Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Jennifer Lopez İstanbul’da 7 Ağustos’ta Sahne Alıyor

Yayımlandı

üzerinde

Dünyaca ünlü pop yıldızı Jennifer Lopez, merakla beklenen İstanbul konseriyle hayranlarını coşturuyor. Bu özel etkinlik 7 Ağustos tarihinde gerçekleşecek ve bilet fiyatları arasında en düşük fiyat 1.500 TL olarak belirlendi. Konser, hem müzik tutkunlarına hem de şehirde canlı müzik deneyimi arayanlara unutulmaz anlar sunmayı hedefliyor.

Konserin Detayları

Etkinlik Tarihi ve Mekanı

  • Tarih: 7 Ağustos

  • Mekan: İstanbul’un merkezi ve ulaşımı kolay lokasyonlarından birinde düzenlenecek olan konser, şehrin müzik ve eğlence kültürüne yeni bir soluk getirecek.

  • Özel Konuklar ve Sürpriz Performanslar: Jennifer Lopez’in yanı sıra, sahne performansını destekleyecek sürpriz konuklar ve özel efektlerle dolu görsel şovun da izleyicilere sunulması planlanıyor.

Sanatçının Kariyeri ve Etkisi

Jennifer Lopez, kariyeri boyunca sadece müzik dünyasında değil; sinema, moda ve dans performanslarıyla da adından söz ettirdi. Sahne enerjisi ve kendine has stiliyle izleyenleri büyüleyen Lopez, İstanbul’da da unutulmaz bir konser deneyimi vaat ediyor.
Bu konser, hem uzun süredir beklenen dönüşü hem de dünyanın dört bir yanından toplanacak hayranları için büyük önem taşıyor.

Bilet Fiyatları ve Satın Alma Detayları

En Uygun Fiyat: 1.500 TL

Bilet satışlarında en düşük fiyatın 1.500 TL olarak belirlenmesi, her bütçeden müzikseverin bu eşsiz deneyimin bir parçası olabilmesini sağlıyor.

  • VIP ve Özel Paketler: Farklı bilet kategorileri ile sunulan VIP ve özel paket seçenekleri, konser keyfini farklı boyutlarda yaşamak isteyenler için ideal.

  • Online Satış Kanalları: Biletlerin resmi internet sitesi ve güvenilir bilet satış platformları üzerinden temin edilebilmesi, kolay erişim ve güvenli ödeme imkanı sağlıyor.

Bilet Rezervasyonu ve İptal Şartları

Bilet alım sürecinde kullanıcı dostu arayüz ve çeşitli ödeme seçenekleri ile müşteri memnuniyeti ön planda tutuluyor. Ayrıca, pandemi süreci ve diğer gelişmeler göz önünde bulundurularak esnek iptal ve değişim şartları da sunuluyor.

Neden Bu Konseri Kaçırmamalısınız?

Eşsiz Sahne Performansı

Jennifer Lopez, dünya çapında tanınan hit performansları, çarpıcı dans koreografileri ve sahne şovlarıyla bilinmektedir. İstanbul’daki konserinde de:

  • Enerjik Performanslar: Müzikseverlere unutulmaz anlar yaşatacak enerjik ve dinamik performanslar sunması bekleniyor.

  • Görsel Şov: Işık, ses ve görsel efektlerin mükemmel uyumu ile düzenlenecek sahne şovları konser deneyimini zirveye taşıyacak.

Kültürel Bir Buluşma Noktası

İstanbul, tarih boyunca kültürlerin kesişme noktası olarak bilinirken, bu konser de farklı kültürlerden insanları bir araya getirerek evrensel bir müzik deneyimi yaşatacak. Şehirdeki dinamik atmosfer ve uluslararası etkileşim, konserin coşkusunu ikiye katlıyor.

Etkinlik Öncesi ve Sonrası Programı

Konser Öncesi Hazırlıklar

Organizatörler, konser öncesinde şehirde gerçekleşecek etkinlikler ve fan buluşmaları düzenleyerek, izleyicilere tam anlamıyla bir müzik festivali havası sunmayı planlıyor.

  • Açılış Törenleri: Etkinliğin heyecanı zirveye çıkaracak açılış törenleri ve özel performanslar, hayranlar tarafından da büyük ilgi görecek.

  • Medya ve Röportajlar: Jennifer Lopez’in konser öncesinde vereceği özel röportajlar ve medya etkinlikleri, sanatçının yaratıcı dünyasına dair ipuçları sunacak.

Konser Sonrası Sürprizler

Konserin bitiminden sonra gerçekleşecek özel kapanış gösterisi ve hayranlara özel sürprizlerle dolu anlar, etkinliği daha da akılda kalıcı kılacak.

Sonuç

Jennifer Lopez’in 7 Ağustos’ta İstanbul’da vereceği konser, müzik tutkunları için kaçırılmayacak bir fırsat olarak öne çıkıyor. En düşük bilet fiyatının 1.500 TL olduğu bu etkinlik, hem sanatseverlerin beklentilerini karşılayacak hem de unutulmaz bir konser deneyimi yaşatacak.
Her yaştan ve her bütçeden müzikseverin, bu unutulmaz geceye şahit olabilmesi adına biletlerini erkenden almasını tavsiye ediyoruz.

Magazin

Altın Portakal’da “geleneksel kortej” coşkusu

Yayımlandı

üzerinde

Altın Portakal'da

62. Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali, geleneksel kortej geçişiyle başladı. Türk sineması ve televizyon dünyasının sevilen isimleri, festivalle özdeşleşen kortejde Antalyalıları selamladı.

Türkiye’nin köklü sinema etkinliklerinden Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali bu yıl ‘Kalpten’ temasıyla sinemaseverlerle 62’nci yılında buluştu.
Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin ev sahipliğinde bu yıl 104 filmin yer aldığı festivalin geleneksel korteji, gösterimlerin yapıldığı Antalya Kültür Merkezi (AKM) önünden saat 15.30’da başladı.
Kortej, üstü açık araçlarla AKM önünden Sakıp Sabancı Bulvarı, 100’üncü Yıl Caddesi, Güllük ve Cumhuriyet caddelerini takiben Atatürk Caddesi’nden Antalya Büyükşehir Belediyesi’nin eski hizmet binası önüne kadar 5 kilometre boyunca devam etti.
Ünlü sanatçıların vatandaşları selamladığı korteje, Antalya Büyükşehir Belediyesi Başkan Vekili Büşra Özdemir, onur ödülü sahibi sinema sanatçıları Serap Aksoy ve Settar Tanrıöğen ile Yüksel Arıcı, Mahmut Cevher, Kaan Çakır, Mehmet Kurtuluş, Korhan Yurtsever, Ezel Akay, Yosi Mizrahi, Elvin Köse katıldı.
Büyükşehir Belediyesi’nin bando takımı ve dans ve gösteri ekiplerinin da eşik ettiği kortejde sanatçılar vatandaşlara çiçek attı.
Korteje yoğun ilgi gösteren vatandaşlar sanatçılarla fotoğraf çekti.
Park içerisinde korteje katılan yabancı akrobasi grubu tarafından gösteri düzenlendi.
Kortejde sanatçıları görmek için caddede bekleyenlerden Mehmet Varsak, ailesiyle korteji izlemeye geldiklerini ve sanatçıları görmenin mutluluğunu yaşadıklarını dile getirdi.
Sibel Karaarslan ise “Sinema müzikleriyle büyüdük. Benim için Altın Portakal, bu müzikler, sanatçılar, geçmişimiz, günümüz ve nesilden nesile aktarılan çok güzel etkinlik” dedi.
Tuğçe Nazlı, “Bizi sevindiren heyecanlandıran bir etkinlik. Sinema geleneğimiz. Yıllarca devam etmesini diliyorum. Kızımla geldim. Küçük yaşta öğrenmesini istedim. Bu etkinlik bizim kültürümüz, bu kültürü yaşatmak istoruyuz “diye konuştu.
Antalya Büyükşehir Belediyesince bu yıl 62’ncisi düzenlenen festivalde gerçekleştirilecek Ulusal Uzun Metraj Film Yarışması’nda 12 film “Altın Portakal”ı kazanmak için yarışacak.
Festival, 2 Kasım’da sona erecek.
Okumaya Devam Et

Magazin

Altın Portakal’da “Gelin Takımı 2” filminin galası yapıldı

Yayımlandı

üzerinde

Altın Portakal'da

Bu yıl 62’ncisi düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında “Gelin Takımı 2” filmi seyirciyle buluştu.

Festivalin basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, Atatürk Kültür Merkezi Aspendos Salonu’nda, Doğa Can Anafarta’nın yönettiği “Gelin Takımı 2″nin gösteriminin ardından film ekibi seyirci karşısına çıktı. Gösterimin ardından, yönetmen Anafarta, oyuncular Ecem Erkek, Nilperi Şahinkaya ve Baran Bölükbaşı ile yapımcı Emre Oskay’ın katıldığı söyleşi gerçekleştirildi. Baran Bölükbaşı, oyunculuk eğitimini Antalya’da aldığını belirterek, bu yüzden filmi bu kentte seyirciyle izlemenin keyifli olduğunu ifade etti. Ecem Erkek de sette beş kadın olarak tartışmadan, sorun yaşamadan, güzel çekim süreci geçirdiklerini dile getirerek, her yaş grubundaki kadının aynı şekilde gülüp, eğlenebileceğini anlattı. Oyuncu Nilperi Şahinkaya ise filmdeki karakteri “Deniz” ile ilgili gelen soruları yanıtlayıp, karakterle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yapımcı Emre Oskay da ilk profesyonel sinema tecrübesinde Derviş Zaim ile “Gölgeler ve Suretler” filminin yapımcılığını üstlendiğini anımsatarak, her filmin farklı bir yolculuğunun olduğunu kaydetti.

Okumaya Devam Et

Magazin

Sürekli tüketiliyor ama organları bitiriyor: Felç, diyabet, kalp krizi, bunama…

Yayımlandı

üzerinde

Sürekli tüketiliyor ama organları bitiriyor: Felç, diyabet, kalp krizi, bunama...

Kimyasallar, raf ömrünü uzatmak ve görünümünü iyileştirmek amacıyla taşıyıcı olarak kullanılan yüksek oranda işlenmiş gıdalarda bulunur. Ancak artan bilimsel kanıtlar, bu katkı maddelerinin çoğunun sağlık üzerindeki olumsuz etkileriyle bağlantılı olduğunu gösteriyor. Bu kimyasalların ne olduğunu ve vücudumuzda neler yapabileceklerini bilmek, bilinçli seçimler yapmamız ve daha güvenli ve sağlıklı bir vücut için daha besleyici gıda seçeneklerini tercih etmemiz açısından önemlidir.

En yaygın ve düzenli olarak kullanılan herbisitlerden biri glifosattır ve çoğu durumda bu kimyasal, soya fasulyesi, mısır ve buğday gibi genetiği değiştirilmiş gıda maddeleriyle bağlantılıdır. Daha az miktarda organik olmayan tahıllarda ve bazı meyve ve sebzelerde de bulunur.
Birincil işlevi yabancı otları temizlemek olsa da, hazır gıdalar glifosat kalıntısı içerebilir. Kronik kullanımı, bazı sağlık otoritelerinin onu potansiyel bir insan kanserojeni olarak sınıflandırmasıyla birlikte, kanser ve hormon fonksiyon bozukluğu ile olası ilişkileri konusunda korkuları tetiklemiştir.
Tek bir öğün yalnızca eser miktarda sağlayabilse de, sık alım uzun vadede riski artırır. Frontiers’da yayınlanan bir araştırmaya göre , glifosatın nörolojik bozukluklardan inflamatuar bozukluklara kadar her şeye muktedir olduğu öne sürülüyor.
Aspartam, sukraloz ve sakarin gibi yapay tatlandırıcılar diyet meşrubatlarda, yağsız gıdalarda ve çoğu işlenmiş gıdada bulunur. Bunlar, ilave kalori olmadan tatlılık sağlamak üzere tasarlanmıştır. Bazı büyük ölçekli çalışmalar, yüksek miktarda yapay tatlandırıcı alımının bağırsak mikrobiyomundaki değişikliklerle ilişkili olduğunu ve bunun da insülin duyarlılığını ve glikoz metabolizmasını etkilediğini bulmuştur.Çalışmalar, yetişkinlerde kardiyovasküler hastalık riski ve hatta depresyonla potansiyel bağlantıları tespit etmiştir. Bu tatlandırıcılar pik şeker artışlarını en aza indirse de, özellikle bu gıdaları en düzenli tüketen çocuklarda uzun vadeli metabolik etkileri tartışmalıdır. PMC’de yayınlanan böyle bir çalışma , sık sık ASB tüketiminin, vasküler hastalık risk faktörü ayarlandıktan sonra bile felç, diyabet ve bunama dahil olmak üzere vasküler sonuçlarda artmış riskle ilişkili olduğunu belirtmektedir.
Sodyum nitrit ve nitrat, sosisli sandviç, sosis, pastırma, şarküteri etleri vb. işlenmiş etlerde kullanılır. Bu, rengi korumak ve bakteri büyümesini engellemek için yapılır. Bu kimyasallar yüksek sıcaklıkla karşılaştığında, aniden midede asit oluşturmaya başlarlar ve bunu laboratuvar araştırmalarında birkaç kanser riskini artırdığı tespit edilen güçlü maddeler olan nitrozaminlere dönüştürürler.Nüfus araştırmaları ayrıca, işlenmiş et tüketim oranlarının artmasının mide ve kolorektal kanser görülme sıklığının artmasıyla ilişkili olduğunu göstermektedir. Springer Nature tarafından yayınlanan yakın tarihli bir meta-analizde belirtildiği gibi, işlenmiş gıdalar tüketildikten sonra kanser vakalarında %18’lik bir artış olduğunu doğrulamaktadır. Bazı oral maruziyet vakalarında, NIH’deki araştırma , nitritin (potasyum nitrit veya sodyum nitrit kaynaklarından) yutulmasının yetişkinlerde ve çocuklarda ciddi methemoglobinemi ile ilişkilendirildiğini belirtmektedir.
MSG, etin ve tüm umami lezzetlerinin vurgulandığı bilinen bir lezzet arttırıcıdır. İşlenmiş çorbalarda, dondurulmuş yemeklerde ve “sağlıklı” olarak etiketlenen çok sayıda atıştırmalıkta bulunur.
Neredeyse herkes MSG’yi semptomsuz tolere edebilse de, bazı kişilerde MSG tüketirken baş ağrısı, kızarma veya mide bulantısı görülmüştür. Kronik veya aşırı tüketim, MSG’ye karşı aşırı hassasiyeti olan kişilerde hafif nörolojik semptomlara neden olabilir, ancak yaygın sağlık etkileri hala tartışmalıdır. NIH’de yayınlanan bir araştırma , klinik öncesi çalışmaların MSG kullanımını kardiyotoksisite, hepatotoksisite, nörotoksisite, düşük dereceli inflamasyon ve metabolik bozukluklarla ilişkilendirdiğini belirtmektedir.
Kırmızı 40, Sarı 5 ve diğer yapay boyalar gibi sentetik gıda renklendiricileri, atıştırmalıkların, içeceklerin ve tatlıların görsel çekiciliğini artırmak için kullanılır ve özellikle dikkat sorunları olan çocuklarda davranış bozukluklarına neden olduğu sıklıkla söylenir. Bazı renk katkı maddeleri, alerjik reaksiyonlar ve kanserojenlik ile olası ilişkileri açısından incelenmektedir. Uzmanlar ve düzenleyici kurumlar, yapay gıda boyası içeren gıda ürünlerinin alımının azaltılmasına karşı çıkmaktadır. Çevresel Araştırma ve Halk Sağlığı dergisinde yayınlanan bir çalışma , gıdalardaki sentetik boyaların çocuklar için zararlı olabileceğini, hiperaktivite, davranış sorunları, alerjiler ve hatta daha ciddi sağlık sorunları gibi sorunlara neden olabileceğini belirtmektedir. DEHB veya otizm gibi rahatsızlıkları olan çocuklar kötüleşen semptomlar yaşayabilirken, sağlıklı çocuklar bile bilişsel, davranışsal veya beslenmeyle ilgili etkilerle karşılaşabilir.
Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar