Son Dakika
İmamoğlu’nun Diploma İptali Sonrası Dikkat Çeken Gelişme: Yatay Geçiş Yapma Hakkı Kazanmıştır
İstanbul Üniversitesi tarafından verilen diploma iptali kararı, İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun siyasi hayatını ve cumhurbaşkanlığı adaylığı sürecini yakından ilgilendiriyor. Ancak son günlerde ortaya çıkan belge, 1990 yılında gerçekleştirilen yatay geçiş işleminin usulüne uygun olduğunu ortaya koyarak, tartışmaları yeni bir boyuta taşıdı.
Diplomanın İptali ve Gündemdeki Tartışmalar
Mart 2025’te İstanbul Üniversitesi, 1990 yılında İşletme Fakültesi İngilizce programına usulsüz yatay geçiş yaptığı iddiasıyla 28 kişinin diplomasının geri alınmasına karar verdi. Bu karar, özellikle cumhurbaşkanlığı adaylığı için gerekli olan üniversite mezuniyet şartı göz önüne alındığında, İmamoğlu’nun siyasi geleceğini derinden etkiledi.
İmamoğlu, sosyal medya üzerinden “İstanbul Üniversitesi Yönetim Kurulu’nun kararı HUKUKSUZDUR. Böyle bir karar alma yetkileri yoktur. Yetki, sadece İşletme Fakültesi Yönetim Kurulu’ndadır.” ifadeleriyle tepki gösterdi. Siyasi çevreler ve hukukçular, bu kararın siyasi baskı unsuru taşıdığını ve hukuki dayanağının bulunmadığını savunuyor.
Ortaya Çıkan Belge: Yatay Geçiş Yapma Hakkı
Son gelişmeler, İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili tartışmaları yeniden alevlendirdi. Güncel kaynaklardan alınan bilgiye göre, İmamoğlu’nun 1990 yılında İstanbul Üniversitesi’ne yaptığı yatay geçişin usulüne uygun olduğunu gösteren belge ortaya çıktı.
Belgede yer alan ifadelerden biri;
“Yapılan görüşme sonunda, ilgili yönetmelik hükümleri kapsamında yatay geçiş yapma hakkı kazanılmıştır.”
Bu ifade, İmamoğlu’nun söz konusu dönemde gerekli şartları yerine getirdiğini ve yatay geçiş işleminin yasal zeminde gerçekleştiğini doğruluyor.
Belgenin Detayları
Belgeye göre, yatay geçiş başvurusu sırasında adayların İngilizce seviye sınavını başarıyla geçmeleri, ilgili yönetmelikte öngörülen şartlardan biriydi. İmamoğlu’nun belgeye dayalı olarak;
- İngilizce seviye sınavını başarıyla tamamladığı,
- İlgili not ortalamasını sağladığı ve
- Yasal prosedürlere uygun şekilde başvurusunun onaylandığı tespit edildi.
Bu durum, üniversitenin diplomanın iptaline ilişkin kararının, İmamoğlu’nun geçmişteki yatay geçiş işlemini temelden sorgulayan iddialara dayanmadığını ortaya koyuyor.
İmamoğlu ve Hukuki Görüşler
Ekrem İmamoğlu’nun hukuk ekibi, diploma iptali kararına karşı güçlü hukuki itirazlarda bulunuyor. Avukatı Mehmet Pehlivan, “Üniversite Yönetim Kurulu’nun diplomanın iptaline ilişkin yetkisi bulunmamaktadır. 2547 sayılı Yükseköğretim Kanunu’nun ilgili maddeleri bu kararı geçersiz kılmaktadır.” diyerek açıklamada bulundu.
Hukukçular, alınan kararın sadece Fakülte Yönetim Kurulu tarafından verilebileceğini, üniversite yönetim kurulunun ise yalnızca rektöre yardımcı organ olarak görev yaptığını belirtiyor. Bu bağlamda, ortaya çıkan yatay geçiş belgesi, İmamoğlu’nun söz konusu tarihte yasal prosedürlere uygun olarak başvurusunun kabul edildiğini destekleyen önemli bir delil olarak öne çıkıyor.
Siyasi ve Hukuki Yansımalar
Diploma iptali kararı, yalnızca bireysel bir sorun olarak kalmayıp, tüm siyasi arenada geniş yankı uyandırdı.
- Cumhurbaşkanlığı Adaylığı: Üniversite diploması, Türkiye’de cumhurbaşkanı olmanın temel şartlarından biri. İmamoğlu’nun bu kriteri karşılamadığı iddiaları, cumhurbaşkanlığı sürecini ciddi şekilde etkileyebilirdi. Ancak ortaya çıkan yatay geçiş belgesi, bu iddiaları zayıflatırken, siyasi rakipler tarafından da eleştiri konusu yapıldı.
- Hukuki Süreç: İmamoğlu’nun diploması üzerindeki soruşturma devam ederken, ortaya çıkan belge ve hukuk ekibinin itirazları, mahkemelerde önemli tartışmalara yol açabilir. Siyasi baskı unsuru taşıyan bu kararın, bağımsız yargı organları tarafından yeniden değerlendirilmesi bekleniyor.
- Kamuoyu ve Medya: Sosyal medya platformlarında ve basında, İmamoğlu’nun diplomasının iptali ve ortaya çıkan belgenin siyasi arenada yaratacağı etki geniş çapta tartışılıyor. Kamuoyu, özellikle üniversite yönetim kurullarının yetki sınırları ve siyasi müdahale konularında farkındalık kazanmış durumda.
Sonuç ve Beklentiler
İmamoğlu’nun diplomasıyla ilgili tartışmalar, ortaya çıkan yatay geçiş belgesi sayesinde yeni bir boyut kazandı. Belge, İmamoğlu’nun 1990 yılında İstanbul Üniversitesi’ne yatay geçiş hakkını yasal olarak elde ettiğini gösterirken, üniversitenin diplomasını iptal etme kararının hukuki dayanağını sorgulatıyor.
Siyasi çevreler ve hukuk uzmanları, bu gelişmenin İmamoğlu’nun siyasi kariyerine olumlu yansıyacağını ve diploma iptali kararının bağımsız yargı organları tarafından yeniden değerlendirilerek iptal edilebileceğini öngörüyor.
Ayrıca, bu durum, Türkiye’de yükseköğretimdeki yönetimsel uygulamalar ve siyasi müdahaleler konusunda kamuoyunda tartışma başlatmaya devam edecek gibi görünüyor.
Gelecekte Ne Bekleniyor?
- Yargı Süreci: İmamoğlu’nun hukuk ekibi, mahkemelerde kararı temyize götürmeye devam edecek. Bağımsız yargının, alınan idari kararı yeniden değerlendirmesi bekleniyor.
- Siyasi Arenada Yankılar: Diplomanın iptali ve ortaya çıkan belgenin yarattığı etki, yaklaşan seçim süreçlerinde de gündeme gelerek siyasi stratejileri şekillendirebilir.
- Kamuoyu Algısı: Bu gelişme, üniversitelerin ve yargı organlarının siyasi baskılara karşı bağımsızlık konusundaki tartışmaları yeniden alevlendirecek.
Özetle: Ekrem İmamoğlu’nun diploması iptali kararı, ortaya çıkan yatay geçiş belgesiyle birlikte hukuki ve siyasi arenada yeniden değerlendirilirken; İmamoğlu’nun 1990’daki yatay geçiş işleminin usulüne uygun olduğu belgelenmiş oldu. Bu gelişme, diplomanın iptali kararının hukuksuz olduğu iddialarını güçlendirirken, siyasi ve hukuki süreçlerin seyrine de önemli yansımalar yapması bekleniyor.
Magazin
SON DAKİKA: Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu gözaltına ALINDI.
SON DAKİKA: Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu gözaltına ALINDI.
Tarih: 9 Aralık 2025
Okuma Süresi: 4 dakika
Ünlü sanatçı Güllü’nün (gerçek adı Gül Tut) 26 Eylül 2025’te Yalova’daki evinden düşerek hayatını kaybetmesinin ardından başlatılan şüpheli ölüm soruşturmasında önemli gelişmeler yaşanıyor. Sanatçının kızı Tuğyan Ülkem Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu’nun savunma tarafında başlattığı hukuki hamleler ve ortaya çıkan yeni bir ses kaydı, davayı yeniden gündemin üst sıralarına taşıdı.

Soruşturmanın Seyri
Soruşturmada, bir ses kaydının dosyaya girmesiyle yeni bir döneme girildi. Ayrıca, sanatçının kızı ve arkadaşı, kendileri hakkında “asılsız iddialarda” bulunduklarını öne sürdükleri kişilere karşı suç duyurusunda bulunarak savunma pozisyonu aldı.
Ses Kaydındaki Kritik Diyalog
Soruşturma dosyasına giren ve medyada yayınlanan bir ses kaydı, kamuoyunda büyük yankı uyandırdı. Kayıtta, Tuğyan Ülkem Gülter ile arkadaşı Bircan Dülger arasında geçen, soruşturmayla ilgili gergin bir konuşma yer alıyor.
· Bircan Dülger kayıtta, “Mesajların ifşa oldu. Ben savcılıkta ne söyleyeceğim?” diyerek endişesini dile getiriyor.
· Tuğyan Ülkem Gülter ise “Ben çıktım aslanlar gibi ifademi verdim” yanıtını veriyor.
· Diyaloğun en çarpıcı kısmında Bircan Dülger, “Ben bu işte hiçbir suçum yokken yanacağım belli ki ama ben seni yarın savcılıkta yakacağım Tuğyan” ifadesini kullanıyor.
Bu kayıt, daha önce ortaya çıkan ve Tuğyan Ülkem Gülter’in annesine ilişkin “bu kadın ölsün” içerikli mesajlarının ardından, soruşturmanın odağındaki ilişkileri bir kez daha sorgulatıyor.
Savunma Tarafından Karşı Hamle: Suç Duyurusu
Savunma tarafı, soruşturmanın seyrini değiştirecek bir hamle yaptı. Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu’nun avukatı Merve Uçanok, 9 Aralık 2025’te Yalova Adliyesi’ne giderek müvekkilleri aleyhine “asılsız iddialarda” bulunduklarını iddia ettikleri bazı tanık ve avukatlar hakkında suç duyurusunda bulundu.
· Suç Duyurusunun Gerekçesi: Avukat Uçanok, yaptığı açıklamada, müvekkillerinin bilgisi dışında ses kayıtları alındığını ve özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiğini öne sürdü.
· Hedeflenen Kişiler: Suç duyurusu, baş harfleri B.D., R.Y., Ç.K., F.A. olarak belirtilen kişilerin yanı sıra, üç avukat ve Gülter’in erkek arkadaşı K.E. ile F.A.’yı kapsıyor.
· Sosyal Medya İddiaları: Açıklamada, bazı kişilerin sosyal medyada, özellikle gece yarısı sonrası yayınlarda linç kampanyası yürüttüğü ve algı operasyonu yapıldığı iddia edildi.
Savunma Tarafının İddiaları:
· Müvekkiller hakkında asılsız iddialar öne sürüldüğü
· Özel hayatın gizliliğinin ihlal edildiği
· Sosyal medyada linç ve algı operasyonu yapıldığı
Savcılığın Soruşturma Konuları:
· Güllü’nün şüpheli ölümü
· Ortaya çıkan “bu kadın ölsün” içerikli mesajlar
· Yeni delil olan ses kaydı
Soruşturma Sürecinde Yaşananlar
Güllü’nün 26 Eylül 2025’teki vefatından bu yana soruşturma kapsamında pek çok adım atıldı. Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu, Kasım 2025’te Yalova Eğitim ve Araştırma Hastanesi’ne giderek kendi rızalarıyla saç ve kan örnekleri vermişti.
Bu konuda açıklama yapan avukat Hakan Sezer, “Müvekkillerin daha önce de yaptığı beyanlarda gizledikleri bir durum yoktur. Kendileri bugüne kadar bir madde kullanmamışlardır” ifadelerini kullanmıştı. Avukat Rahmi Çelik ise o dönemde herhangi bir gözaltı veya tutuklama işleminin söz konusu olmadığını belirterek, sürecin rutin soruşturma çerçevesinde devam ettiğini vurgulamıştı.
Tuğyan Ülkem Gülter Kimdir?
· Yaşı: 2025 itibarıyla 27 yaşındadır (1998, İstanbul doğumlu).
· Mesleği: Sağlık sektöründe çalıştığı bilinmektedir.
· Babası: Güllü’nün eski eşi Gürol Gülter’dir.
· Medyadaki Görünümü: Çocukluğunu ve özel hayatını medyadan uzak tutmuş, sosyal medyada daha çok annesiyle olan anlarını paylaşmıştır.
Yargı Sürecinin Geleceği ve Beklentiler
Olayla ilgili soruşturma, Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından titizlikle yürütülüyor. Ortaya çıkan yeni ses kaydı ve tarafların birbirleri hakkında yaptığı suç duyuruları, davayı daha da karmaşık hale getiriyor. Savcılık, tüm bu iddiaları, delilleri ve tanık ifadelerini değerlendirerek bir fezleke (iddianame) hazırlayıp hazırlamayacağına karar verecek.
Hukuk çevreleri, özellikle “azmettirici” iddiasına ilişkin diyaloğun içeren ses kaydının ve sanatçının vefatından önceki saatlerde yaşananların netleştirilmesinin, yargılama sürecinin en kritik aşamaları olacağı görüşünde.
Son Gelişmelerin Kısa Kronolojisi:
· 26 Eylül 2025: Şarkıcı Güllü, Yalova’daki evinden düşerek hayatını kaybetti.
· Eylül-Ekim 2025: Soruşturma başlatıldı. Tuğyan Ülkem Gülter hakkındaki mesajlar ve ilk suç duyuruları gündeme geldi.
· Kasım 2025: Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu, kendi rızalarıyla hastanede saç ve kan örneği verdi.
· 9 Aralık 2025: Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu, tanık ve avukatlar hakkında suç duyurusunda bulundu.
· 10 Aralık 2025: Soruşturmaya dahil edilen ses kaydı medyada geniş yer buldu.
Kamuoyu ve medya, Türk müziğinin bu sevilen isminin ölümündeki sır perdesinin tamamen aralanmasını ve adaletin tecelli etmesini bekliyor. Fatih Doğan Medya olarak, bu hassas soruşturmanın tüm gelişmelerini tarafsızlık ve gerçeklik ilkeleri çerçevesinde aktarmaya devam edeceğiz.
Son Dakika
SON DAKİKA | Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy, uyuşturucu operasyonunda gözaltına alındı
SON DAKİKA | Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy, uyuşturucu operasyonunda gözaltına alındı
Haber Tarihi: 9 Aralık 2025
Son Güncelleme:9 Aralık 2025 | 20:45
Okuma Süresi:3 dakika
FatihDoganMedya | İstanbul
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın talimatıyla düzenlenen ve medya dünyasını sarsan uyuşturucu operasyonu Habertürk Genel Yayın Yönetmeni Mehmet Akif Ersoy’a uzandı. Ersoy, İstanbul İl Jandarma ekipleri tarafından gözaltına alınarak sorgulanmak üzere Jandarma Komutanlığı’na götürüldü.

OPERASYONUN DETAYLARI
Olay, daha önce gözaltına alınan bir sosyal medya fenomeninin dijital iletişim kayıtları üzerinde yapılan incelemeler sonucu gelişti. İncelemeler, fenomenin sadece uyuşturucu kullanımının değil, aynı zamanda uyuşturucu temini ve ticareti ile ilgili geniş bir ağın da ipuçlarını verdi.
Bu fenomenin, faaliyetlerini gizlemek için bir medya şirketi kurduğunu iddia etmesi, savcılık soruşturmasının seyrini değiştirdi. Tanık ifadeleri ve elde edilen yeni dijital deliller, soruşturma birimlerini Mehmet Akif Ersoy’un ismine yönlendirdi ve hakkında gözaltı talimatı verildi.
MEHMET AKİF ERSOY’A EV BASKINI
Talimatın ardından harekete geçen İstanbul İl Jandarma Komutanlığı’na bağlı özel ekipler, Mehmet Akif Ersoy’un ikametgâhına baskın düzenledi. Ersoy, ekipler tarafından gözaltına alındı ve ifadesinin alınacağı Jandarma İl Komutanlığı’na götürüldü.
Ersoy’un, saat 18.00’e kadar Habertürk’te bulunduğu, daha sonra gözaltına alındığı öğrenildi. Gözaltı gerekçesi olarak, TCK’nın 188. maddesinde düzenlenen “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Ticareti” ve 191. maddesindeki “Uyuşturucu veya Uyarıcı Madde Kullanma” suçlamaları öne çıkıyor.
DAHA ÖNCEKİ GÖZALTILAR
Bu geniş kapsamlı operasyonda, daha önce de bir dizi ünlü isim gözaltına alınmıştı. Türkiye’nin yakından tanıdığı televizyon spikerleri Ela Rumeysa Cebeci, Hande Sarıoğlu ve Meltem Acet, geçtiğimiz hafta aynı soruşturma kapsamında ifade vermişti.
Söz konusu isimler, Adli Tıp Kurumu’nda kan ve saç örnekleri verdikten sonra serbest bırakılmıştı. Operasyon kapsamında çok sayıda oyuncu, şarkıcı ve sosyal medya fenomeni de ifadeye çağrılmıştı.
SORUŞTURMA GENİŞLİYOR
Yetkililer, soruşturmanın dijital yazışmaların detaylı analizi ve çapraz sorgularla derinleştirildiğini belirtiyor. Elde edilen yeni delillerin, ilerleyen günlerde başka ünlü isimlere yönelik yeni ifade çağrılarına veya gözaltılara yol açabileceği değerlendiriliyor.
GELİŞMELERDEN ANINDA HABERDAR OLUN
Bu gelişme Türk medya ve kamuoyunda şok etkisi yarattı. Gözaltı işlemi sonrası yapılacak savcılık sorgusunun ardından Ersoy hakkında adli kontrol şartıyla serbest bırakılma veya tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edilmesi bekleniyor.
FatihDoganMedya olarak, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü bu kritik soruşturmadaki tüm gelişmeleri anlık olarak takip ediyoruz. Habere ait en güncel bilgileri edinmek için bizi takipte kalın.
Son Dakika
SON DAKİKA — Mert Hakan Yandaş tutuklandı
SON DAKİKA — Mert Hakan Yandaş tutuklandı
Tarih / Saat: 09.12.2025 — 00:45 (İstanbul)
Okuma süresi: ~2 dakika
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü “futbolda bahis ve şike” soruşturması kapsamında Fenerbahçe kaptanı Mert Hakan Yandaş nöbetçi sulh ceza hâkimliği tarafından tutuklandı. Soruşturma kapsamında toplam 29 şüpheli için tutuklama talebi sunulmuştu; daha önce bazı şüpheliler hakkında tutuklama kararı verilmişti.

Emniyetteki işlemleri ve savcılık sorgusunun ardından Yandaş, sulh ceza hâkimliğince tutuklandı. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturmasında MASAK raporları, banka ve iletişim kayıtları ile bazı WhatsApp yazışmaları delil olarak gösterildiğini açıkladı. Soruşturma kapsamında aralarında kulüp yöneticileri, futbolcular ve hakemlerin de bulunduğu çok sayıda şüpheli gözaltına alınmıştı.
Haber Detayı
-
Soruşturmanın kapsamı: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın yürüttüğü soruşturma, yasal ve yasa dışı bahis kayıtları ile MASAK raporları temelinde genişletildi; operasyonlar İstanbul başta olmak üzere çok sayıda ilde sürdü.
-
Yandaş’ın savunması: Emniyetteki ifadesinde Yandaş, üzerine kayıtlı taşınmaz ve araçların gelir kaynaklarını açıkladı; bahis oynamadığı ve kimseyi bahis oynamaya yönlendirmediğini söylediğini bildirildi. Ayrıca azı WhatsApp yazışmalarının “şaka ve futbol sohbeti” olduğunu belirttiği aktarıldı.
-
Kimler sevk edildi / tutuklandı?: Başsavcılık 29 şüphelinin tutuklanması istemiyle hâkimliğe sevk edildiğini açıkladı; Metehan Baltacı, Murat Sancak ve bazı diğer isimler hakkında tutuklama kararı verildiği bildirildi. (Yandaş hakkında çıkan tutuklama kararına dair çeşitli yayınlarda son dakika güncellemeleri yer alıyor.)
Yandaş hakkında verilen tutuklama kararının ardından avukatları hukuki itirazlar ve itiraz yolunu kullanacak; dosya ilerledikçe savcılık ek deliller ve sulh ceza hâkimliğinin gerekçeleri basına yansıyacak. Disiplin süreçleri için TFF ve PFDK’da ayrı işlemler devam ediyor.
-
Gündem3 gün öncesparta’da kayıp çoban: “Öldürmüşler, kafasını kesmişler” — Başsız ceset ve arayış sürdü
-
Ekonomi1 hafta önceSüresiz nafaka kalkıyor mu? Gözler Meclis’e çevrildi — Evlilik süresi detayı ne getiriyor?
-
Ekonomi7 gün önceöğretmen,polis,hemşire ne kadar maaş alacak
-
Magazin1 hafta önceSon Dakika: Murat Cemcir iç kanama nedeniyle yoğun bakıma kaldırıldı
-
Teknoloji1 hafta önceCep telefonu aboneliğinde köklü düzenleme: Aktif olmayan hatlar 3 ayda kapanacak, yabancılara özel numara verilecek
-
Magazin1 hafta önceSeçil Erzan hakim karşısında — “Karar bugün çıkabilir” iddiası; savcılık yüzlerce yıla kadar hapis talep etti
-
Spor1 hafta önceFenerbahçe — Galatasaray: Ligin 14. haftasında derbi gecesi
-
Sağlık1 hafta önceHAVAALANLARI VE AVM’LERE YERLİ “OTOMATİK ŞOK” DÖNEM
