Teknoloji
İngiltere’de yapay zeka dolandırıcılığı: James Bond sandı, sanat galerisini kaybetti
İngiltere’de yapay zeka ile dolandırıcılık yapıldı. Notthingham şehrinde bir sanat galerisi sahibi olan Simone Simms, yapay zeka yardımıyla Hollywood yıldızı Pierce Brosnan’ı taklit eden bir sahtekar tarafından dolandırıldığını ve sanat galerisini kapatmak zorunda kaldığını açıkladı.
Simms, Brosnan’ın tablolarının yer alacağı bir sergi ve Brosnan’ın hayranlarıyla buluşacağı bir etkinlik için aylar süren görüşmeler gerçekleştirdiğini fakat internet üzerinden görüştüğü kişinin aslında James Bond filmlerinin yıldızı Pierce Brosnan değil yapay zeka ile oluşturulan sahte görüntüden ibaret olduğunun ortaya çıktığını aktardı.
GALERİSİNİ KAYBETTİ
İngiliz basınına konuşan Simms, dolandırıcılık nedeniyle hem 30 bin pound değerindeki galeriyi kaybettiğini hem de itibarının yerle bir olduğunu açıkladı. Simms, 71 yaşındaki Hollywood yıldızı Brosnan ile tanışma vaadiyle sanatseverlere 20 bin pound değerinde bilet sattıktan sonra yapay zeka yardımıyla dolandırıldığının farkına vardığını söyledi. Simms, insanların bunu bilet satmak için kendisinin yaptığını düşünmeleri nedeniyle itibarının da mahvolduğunu ifade etti.
GÖRÜNTÜLÜ GÖRÜŞME GERÇEKLEŞTİRDİLER
Simms, dolandırıcıların kendisini inandırmak için Brosnan’ın Hawaii’deki evinden yapıldığı kisvesi verilen bir görüntülü arama dahi gerçekleştirdi. Görüntülü toplantı uygulaması “Zoom” üzerinden gerçekleştirdikleri görüşmenin çok gerçekçi göründüğünü ve Brosnan ile görüşme sırasında heyecanlanarak çığlık attığını ifade eden Simms, dolandırıcıların tuzağına düştüğünü ve sanat eserlerinin nakliye ücretleri için dolandırıcılara 3 bin pound gönderdiğini söyledi.
SESİ TAKLİT ETTİLER
2023 yılı başında Brosnan’ın resmi sosyal medya hesabı olduğunu düşündüğü bir Facebook sayfası ile irtibata geçerek tablolarını sanat galerisinde sergilemek istediğini yazan Simms, bunun ardından Hollywood yıldızının kendisi olduğunu düşündüğü birinden cevap aldığını ve sergiye ilişkin olarak Telegram isimli mesajlaşma uygulaması üzerinden ses kayıtları da dahil yaklaşık 200 mesajlık yazışma gerçekleştirdiklerini söyledi.
Brosnan’ın kendisine özgü İrlanda aksanını kopyalayan bir sesli mesajda, “Simone, ben Pierce Brosnan, nasılsın? Toplantı ayarlayamadığım için özür dilemek istiyorum. Son zamanlarda çok yoğunum. Lütfen ekibine sergi daveti için gerçekten minnettar olduğumu ilet. Bu serginin çok başarılı olacağına dair büyük bir beklentiye sahibim” ifadeleri kullanıldı.
Simms, bunun ardından gerçekleştirilen bir görüntülü aramada ise Brosnan’ın görüntüsü ekranda belirmesine rağmen ses gelmediğini ve telefondaki kişinin teknik bir sorun ile karşı karşıya olduklarını bildirdiğini anlattı.
“GERÇEKTEN ONUN YÜZÜ GİBİ GÖRÜNÜYORDU”
Simms’in Brosnan ile gerçekleştirilen bu görüntülü aramaya şahit olan arkadaşlarından Neil Adcock, “Gerçekten onun yüzü gibi görünüyordu. Görüşmeyi oğlunun ayarladığını ve ses sorununun bizden kaynaklı olduğunu söyledi. Bu durum bir süre böyle devam etti” dedi.
BROSNAN REKLAMI GÖRÜNCE HAREKETE GEÇTİ
2023 yılı kasım ayında Simms’in sergi ve Brosnan’ın hayranlarıyla buluşacağı etkinliğin VIP biletlerini 500 pound fiyatla satışa koymasından üç gün sonra, Brosnan’ın avukatları Simms’e acil bir ihtar mektubu gönderdi. İnternet üzerinde serginin reklamını gören gerçek Pierce Brosnan da Simms’in sanat galerisini sert bir şekilde uyararak, “hayranlarıyla bir araya gelmek için asla ücret talep etmediğini” söyledi.
“KEŞKE BANA SUÇLU DEĞİL DE MAĞDUR GİBİ YAKLAŞSAYDI”
Olanlar nedeniyle dehşete kapıldığını ve dolandırıldığını anladığını ifade eden Simms, basına yaptığı açıklamada “Hayatımın en kötü dönemiydi ve itibarım yerle bir oldu” ifadelerini kullandı. Pierce’ın sözlerine kırıldığını da ifade eden Simms, “Keşke bana bir suçlu değil de mağdur gibi yaklaşsaydı. Gerçekleri kamuoyuna açıklamalı ve durumu netleştirmeli” dedi.
Simms, dolandırıldığını anladıktan hemen sonra toplamda 20 bin pound değerindeki biletlerin ücretlerini alıcılara iade etti ve olay nedeniyle itibarını da kaybetmesi nedeniyle 2024 yılı ağustos ayında sanat galerisini kapatmak zorunda kaldı.
Teknoloji
AMERİKAN “YARASA” UÇAĞI: San Diego’lu Shield AI, yeni yapay zekâlı savaş uçağı X-BAT’in “Çin’in ilk saldırısını alt edebileceğini” ve 2029’a kadar savaşa hazır olacağını açıkladı
AMERİKAN “YARASA” UÇAĞI: San Diego’lu Shield AI, yeni yapay zekâlı savaş uçağı X-BAT’in “Çin’in ilk saldırısını alt edebileceğini” ve 2029’a kadar savaşa hazır olacağını açıkladı
Tarih.Saat: 27 Ekim 2025, 10:00 (TSİ)
Okuma süresi: ~5 dakika
San Diego merkezli savunma teknolojileri firması Shield AI, dikey kalkış-iniş (VTOL) kabiliyetine sahip, yapay zekâ odaklı yeni savaş uçağı X-BAT’ı tanıttı. Firma, X-BAT’in GPS’e veya sürekli haberleşmeye bağımlı kalmadan görev yapabildiğini, denizden veya küçük adalardan fırlatılabileceğini ve şirketin iddiasına göre “Çin’in ilk hava saldırısını” etkisiz hâle getirebilecek yetenekte tasarlandığını belirtti.

X-BAT neler yapabiliyor?
Shield AI’nın verdiği teknik ve operasyonel iddialara göre X-BAT:
-
Dikey olarak kalkıp inebiliyor (VTOL).
-
Tam yükle birlikte 2.000 milin (Deniz mili/nautical miles) üzerinde menzile sahip olabilecek şekilde tasarlandı.
-
50.000 feet yüksekliğe çıkabiliyor.
-
Uçağın “beyni” şirketin Hivemind adlı otonom yazılımı; bu sayede iletişim kesildiğinde veya GPS baskılandığında dahi çevreyi algılayıp karar alabiliyor.
-
Birimler “ucuz ve attritable” (gerekirse feda edilebilecek) şekilde planlanarak maliyet-etkinliği artırmayı hedefliyor.
Bu özellikler Shield AI tarafından, özellikle Pekin’in uzun menzilli hassas vuruş kabiliyetleriyle Amerikan hava üslerini veya pistlerini daha çatışma başlamadan hedef alma stratejisine karşı bir çözüm olarak sunuldu. Şirketin yöneticileri, “pist olmadan hava gücü”nün caydırıcılık açısından kritik olduğunu vurguluyor.
Zaman çizelgesi ve test planı
Shield AI yetkilileri, ilk dikey kalkış-iniş denemelerini “erken sonbahar 2026” civarında gerçekleştirmeyi; kapsamlı uçuş testleri ve operasyonel doğrulamayı takiben 2028-2029 aralığında daha ileri safhalara geçmeyi planladıklarını açıkladı. Firma ayrıca X-BAT’in 2029’a kadar “muhtemelen savaşa hazır” hale getirilebileceğini iddia ediyor; ancak bu takvimler hâlâ test, sertifikasyon ve olası askeri alım süreçlerine tabidir.
Operasyonel konsept: İnsan hâlâ karar veriyor
Shield AI, Hivemind’in özerk hareket ve hedef tespiti yapabildiğini söylerken, öldürücü güç kullanımı kararında insan unsurunun korunacağını vurguladı — yani “insan-onaylı” kullanım ilkesi şirket tarafından öne çıkarılıyor. Bu açıklama, otonom silahlı sistemlere dair etik ve yasal kaygıların yoğun olduğu ortamda firmanın açıklamalarında merkezi bir yer tutuyor.
