Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

İstanbul Valiliği’nden Kritik Trafik Tedbiri: Bu Güzergahlar Yarın 14.00’e Kadar Kapalı

Yayımlandı

üzerinde

İstanbul’da son gelişen olaylar, kentin ulaşımını doğrudan etkiliyor. İstanbul Valiliği, 21 Mart 2025 Cuma günü saat 14.00 ile 22 Mart 2025 Cumartesi günü saat 14.00 arasında, özellikle protesto ve güvenlik endişeleri nedeniyle bazı ana yolları trafiğe kapatma kararı aldı. Bu kapsamlı tedbir, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 19 Mart’ta gözaltına alınmasının ardından artan gösteriler ve eylemler çerçevesinde alındı.

Kapatılan Yollar ve Güzergah Detayları

Valilik tarafından yapılan açıklamaya göre, aşağıdaki yollar 14.00 itibarıyla tamamen trafiğe kapatılacak:

  • Fevzipaşa Caddesi ve bağlantılı yollar
  • Macar Kardeşler Caddesi ve bağlantılı yollar
  • 15 Temmuz Şehitler Caddesi ve bağlantılı yollar
  • Şehzadebaşı Caddesi ve bağlantılı yollar
  • Vezneciler Caddesi ve bağlantılı yollar
  • Gazi Mustafa Kemal Paşa Caddesi ve bağlantılı yollar
  • Atatürk Bulvarı ve bağlantılı yollar
  • Sahil Kennedy Caddesi (Samatya-Sirkeci Arası) ve bağlantılı yollar
  • Reşadiye Caddesi ve bağlantılı yollar
  • Ragıp Gümüşpala Caddesi ve bağlantılı yollar
  • Galata Köprüsü ve bağlantılı yollar
  • Atatürk Köprüsü ve bağlantılı yollar

Bu yollar, İstanbul’un merkezi bölgelerinde yer alıyor ve yoğun trafik akışına ev sahipliği yapıyor. Bu nedenle, valiliğin aldığı bu kararın kentin ulaşım düzeni ve günlük yaşam üzerinde önemli etkileri olması bekleniyor.

Alternatif Güzergahlar

Yetkililer, kapatılan güzergahlar nedeniyle yaşanacak olası trafik sıkışıklığını önlemek amacıyla sürücülere alternatif yolları kullanmalarını öneriyor. Belirlenen alternatif güzergahlar şunlardır:

  • 10. Yıl Caddesi
  • Namık Kemal Caddesi
  • Sahil Kennedy Caddesi (alternatif yön)
  • E-5 D100 Karayolu

Bu alternatif rotalar sayesinde, İstanbul’da yaşayan ve işe giden vatandaşların daha az sıkıntı yaşaması hedefleniyor. Trafik akışının yönlendirilmesi için, yol işaretleri ve yönlendirme levhalarının da güncelleneceği bildirildi.

Tedbirlerin Alınma Nedeni ve Güvenlik Önlemleri

Protesto ve Toplantı Yasakları

19 Mart 2025’te İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun gözaltına alınmasının ardından, şehir genelinde geniş çaplı protestolar başladı. İstanbul Valiliği, bu gelişmelerin daha fazla provokasyona yol açmaması ve kamu düzenini sağlamak amacıyla 19-23 Mart tarihleri arasında her türlü toplantı, gösteri ve basın açıklamasını yasaklama kararı aldı.

Güvenlik Önlemleri

Valilik, sadece gösteri yasaklarıyla yetinmeyerek, kritik ulaşım noktalarında güvenliği artırmak için ek tedbirler aldı. Kapatılan yolların çevresinde yoğun güvenlik önlemleri uygulanacak; güvenlik güçleri, vatandaşların alternatif güzergahlara yönlendirilmesi ve olası aksaklıkların önüne geçilmesi için devrede olacak.

Vatandaşlar ve Sürücüler Ne Yapmalı?

İstanbul’da yaşam devam ederken, bu tür tedbirler günlük rutini etkileyebiliyor. Vatandaşlar ve sürücüler için öneriler:

  • Alternatif Yolları Tercih Edin: Belirtilen alternatif güzergahlar üzerinden seyahat ederek, kapalı yollar yüzünden oluşabilecek gecikmelerin önüne geçebilirsiniz.
  • Trafik Durumunu Takip Edin: Radyo, televizyon ve mobil uygulamalar üzerinden güncel trafik bilgilerini takip etmek, seyahatinizi planlamanızda yardımcı olacaktır.
  • Planlama Yapın: Özellikle işe gidiş-geliş saatlerinizi yeniden düzenleyerek, yoğunluk yaşanmayan saatlerde yola çıkmak faydalı olabilir.

