Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

İmamoğlu’nun Diplomasına İlişkin Yeni Belgeler Yayınlandı

Yayımlandı

üzerinde

İmamoğlu’nun Diplomasına İlişkin Yeni Belgeler Yayınlandı

İstanbul – 04 Mart 2025
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili yıllardır gündemde olan iddialara yönelik soruşturma kapsamında, avukatları tarafından yeni belgeler kamuoyuna sunuldu. İddiaların aksine, ortaya konan evraklar, İmamoğlu’nun yatay geçiş işleminin ve üniversite diplomasının yasal prosedürlere uygun olduğunu ortaya koyuyor.

Olayın Arka Planı

Sosyal medyada Eylül 2024’te patlak veren diplomanın sahte olduğu iddiaları, kısa sürede geniş yankı buldu. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın “resmi belgede sahtecilik” suçlamasıyla başlattığı soruşturma kapsamında, İmamoğlu’nun diplomasının geçerliliği yeniden tartışılırken, ilgili Yükseköğretim Kurulu (YÖK) raporu, diplomada herhangi bir usulsüzlük bulunmadığını belgeliyordu.

Avukatların Açıklamaları ve Yeni Belgeler

İmamoğlu’nun hukuk ekibi, basın toplantısında “daha ne olsun dedirtecek yeni belgeler” ifadesiyle gündeme dair önemli detayları kamuoyu ile paylaştı. Avukat Mehmet Pehlivan,;

  • İmamoğlu’nun İstanbul Üniversitesi diplomasıyla ilgili yürütülen soruşturmanın, somut resmi belgeler ve YÖK raporu ile tamamen asılsız olduğunu,
  • Söz konusu belgelerin, diplomanın yasal geçerliliğini ve yatay geçiş sürecinin resmi kayıtlarla onaylandığını,
  • Soruşturma kapsamında raporu hazırlayan 5 kişi hakkında “görevi kötüye kullanma” ve “resmi belgede sahtecilik” gibi suçlamalar yöneltildiklerini,

dedi.

Yeni belgeler arasında, Girne Amerikan Üniversitesi’nden alınan toplama diploma örnekleri ve YÖK tarafından verilen denklik belgeleri yer alıyor. Bu belgeler, diplomaların veriliş tarihleri ile YÖK raporundaki iddialar arasında çelişki olduğunu ortaya koyarak; diplomanın 1991 ve 1992 yıllarında alındığını, ancak YÖK’ün tanınma sürecine dair hatalı bilgilerin kamuoyuna yansıtıldığını göstermektedir.

Diploma Geçiş Süreci ve Yasal Durum

İmamoğlu’nun akademik yolculuğu, 5 Eylül 1988’de Girne Amerikan Üniversitesi’nde başladığı; 1 yıl hazırlık ve ardından İngilizce İşletme bölümünde devam ettiği eğitim hayatı, daha sonra İstanbul Üniversitesi’nde yatay geçişle sürdürülmüştür.

İstanbul Üniversitesi İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu, İmamoğlu’nun başvurusunu şartlar doğrultusunda onaylamış; öğrencinin tüm derslerden başarılı bir şekilde geçtiği ve yatay geçiş için gerekli kriterleri karşıladığı tespit edilmiştir. YÖK raporu, bu işlemin tamamen yasal olduğunu ve devlet kayıtlarıyla da desteklendiğini belirtmektedir.

Belirtilen belgeler, dönemin yatay geçiş şartları çerçevesinde hazırlanmış olup, günümüzde farklı iddialara yol açan “özel üniversiteden devlete geçiş” söylemlerinin asılsız olduğu vurgulanmaktadır. Denklik işlemleri, ilgili resmi mercilerce belgelerle teyit edilmiş; örneğin, 1991’de alınan diploma için 1995’de denklik verilmesi, bu sürecin hukuki dayanaklarının bulunduğunu göstermektedir.

Suç Duyuruları ve Hukuki Süreç

Hukuk ekibi, YÖK raporunu imzalayan ve sürece katkıda bulunan 5 kişi hakkında adli makamlara suç duyurusunda bulundu. İddialara göre:

  • Görevi kötüye kullanma,
  • Resmi belgede sahtecilik,
  • Halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma,
  • İftira suçları kapsamında gerekli hukuki işlemlerin başlatıldığı bildirildi.

Avukatlar, İmamoğlu’nun bu süreçte herhangi bir usulsüzlük yapmadığını, tüm belgelerin resmi kurumlarca onaylandığını ve ifadenin alınmasının yargı tacizi kapsamında değerlendirilebileceğini öne sürdü.

YÖK Raporunun İncelenmesi ve Yeni Deliller

YÖK raporunda yer alan bazı iddialar, Girne Amerikan Üniversitesi’nin tanınma tarihiyle ilgili çelişkiler içeriyordu. Yeni belgeler arasında:

  • 29 Eylül 1991 tarihli toplama diploma örneği,
  • 26 Haziran 1992’de alınan diploma ve ardından yapılan denklik işlemleri,

bulunuyor. Bu belgeler, üniversitenin tanınma tarihinin 1993 olarak gösterilmesine rağmen, daha önce alınmış diplomaların geçerli olduğunu kanıtlamaktadır. Yani, İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili asılsız iddiaların aksine, tüm evraklar yasal prosedürlere uygun şekilde düzenlenmiştir.

Sonuç ve Beklentiler

Yeni ortaya konan belgeler, Ekrem İmamoğlu’nun diplomasına yönelik iddiaların temelsiz olduğunu açıkça ortaya koyuyor. Hukuk ekibinin başlattığı adli süreç ve suç duyuruları, yalnızca İmamoğlu’nun itibarını korumakla kalmayıp, benzer iddiaların gelecekte de dikkatle incelenmesi gerektiğini gösteriyor.

İmamoğlu’nun yarın ifadesine gitmesi beklenirken, konunun siyasi arenadaki yankıları ve hukuki sürecin nasıl sonuçlanacağı merakla takip ediliyor. Kamuoyu, resmi belgeler ve ilgili raporların ışığında iddiaların kesinleşip kesinleşmeyeceğini önümüzdeki günlerde netlik kazanacak.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Hindistan-Pakistan Sınırında Kritik Anlar: İki Ordu Çatıştı, Gerilim Tavan Yaptı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Keşmir’deki terör saldırısının ardından Hindistan ve Pakistan orduları sınırda çatıştı, diplomatik ve ekonomik misillemeler başladı. Bölgesel ve küresel etkileriyle ayrıntılar burada

.

Özet
Hindistan ve Pakistan arasında Keşmir bölgesinde yaşanan terör saldırısının hemen ardından her iki ordunun sınırda karşılıklı ateş açmasıyla tansiyon en üst seviyeye çıktı. Hindistan, saldırıyı desteklemekle suçladığı Pakistan’a karşı diplomatik ve ekonomik yaptırımlar uygularken, Pakistan da misilleme olarak hava sahasını kapattı ve diplomatik atamaları geri çekti. Durum, olası geniş çaplı bir askeri ve nükleer çatışma kaygılarını yeniden gündeme getirirken bölgesel ve küresel güçleri alarma geçirdi.

Arkaplan

Keşmir Anlaşmazlığının Kökeni

Hindistan ile Pakistan, 1947’deki bölünmeden bu yana Keşmir üzerinde egemenlik kavgası yürütüyor; üç büyük savaşa ve sayısız sınır çatışmasına sahne oldu . 1999 Kaşmir Savaşı’ndan bu yana yaklaşık 2021’de ilan edilen ateşkes büyük ölçüde korunsa da, iki taraf arasında düşük yoğunluklu çatışmalar devam ediyor .

Son Terör Saldırısı

23 Nisan 2025’te Keşmir’in Pahalgam bölgesinde düzenlenen saldırıda 26 sivil turist hayatını kaybetti; Hindistan, Pakistan destekli militanları suçladı, ancak Pakistan reddetti . “Kashmir Resistance” adlı bir grup saldırıyı üstlendi, Hindistan şüpheli sayısını artırarak misilleme adımları attı .

Olayın Detayları

Sınırda Ateş Kesilmesi

25 Nisan 2025’te her iki orduya bağlı birlikler, Line of Control (LoC) hattında karşılıklı ateş açtı; resmi kaynaklara göre can kaybı olmadı, ancak birkaç yaralı bildirildi . Yakın temas sonucu patlayan silahlardan sonra bölgedeki gerilim yüzde yüz alarm seviyesine çıktı .

Askeri Hazırlıklar

Hindistan Ordusu, Genelkurmay Başkanı Genel Upendra Dwivedi komutasında Keşmir’e ek takviye konuşlandırdı ve güvenlik önlemlerini sıkılaştırdı . Pakistan Ordusu da LoC hattında ‘yüksek alarma’ geçtiğini duyurdu .

Hükümet Tepkileri

Hindistan’ın Misilleme Adımları

  • İndus Nehirleri Antlaşması’nın askıya alınması

  • Pakistan’a verilen vizelerin iptali ve diplomatik personel azaltılması

  • Kara sınırının ve hava sahasının kapatılması

Pakistan’ın Cevabı

  • Hindistan’a hava sahasını kapatma ve küresel uçuş rotalarını değiştirme

  • İade edilen diplomatik atamaların geri çağrılması

  • Ticareti durdurma ve diplomatik ilişkilerin asgari düzeye indirilmesi

Uluslararası Tepkiler

Birleşmiş Milletler ve ABD ile Çin başta olmak üzere bölgesel aktörler itidal çağrısı yaptı; BM Genel Sekreteri, “tüm tarafların gerilimi düşürmesi” gerektiğini vurguladı . Çin Dışişleri Bakanlığı ise Keşmir’de barışın korunmasının bölgesel istikrar için kritik olduğunu belirtt

Analiz ve Olası Senaryolar

  1. Diplomatik Çözülme: Kısa süreli gerilim sonrası arabulucu ülkelerin devreye girmesiyle ateşkes restorasyonu ve diyalog kapısının aralanması.

  2. Askeri Tırmanma: Sınır çatışmalarının şiddetlenmesi ve lokal bir skala ötesi geniş çaplı operasyonlara dönüşme riski.

  3. Nükleer Caydırıcılık: İki nükleer güç arasındaki gerilimde hatalı hesaplamalar, yanlış vur-algı operasyonları risk yaratarak caydırıcılık doktrininin sınırlarını zorlayabilir

Sonuç

Hindistan ve Pakistan arasındaki bu yeni gerilim dalgası, bölgesel güvenlik ve küresel nükleer denge açısından büyük önem taşıyor. Her iki tarafın da itidal göstermesi ve uluslararası arabuluculuk mekanizmalarının devreye girmesi, çatışmanın daha geniş ve yıkıcı bir boyuta ulaşmasını önlemede belirleyici olacak.

Okumaya Devam Et

Gündem

Konyaaltı’nda Kan Donduran Vahşet: Polisten Kaçarken Saklandığı Odunlukta Kız Arkadaşını Vuran Sezer Bozkurt

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde kimlik kontrolünden kaçan 33 yaşındaki Sezer Bozkurt, saklandığı odunlukta yanındaki 17 yaşındaki Elif Güneş’i tabancayla başından vurduktan sonra intihar etti. Olayın tüm detayları, ikna çabaları ve soruşturma süreci bu makalede.

Özet

Antalya­’nın Konyaaltı ilçesinde 25 Nisan 2025 sabahı meydana gelen dehşet verici olayda, bekçilerin kimlik kontrolünden kaçan 33 yaşındaki Sezer Bozkurt, saklandığı sitenin odunluk kısmında yanındaki 17 yaşındaki kız arkadaşı Elif Güneş’i tabancayla vurarak öldürdü ve ardından kendisini de vurdu . Olay yerinde yapılan müdahalelere rağmen Güneş hayatını kaybederken, ağır yaralanan Bozkurt tüm çabalara rağmen kurtarılamadı . Polis ve bekçi ekiplerinin saatler süren ikna çabaları sonuçsuz kaldı  Olay, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde noktalanan kurtarma çabaları ve adli tıp süreçleriyle Türkiye gündemine oturdu.


Olayın Gerçekleştiği Saat ve Yer

Olay, 25 Nisan 2025 günü saat 01:00 sıralarında Konyaaltı ilçesi Siteler Mahallesi 1327 Sokak’ta devriye görevi yapan bekçilerin kimlik kontrolü sırasında başladı . Kimlik kontrolünde şüpheli bulunan Sezer Bozkurt’un aranması olduğu anlaşılınca kaçtığı anons edildi . Polis ekipleri hızla olay yerine sevk edildi ve kısa süre sonra Bozkurt’un izleri tespit edilerek takibe başlandı .


Saklanma ve İkna Çabaları

Kaçan şüpheli, yanındaki kız arkadaşı Elif Güneş ile birlikte apartmanın bodrum katındaki odunluğa girdi . Olay yerine gelen güvenlik güçlerine elinde tabanca olduğunu söyleyerek kız arkadaşını rehin aldığını ifade etti . Polis ve bekçiler, saatlerce süren ikna çabalarına rağmen Bozkurt’u teslim olmaya ikna edemedi .


Vurulma ve İntihar Anı

Sabah saat 05:00 civarında odunluktan art arda silah sesleri duyuldu  Ekiplerin içeri girmesiyle bulunan korkunç manzarada, Elif Güneş’in başından vurularak yaşamını yitirdiği görüldü . Aynı silahı başına dayayan Bozkurt ise hemen ardından intihar etti . Ekipler Güneş ve Bozkurt’u kanlar içinde bulduğunda acil sağlık ekipleri çağrıldı .


Mağdur ve Fail Profili

Öldürülen mağdur Elif Güneş’in 17 yaşında olduğu ve olay sırasında yanında bulunduğu belirlendi . 33 yaşındaki şüpheli Sezer Bozkurt’un ise çeşitli suç kayıtlarının bulunduğu ve eski eşi Z.S.B.’nin evine girmeye çalıştığı ortaya çıktı . Adli mercilerce yapılan ilk incelemede, aralarında yaşanan tartışma ve Bozkurt’un psikolojik durumu soruşturmanın odak noktalarını oluşturdu .


Adli Süreç ve Soruşturma

Olayla ilgili soruşturma Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatıldı  Elif Güneş’in cenazesi Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılarak otopsi işlemleri gerçekleştirildi . Yaralı kurtarılamayan Bozkurt’un cenazesi de aynı kuruma gönderildi ve olay yeri incelemesi sonrası delil toplama çalışmaları tamamlandı .


Toplumsal ve Hukuki Değerlendirme

Kadın cinayetleri Türkiye’de toplumsal cinsiyet krizi olarak değerlendiriliyor; bu tür vakalar aile içi şiddet ve ruhsal bunalımın en uç noktaya taşınmış hali olarak görülüyor . Uzmanlar, olayın tekrar etmemesi için psikolojik destek, uzaklaştırma kararlarının etkin uygulanması ve erken müdahale programlarının önemine dikkat çekiyor .


Sonuç

Antalya Konyaaltı’ndaki bu acı vaka, polis operasyonlarının ardından yaşanan trajedinin hem güvenlik güçleri hem de toplum açısından ne denli zorlu bir ikna süreci gerektirdiğini gösterdi. Olay, kadınlara yönelik şiddetin ve intiharla sonuçlanan vakaların önlenmesi için tüm paydaşların bir araya gelerek etkili önlemler almasının gerekliliğini bir kez daha hatırlattı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Kütahya’da 4,6 büyüklüğünde yeni deprem

Yayımlandı

üzerinde

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) aktardığı bilgiye göre ‘nın Simav ilçesinde saat 07.23’te 4,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. , 8.81 kilometre derinlikte gerçekleşti. 

Saat 07.29’da 3,9 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. 

AFAD’tan yapılan açıklamada, “Kütahya ilimizin Simav ilçesinde saat 07.23’te meydana gelen 4.5 büyüklüğündeki deprem sonrası, an itibarıyla, olumsuz bir durum bulunmamaktadır.” denildi.

Vali Musa Işın, NTV’de depremle ilgili son durumu aktardı. Oumsuz bir durum ve ihbarın bulunmadığını belirten Işın, her ihtimale karşı teyakkuzda bulunduklarını belirtti. 

YENİ DEPREM

AFAD’dan yapılan yeni açıklamaya göre, saat 10.20’de 4,6 büyüklüğünde yeni deprem meydana geldi. 

Deprem çevre illerden de hissedilirken artçı sarsıntılar devam ediyor.  

“STRES BOŞALDI”

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, depremin Karakoca ile Madenköy arasında meydana geldiğini belirtti.

Depreme neden olan fayın baskın eğim atımlı normal fay niteliğinde olduğundan söz eden Sözbilir, “Bu deprem 2011-2012 yıllarında Naşa-Simav civarında 5,7 büyüklüğüne kadar meydana gelen depremler sonrasında, Naşa kuzeyindeki kesimlerde biriken stresin boşalması ile oluşan bir deprem olarak değerlendirilebilir.” dedi.

Sözbilir, şöyle devam etti:

“Bu bölgede, 2011-2012 yılları arasında küçük ölçekli depremlerin ana şoktan sonra yoğun bir şekilde tekrarlayan deprem fırtınaları şeklinde yaşandığı bilindiğinden, benzer bir aktivitenin tekrar etme olasılığı yüksek olarak değerlendirilmektedir.”

“PANİK OLUŞTURACAK BİR DURUM YOK”

Sözbilir, bölgede ana fayın kuzeye eğimli Simav Fayı olduğuna değinerek, “Bu depremlerin Simav Fayı’nın tavan bloğundaki küçük ölçekli sintetik faylanmalarla ilişkili olduğu kabul edilebilir. Bu kapsamda, küçük ölçekli artçı depremlerin belirli bir süre daha devam edeceği öngörülebilir. Panik oluşturacak bir durum yok.” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar