Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Sanat

Kayahan’ın vefatının üzerinden 10 yıl geçti

Yayımlandı

üzerinde

Pek çok unutulmaz esere imza atan usta sanatçı Kayahan, aramızdan ayrılalı 10 yıl oldu. Albay Süleyman Açar ile Firuzan Hanım’ın oğlu Kayahan Açar, 29 Mart 1949’da İzmir’de doğdu. Henüz çocukken müziğe tutkuyla bağlanan sanatçı, ilk ve ortaokulu Kars’ta Fevzi Çakmak Okulunda tamamladı.

Usta sanatçı, babasının görevi nedeniyle Türkiye’nin birçok ilini dolaştı, gençlik yıllarını ise Ankara’da geçirdi. Kayahan ilk evliliğini 8 Mart 1973’te Nur Açar ile yaptı. İkilinin çocukları Beste 1974’te dünyaya geldi. Çift, 1991’de ayrıldı. Vatani görevini İzmir’de tamamlayan Kayahan, daha sonra İstanbul’da profesyonel müzik çalışmalarına başladı.

“YOSUN GÖZLÜ SEVGİLİM” İLE MÜZİK PİYASASINA GİRDİ

dünyasına 1971’de “Yosun Gözlü Sevgilim-Bir Mektubun Var” adlı 45’liğiyle adım atan Kayahan, 1978’de düzenlenen Türkiye Eurovision elemeleri için bestelediği “İstanbul Hatırası” ile elemeyi geçemedi.

Seslendirdiği bütün eserleri kendisi yazıp besteleyen usta sanatçı, “Bekle Gülüm – Ateş” adlı 45’liğini 1980’de müzikseverlerin beğenisine sundu. Usta sanatçı, adını ilk olarak Sezen Aksu, Zerrin Özer, Bilgen Bengü ve yakın dostu Nilüfer’e verdiği şarkılarla duyurdu.

Kayahan’ın Nilüfer tarafından yorumlanan “Geceler”, “Kar Taneleri” ve “Esmer Günler” adlı eserleri, Türk pop müziğinin unutulmazları arasına girdi. Sanatçı, “Geceler” adlı şarkısıyla 1986’da Ayşegül Aldinç ile katıldığı “Kuşadası Altın Güvercin Müzik Yarışması”nda “Altın Portakal” ödülüne layık görüldü.

TRT’de 1985’te “Cumartesiden Cumartesiye” kuşağı içinde çocuklar için bilim kurgu temalı “Sanmer 2095” adlı programı sunan sanatçı, 1987’de yine çocuklar için “Merhaba Çocuklar” albümünü hazırladı.

Kayahan, ilk albümü “Yemin Ettim”i de 1991’de, ikinci albümü, “Odalarda Işıksızım”ı 1992’de müzikseverlerle buluşturdu. İkinci albümün ardından büyük bir başarı elde eden sanatçı, aynı yıl 29 Ekim Cumhuriyet Bayramı’nda Ankara Kızılay Meydanı’nda on binlerce kişinin izlediği bir konsere imza attı.

Sanatçının, 1993’te çıkardığı “Son Şarkılarım” albümündeki “Sarı Şekerim”, “Vazgeçmem” ve “Aman” adlı şarkıları müzikseverlerin büyük beğenisini kazanarak, geniş bir dinleyici kitlesine ulaştı.

SEVENLERİ AYIRMAYIN, SEVENLER AYRILMAYIN” SLOGANIYLA HAFIZALARA KAZINDI

“Sevenleri ayırmayın, sevenler ayrılmayın” sloganıyla 1995’te “Benim Penceremden” albümünü yayımlayan sanatçının, “Ben Anadolu Çocuğuyum” ve “Allah’ım Neydi Günahım” adlı eserleri, birçok müzisyen tarafından yorumlandı. Sanatçı, “Ben Anadolu Çocuğuyum” şarkısında, kültürel erozyon karşısındaki tepkisini dile getirdi.

Kayahan, hemen her albümünde “sevgi” temasını işlerken, 1996’da “Allah kimseyi sevgisiz bırakmasın” sloganıyla “Canımın Yaprakları” albümünü yayınladı.

“Emrin Olur” albümünü 1997’de müzikseverlerle buluşturan sanatçı, albümdeki “Şampiyon” şarkısını, taraftarı olduğu Galatasaray’ın şampiyonluğu dolayısıyla yeniden yorumlayarak, “Cimbom Şampiyon” adlı tekli çıkardı.

Sanatçı, 15 Ekim 1992’de Lale Yılmaz ile evlendi ancak çift 1993’te ayrıldı. Vokalisti İpek Tüter ile de 1999’da dünya evine giren Kayahan’ın, Aslı Gönül adını verdiği kızı 2000’de dünyaya geldi.

Usta müzisyen, “Beni Azad Et” albümünü 1999’da müzikseverlerle buluşturdu. “Gönül Sayfam” albümünü ise 2000 yılında çıkaran sanatçı, albümde 17 Ağustos 1999 depremi için yazdığı “17 Ağustos” şarkısı ile kızı Aslı Gönül için bestelediği “Ninni” adlı eserlerine yer verdi.

Kayahan, 45 yıllık kariyerinde, 45’likler, long playler ve albümlerin yanında “365 Gün” ve “Mevsim Hala Sen” adlı teklileri de müzikseverlerle buluşturdu.

YUMUŞAK DOKU KANSERİYLE MÜCADELE ETTİ

Doğa ve çevre duyarlılığıyla da bilinen usta sanatçı, yaşamı boyunca birçok yardım konseri verdi ve gönüllü olarak çeşitli çalışmalara katıldı. Sanatçı, 1990’da yumuşak doku kanseriyle mücadele etmeye başladı. 2004’te kansere yeniden yakalanan usta isim, tekrar iyileşti. Hastalık 2014’te nüksetti. Bir yıl boyunca hastalığıyla mücadele eden Açar, küçük hücreli akciğer kanseri nedeniyle 3 Nisan 2015’te hayatını kaybetti.

Cenazesi Teşvikiye Camisi’nden kaldırılan sanatçı, vasiyeti gereği Kanlıca Mihrimah Sultan Mezarlığı’na defnedildi.

Romantik dizelerinin yanında inançlı yapısıyla da bilinen sanatçı, bir röportajında şunları söylemişti:

“Ölüm bir ceza değil, bana göre bir mezuniyettir. Yani, Cenabıallah’ın katına çıkacaksınız, orada hesap vereceksiniz. Buradaki dünyanın yalan olduğunu, eğer bir düşünürseniz, zaten huzur kendiliğinden gelir. Cenabıallah’ın gönderdiği Kuran-ı Kerim’i okusanız, o kitapta size ticareti nasıl yapacağınız bile anlatılıyor. En kolayını da söyleyeyim; helal ve haram. Bunu bilen bir dünyada, hiçbir problem çıkmaz.”

Tarkan, Sezen Aksu, Funda Arar ve Nilüfer’in de aralarında olduğu birçok ünlü sanatçı, 2014’te bir araya gelerek “Kayahan’ın En İyileri” albümünde yer aldı.

Arkadaşlarının deyimiyle, romantik melodileri iğne oyası gibi eserlerine işleyen ve şarkılarında daima insanları birlik ve sevgiye davet eden usta sanatçının, 45 yıllık sanat hayatında geride bıraktığı eserleri şöyle:

“Canım Sıkılıyor Canım (1981)”, “Merhaba Çocuklar” (1987), “Benim Şarkılarım” (1988), “Benim Şarkılarım 2 Siyah Işıklar” (1989), “Yemin Ettim” (1991), “Odalarda Işıksızım” (1992), “Son Şarkılarım” (1993), “Benim Penceremden” (1995), “Canımın Yaprakları” (1996), “Emrin Olur” (1997), “Beni Azad Et” (1999), “Gönül Sayfam” (2000), “Ne Oldu Can?” (2002), “Kelebeğin Şansı” (2004), “Biriciğim’e” (2007), “365 Gün” (2011)

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sanat

Ünlü ressam Bob Ross’un tabloları satışa çıkıyor

Yayımlandı

üzerinde

Amerikalı Ressam Bob Ross’un 30 tablosu, federal fon kesintileriyle karşılaşan kamu televizyonlarına destek amacıyla açık artırmayla satılıyor.

Ross’un imzasını taşıyan otuz tablo, federal bütçe kesintileri nedeniyle mali sıkıntı yaşayan kamu televizyonlarına kaynak yaratmak amacıyla açık artırmaya çıkarılıyor.

Ekran başında yaptığı resimlerle tanınan Ross, 1980’ler ve 90’larda kamu yayıncılığının simgelerinden biri haline gelmişti.

Bob Ross A.Ş. Başkanı Joan Kowalski, Ross’un hayatını “sanatı herkes için ulaşılabilir kılmaya adadığını” söyledi.

Kowalski, “Bu açık artırma, onun mirasının, yıllar boyunca Amerikalıların evlerine neşe ve yaratıcılık taşıyan aynı mecrayı desteklemeye devam etmesini sağlıyor” diye konuştu.

SATIŞLAR LOS ANGELES’TA BAŞLAYACAK

Associated Press (AP) ajansının haberine göre Los Angeles’taki Bonhams müzayede evi, Ross’un üç tablosunu 11 Kasım’da satışa sunacak.

Satışlar daha sonra Londra, New York, Boston ve çevrim içi platformlarda düzenlenecek müzayedelerle devam edecek.

Açık artırmalardan elde edilecek gelirin tamamı, yapımlarında American Public Television’ın içeriklerini kullanan televizyon kanallarına aktarılacak.

Girişimle, özellikle küçük ve kırsal bölgelerdeki kanalların, Ross’un programından uyarlanan The Best of Joy of Painting, America’s Test Kitchen, Julia Child’s French Chef Classics ve This Old House gibi popüler yapımların telif ücretlerini ödemesine destek olunması hedefleniyor.

KAMU YAYIN KURUMLARININ ÖDENEKLERİ KESİLMİŞTİ

Bu yılın temmuz ayında Başkanı Donald Trump’ın talebi üzerine Kongre, kamu yayıncılığı için ayrılan 1,1 milyar dolarlık ödeneği kaldırmıştı.

Söz konusu karar, yaklaşık 330 PBS ve 246 NPR istasyonunu alternatif finansman kaynakları bulmaya yöneltti.

Çok sayıda istasyon acil bağış kampanyaları düzenlerken, bazıları çalışanlarını işten çıkarmak ve programlarını azaltmak zorunda kaldı.

1995 yılında kansere bağlı komplikasyonlar nedeniyle hayatını kaybeden Bob Ross, The Joy of Painting adlı programıyla tanınıyordu.

Eski Hava Kuvvetleri eğitmenlerinden olan Ross, 11 yıl boyunca hem ABD’de hem de genelinde yayımlanan programında sakin tavrı ve “hata yoktur, yalnızca mutlu kazalar vardır” gibi sözleriyle izleyicilerin sevgisini kazanmıştı.

Programı, Kovid-19 pandemisi sırasındaki karantinalar döneminde yeniden popüler olmuştu.

TABLOLARIN DEĞERİ 1,4 MİLYON DOLARI BULABİLİR

Açık artırmaya çıkarılacak otuz tablo, Ross’un kariyerinin farklı dönemlerinden “mutlu küçük bulutlar” ve “mutlu küçük ağaçlar” gibi imzası haline gelen unsurları barındıran manzara resimlerinden oluşuyor.

Sanatçı, bu eserlerin çoğunu 30 dakikalık televizyon programları sırasında canlı yayında yapmıştı.

Bonhams müzayede evi, ağustos ayında Ross’un 1990’ların başında yaptığı iki dağ ve göl tablosunu 114 bin 800 ve 95 bin 750 dolara satmıştı.

Kuruma göre, satışa sunulacak otuz tablonun toplam değerinin 850 bin ila 1,4 milyon dolar arasında olması bekleniyor

Okumaya Devam Et

Sanat

32’nci Uluslararası Aspendos Opera ve Bale Festivali sona erdi

Yayımlandı

üzerinde

Antalya Devlet ve Balesinden yapılan açıklamaya göre, festivalin son gününde Verdi’nin ölümsüz eseri “La Traviata” operası sahnelendi.

İlk günden itibaren sanatseverlerin yoğun ilgisiyle karşılaşan ve Aspendos Antik Tiyatrosu’nun tarihi atmosferinde büyük coşkuya sahne olan festivalde biletler günler öncesi tükendi.

Kapanış gecesinde sahneye çıkan Özbekistan’ın köklü sanat kurumu Ali Şir Nevai adına Devlet Akademik Bolşoy ve Bale Tiyatrosu, Konstantin Kamynin rejisi ve orkestra şefi Viacheslav Chernukho-Volich yönetiminde Antalya Devlet Opera ve Balesi Orkestrası eşliğinde “La Traviata”yı sahneledi.

Adını büyük şair ve düşünür Ali Şir Nevai’den alan Özbekistan Devlet Akademik Bolşoy Opera ve Bale Tiyatrosu, festivaldeki varlığıyla kültürel bir köprü kurdu.

Okumaya Devam Et

Sanat

Makineyle bir günde üretiliyor ama 1 yıl beklemeyi göze alıyor

Yayımlandı

üzerinde

Sivas Olgunlaşma Enstitüsü’nde usta öğretici olan Tülay Dönmez, Sivas kiliminin tamamen yün kullanılarak üretildiğini belirterek, “Sivas kilimi, yöresel desenlerden oluşan ve dedelerimizden, nenelerimizden bize kalan dokumalardır. Biz bu desenleri çoğu zaman bozmadan, replika dediğimiz şekilde ana renkleri, ana desenleri ve ebatları ile günümüze taşımayı amaçlıyoruz ve büyük oranda bunu yapıyoruz. Sipariş aldığımızda ise kilimi isteyen kişilerin renk, şekil, ebat ve tasarım gibi taleplerine göre üretim yapıyoruz. Ancak genel anlamda köylere ve ilçelere alan araştırmasına gidiyoruz. Orada yıllar öncesinden kalan dokumaları bulup, desenlerini yeniden çiziyor ve aynı şekilde bozmadan günümüze getiriyoruz. Sivas kilimimizin özelliği tamamen yün olmasıdır. Sivas halısından ayıran özelliklerinden bir tanesi de çözgüsünün yün olmasıdır. Sivas halısında çözgü pamuktur. Kilimde ise yündür. Kilimlerimizde de yine kök boya kullanıyoruz. Kilimler ise atkı yüzlü dokumalardır. Çözgülerin arasında renkli ipler geçirilerek yapılan dokumalardır. Halılara göre üretimi çok daha hızlıdır ve çok daha çabuk biter. Kilimlerimizde yöresel desenler çalışıyoruz, ancak isteğe bağlı olarak özel kilimler de üretiyoruz. Ebat büyüdükçe üretim süresi de değişiyor. Kilimin yapım aşaması da ebadına göre farklılık gösterir. En küçük, yani seccade ebadındaki dokumaların bitmesi bir ayı bulmaktadır. Sivas kilimlerinde kök boya kullanılmakta ve çözgüler tamamen yünden oluşmaktadır” dedi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar