını Öldürdü: Fatih İskenderpaşa’daki Cinayet Olayının Tüm Detayları