Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Sağlık

Kahvenin, antibiyotiğin etkisini azaltabileceği keşfedildi

Yayımlandı

üzerinde

Yeni bir araştırmaya göre günlük bir fincan içmek, bazı antibiyotiklerin etkisini zayıflatıyor olabilir.

Uluslararası bir ekip, Escherichia coli (E. coli) bakterisinin kafeine verdiği tepkiyi inceleyerek antibiyotiklere karşı nasıl değişiklik gösterdiğini analiz etti.

Çalışmada 94 farklı kimyasal madde test edildi. Bunların yaklaşık üçte biri, bakteri hücrelerine girip çıkan maddeleri düzenleyen genlerin faaliyetini etkiledi. Ancak en dikkat çekici sonuç kafeinden geldi. Kafein, E. coli’nin özellikle siprofloksasin gibi bazı antibiyotikleri daha düşük düzeyde emmesine yol açtı.

DÜŞÜK SEVİYELİ

Araştırmacılar, bu etkinin “düşük seviyeli antibiyotik direnci” kapsamında değerlendirilmesi gerektiğini belirtiyor. Bu durum, bakterilerin doğrudan direnç kazanmasından farklı olarak, genlerin işleyişindeki ince değişiklikler yoluyla ortaya çıkıyor.

E. coli’nin, çevresine uyum sağlayarak hayatta kalma şansını artırdığı bilinse de, bu süreçte hangi biyolojik mekanizmaların rol oynadığı henüz tam olarak çözülebilmiş değil.

Analizler, Rob adlı bir proteinin bakteri hücre zarından giriş-çıkışları kontrol etmede beklenenden çok daha önemli bir rol üstlendiğini de ortaya koydu. Kafein, bu gen düzenleyiciyi tetikleyerek bir dizi taşıyıcı proteinde değişikliğe yol açıyor ve antibiyotiklerin hücre içine girişini azaltıyor.

HER BAKTERİDE GEÇERLİ DEĞİL

Bilim insanları bu etkinin laboratuvar ortamında gözlemlendiğini, insanlarda ne ölçüde geçerli olduğunun ve kahvenin ne kadar tüketilmesi gerektiğinin henüz net olmadığını vurguluyor.

İlginç bir başka bulgu ise, kafeinin bu etkiyi Salmonella enterica üzerinde göstermemesi; yani durumun her bakteri türünde geçerli olmaması.

Araştırmacılar, antibiyotik tedavisinin etkinliğini artırmak için bu düşük seviyeli direnç mekanizmalarının anlaşılmasının kritik olduğunu belirtiyor.

Çalışma PLOS Biology adlı hakemli bilimsel dergide yayımlandı.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Sağlık

Çiğ domates yiyince vücudunuzda ne oluyor?

Yayımlandı

üzerinde

Düzenli olarak domates tüketmek yaşlandıkça kemik yoğunluğunuzun korunmasına yardımcı olabilir.

GÖZ SAĞLIĞI İÇİN İYİ

Çiğ domatesler görmenize de iyi gelir. Gözleri gece körlüğünden koruduğu bilinen A vitamini (beta-karoten formunda), lutein ve zeaksantin gibi besinler sayesinde, göz yorgunluğuna ve katarakt gibi uzun vadeli sorunlara karşı da koruma sağlar. Günümüzde saatlerce ekran başında vakit geçiriyorsanız, kim geçirmiyor ki? Domatesler, gözlerinizdeki bu stresi bir nebze olsun azaltmaya yardımcı olabilir. Daha keskin bir görüş istiyorsanız, çiğ domatesler yardımcı olabilir.

Beslenmenize çiğ domates eklemek, yaşlandıkça ortaya çıkan yaygın görme sorunlarına karşı ekstra bir savunma katmanı sağlar.

KİLO KONTROLÜNE YARDIMCI

Kilo vermeye mi çalışıyorsunuz? Çiğ domates en iyi dostunuz olabilir. Açsınız ama kalorilerinizi azaltmaya mı çalışıyorsunuz? Domatesler mükemmel bir atıştırmalıktır. Düşük kalorili, bol sulu ve yine de doyurucu. Yani ekstra kalori almadan sizi tok tutarlar. Hafif tatlılıkları, tatlı kriziniz başladığında onları harika bir alternatif haline getirir. Elinizin altında birkaç çiğ domates bulundurun; ne kadar doyurucu olduklarına şaşıracaksınız. Çiğ domatesi atıştırmalık olarak yemek veya salatalara eklemek, gereksiz açlık sancılarını azaltabilir ve sağlıklı kilo vermenizi destekleyebilir.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Sosyal medyada akım oldu, çocuklar arasında hızla yayılıyor… Dikkat! Ölüme bile götürebilir

Yayımlandı

üzerinde

Sosyal medyada ortaya çıkan tehlikeli bir akım, çocuklar arasında hızla yayılmaya başladı.

Bu tehlikeli akımın adı boğaz sıkma oyunu.

BİRBİRLERİNİN BOĞAZLARINA BASKI UYGULUYORLAR

Arkadaş ortamlarında yayılmaya başlayan akım, çocukların hayatlarını riske atıyor.

Boğaz sıkma adı verilen ve hızla yayılan sözde oyunda çocuklar birbirlerinin boğazına baskı yaparak bayılma noktasına kadar götürüyor.

BEYNE GİDEN KAN AZALIYOR

Uzmanlar ise ebeveynleri uyarıyor.

Kalpten çıkan aort damarının boyuna uzanarak beyni beslediğini, boyunun her iki tarafında bu damarın bulunduğuna dikkat çeken uzmanlar, çocukların özellikle damarın çıkış bölgelerine baskı yaparak, beyne giden kanı azalttıklarını belirtiyor.

DAMARLAR GENİŞLİYOR, TANSİYON DÜŞÜYOR

Bu durumun neden olduğu tehlike yalnızca kan akışının azalması da değil.

Bu bölgelere baskı yapıldığında kalp atışı yavaşlıyor, damarlar genişliyor ve tansiyon da düşüyor.

Uzmanlar bu durumun kalıcı hasar bırakabileceğine dikkat çekiyor.

Bu tür davranışların önlenmesinde ailelere ve okullara büyük görev düştüğünü dile getiren uzmanlar, çocukların kaynaklı tehlikeli akımlardan korunması gerektiğini belirtiyor.

Okumaya Devam Et

Sağlık

Sıcak duş mu soğuk duş mu: Hangisi daha sağlıklı?

Yayımlandı

üzerinde

Yaşlıların “Uzun süreli soğuk duş alın, anında o enerji patlamasını hissedeceksiniz” dediğini hiç duydunuz mu? Meğer haklıymışlar! Soğuk duşlar enerji seviyemizi artırır ve bizi daha uyanık kılar. Ancak başka faydaları da var.

BAĞIŞIKLIĞI ARTIRIR

Soğuk duşların bağışıklığı artırdığı yaygın bir inanıştır. Hollanda’da yapılan bir araştırma, soğuk duşa geçen kişilerin, çalışmayan kişilere göre %29 daha az işten hasta raporu aldığını ortaya koymuştur.

DEPRESYONLA MÜCADELE EDER

Bununla ilgili sınırlı kanıt olsa da, soğuk duşların vücudumuz için bir “terapi” görevi görebileceğine inanılmaktadır. Klinik bir çalışmada, birkaç ay boyunca her gün soğuk duş alan katılımcılar depresyon semptomlarında azalma olduğunu bildirmiştir. Diğer çalışmalar da soğuk duşların ruh halimizi iyileştirebileceğini ve kaygıyı azaltabileceğini göstermektedir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar