Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Kars’taki Kız Kalesi turizme kazandırılmayı bekliyor

Yayımlandı

üzerinde

Kız Kalesi turizme kazandırılmayı bekliyor

Kars’ın Sarıkamış ilçesinde bulunan, Urartu ve Roma dönemine ait olduğu bilinen Kız Kalesi; turizme kazandırılmayı bekliyor.

İlçe merkezine 10 kilometre uzaklıktaki Keklik Vadisi içinde yer alan Kız Kalesi’nin, Urartu ve Roma dönemine ait olduğu biliniyor.

Dıştan düzgün kesme taş, içten ise moloz taş ve aralarda da dolgu malzemesiyle Horasan harcına benzer harç kullanılan Kız Kalesi, çevre duvarlarının bir bölümü ve gözetleme kulelerinin yan duvarlarının ayakta durmasıyla dikkati çekiyor.

Tarihi yapının korumaya alınarak yol güzergahının düzenlenmesi, turizm konsepti içine alınarak yerli ve yabancı turistlerin ziyaret edebileceği hale getirilmesi bekleniyor.

“DOĞA GÜZELLİĞİ İLETARİHİ GÜZELLİĞİN BÜTÜNLEŞMESİ GELENLERE DAVETİYE GİBİ”

Atatürk Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Orta Çağ Tarihi Ana Bilim Dalı’ndan emekli öğretim üyesi ve tarih araştırmacısı Gürsoy Solmaz, tarihi yapı ve bulunduğu alanın geçmişte ve günümüzde büyük stratejik öneme sahip olduğunu söyledi.

Solmaz, Kız Kalesi’nin öneminin, Keklik Deresi’nin stratejik öneminden kaynaklandığını belirterek, “Bu vadi hemen ilerideki taht düzü denilen Kars düzüne çıkar. Bu bakımdan buraların kontrol edilmesi lazım. Haberleşme ağının kurulması için o dönemlerde haliyle burada ‘Kız Kalesi’ diye adlanan 5 kale ya da kalecikler vardır. Bunların önemi burayı kontrol altına alarak Kars düzüne geçişleri sağlamak” dedi.

Buradaki yapıların bir kısmının Urartu, bir kısmının da Roma dönemine ait olduğunu ifade eden Solmaz, “Dileğimiz insanların tarihin orta çağından bu tarafa sesi ve görkemi olan kaleleri görme imkanları olur. İlgililerin dikkatini çekmesini dilerim, çünkü doğa güzelliğiyle tarihi güzelliğin bütünleşmiş olması, gelenlere bir davetiye gibidir” diye konuştu.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Şarkıcı Dilan Çıtak, polisin üzerine araç sürdü

Yayımlandı

üzerinde

Dilan Çıtak, polisin üzerine araç sürdü

İbrahim Tatlıses’in kızı Dilan Çıtak, Bodrum’da kendisine “dur” ihtarında bulunan polisin üzerine araba sürdü. Polis, havaya ateş açarak Çıtak’ı durdurdu. “Trafiği tehlikeye düşürmek”, “Dur ihtarına uymama”, “Kamu görevlisine direnme” gibi suçlamalarla gözaltına alınan Çıtak’ın emniyetteki işlemleri sürüyor.

Okumaya Devam Et

Magazin

Kan şekerini dengeliyor: Diyabet dostu 4 meyve

Yayımlandı

üzerinde

Kan şekerini dengeliyor: Diyabet dostu 4 meyve

Diyabet teşhisi konulan bireylerin meyve tüketiminden tamamen kaçınmaları gerektiğine dair yaygın inanış, bilimsel verilerle çürütülüyor. Uzmanlar, doğru seçimler yapıldığı sürece meyvelerin diyabet hastalarının beslenme programında yer alabileceğini vurguluyor.

Lif ve antioksidanlar açısından zengin olan bazı meyveler, düşük glisemik indeksleri sayesinde kan şekeri kontrolüne katkı sağlıyor. Özellikle orman meyveleri, kivi, elma ve avokado gibi meyveler; diyabet yönetiminde olumlu etkileriyle dikkat çekiyor.
Yaban mersini, çilek, ahududu ve kızılcık gibi orman meyveleri, düşük glisemik indeksleri sayesinde kan şekeri üzerinde ani dalgalanmalara yol açmıyor. Ayrıca yüksek antioksidan içerikleriyle bağışıklık sistemini destekliyorlar. 2024 yılında  yürütülen bir araştırmaya göre, bu meyveler çocuklarda Tip 1 Diyabet riskini azaltabiliyor.
Düşük ila orta seviyede glisemik indekse sahip olan kivi, yüksek lif içeriği ve C vitamini sayesinde diyabet hastaları için ideal meyvelerden biri olarak öne çıkıyor. Kivide bulunan lif, şekerin emilimini yavaşlatarak kan şekeri düzeylerinin dengelenmesine yardımcı oluyor. Uzmanlar, porsiyon kontrolü sağlanarak günde bir veya iki kivinin tüketilmesini öneriyor.
Elma, içerdiği pektin adlı çözünür lif sayesinde kan şekerinin düşürülmesine katkı sağlıyor. Düşük glisemik indekse sahip bu meyve, aynı zamanda bağışıklığı destekleyen C vitamini ve antioksidanlar açısından da zengin. Uzmanlar, daha fazla lif alımı için elmanın kabuğuyla birlikte tüketilmesini öneriyor. Ancak, karbonhidrat içeriği nedeniyle porsiyonlara dikkat edilmesi gerektiği vurgulanıyor.
Düşük karbonhidratlı ve sağlıklı yağlarla dolu olan avokado, diyabet hastaları için besleyici bir alternatif oluşturuyor. Illinois Teknoloji Enstitüsü’nün yaptığı bir çalışmada, gece tüketilen avokadonun ertesi sabah trigliserit metabolizmasını iyileştirdiği görüldü.Çalışmanın yürütücüsü Prof. Britt Burton Freeman, “Avokadonun içerdiği tekli doymamış yağlar ve lif, sadece tokluk hissi sağlamakla kalmıyor, aynı zamanda kalp sağlığını ve insülin duyarlılığını da destekliyor,” dedi.Uzmanlar, diyabet hastalarının meyveleri tamamen hayatlarından çıkarmak yerine, glisemik indeksi düşük, lif açısından zengin ve porsiyon kontrolü yapılmış şekilde beslenme düzenlerine dahil etmelerini öneriyor.
Okumaya Devam Et

Magazin

Araştırma: Gençler, sağlık tavsiyelerini TikTok’tan alıyor

Yayımlandı

üzerinde

Araştırma: Gençler, sağlık tavsiyelerini TikTok'tan alıyor

Yeni bir araştırma, ergenlik çağındaki gençlerin, sağlık sorunlarına dair cevapları sosyal medyada aradığını ortaya koydu.

The Mirror’da yayınlanan araştırmaya göre, genç kızların neredeyse üçte biri, sağlıkla ilgili konularda Google veya TikTok gibi platformlara yöneliyor.
Luna isimli uygulamanın yaptığı araştırmada, 2 bin 500 genç katılımcıdan yüzde 31’inin sağlık konularında ilk olarak internete başvurduğu belirlendi. Buna karşın yalnızca yüzde 27’si sağlıkla ilgili konularda ebeveynlerine ya da vasilerine danışıyor.
Araştırma, gençlerin internete yönelmesindeki en büyük etkenlerin başında utanma ve mahcubiyet duygusunun geldiğini gösterdi. Katılımcıların yüzde 19’u, ebeveynlerinden çekindikleri için doktora gitmekten kaçındıklarını söyledi.
Uzmanlara göre, gençlerin sağlık sorunlarını paylaşmaları için onlara güvenli bir alan sunulmalı. Burada önemli olan, ebeveynlerin tüm cevaplara sahip olması değil; onları yargılamadan dinleyen birer güven kaynağı olmaları.
Araştırmada, gençlerin hangi koşullarda daha açık iletişim kurabileceklerine dair veriler de toplandı. Uzmanlar, gençlerle düzenli ve samimi konuşmalar yapılmasının, güven ilişkisini zamanla güçlendireceğini ve hassas konuların konuşulmasını kolaylaştıracağını belirtiyor.
Prof. Dr. Anne Marie Albano, konuya ilişkin şu ifadeleri kullandı:
“Özellikle sosyal kaygı ya da depresyon yaşayan gençler, çevrim içi ortamda daha fazla vakit geçirip yüz yüze ilişkilerden uzaklaşabiliyor. Bu durum; yalnızlık, çaresizlik, kaygı ve depresyon duygularını daha da derinleştirebiliyor. Gençlerin sosyal ilişkiler kurarak gerçek dünyada sağlıklı şekilde var olmaları çok önemli.”
Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar