Sanat
Karagöz ile Hacivat’a olan tutkusunu 21 yıldır sahneye taşıyor

Sındırgı’da yaşayan ve Ramazan aylarının vazgeçilmezi haline gelen Seyman, Hacivat’ın bilge tavırları ve Karagöz’ün esprili halleriyle, Kavuklu’nun da katılımıyla çocukların ve yetişkinlerin gönlünde taht kuruyor.
2004 yılında başlayan bu tutkulu yolculukta Murat Seyman, Balıkesir’de bu kadim sanatı tek başına temsil etmenin hem onurunu hem de sorumluluğunu taşıyor. Geleneksel gölge oyunu ve orta oyununun kaybolmaya yüz tuttuğu günümüzde, Seyman’ın bu sanatı yaşatma ve gelecek nesillere aktarma çabası takdirle karşılanıyor. Özellikle Ramazan ayında artan ilgi, Seyman’ın motivasyonunu daha da artırıyor.
Belediyenin Ramazan etkinliklerinde sahne alan Murat Seyman, sadece eğlendirmekle kalmıyor, aynı zamanda Karagöz ve Hacivat’ın diyalogları aracılığıyla çocuklara Ramazan ayının manevi atmosferini ve değerlerini de ustaca aktarıyor.
Oyunlarında sıklıkla yardımlaşma, dürüstlük ve saygı gibi temaları işleyen Seyman, geleneksel sanatın eğitici yönünü de ön plana çıkarıyor. Çocukların oyunlara interaktif katılımı ise hem eğlenceyi artırıyor hem de onların öğrenme sürecine katkıda bulunuyor. Murat Seyman’ın Karagöz Hacivat’a olan tutkusu, sadece sahne performanslarıyla sınırlı kalmıyor.
Aynı zamanda bu sanatın inceliklerini öğrenmek isteyen gençlere de kapılarını açarak, geleneğin devamlılığı için çaba gösteriyor. İlk olarak Bursa’da bu sanatla tanışan ve 19 yıldır Ramazan ayının coşkusunu gölge oyunuyla taçlandıran Seyman, çocuklardan aldığı olumlu geri dönüşlerin, özellikle onların dua ezberlemeye olan ilgisinin kendisini çok mutlu ettiğini belirtiyor.
Bu durum, Karagöz Hacivat’ın sadece bir eğlence aracı olmanın ötesinde, kültürel ve manevi değerlerin aktarılmasında da önemli bir rol oynadığını gösteriyor.
Sanat
Müzede sergilenen 6 milyon dolarlık muzu yine yediler

Müze tarafından yapılan açıklamaya göre, güvenlik ekibi, muzun bir ziyaretçi tarafından tekrar yenmesi üzerine “iç prosedürler doğrultusunda hızlı ve sakin” şekilde müdahale etti.
Muz birkaç dakika içinde yeniden yerine yerleştirildi. Açıklamada, eserdeki muzun “sadece geçici bir unsur” olduğu ve sanatçının talimatları doğrultusunda düzenli olarak yenilendiği belirtildi.
Sanatçının ise ziyaretçinin muzun kendisini sanat eseri sanmasından hayal kırıklığı yaşadığı aktarıldı. Cattelan’a göre, eğer gerçekten eseri yemek isteseydi, muzla birlikte kabuğunu ve yapıştırıldığı bandı da yemeliydi.
Müze olaya ilişkin herhangi bir suç duyurusunda bulunmadı.
“Comedian” eseri, sanat piyasasındaki finansal spekülasyonların saçmalığını ve bilgi sistemlerinin kırılganlığını vurgulamayı amaçlıyor.
İLK YENME VAKASI DEĞİL
2019’da Art Basel Miami’de, performans sanatçısı David Datuna, duvardaki muzu alıp herkesin önünde yemişti. Eser bu olayın ardından 120 bin dolara satılmıştı.
2023’te Güney Kore’deki Leeum Sanat Müzesi’nde bir sanat öğrencisi de aynı şekilde muzu yemişti.
Kasım 2024’te, Çinli koleksiyoncu ve kripto girişimcisi Justin Sun, “Comedian”i 6,24 milyon dolara satın aldıktan sonra eserdeki muzu yedi.
Müze, eserin şimdiden “son 30 yılın en çok yenilen sanat eseri” haline geldiğini belirtti.
Sanat
Tel kırma sanatıyla aile ekonomisine katkı sağlıyorlar

Kadınlar, hobi olarak başladıkları bu sanatı zamanla meslek haline getirirken, taleplere yetişmekte zorlandıkları dönemlerde dayanışma örneği sergileyerek birbirlerine destek oluyor. Böylece sadece ekonomik kazanç değil, sosyal dayanışma da güçleniyor.
Tel kırma sanatıyla geçmişin izlerini günümüze taşıyan kadınlar, örnek alınacak bir başarı hikayesine imza atmaya devam ediyor. Kadınlar, bu imkanları sunan Gaziantep Büyükşehir Belediye Başkanı Fatma Şahin başta olmak üzere emeği geçen herkese teşekkür ediyor. Kursiyerlerin el emeği göz nuru ürünleri, İstanbul, Ankara ve İzmir gibi büyükşehirlerden de büyük ilgi görüyor. Tel kırma yapımını öğrenen kadınlar, kurs sonunda kendi iş yerlerini açmayı planlıyor. Kurstaki usta öğretici Cemile Erek, yoğun talep gören kursta kadınlara en iyi şekilde tel kırma sanatını öğrettiklerini söyledi.
Sanat
50 sene önce başladı: Yarım asırdır işini sanata dönüştürüyor

İlkokulu bitirdikten sonra mesleğe başladığını ifade eden Yanar, “İlkokulu bitirdikten sonra bir ay kadar tamirci olarak çalıştım. Ancak, karşı dükkandaki bakırcılar ve onların sanatı bana daha cazip geldi. Böylece bakırcılığa başladım. Ustam, bakır termosifon ve kahveci kazanları yapardı. Askere gidene kadar onun yanında çalıştım. Askerden döndükten sonra, banyo kazanı, termosifon yaparken el sanatlarına olan merakım daha da arttı. Ustam aynı zamanda güveç gibi ürünler ve birkaç cami alemi de yapmıştı. Ustam mesleği bıraktıktan sonra, sanata olan sevgimden dolayı kendimi bu alanda eğitmeye başladım.
-
Gündem6 gün önce
MOSSAD İddiası ve Bursa Yangınında Sabotaj Şüphesi: Gerçek Ne?
-
Gündem3 gün önce
“Tarım ve Orman Bakanı Yumaklı Duyurdu: Bursa Harmancık‑Orhaneli Yangını Kontrol Altına Alındı”
-
HAVA DURUMU3 gün önce
Meteoroloji Uzmanı Tekin Tarih Verdi: Cuma Günü Sıcaklık Düşüyor, Yağış Geliyor!
-
Gündem1 gün önce
Aydın’ı Sarsan Bebek Skandalı: 9 Günlük Bebeği Para Karşılığı Satın Alan Çocuk Doktorunun Kan Donduran İtirafı
-
Gündem1 gün önce
Denizli’de Polis Dehşeti: Ailesini Katleden Memur İntihar Etti, Şok Gerçekler Ortaya Çıktı
-
Gündem2 gün önce
“1994’ten Gelen Mucize: 31 Yaşında “Yeni” Bir Bebek Dünyaya Geldi”
-
Gündem3 gün önce
Türkiye, Azerbaycan Üzerinden Cumartesi Günü Suriye’ye Günlük 6 Milyon m³ Doğalgaz Tedarikine Başlıyor
-
Gündem1 hafta önce
Alanya’da Skandal: Ünlü Doktor A.D. ve Hemşirenin Uygunsuz Görüntüleri, “Pes” Dedirten Yapay Zeka Savunması