Teknik ve lojistik tasarım notları
Havacılık haberciliğinde yer alan ayrıntılara göre X-BAT, gövde-konfigürasyonu, F-16 sınıfı bir itme gücüne yakın motor planlaması ve tek bir geleneksel savaş uçağı ayak izi içinde üç X-BAT’ın konuşlandırılabilmesi gibi kompakt operasyonel avantajlar sunuyor. Ayrıca uçağın taşınabilir “başlatma römorkları” ile pist gerektirmeden çeşitli platformlardan fırlatılabileceği ifade ediliyor. Bu tasarım unsurları, özellikle ada-zincirleri ve deniz operasyonları için düşünülmüş.
Muhtemel etkiler ve eleştiriler
-
Stratejik etki: Eğer X-BAT’in iddia edilen yetenekleri ve menzil gerçek testlerle doğrulanırsa, ABD ve müttefikleri için A2/AD (erişimi engelleme/alan reddi) ortamlarında daha esnek konuşlanma ve sürdürme imkânı doğabilir.
-
Maliyet ve kullanım doktrini: Firma, X-BAT’in “ucuz ve attritable” olduğu yönünde iddialar yapıyor; bu, manned-jet’lerin yüksek maliyetlerine karşı bir tamamlayıcı sınıf olarak sunuluyor. Ancak gerçek maliyet, bakım, lojistik ve entegrasyon masrafları ancak detaylı devlet değerlendirmeleriyle netleşir.
-
Etik ve hukuki tartışma: Otonom karar verme ve öldürücü güçte insan denetimi konuları uluslararası hukuk, silah kontrol ve etik açılardan tartışma yaratmaya devam edecek; Shield AI’nın insan-karar vurgusu bu tartışmanın bir parçası.
Sonuç — iddia büyük, sınav testlerde
X-BAT, tanıtımıyla insansız hava harp konseptinde önemli bir adım olarak duyuruldu: VTOL yeteneği, uzun menzil, Hivemind otonom yazılımı ve “pist gerektirmeme” iddiası, özellikle Pasifik sahnesinde ilgi çekiyor. Ancak şu an için paylaşılan bilgiler firmanın tanıtım ve basın açıklamalarına dayanıyor; iddiaların operasyonel gerçekliğe dönüşmesi, planlanan uçuş testleri, sertifikasyon süreçleri ve nihai kullanıcı (askeri) değerlendirmelerinin sonucuna bağlı olacak.
Teknoloji
Ünlü yönetmen Del Toro: Yapay zekayı kullanmaktansa ölmeyi tercih ederim

Oscar ödüllü yönetmen Guillermo del Toro, filmlerinde üretken yapay zeka kullanıp kullanmayacağı sorusunu kesin bir dille yanıtladı.
61 yaşındaki yönetmen, Mary Shelley’nin klasik romanından uyarladığı yeni “Frankenstein” filminde de bu tür teknolojilere yer vermediğini söyledi.
“BENİ HİÇ İLGİLENDİRMİYOR”
Del Toro, NPR’nin Fresh Air podcast’ine verdiği röportajda, “Yapay zeka, özellikle üretken yapay zeka, beni hiç ilgilendirmiyor ve asla ilgilendirmeyecek. 61 yaşındayım ve umarım ölünceye kadar da bu ilgisizliğimi sürdürebilirim” dedi.
Birinin kendisine e-posta gönderip yapay zeka konusundaki görüşünü sorduğunu anlatan yönetmen, “Cevabım çok kısaydı: ‘Ölmeyi tercih ederim’ dedim” ifadelerini kullandı.
“BEN MEKSİKALIYIM”
Sunucunun bunun “çok sert bir ifade” olduğunu söylemesi üzerine Del Toro, “Benim için değil. Ben Meksikalıyım” diyerek gülümsedi.
Ardından, sanatın insani deneyimden doğduğunu vurguladı:
“Bir insan, altı yedi kez kaydedilmiş bir şarkıyı yeniden söylediğinde bile, kendi yaşamını ve deneyimini onun içine süzüyor. Johnny Cash’in Trent Reznor’un Hurt şarkısını söyleyip ona tamamen kendi anlamını kazandırmasını ya da Joe Cocker’ın Beatles şarkısını yorumlamasını düşünün. Bu bir ‘versiyon’ değil, bu acı, deneyim ve sanatı yeniden yoğurarak kendine ait hâle getirmek.”
Del Toro, sanatın özünde insan duygusunun bulunduğunu, bu yüzden yaratıcı süreçlerin algoritmalara devredilmesinin sanatı “ruhsuzlaştırdığını” düşündüğünü belirtti.
Yönetmenin 120 milyon dolarlık yeni “Frankenstein” uyarlamasının 2026’da vizyona girmesi bekleniyor.
Teknoloji
MHP’den dijital platform teklifi: “Uygulanan vergi artırılsın”
MHP’den dijital platform teklifi: “Uygulanan vergi artırılsın
Yayın: 27 Ekim 2025, 12:30 (İstanbul) · Okuma süresi: 3 dakika
Milliyetçi Hareket Partisi (MHP), Türkiye’de faaliyet gösteren yabancı menşeli dijital medya platformlarına uygulanan Dijital Hizmet Vergisi (DHV) oranının %7,5’ten %12,5’e çıkarılmasını öngören kanun teklifini TBMM’ye sundu. Teklifin gerekçesi olarak yerli medya ve dijital platformların korunması, milli sermayenin yurtdışına akışının sınırlandırılması ve yerli medya gelirlerinin güçlendirilmesi gösterildi.

Haber Detayı
Milliyetçi Hareket Partisi tarafından hazırlanan ve Meclis Başkanlığı’na sunulan düzenleme tasarısında, yabancı menşeli dijital medya kuruluşlarının Türkiye’de elde ettikleri reklam gelirleri üzerinden alınan Dijital Hizmet Vergisi oranının mevcut %7,5’ten %12,5’e çıkarılması öneriliyor. Teklifin Meclis’e sunulduğu bilgisi MHP yetkilileri ve haber ajansları tarafından paylaşıldı.
Teklifin sahipleri arasında MHP Genel Başkan Yardımcısı İsmail Özdemir yer alıyor; Özdemir’in açıklamalarına göre düzenleme, “milli dijital medyanın güçlendirilmesi” ve yerel basının korunması amaçları taşıyor. Ayrıca taslakta, yerli dijital platformlar için ayrı düzenleme/istisnalar getirilmesi niyeti de ifade ediliyor.
Olası Etkiler
-
Tüketici fiyatları: Uzman yorumlarına ve benzer uygulamalara bakıldığında, vergi artışının Netflix, Disney+, Spotify gibi abonelik tabanlı hizmetlerin Türkiye fiyatlarına dolaylı yoldan yansıması ihtimali bulunuyor; firmalar ek maliyeti tüketiciye aktarabili
-
Yerel medya ve reklam gelirleri: MHP gerekçesinde artan vergi gelirinin yerli medya/platformlara destek ve reklam piyasasında denge sağlama yönünde kullanılacağı belirtiliyor. Bu, yerel yayıncılığa kısa vadede ek gelir yaratma hedefi taşıyor
-
Hukuki ve uygulama süreci: Teklif TBMM gündemine girdiğinde ilgili komisyonlarda görüşülecek; kabulü halinde yürürlüğe girmesi için kanunlaşma süreci tamamlanmalı. Sürecin nasıl ilerleyeceği, maddelerde yapılacak değişikliklerle netleşecek.
Teklifin Gerekçesi (MHP açıklamaları)
MHP’nin açıklamalarında öne çıkan başlıca gerekçeler:
-
Yabancı dijital platformların reklam gelirleri üzerinden Türkiye’den önemli bir gelir transferi olduğu iddiası,
-
Yerli medya kuruluşlarının rekabet gücünün korunması ve güçlendirilmesi ihtiyacı,
-
Milli sermayenin yurtdışına çıkışının sınırlandırılması.
Uzman Notu (kısa)
Kanun teklifi Meclis’te görüşülürken, vergi yükünün reel olarak platformlara mı yoksa son kullanıcıya mı yansıyacağı, uygulama ve tahsil mekanizmaları ile uluslararası çerçevede (çifte vergilendirme, platformların kayıt/tesis şartları) nasıl düzenleneceği kritik noktalar olacak. Bu konular komisyon ve uzman raporlarında detaylandırılacaktır.
-
Teknoloji1 hafta önceNASA astrofizikçisinden yeni teori: Uzaylılar “sıkıcı” olabilir
-
Teknoloji6 gün önceOpenAI, ChatGPT tarayıcısını tanıttı: Mac kullanıcılarına özel
-
Ekonomi1 hafta önceCANLI ALTIN FİYATLARI 20 EKİM: Haftanın ilk gününde altın fiyatları ne kadar? (Gram, çeyrek, yarım ve tam altın fiyatı)
-
Teknoloji7 gün önceAy’ın karanlık yüzünden şaşırtan keşif: Uzaydan gelen su ve organik izler bulundu
-
Spor1 hafta önceFenerbahçe 2-1 Fatih Karagümrük — Maç Sonucu ve Detaylı Özet
-
Sağlık6 gün önceKALP SAĞLIĞI: Koroner kalp hastalığı için 6 önemli risk faktörü
-
Teknoloji3 gün önceAB Komisyonu, Meta ve TikTok’u DSA Şeffaflık Yükümlülüklerini İhlal Etmekle Ön İncelemede Buldu
-
Son Dakika1 hafta önceSON DAKİKA — Adana Büyükşehir Belediye Başkanı Zeydan Karalar’a 12 yıla kadar hapis istemi
