Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Sağlık

Kanser tedavisinde ezber bozan keşif: “Egzersiz, ilaçtan daha etkili”

Yayımlandı

üzerinde

çapında sağlık kılavuzlarını değiştirebilecek önemli bir araştırma, egzersizin kanser hastalarının ölüm riskini üçte bir oranında azaltabileceğini, tümörlerin geri gelmesini durdurabileceğini ve ilaçlardan bile daha etkili olduğunu ortaya koydu.

ABD, İngiltere, Avustralya, Fransa, Kanada ve İsrail’den hastaları kapsayan ve dünyada bir ilk olan bir çalışma, sonrası yapılandırılmış bir egzersiz rejiminin ölüm, hastalığın geri dönmesi veya yeni bir kanserin ortaya çıkması riskini önemli ölçüde azaltabileceğini gösterdi.

Sonuçlar Şikago’da dünyanın en büyük kanser konferansı olan Amerikan Klinik Onkoloji Derneği (Asco) yıllık toplantısında sunuldu ve New England Journal of Medicine’de yayınlandı.

DÜNYANIN EN İYİ DOKTORLARINDAN BİRİ

The Guardian gazetesinde yer alan habere göre dünyanın en iyi kanser doktorlarından biri, tıp tarihinde ilk kez, egzersizin kanser nüksünü ve ölümü önlemede şu anda hastalara reçete edilen ilaçların çoğundan bile daha iyi olduğuna ilişkin net kanıtlar olduğunu belirtti.

On yıl süren çalışmada yer almayan Asco’nun baş tıbbi sorumlusu Dr. Julie Gralow, bulguların kalitesinin “en yüksek kanıt seviyesi” olduğunu ve “tedavi sırasında ve sonrasında fiziksel aktiviteyi teşvik etmenin önemini anlamada büyük bir değişime” yol açacağını söyledi.

ÖLÜM RİSKİ YÜZDE 37 DAHA AZ ÇIKTI

Araştırmaya göre, tedavilerini tamamladıktan sonra kişisel bir eğitmen veya sağlık koçunun yardımıyla yapılandırılmış bir egzersiz rejimine başlayan hastaların ölüm riski yüzde 37, tekrarlayan veya yeni kanser gelişme riski ise sadece sağlık tavsiyesi alan hastalara kıyasla yüzde 28 daha düşüktü.

Gralow, egzersizin kanser hastalarının sonuçları üzerindeki etkisini bir bağlama oturtması istendiğinde şunları söyledi: “Bir İlaç Kadar İyi adını vermiştik. Ben olsam, başlığı İlaçtan Daha İyi olarak değiştirirdim, çünkü yan etkileri yok. 30 yıl önce başladığımda hala nazik olduğumuz ve kemoterapi alırken aşırıya kaçmayın dediğimiz bir dönemdi. Biz bunu tersine çevirdik. Egzersizin bir ilaçtan daha iyi olduğunu söyleyebilirim.”

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sağlık

Kamyonun kasasından düştü, pelvis kemiği kırıldı: “Şimdi desinler ki koş, koşmaya razıyım”

Yayımlandı

üzerinde

Ameliyat sonrası sağlığına kavuşan Mehmet Coşkun, “Yukarı Çiğil Mahallesinde arabada çadır çekerken düştüm. Oradan bir arabaya bindik Ilgın’daki hastaneye geldik. Sonra bizi buraya sevk ettiler. Buraya geldik iki gün kontrol ettiler, ardından ameliyat oldum. Geldim geleli ne ağrı bilirim, ne sancı bilirim, ne ameliyat olmuş gibiyim, ne de bir sağlık sorunum var. Duramıyordum ağrıdan, ilaç veriyorlar ama bir türlü ağrım dinmedi. Ama buraya geldim hocamın yanına geldiğim günden bu yana ağrım yok. Şimdi desinler ki koş, koşmaya razıyım” dedi.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Sabahları aç hissetmiyor musunuz? Uzmanlara göre vücudunuz size bir şey söylüyor

Yayımlandı

üzerinde

Uzmanlara göre sabahları aç hissetmemek, yalnızca alışkanlıkla değil, vücudun sirkadiyen ritmiyle de bağlantılı olabilir.

Burrows, “Uyandıktan sonraki 30 dakika içinde gün ışığına çıkmak ve gece yeterli uyumak, vücudun uyanma döngüsünü düzenlemeye yardımcı olur,” diyor.

Vücudun “uyanma hormonu” olarak bilinen kortizol, sabahları enerji sağlar. Ancak uyandığınızda mide bulantısı hissediyorsanız, bunun nedeni melatoninden kortizole geçiş sürecinin henüz tamamlanmamış olması olabilir.

Beslenme terapisti Cara Rose da benzer bir noktaya dikkat çekiyor:

“Uyandıktan sonra aç hissetmiyorsanız, bu bazen kronik stresin bir işareti olabilir. Kortizol, stres hormonudur ve uzun süre yüksek kaldığında iştahı bastırabilir.”

Stresin kalp-damar hastalıkları ve depresyonla bağlantılı olduğu biliniyor. Rose, stres kaynaklı sabah iştahsızlığı yaşayanlara karaciğeri uyarmak için ılık suya limon ve taze zencefil eklemeyi öneriyor.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Çinlilerin “ölümsüzlük meyvesi” Edirne’de yetişiyor: C, B1, B2 ve B6 ne varsa onda!

Yayımlandı

üzerinde

Şifa deposu hünnabın üreticilerine yüksek gelir imkanı sunduğunu anlatan Köse, şunları kaydetti:

“Kalp damar hastalıkları ve sindirim sistemi hastalıklarına iyi geldiği biliniyor. Artan pazar talebinden dolayı ilimizde de üreticilerimiz hünnap üretimine yönelmeye başladı. Alternatif bir ürün. Üreticiler 5 dekarın altında olan küçük arazilerine hünnap dikimi yapıp meyveciliğe dönebilirler. 1 dekara 40 ağaç dikildiğinde ağaç başı 25 kilogram verimden 1 tona yakın ürün alınıyor. Kilogramı 70-80 liradan alıcı buluyor. Dekardan 70-80 bin lira gelir elde edilebilir. Özellikle küçük arazilerin değerlendirmesini istiyoruz. Bakımı kolay, organik üretime uygun ve ilaç masrafı yok. Su tüketimi çok yüksek değil. Bölgeye uygun olması ve üreticinin gelir elde edilmesi adına alternatif bir meyve.”

Hünnap üretiminin yaygınlaşması için her türlü desteği vermeye hazır olduklarını vurgulayan Köse, bu konuda eğitim ve bilgilendirme çalışmaları yaptıklarını sözlerine ekledi.

ÜRETİCİLER VERİMİNDEN MEMNUN

Üretici Ahmet Gündüz, hünnap üretiminin diğer meyvelere göre daha kolay olduğunu belirtti.

Diğer meyve ağaçlarında kullanılan ilaçların hiçbirinin hünnaba uygulanmadığını dile getiren Gündüz, “Hünnap ağacı geç uyandığı için meydana gelebilecek don olaylarından da kendini koruyor. Soğuktan etkilenme riski çok az. Bu yıl pek çok meyve ağacı dondan etkilendi ama hünnap hiçbir zarar görmedi.” diye konuştu.

Gündüz, bakım masrafı az olan hünnabın verimi ve geliriyle üreticiyi memnun ettiğini vurguladı.

Hünnabın sadece su isteyen bir meyve olduğunu belirten Gündüz, “Verimi yüksek. Pazar sorunu da yok. Hünnap bölgemizde çok bilinmiyordu, her geçen yıl çiftçilerin ilgisi artıyor.” ifadelerini kullandı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar