Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

İsrail gazetesi açık açık yazdı: Netanyahu’nun kırmızı çizgisi — “Türk askeri”

Yayımlandı

üzerinde

İsrail gazetesi açık açık yazdı: Netanyahu’nun kırmızı çizgisi — “Türk askeri”

21 Ekim 2025 — 16:30 (TSİ) · Okuma süresi: 3 dakika

İsrail basınında yer alan haberlere göre Başbakan Benjamin Netanyahu, Gazze sonrası senaryolarda Türk askerinin bölgeye konuşlandırılmasını açıkça “kırmızı çizgi” olarak nitelendirdi. Bu duruş, ABD destekli barış/istikrâr planları ve bölgesel aktörlerle yürütülen müzakereler üzerinde yeni bir gerilim unsuruoluşturuyor


Haber metni

İsrail basın organı Israel Hayom’da yayımlanan habere göre, Başbakan Benjamin Netanyahu, Gazze’de savaş sonrasında kurulması planlanan uluslararası istikrar gücünde Türkiye’nin rolüne kesin şekilde karşı olduğunu belirtti; Türk askerinin Gazze’ye konuşlandırılmasını “geçilmeyecek kırmızı çizgi” olarak tanımladı. Bu ifadenin, ABD tarafından desteklenen kapsamlı barış/yeniden yapılanma planı çerçevesinde tartışılan aktör listesinde Türkiye’nin yer alması ihtimalini doğrudan etkilediği kaydedildi

Netanyahu’nun bu tutumu, Washington ile de bazı gerilimlere yol açıyor. Türkiye’nin sürece dahil edilmesi önerileri ABD ve bölgesel aktörler arasında tartışılırken, İsrail yönetiminin “Türk askeri istemiyoruz” mesajı, müzakerelerin parametrelerini yeniden şekillendirme potansiyeline sahip. Bu gelişme, sürecin tarafları ve garantör ülkeler arasındaki güven unsurlarını test ediyor.

Öte yandan Ankara, bölgesel gerilimi tırmandırmaktan kaçındığını ve doğrudan çatışma istemediğini defalarca vurguladı. Dışişleri ve diplomatik kanallardan yapılan açıklamalarda, Türkiye’nin amaçlarının insani yardım, yeniden imar ve bölgesel istikrar olduğunu savunduğu; buna rağmen İsrail ile güven eksikliğinin sürecin önüne geçtiği belirtildi. Reuters’in aktardığı diplomatik kaynaklara göre Türkiye, olası bir çatışma arayışında olmadığını yineliyor.

İsrail’in Türkiye’ye ilişkin “kırmızı çizgi” yaklaşımı yalnızca Gazze ile sınırlı değil. Geçmişte Tel Aviv, Suriye’de Türk askeri varlığına ve bazı anahtar bölgelerde üs kurulmasına da sert tepki göstermiş, Palmyra ve çevresindeki muhtemel Türk üslerini stratejik kırmızı çizgiler olarak tanımlamıştı. Bu bağlam, Ankara ile Kudüs arasındaki güven bunalımının kapsamının daha geniş olduğunu gösteriyor.

Analistler, İsrail’in bu tavrının iki etkisi olabileceğini söylüyor: Birincisi, bölgesel aktörlerin üstleneceği roller konusunda daha dar bir konsensüs gerekecek; ikincisi ise barış sürecini kolaylaştırmak yerine, güven garantörleri arasındaki pazarlıkları zorlaştırma riski doğacak. Buna karşılık, bazı kaynaklar da İsrail’in kırmızı çizgilerinin müzakere pozisyonunu güçlendirme amacını taşıdığını; diplomasi masasında daha fazla taviz koparmayı hedeflediğini ifade ediyor. Arab News

Ne bekleniyor?

  • ABD ve diğer arabulucuların, Türkiye’nin rolünü yeniden tanımlamak için yoğun diplomasi yürütmesi bekleniyor.

  • Türkiye ve İsrail arasındaki güven bunalımının çözümü için arka planda ikili temaslar ve üçüncü taraf aracılığıyla görüşmeler sürecek.