Son Gelişmeler ve Beklentiler

Bu yeni trafik tedbirleri, İstanbul’da artan protesto ve güvenlik endişeleri çerçevesinde alınan kapsamlı önlemlerin bir parçası. Valilik, alınan tedbirlerin kamu düzenini sağlamak ve olası provokasyonları önlemek adına kritik olduğunu belirtiyor. İstanbul’daki vatandaşlar, güncel gelişmeleri ve yol durumlarını yakından takip etmeli; alternatif güzergahları kullanarak, olası sıkışıklıkları ve aksaklıkları en aza indirmeye çalışmalıdır.

Gündem

Bahçeli’den Kritik Adım: “Terörsüz Türkiye Komisyonu” Üyelerini Açıkladı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Devlet Bahçeli, Meclis’te kurulacak “Terörsüz Türkiye Komisyonu” için MHP’den Feti Yıldız, Muhammet Levent Bülbül, Halil Öztürk ve Yücel Bulut’u atadı. Komisyonun rolü, işleyişi ve sonraki adımlar bu makalede.

Giriş

Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli, “Terörsüz Türkiye Süreci” kapsamında Meclis’te oluşturulacak komisyona katılacak partiler arası heyetlerde MHP adına görev yapacak isimleri 26 Temmuz 2025 günü resmen duyurdu. Bu komisyon, PKK’nın silah bırakma sürecini muhatap alan “Terörsüz Türkiye” vizyonunun somut adımlarla hayata geçirilmesi amacıyla TBMM bünyesinde oluşturuluyor

Komisyonun Amacı ve Kapsamı

  • Amaç: PKK ve bağlantılı grupların silah bırakma çağrısının ardından, toplumsal barış ve terörün sonlandırılması yol haritasını hazırlamak.

  • Kapsam: Barış süreci adımları, toplumsal uzlaşı ve güvenlik politikalarının demokratik zeminde güçlendirilmesi.

  • Üye Sayısı: Toplam 51 milletvekilinden oluşacak; AKP 21, CHP 10, DEM Parti 4, MHP 4, İYİ Parti 3, Yeni Yol Grubu 3, grubu olmayan diğer partilerden 6 kontenjan.

MHP’den Görev Alacak Dört İsim

  1. Genel Başkan Yardımcısı Feti Yıldız

  2. Sakarya Milletvekili Muhammet Levent Bülbül

  3. Kırıkkale Milletvekili Halil Öztürk

  4. Tokat Milletvekili Yücel Bulut

İsimlerin Yetkinlikleri ve Rolü

  • Feti Yıldız: Parti içi tecrübesi, stratejik planlama, komisyonun koordinasyon ve raporlama süreçlerinde kilit rol.

  • Levent Bülbül: Bölgesel barış girişimleri, STK ilişkileri ve toplumsal destek kanallarını güçlendirme.

  • Halil Öztürk: Güvenlik politikaları uzmanlığı, Meclis içi uzman komisyonlarla eşgüdümlü çalışma.

  • Yücel Bulut: Yerel dinamiklerin Meclis düzeyine taşınması, Tokat başta olmak üzere Doğu ve Güneydoğu temsilciliği.

Komisyonun İşleyiş Takvimi

  • Üye Bildirim Son Tarihi: 31 Temmuz 2025, 17:00’ye kadar TBMM Başkanlığı’na teslim edilmiş olacak.

  • İlk Toplantı: Ağustos başında planlanıyor; komisyon isminin kesinleşmesi ve çalışma usulü belirlenecek.

  • Rapor ve Öneriler: Eylül 2025 sonuna dek ara rapor; yıl sonuna dek nihai yol haritası TBMM Genel Kurulu’na sunulacak.

Süreçte Diğer Partilerin Yaklaşımları

  • İYİ Parti: Komisyona katılmama kararı alarak, yapının “TBMM İçtüzüğü’ne uygun uzman komisyon” statüsü taşımadığı eleştirisini yineledi.

  • Diğer Gruplar: AKP, CHP ve DEM Parti başta olmak üzere grubu bulunan partiler süreci destekleme ve katkı verme eğiliminde.

Değerlendirme ve Beklentiler

  1. Toplumsal Barış: Silah bırakma çağrısının pratik adımlarla desteklenmesi, çözüm sürecine yeniden ivme kazandırabilir.

  2. Güvenlik Ihlallerinin Azalması: Komisyonun kararları, bölgesel güvenlik politikalarını demokratik denetimle güçlendirebilir.

  3. Siyasi Uzlaşma Kültürü: Farklı görüşlerin ortak metinlerde buluşması, TBMM’nin uzlaşma kapasitesini artıracak.

Sonuç

Devlet Bahçeli’nin açıkladığı MHP heyeti, “Terörsüz Türkiye” hedefinin Meclis zemininde işlenmesi sürecinde önemli bir aktör. Komisyonun başarısı, üye dağılımındaki denge, işleyiş mekanizmaları ve siyasiler arasındaki diyalog kalitesiyle doğrudan ilişkili olacak. Sürecin yakından izlenmesi, atılacak her adımda toplumsal güven ve barışın tesisine yönelik güçlü bir sinyal niteliği taşıyor.


Bu makale, “Terörsüz Türkiye Komisyonu” konusundaki en güncel gelişmelere dayanarak hazırlanmıştır.

Okumaya Devam Et

Gündem

İmralı Cezaevi’nden Tahliye: Veysi Aktaş 31 Yıl 3 Ay Sonra Serbest Bırakıldı

Yayımlandı

üzerinde

“İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde 31 yıl 3 ay tutuklu kalan Veysi Aktaş, infaz ertelemelerinin ardından 25 Temmuz 2025’te tahliye edildi. Tahliye süreci ve yasal dayanakları bu makalede detaylıca inceleyin.”

Makale İçeriği

1. Giriş
PKK hükümlüsü Veysi Aktaş, “Devletin egemenliği altındaki toprakların bir kısmını devlet idaresinden ayırmaya çalışmak” suçlamasıyla ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası almış ve 2015’ten beri İmralı F Tipi Yüksek Güvenlikli Cezaevi’nde tutuluyordu. 28 Nisan 2024’te yasal 30 yıllık infazını tamamlamasına rağmen, İdare ve Gözlem Kurulu kararıyla tahliyesi önce bir yıl, ardından üç ay ertelendi. Nihayet 25 Temmuz 2025’te tahliye kararı uygulandı

2. Ceza ve İnfaz Süreci
1994 yılında PKK yöneticiliği iddiasıyla tutuklanan Aktaş, 2015 yılında “çözüm süreci” kapsamında Mehmet Sait Yıldırım, Ömer Hayri Konar, Çetin Arkaş ve Nasrullah Kuran ile birlikte İmralı’ya sevk edilmişti  30 yıllık yasal infaz süresi 28 Nisan 2024’te tamamlandı; ancak İdare ve Gözlem Kurulu, iç denetim gerekçesiyle tahliyesini bir yıl erteledi. Bu erteleme, Aktaş’ın “umut hakkı” kapsamında değerlendirilmesini sağlayan Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi içtihatlarına da paralel bir karardı.

3. Tahliye Ertelemelerinin Hukuki Dayanağı
AİHM içtihatlarına göre ağırlaştırılmış müebbet hapis cezası alan mahkûmlar, belirli koşulları sağladıklarında topluma yeniden kazandırılma amacıyla salıverilme umuduna sahip olmalı; bu kapsamda pişmanlık, iyi hal ve toplumsal güvenlik unsurları dikkate alınıyor. İdare ve Gözlem Kurulu’nun erteleme kararları, infaz rejiminin titiz denetimini ve AİHM kriterlerine uyum arayışını yansıtıyo

4. Tahliye Tarihi ve Uygulama
Tahliyesi toplamda bir yıl üç ay ertelenen Veysi Aktaş, cezaevinde 31 yıl 3 ay geçirdikten sonra 25 Temmuz 2025 tarihinde serbest bırakıldı. Yargı kaynakları, sürecin tamamen infaz mevzuatı ve infaz hakimliklerinin onayı çerçevesinde yürütüldüğünü, hiçbir ayrıcalık veya istisna uygulanmadığını belirtti .

5. Toplumsal ve Siyasi Yansımalar
Tahliye haberi, başta HDP ve insan hakları örgütleri olmak üzere farklı kesimlerden “infaz adaleti” ve “insan hakları” vurgusuyla karşılandı. Bazı hukuk çevreleri, erteleme kararlarının AİHM içtihatlarına uygun yürütülmesinin pozitif tarafını öne çıkarırken; muhalif medya, “İmralı’dan ilk tahliye” diye manşetlerine taşıdı


Sonuç
İmralı Cezaevi’nin yüksek güvenlikli koşullarında 31 yılı aşkın süre geçiren Veysi Aktaş’ın tahliyesi, Türkiye’de ağırlaştırılmış müebbet infaz rejiminin işleyişine ilişkin tartışmaları yeniden gündeme taşıdı. Tahliye sürecinin hukuki zemini ve infaz ertelemeleri, AİHM içtihatlarıyla uyumlu yürütüldü. Bu gelişme, hem infaz sistemine hem de toplumsal adalet algısına dair önemli bir örnek teşkil ediyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Alanya’da Skandal: Ünlü Doktor A.D. ve Hemşirenin Uygunsuz Görüntüleri, “Pes” Dedirten Yapay Zeka Savunması

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Alanya’nın tanınan doktoru A.D. ile hemşiresine ait olduğu iddia edilen uygunsuz görüntüler sosyal medyada yayıldı. Doktorun “Hesabım ele geçirildi, yapay zekâ” savunması büyük tepki topladı.

Olayın Perde Arkası

Antalya’nın Alanya ilçesinde Tanınan İç Hastalıkları Uzmanı Dr. A.D.’ye ait olduğu iddia edilen uygunsuz görüntüler, doktorun kendi sosyal medya hesabından paylaşılınca ilçe gündemi kısa sürede çalkalandı . Görüntülerin yayılmasından sonra sosyal medyada “pes” dedirten tepkiler gelirken, olayın kaynağı hakkında birçok iddia ortaya atıldı.

Yapay Zekâ İddiası ve Doktorun Açıklaması

Dr. A.D., paylaşımın ardından hızlı bir şekilde yaptığı açıklamada, hesabının “kısa süreliğine ele geçirildiğini” öne sürerek söz konusu görüntülerin “yapay zekâ ile oluşturulmuş, gerçek dışı ve tamamen sahte” olduğunu savundu . Açıklamasında, “Gerekli tüm hukuki adımlar atılmıştır. Lütfen gördüğünüz her içeriğin gerçekliğinden emin olmadan inanmayın” ifadesini kullandı .

Hemşire İddiası

Yerel kaynaklar, görüntüleri önce yayımlayan kişinin Dr. A.D. ile arası bozuk olduğu iddia edilen hemşire olabileceğini öne sürdü . Diğer yandan, bazı medya organları da sosyal medya hesabının üçüncü kişiler tarafından ele geçirilme ihtimaline dikkat çekerek olayın “kişisel husumet”ten ziyade “siber saldırı” olabileceğini belirtti .

Hukuki Süreç ve Sonraki Adımlar

Doktor A.D.’nin avukatı aracılığıyla başlatılan ön soruşturma kapsamında, sosyal medya platformundan dijital delillerin toplanması ve görüntülerin kaynağının tespiti için bilirkişi incelemesi talep edildi . Ayrıca, “kişilik haklarının ihlali” ve “kişisel verilerin izinsiz kullanımı” gerekçesiyle hem hukuki hem de cezai yaptırımlar için savcılığa suç duyurusunda bulunuldu.

Kamuoyunun ve Medyanın Tepkisi

Olay, hem Alanya’da hem de ulusal medyada sıcak gelişme olarak takip edilirken; sosyal medya kullanıcıları, derhal gerçeklerin ortaya çıkarılmasını ve sorumluların cezalandırılmasını talep etti . Uzmanlar ise “yapay zekâ kaynaklı derin sahte” içeriklerin artışına dikkat çekerek, dijital okuryazarlık ve sosyal medya güvenliği konusunda uyarılarda bulundu.


Sonuç
Alanya’da büyük yankı uyandıran bu skandal, dijital çağda “görsel manipülasyon” ve “siber güvenlik” konularının ne denli kritik olduğunu bir kez daha gösterdi. Hukuki süreç ilerledikçe, hem yerel halk hem de doktor-hasta güven ilişkisi açısından sonuçları takip edilmeye devam edecek.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar