Gündem
İstanbul’da Espressolab’da Kavga: Sandalyeler Hava Uçtu!

İstanbul’un Maltepe ilçesinde düzenlenen miting sonrası yaşanan olay, kentin gündemini salladı. Kahve zinciri Espressolab’da oturan vatandaşlar ile mitingden dönenler arasında çıkan tartışma kısa sürede kavgaya dönüştü. Olayın en çarpıcı anı, kavgada sandalyelerin havaya fırlaması oldu. Sosyal medyada hızla yayılan görüntüler, vatandaşlar arasında büyük yankı uyandırdı.
Olayın Arka Planı
Bugün Maltepe’de Ekrem İmamoğlu’na destek amacıyla düzenlenen miting sonrasında yaşanan bu olay, şehirde sosyal ve siyasi tansiyonun artmasıyla birlikte gerçekleşti. Mitinge katılan milyonlarca vatandaş, protesto ve destek mesajları verirken, aynı bölgede bulunan Espressolab’da oturan bir grup ile mitingden dönen vatandaşlar arasında ani bir sözlü tartışma patlak verdi. Tartışmanın kısa süre içinde kavgaya dönüşmesiyle birlikte, ortam adeta savaş alanına döndü.
Kavgada Neler Yaşandı?
Görgü tanıklarının ve amatör kameraların kaydettiği görüntülere göre; mitingden dönen vatandaşlar ile Espressolab müşterileri arasında başlayan tartışmada, sandalyeler havada uçtu. Olayın detayları henüz netlik kazanmasa da, kavgada şiddetin boyutuna dikkat çeken görüntüler, olayın ne kadar çetin geçtiğini gözler önüne serdi. Vatandaşlar arasındaki bu sert çatışmanın, kısa sürede müdahale gerektirecek seviyeye ulaştığı bildirildi.
Kavganın Sebepleri ve Tartışma Noktaları
Siyasi Gerilim ve Boykot Çağrıları
Öncesinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel tarafından, kahve zinciri Espressolab’ın boykot listesine alındığı açıklanmıştı. Bu durum, özellikle genç kesim ve üniversite öğrencileri arasında tartışmalara yol açmış, olayın fitilini ateşlemiş olabilir. Siyasi arenada yaşanan tansiyonun, bu tür sosyal alanlarda da kendini göstermesi beklenirken, Espressolab’da yaşanan bu kavga, siyasi söylemlerin günlük hayata yansımasının bir örneği olarak yorumlanıyor.
Toplumsal ve Ekonomik Etkiler
Espressolab, özellikle gençlerin yoğun ilgi gösterdiği bir mekan olarak bilinirken; kahve fiyatları, öğrencilere sunulan hizmetler ve kafe kültürü üzerine yapılan eleştiriler, uzun zamandır tartışma konusu oldu. Boykot çağrıları ve sosyal medya üzerinden yapılan tartışmalar, bu tür mekanların geleceğine dair farklı senaryoları beraberinde getiriyor. Olayın çıkış nedeni kesin olarak belirlenemese de, mevcut sosyal ve ekonomik huzursuzlukların etkisi olduğu düşünülüyor.
Sosyal Medya ve Kamuoyu Tepkileri
Olayın gerçekleşmesinin ardından, sosyal medyada yayılan görüntüler büyük ilgi gördü. Vatandaşlar, yaşanan kavgayı eleştirirken; bazıları ise siyasi arenadaki tansiyonu bu tür olayların fitilini ateşleyen etkenler olarak yorumladı. #Espressolab, #İstanbul, #kavga, #miting gibi etiketlerle paylaşılan videolar, olayın detaylarının hızla yayılmasına neden oldu. Kamuoyu, bu tür olayların artmasının toplumdaki bölünmüşlüğün bir yansıması olduğunu vurguladı.
Siyasi Yansımalar ve Güvenlik Önlemleri
CHP ve Ekrem İmamoğlu’ya Destek
Mitingin düzenlenmesindeki temel amaç, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasına karşı ses yükseltmekti. Mitingde CHP Genel Başkanı Özgür Özel’nin boykot çağrıları, Espressolab gibi markaları da gündeme taşıdı. Bu durum, siyasi partiler arasındaki gerilimi artırırken, olayın farklı boyutlara taşınmasına neden oldu.
Güvenlik Güçlerinin Müdahalesi
Olayın büyümesiyle birlikte, güvenlik güçlerinin müdahalesi ile kavgaya son verilmeye çalışıldı. Olay yerinde yapılan ilk müdahaleler, kavgada yaralananların hastaneye kaldırılmasına ve çevredeki güvenliğin sağlanmasına yönelik adımlar atıldığını gösteriyor. Yetkililer, benzer olayların tekrar yaşanmaması için önlemler artırılırken, kentin genelinde huzurun yeniden sağlanması hedefleniyor.
Olayın Değerlendirmesi ve Geleceğe Yönelik Çıkarımlar
İstanbul’da yaşanan bu olay, kentin sosyal ve siyasi yaşamında önemli bir dönemeç olarak değerlendiriliyor. Miting sonrası meydana gelen bu kavgada, sadece mekanın içi değil; toplumsal duyarlılık ve siyasi atmosfer de etkili oldu.
Gelecekte, kamuya açık alanlarda benzer olayların önüne geçilmesi için;
-
Güvenlik önlemlerinin artırılması,
-
Siyasi söylemlerin daha yapıcı bir dille ifade edilmesi,
-
Toplum içindeki diyalog ve uzlaşma kültürünün geliştirilmesi önem taşımaktadır.
Bu tür olayların, toplumsal barışa zarar vermemesi için tüm paydaşların üzerine düşen sorumluluğu yerine getirmesi gerekmektedir.
Sonuç
İstanbul’un Maltepe ilçesinde yaşanan bu kavgada, Espressolab’da oturanlarla mitingden dönen vatandaşlar arasında başlayan olay, sandalyelerin havada uçmasıyla doruk noktasına ulaştı. Sosyal medya üzerinden geniş kitlelere ulaşan görüntüler, olayın ne kadar çetin geçtiğini gözler önüne sererken, siyasi ve toplumsal gerilimlerin günlük yaşama yansıdığına işaret ediyor.
Bu olay, sadece bir kavgadan ibaret olmayıp, güncel siyasi atmosferin, ekonomik huzursuzluğun ve toplumsal kutuplaşmanın da bir göstergesi olarak değerlendirilmelidir. İstanbul ve benzeri büyük şehirlerde, benzer olayların yaşanmaması adına, yetkililer ve toplum arasında daha sağlıklı iletişim kanallarının oluşturulması önem arz etmektedir.
Gündem
MERSİN’DE “YAĞMA” PLANI: ÇALIŞTIĞI İŞ YERİNİ ANLAŞTIĞI KİŞİLERE SOYDURAN ŞÜPHELİ VE İŞBİRLİKÇİLERİ GÖZALTINDA
MERSİN’DE “YAĞMA” PLANI: ÇALIŞTIĞI İŞ YERİNİ ANLAŞTIĞI KİŞİLERE SOYDURAN ŞÜPHELİ VE İŞBİRLİKÇİLERİ GÖZALTINDA
Tarih.Saat: 09 Aralık 2025, 22:46 (yayınlanma / polis açıklaması zaman aralığına göre).
Okuma süresi: 1—2 dakika
Mersin’de bir iş yerinde “silahlı yağma” süsü verilerek gerçekleştirilen soygunun, içeriden bir çalışanın organize ettiği ortaya çıktı. Soruşturmayı yürüten ekipler, organize şekilde hareket eden 3 şüpheliyi gözaltına aldı; olayla bağlantılı yüklü miktarda döviz ve TL ele geçirildi

Olayın özeti
Mersin polisinin Asayiş Şube Müdürlüğü ekipleri, kentte bir iş yerine silahlı ve maskeli iki kişinin girdiği, çalışanların etkisiz hale getirildiği ve iş yerinden yüksek miktarda döviz ile TL’nin çalındığı ihbarı üzerine çalışma başlattı. Yapılan teknik ve fiziki takip sonucu olayın içeriden desteklenerek planlandığı değerlendirildi; çalışanlardan biri (M.S.A. olarak geçiyor) “sözde mağdur” rolüyle eyleme yardım etmekle şüphelenildi.
Polis operasyonunda, örgütü planladığı tespit edilen E.K.K. ve A.Ş. isimli şüpheliler kiralık bir araçla kentten ayrılırken yakalandı; soruşturma kapsamında M.S.A. da gözaltına alındı. Şüphelilerin gözaltına alındığı anlar ve iş yeri çıkışı güvenlik kameralarına yansıdı
Ele geçirilenler ve deliller
Aramalarda ve araçta, suçtan elde edildiği belirlenen 801.153 ABD doları, 1.340 avro ve 462.395 TL ele geçirildiği bildirildi. Emniyet birimleri, ele geçen paranın, yağma suçu kapsamında önemli delil teşkil ettiğini açıkladı.

Soruşturmayı Gasp Büro Amirliği yürütüyor. Şüpheliler hakkında “nitelikli yağma” suçundan işlem başlatıldığı, soruşturmanın derinleştirilerek devam ettiği ve zanlıların emniyetteki işlemlerinin sürdüğü bildirildi. Zanlıların Adana’daki bir dinlenme tesisi yakınlarında, destek ekiplerle birlikte yakalandığı aktarıldı.
-
Şüphelilerin emniyetteki ifadeleri,knik takip kayıtları ve güvenlik kamerası görüntüleri soruşturmanın merkezinde bulunuyo
-
Savcılık talimatıyla soruşturma derinleştirildi; gözaltındaki zanlıların adliyeye sevk edilmesi bekleniyor.
Gündem
ABD Elçisi Net Konuştu: F-35’ler İçin Kesin Şart “S-400’ler Artık Kullanılmayacak ve Bulundurulmayacak”
ABD Elçisi Net Konuştu: F-35’ler İçin Kesin Şart “S-400’ler Artık Kullanılmayacak ve Bulundurulmayacak”
Tarih: 10 Aralık 2025 | Saat: 00:38 | Okuma Süresi: 3 dk.
ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack, Türkiye’nin F-35 programına geri dönüşü için net ve kesin bir şartı resmen açıkladı. Barrack, “Amerikan yasalarına göre, Türkiye’nin F-35 programına geri dönmesi için S-400 sistemini artık kullanmaması ve sahip olmaması gerekiyor” ifadelerini kullandı.
Büyükelçi Barrack, ABD Başkanı Donald Trump ile Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan arasındaki olumlu ilişkinin, bu konuda yıllardır yapılan “en verimli görüşmelere” yol açtığını belirterek, önümüzdeki aylarda bir dönüm noktası yaşanacağı umudunu dile getirdi.

Görüşmelerde Kritik Eşik: 4-6 Ay İçinde Çözüm Bekleniyor
Barrack, daha önce Abu Dabi’de katıldığı bir zirvede de konuya ilişkin iyimser bir zaman çizelgesi paylaşmıştı. Buna göre, S-400’lerin kullanılmamasının “operasyonel uyumluluk” sorununu büyük ölçüde çözdüğünü, ancak sistemin Türkiye’de bulunmaya devam etmesinin temel sorun olduğunu vurgulayan Barrack, “Bu meselenin önümüzdeki dört ila altı ay içinde çözüleceğini düşünüyorum” demişti.
Barrack, Türkiye’nin Rus hava savunma sisteminden tamamen vazgeçmeye yakın olup olmadığı sorusuna da “Evet” yanıtını vermişti.
Trump-Erdoğan Görüşmesi Süreci Hızlandırdı
İki ülke arasındaki gerilimin çözümünde, liderler arasındaki doğrudan diyaloğun etkili olduğu gözleniyor.
· Beyaz Saray’daki Görüşme: Cumhurbaşkanı Erdoğan ile Başkan Trump, Eylül ayında Beyaz Saray’da bir araya geldi ve görüşmelerinde S-400/F-35 dosyası ele alındı.
· Trump’ın Açık Kapı Sinyali: Görüşmenin ardından Trump, Türkiye’ye F-35 satışına sıcak baktığı yönünde sinyaller verdi. Amerikan medyası, Trump’ın, Türkiye’nin S-400’leri “çalışamaz hale getirecek bir anlaşmaya” varması halinde satışa açık olduğunu belirttiğini aktardı.
· Erdoğan’dan “Güzel Adımlar” Açıklaması: Cumhurbaşkanı Erdoğan da yaptığı açıklamada, “F-35 konusunda ABD Başkanı Sayın Trump’la yaptığımız son görüşmelerde güzel adımlar attık. Temenni ediyorum ki verilen sözler yerine getirilsin” ifadelerini kullanmıştı.
Arka Plan: Neden F-35’lerden Çıkarıldık?
Türkiye, 2017’de Rusya’dan S-400 hava savunma sistemi satın alma kararı aldı. ABD, bu sistemlerin, F-35 gibi 5. nesil savaş uçaklarının gizlilik (stealth) kabiliyetini tehdit edebileceği ve NATO savunma sistemleriyle uyumlu olmadığı gerekçesiyle şiddetle karşı çıktı.
· Programdan Çıkarılma: Bu anlaşmazlık, 2019 yılında Türkiye’nin F-35 Ortak Üretim Programı’ndan çıkarılmasıyla sonuçlandı.
· CAATSA Yaptırımları: Aynı gerekçeyle, ABD, Türkiye’ye karşı CAATSA (ABD’nin Hasımlarıyla Yaptırımlar Yoluyla Mücadele Yasası) kapsamında yaptırımlar uyguladı. Bu yaptırımlar, Savunma Sanayii Başkanlığı (SSB) ve bazı Türk yetkilileri de kapsadı.
· Depodaki Uçaklar: Programdan çıkarılmadan önce Türkiye için üretilmiş 6 adet F-35A uçağı, yıllardır ABD’de bir depoda bekletiliyor.

Uzlaşı Yolu: F-16 Onayı ve Teknik Diyalog
Son dönemde ilişkileri yumuşatan adımlar da atıldı. Türkiye’nin İsveç’in NATO üyeliğine onay vermesinin ardından, ABD Kongresi, Ankara’nın 40 adet yeni F-16 Block 70 savaş uçağı ve 79 mevcut F-16’sının modernizasyonu talebini onayladı. Bu gelişme, savunma işbirliği kanalını canlı tuttu.
Büyükelçi Barrack’tan Türkiye’ye Övgü
Barrack, açıklamalarında Türkiye’nin bölgesel ve savunma sanayii kapasitesine de vurgu yaptı.
· Türkiye’yi “ABD’den sonra NATO’nun en büyük ikinci ordusuna sahip müttefiki” olarak nitelendirdi.
· Güçlü savunma sanayisine dikkat çekerek, “Ankara, Ukrayna’nın drone tedarikçisi, kendi savaş uçakları var” dedi.
· Ayrıca, Gazze’de oluşturulması planlanan yabancı asker gücüne Türkiye’nin katılımının “harika” olacağını ifade etti.
SONUÇ: ABD’nin Ankara Büyükelçisi Tom Barrack’ın yaptığı açıklamalar, F-35 krizinde somut ve çözüme yönelik bir sürecin aktif olarak işlediğini gösteriyor. ABD tarafının şartı net: S-400’lerin kullanılmaması ve nihai olarak elden çıkarılması. Liderler düzeyindeki olumlu hava ise, önümüzdeki 4-6 aylık periyotta bu on yıllık anlaşmazlığın giderilmesi ve Türk Hava Kuvvetleri’nin 5. nesil uçak filosuna kavuşması yönünde önemli bir umut ışığı yakıyor.
Gündem
Filler İnsanlığın Yardımına Koştu: Aceh’deki Sel Felaketinin Yürek Burkan Hikayesi
Filler İnsanlığın Yardımına Koştu: Aceh’deki Sel Felaketinin Yürek Burkan Hikayesi
Yayın Tarihi: 10 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 4 DAKİKA| saat 02:00
Endonezya’nın Aceh eyaletinde haftalarca süren şiddetli yağmurların tetiklediği ölümcül seller ve toprak kaymaları, bölgeyi adeta bir enkaza çevirdi. Hayatını kaybedenlerin sayısı 950’ye ulaşırken, umutla beklenen bir destek geldi: Sumatra filleri, ulaşılması zor bölgelerdeki enkaz kaldırma çalışmalarına katılarak insanlığın yardımına koştu.
Felaketin Boyutları: 950 Can Kaybı ve 3 Milyar Dolarlık Yıkım
Endonezya Ulusal Afet Yönetim Ajansı’nın (BNPB) son açıklamaları, Sumatra Adası’ndaki felaketin boyutlarını bir kez daha gözler önüne serdi. Kuzey Sumatra, Batı Sumatra ve Aceh’i vuran sel ve toprak kaymalarında hayatını kaybedenlerin sayısı 950’ye yükseldi. 5 bini aşkın kişi yaralanırken, 274 kişi için ise arama kurtarma çalışmaları umutla sürdürülüyor.
Afetten doğrudan etkilenen insan sayısı 1.1 milyonun üzerinde. 156 binden fazla bina hasar gördü ve yüz binlerce kişi geçici barınaklarda yaşam mücadelesi veriyor. BNPB Başkanı Suharyanto, sadece Sumatra’daki altyapı hasarlarını onarmak için yaklaşık 3.1 milyar dolar (51.82 trilyon Endonezya Rupisi) finansmana ihtiyaç duyulduğunu açıkladı.

Filler Doğal Afet Müdahalesine Dahil Edildi
Arama kurtarma ekiplerinin yanı sıra, felaket bölgesinde alışılmadık bir destek göze çarpıyor. Sumatra filleri, ağır iş makinelerinin ulaşamadığı engebeli ve çamurlu arazilerde, dev kütükleri ve enkaz parçalarını taşıyarak yolların açılmasına yardım ediyor. Bu uygulama, fillerin gücünden ve bölge coğrafyasına hakimiyetinden yararlanarak müdahale hızını artırmayı amaçlıyor.

İklim Değişikliği ve İnsan Eli: Felaketin Arkasındaki Çifte Darbe
Uzmanlar, bu kadar yıkıcı sonuçların ardında iklim değişikliği ve insan kaynaklı çevresel tahribatın iç içe geçtiğini vurguluyor. Felaketin tetikleyicisi, Kasım ayında Malakka Boğazı’nda oluşan Tropikal Siklon Senyar oldu. La Niña koşullarının güçlendirdiği muson yağmurlarıyla birleşen siklon, bölgeye tarihi seviyelerde yağış getirdi. Örneğin, Tayland’ın Hat Yai şehrinde bir günde 335 mm yağış kaydedilerek 300 yıllık bir rekor kırıldı.
Ancak, yağmurun şiddetini felakete dönüştüren asıl faktör, onlarca yıldır süren ormansızlaştırma oldu. Çevre örgütü WALHI’ye göre, sadece Aceh, Kuzey Sumatra ve Batı Sumatra’da 2016-2025 yılları arasında 1.4 milyon hektardan fazla orman alanı yok edildi. Palmiye yağı plantasyonları, madenler ve yasa dışı ağaç kesimi, suyu tutan ve toprağı sabitleyen doğal bariyerleri ortadan kaldırdı. Bu durum, yağmurun hızla yüzey akışına geçmesine ve ölümcül heyelanlara yol açtı. Aceh’deki 954 su havzasından çoğu bu tahribattan ciddi şekilde etkilendi.
Aceh Valisi’nden Çarpıcı İtiraf: “İnsanlar Selden Değil, Açlıktan Ölüyor”
Aceh Valisi Muzakir Manaf’ın açıklamaları, bölgedeki insani krizin boyutunu tüm çıplaklığıyla ortaya koydu. Manaf, “İnsanlar selden değil, açlıktan ölüyor. Durum bu.” ifadesini kullandı. Temiz su, gıda ve tıbbi malzeme eksikliği, hayatta kalanlar için en büyük tehdit haline gelmiş durumda.
Bölge sakinleri, market raflarının boşaldığını ve fiyatların üç katına kadar çıktığını belirtiyor. Bir bölge sakini, “Çoğu fiyat zaten fırladı… Sadece kırmızı biberin kilosu 300 bin Rupiah (yaklaşık 570 TL) oldu” diyerek yaşanan zorluğu anlattı.
Yardım ve Yeniden İnşa Çalışmaları Hız Kesmeden Sürüyor
Endonezya hükümeti, acil yardım ve uzun vadeli iyileştirme için seferber oldu.
Acil Yardımlar:
· Devlet, olası suistimallerin önüne geçmek için nakit yardım yerine, doğrudan 40 metrekarelik geçici konutlar inşa etmeyi planlıyor.
· Yükseköğretim, Bilim ve Teknoloji Bakanlığı, afetten etkilenen 60 üniversiteye destek için acil müdahale çalışmalarını 31 Aralık 2025 tarihine kadar tamamlamayı hedefliyor.
Uzun Vadeli Planlar:
· Ocak 2026’da başlaması planlanan rehabilitasyon sürecinde, altyapı onarımı, sürdürülebilir ekonomik programlar ve afet riskini azaltma eğitimleri ön planda olacak.
· Başkan Prabowo Subianto, 2026 yılında savunma ve afet hazırlığı için 200 helikopter satın alınacağını duyurdu.
Bu büyük felaket, iklim değişikliğinin yanı sıra doğal kaynakların hoyratça tüketilmesinin, toplumları afetler karşısında ne kadar savunmasız hale getirdiğini bir kez daha gösterdi. Aceh’de yaşam mücadelesi verenler için yol uzun, ancak fillerin de aralarında olduğu dayanışma, umudu ayakta tutuyor.
-
Gündem2 gün öncesparta’da kayıp çoban: “Öldürmüşler, kafasını kesmişler” — Başsız ceset ve arayış sürdü
-
Ekonomi1 hafta önceSüresiz nafaka kalkıyor mu? Gözler Meclis’e çevrildi — Evlilik süresi detayı ne getiriyor?
-
Ekonomi7 gün önceöğretmen,polis,hemşire ne kadar maaş alacak
-
Magazin1 hafta önceSon Dakika: Murat Cemcir iç kanama nedeniyle yoğun bakıma kaldırıldı
-
Teknoloji1 hafta önceCep telefonu aboneliğinde köklü düzenleme: Aktif olmayan hatlar 3 ayda kapanacak, yabancılara özel numara verilecek
-
Magazin1 hafta önceSeçil Erzan hakim karşısında — “Karar bugün çıkabilir” iddiası; savcılık yüzlerce yıla kadar hapis talep etti
-
Spor1 hafta önceFenerbahçe — Galatasaray: Ligin 14. haftasında derbi gecesi
-
Ekonomi7 gün önceLipton, Türkiye’de 39 yıllık üretimini sonlandırdı — Rize’deki iki tesis Öz-Gür Çay’a devredildi