  • Bölge planlarında Türkiye’nin yer alması halinde İsrail’in nasıl bir tavır alacağı, barış planının uygulanabilirliğini doğrudan etkileyecek.


Kaynak notu

Bu haber, İsrail basını ve uluslararası medya raporları (özellikle Israel Hayom, Arab News, Reuters, Times of Israel ve The Jerusalem Post) temel alınarak derlenmiştir. Önemli iddialar ilgili paragrafların sonunda alıntı ile belirtilmiştir.

Gündem

NASA’nın aradığı kalkan Çernobil’de bulundu: 39 yıl sonra ortaya çıkan sır! ‘Hızlı evrim’ olarak adlandırılıyor…

Yayımlandı

üzerinde

Çernobil’in Radyasyonla Beslenen Siyah Mantarı, Uzay Keşfinin Anahtarı Olabilir

08 Aralık 2025, 23:30 | 4 dakika okuma süresi

Dünyanın en ölümcül radyoaktif bölgesinde keşfedilen, radyasyona doğru büyüyen esrarengiz siyah mantar, bilim dünyasında şok etkisi yaratıyor. 1997’deki çığır açan keşif, bugün astronotları korumak ve uzayda yaşam alanları kurmak için umut vaat ediyor.

 

Ölüm Bölgesindeki İlk Ziyaret ve Tarihi Keşif

1997 yılında Ukraynalı mikrobiyolog Nelli Zhdanova, tarihin en kötü nükleer kazasının yaşandığı Çernobil’in terk edilmiş reaktör binasına girdi. Patlamanın üzerinden 11 yıl geçmesine ve insan yaşamı için son derece tehlikeli radyasyon seviyelerine rağmen, duvarları ve tavanları saran koyu renkli bir mantar kolonisi ile karşılaştı.

Zhdanova, yalnızca mantarların hayatta kalmadığını, aynı zamanda radyasyon kaynaklarına doğru büyüdüklerini gözlemledi. Bu olağanüstü davranışa, güneş ışığına yönelen bitkilerden esinlenerek “radiyotropizm” adını verdi.

Digitally generated (without the use of any A.I. tools or technologies) workers in protective hazmat suits conducting operations near the abandoned Chernobyl nuclear power plant, showcasing industrial resilience and environmental awareness. The cloudy sky sets a somber and dramatic tone to the scene. Equipment such as military vehicles and helicopters emphasizes the seriousness of the situation.
The scene was created in Autodesk® 3ds Max 2025 with V-Ray 7 and rendered with photorealistic shaders and lighting in Chaos® Vantage with some post-production added.

Mantarın Gizli Silahı: Melanin

Bilim insanları, bu mantarların radyasyona karşı direncinin ve onu çekici bulmasının ardındaki sırrın, melanin adı verilen bir pigment olduğuna inanıyor.

· Nasıl Çalışır?: Melanin, tıpkı insan derisini güneşten koruduğu gibi, mantar hücrelerini iyonlaştırıcı radyasyondan koruyor.
· Fotosenetize Alternatif: 2007’de nükleer bilimci Ekaterina Dadachova, melanin zengini mantarların radyasyon varlığında %10’a kadar daha hızlı büyüdüğünü tespit etti. Bu bulgu, mantarların radyasyon enerjisini, bitkilerin güneş ışığını kullandığına benzer şekilde kimyasal enerjiye dönüştürebildiği “radyosentez” teorisini güçlendirdi.

Uzay Yolculuğunda Devrim Yaratma Potansiyeli

Çernobil’deki keşif, Dünya’nın ötesine yapılacak yolculuklar için kritik bir soruna çözüm olabilir ölümcül kozmik radyasyon.

Uluslararası Uzay İstasyonu’nda (ISS) yapılan deneyler, bu konuda umut verici sonuçlar ort:aya koydu:

· Çernobil’den izole edilen Cladosporium sphaerospermum türü mantar, uzay istasyonuna gönderildi.
· Kozmik radyasyon altında, Dünya’daki kontrol örneklerine kıyasla daha hızlı büyüdüğü gözlendi.
· Daha da çarpıcı olan, mantarın arkasına yerleştirilen sensörler, ince bir mantar tabakasının bile radyasyon seviyesini %2.5’e varan oranlarda azaltabildiğini kaydetti.

Geleceğin Uzay Habitatları: Canlı Duvarlar

NASA gibi uzay ajansları, bu bulgulardan yola çıkarak geleceğin uzay istasyonları ve Ay veya Mars üsleri için “miko-mimari” (mantar mimarisi) konseptini araştırıyor.

Geleneksel metal veya plastik kalkanlar ağırlık ve maliyet sorunu oluştururken, uzayda seyahat eden astronotların yaşam alanlarının dış duvarlarında kendi kendini onaran ve büyüyen mantar tabakaları kullanılması fikri giderek daha cazip hale geliyor.

Çözülmeyi Bekleyen Bilimsel Gizem

Tüm bu gelişmelere rağmen, radyosentez mekanizması tam olarak kanıtlanmış değil. Bazı bilim insanları, mantarların büyümesindeki artışın radyasyondan ziyade sıfır yerçekimi gibi diğer uzay koşullarından kaynaklanabileceğini öne sürüyor. Kesin sonuç için daha fazla araştırma gerekiyor.

Çernobil’den Uzaya: Doğanın Dersleri

Çernobil’deki siyah mantarın hikayesi, yaşamın en beklenmedik ve zorlu koşullarda bile bir yol bulabildiğinin çarpıcı bir kanıtı. Bu doğal adaptasyon, insanlığın nükleer alanların temizlenmesinden, derin uzay keşfine kadar uzanan zorluklarla mücadele etmesi için yeni ve sürdürülebilir yollar sunuyor.

Not: Bu içerik, bilimsel gelişmeleri aktarmak amacıyla hazırlanmıştır. Çernobil Hariç Bölgesi, yüksek radyasyon seviyeleri nedeniyle ziyarete kapalıdır ve yetkisiz girişimler ciddi sağlık riskleri oluşturur.

Okumaya Devam Et

Gündem

Hac ve Umre yolcuları dikkat! Artık yasak OLACAK

Yayımlandı

üzerinde

Suudi Arabistan’dan 2026 Hac Sezonu İçin Kritik Karar: Kutsal Mescitlerde Fotoğraf ve Video Çekimi Tamamen Yasaklandı

8 ARALIK – 22:00

Suudi Arabistan yönetimi, 2026 Hac dönemi öncesi önemli bir düzenlemeye imza attı. Mekke’deki Mescid-i Haram ve Medine’deki Mescid-i Nebevi’de fotoğraf ve video çekimi tamamen yasaklandı.

İşte yasağın detayları:

Yasak Kapsamı ve Detayları

· Neyi Kapsıyor?: Cep telefonu, kamera dahil tüm kayıt cihazlarıyla fotoğraf ve video çekmek yasaklanıyor.
· Nerede Geçerli?: Yasak, Mescid-i Haram ve Mescid-i Nebevi’nin tüm iç ve dış alanlarını (avlular, ibadet alanları) kapsıyor.
· Ne Zaman Başlıyor?: Kurallar, 2026 Hac sezonu itibarıyla uygulamaya girecek.

 Uymamanın Sonuçları

Yetkililer, yasağa uymayanlar için ciddi yaptırımlar uygulanacağını açıkladı:

· Kayıt yapmak için kullanılan cihazlara el konulacak.
· İhlalde bulunan kişilere karşı yasal işlem başlatılacak.
· Tekrarlayan veya ciddi ihlallerde, sınırdışı edilme gibi daha ağır cezalar söz konusu olabilecek.

 Yasağın Arkasındaki Nedenler

Suudi makamlara göre bu kararın ana hedefleri şunlar:

· Mahremiyeti Korumak: İbadet halindeki kişilerin izinsiz fotoğraflanmasını önlemek.
· Manevi Atmosferi Korumak: Kutsal mekanların saygınlığını ve ibadet konsantrasyonunu, çekim yapmanın yarattığı dikkat dağıtıcı unsurlardan korumak.
· Kalabalık ve Güvenliği Yönetmek: Özellikle yoğun zamanlarda, insanların fotoğraf çekmek için durmasından kaynaklanan izdiham ve güvenlik risklerini azaltmak.

 Genişleyen Kısıtlamalar Sürecinin Son Adımı

Bu kapsamlı yasak, son yıllarda kademeli olarak artan kısıtlamaların bir devamı niteliğinde:

· İlk fotoğraf kısıtlamaları 2017’de getirilmişti.
· 2024’te Hac Bakanlığı, “selfie” çekmeye karşı uyarılar yayınladı.
· Haziran 2025’te yasaklar, Mina, Arafat ve Müzdelife gibi diğer Hac bölgelerini de kapsayacak şekilde genişletildi.
2026 kuralı,Hac’ın manevi deneyimini ve operasyonel yönetimini ön plana alma çabalarının şimdiye kadarki en kesin ifadesi olarak görülüyor.

 Haberin Kaynağı

Bu haber, Suudi Arabistan Hac ve Umre Bakanlığı’nın resmi açıklamasına dayanıyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Bakan Yerlikaya: 8 Aralık 2024’ten beri gönüllü olarak 578 bin Suriyeli, geri döndü

Yayımlandı

üzerinde

Bakan Yerlikaya: 8 Aralık 2024’ten beri gönüllü olarak 578 bin Suriyeli, geri döndü

çişleri Bakanı Ali Yerlikaya, Esad rejiminin devrildiği 8 Aralık 2024 tarihinden bugüne kadar 578 bin Suriyelinin ülkelerine geri döndüğünü açıkladı.

Bakan Yerlikaya, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Suriye iç savaşı başladığında tarihsel mirasımıza ve medeniyet değerlerimize uygun olarak Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan liderliğinde Suriyeli kardeşimize insan hakları ve hukuka uygun olarak kucak açtık. En zor zamanlarında onlara umut ışığı olduk.” dedi.

 

Suriye’nin tam bir yıl önce özgürlüğüne kavuştuğunu hatırlatan Yerlikaya, “8 Aralık’tan sonra Suriye’de meydana gelen bu tarihi gelişmelerin ardından gönüllü geri dönüşler hız kazandı. Şimdi artık Suriye’den ayrılık, acı ve gözyaşı değil; vatanına, toprağına, akrabalarına yeniden kavuşan Suriyeli kardeşlerimizin haberleri geliyor. Dünyanın farklı ülkelerine sığınmak zorunda bırakılan Suriyeliler, vatanlarını yeniden inşa etmek, ülkelerini çocukları ve torunları için daha güçlü hale getirmek için ana vatanlarına koşuyor.” ifadelerini kullandı.

 

Esad rejiminin devrildiği 8 Aralık’tan bugüne kadar 578 bin Suriyelinin ülkesine döndüğünü açıklayan Bakan Yerlikaya, 2016-2025 döneminde ise toplam 1 milyon 318 bin kişinin Suriye’ye gönüllü geri dönüş yaptığını belirtti.

 

Yerlikaya mesajının devamında, ”Suriyeli kardeşlerimizin gönüllü geri dönüş işlemlerini, Göç İdaresi Başkanlığımız koordinesinde ilgili tüm kurumlarımızla birlikte yüksek hassasiyet ve titizlikle sürdürüyoruz. Türkiye’de bulundukları süre boyunca Türkçe öğrenen ve toplumumuzla güçlü bağlar kuran Suriyeli kardeşlerimizin ülkelerine döndükten sonra da Türkiye ile Suriye halkı arasında birer gönül elçisi olarak bu dostluk köprüsünü yaşatmaya devam edeceklerine yürekten inanıyorum. Bu sürecin yalnızca bir geri dönüş hareketi olmadığını, aynı zamanda komşuluk hukukunun yeniden inşası anlamına geldiğini ifade etmek istiyorum. Dün olduğu gibi gönüllü geri dönüş sürecinde de Suriyeli kardeşlerimizin yanındayız.” ifadelerine yer verdi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar