Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

İçten gelen Kore ışıltısı: 1 ayda cam gibi bir cilt için 5 alışkanlık

Yayımlandı

üzerinde

İçten gelen Kore ışıltısı: 1 ayda cam gibi bir cilt için 5 alışkanlık

Kore ışıltısı şu anda çok moda. Herkes berrak, ışıltılı ve lekesiz cam bir cilt ister. Ancak mükemmel bir görünüm garanti eden çok sayıda ürün ve trend varken, yoldan çıkmak kolaydır. Cilt bakımını topikal olarak uygulamak size bir dereceye kadar o Kore cam cildini kazandırabilirken, içeriden o ışıltılı ışıltıyı elde etmek için cildinize içten destek vermeniz gerekir. Parlayan bir cilde sahip olmak düşündüğünüzden daha kolay olabilir. İşte doğrulanmış sonuçları gösterilen cam cilt için 5 sağlıklı alışkanlık.

Diyetiniz, cildiniz için oluşturabileceğiniz ilk savunma hattıdır. Cildiniz de dahil olmak üzere vücudunuzun her önemli fonksiyonu, günlük olarak yediğiniz yiyeceklerden etkilenir. Bir dahaki sefere markete gittiğinizde, işlenmiş gıdalar yerine Kore cam kabuğu için bu sağlıklı ikameleri almak isteyebilirsiniz:Canlı renklere sahip sebzeler: Düzenli tüketildiğinde cilt renginin solmasını azaltmaya yardımcı olabilecek bir besin olan karotenoidler havuç, domates ve yapraklı yeşilliklerde bol miktarda bulunur.
Badem: Bu kuruyemişler kırışıklıkların daha az belirgin görünmesini sağlayarak size o K-drama ana karakteri ışıltısını verir.
Somon gibi deniz ürünlerinde bulunan Omega-3 yağ asitleri, erken cilt yaşlanmasının başlamasını geciktirmeye yardımcı olabilir.
Koyu kırmızı üzümler: Bu meyvede bulunan flavonoidler, cildin erken yaşlanmasını önlemeye yardımcı olabilir. Üzümler, gece yulafınıza eklenebilir veya cam kabuğu elde etmek için atıştırmalık olarak yenebilir.
İçten parlayan insanlar streslerini iyi yönetmeyi bilirler. Aşırı stres cilt hassasiyetini artırabilir ve akne ve diğer cilt rahatsızlıklarının ortaya çıkmasına neden olabilir.
Sağlıklı bir cilde ve olumlu bir bakış açısına sahip olma şansınızı artırmak için şu stres azaltma önlemlerini alın:
Yeterince dinlendiğinizden emin olun.Hızlı bir yürüyüşe çıkarak gün içindeki egzersiz miktarınızı artırın. Bu size Koreliler gibi doğal bir kızarma sağlayacaktır.
Yapılacaklar listenizi küçültün. Yoga veya meditasyon deneyin.
Önemsediğiniz insanları görmek ve keyif aldığınız aktivitelere katılmak için zaman ayırın. Cildiniz tahmin ettiğinizden daha büyük değişiklikler görebilir.
Cildiniz de dahil olmak üzere vücudunuz, uyuduğunuzda hücresel onarımla aşırı hızlanır. Kaliteli uyku eksikliği şiş gözlere, solgun bir cilde ve genel olarak yıpranmış bir görünüme neden olabilir.
İltihaplı cilt rahatsızlıklarını ve sivilceleri kötüleştirebilen stres hormonları da uykudan etkilenir. 7 ila 8 saat iyi uykuyu hedefleyin ve daha iyi “güzellik uykusu” için yatak odasında ekran kullanmaktan kaçının.
Sigara içmek kırışıklıkların oluşumuna katkıda bulunur ve cildin daha yaşlı görünmesine neden olur.
Sigara içtiğinizde epidermisin en dış katmanlarındaki küçük kan damarları daralır. Bu cildi donuklaştırır ve kan akışını azaltır. Ayrıca, cildi sağlıklı bir cilt için gerekli olan besin ve oksijenden mahrum bırakır. Cilde gücünü ve esnekliğini veren kolajen ve elastin lifleri sigara içmekten zarar görür.
Nemli cilt, Kore cam cilt ışıltısına eşittir. Bir bitki gibi nemlendirin çünkü vücudunuz susuz kaldığında sıvıları uzaklaştırdığı için cildiniz kurur ve kaşınır.
Gün boyunca su tüketimi yenilenmesine yardımcı olabilir. Yeterli nemlendirme cildinizin daha dolgun ve sağlıklı görünmesini sağlasa da kırışıklıkları da geciktirir. İçmeyi kolaylaştırmak için her zaman yeniden kullanılabilir bir su şişesi taşıyın. Tadı ve besinleri artırmak için limon, salatalık veya her ikisi gibi meyveler de ekleyebilirsiniz.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Doğa Rutkay’dan doğum gününe özel pozlar: Hoş geldin 47!

Yayımlandı

üzerinde

Doğa Rutkay: Hoş geldin 47!

Oyuncu Doğa Rutkay, 30 Ekim’de 47 yaşına bastı. Ünlü isim, doğum gününü sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımla kutladı.

Güldür Güldür Show oyuncularından Doğa Rutkay, özel hayatını gözlerden uzak yaşamayı tercih ediyor.
Kerimcan Kamal’la 2014 yılından bu yana mutlu bir evliliği ve Piraye ile Rutkay Kerim adında ikiz çocukları olan Doğa Rutkay, 30 Ekim’de 47 yaşına bastı.
Ünlü oyuncu, doğum gününe özel bir paylaşım yaptı.
Farklı zamanlarda çekilmiş bir dizi fotoğrafı takipçileriyle paylaşan Rutkay, “Hoş geldin 47!Ve içinde barındırdığın; her şey ve herkes!” notunu düştü.
Usta oyuncu Rutkay Aziz ile Nuran Duru’nun kızı olan ünlü isim, çocukluk fotoğrafını da paylaştı.
Bir süre önce İzmir Urla’ya yerleşen Rutkay, doğum günü pizzasını da gün batımı eşliğinde fotoğrafladı.
Doğa Rutkay’ın paylaşımına binlerce beğeni ve “İyi ki doğdun”, “Nice yaşlara” gibi yorumlar geldi.
Okumaya Devam Et

Magazin

Volkan Konak’ın eşi Selma Konak duygulandırdı: Kavuşmaların en ağırı rüyada görmek

Yayımlandı

üzerinde

Volkan Konak'ın eşi Selma Konak'tan duygulandıran poz

Karadeniz müziğinin efsanelerinden Volkan Konak, 7 ay önce vefat etti. 35 yıllık eşinin ani kaybıyla sarsılan Selma Konak, son paylaşımıyla yürek burktu.

“Kuzeyin oğlu” lakaplı Volkan Konak, 31 Mart gecesi Kıbrıs’taki programı sırasında sahnede kalp krizi geçirdi. Tüm müdahalelere rağmen kurtarılamayan Konak, 58 yaşında hayatını kaybetti.
Ünlü sanatçının cenazesi, baba ocağı Trabzon’un Maçka ilçesinde öğle namazına müteakip kılınan cenaze namazının ardından Güney Mahallesi’nde toprağa verildi.
Volkan Konak’ın ani vefatıyla sarsılan 35 yıllık eşi Selma Konak, son paylaşımıyla yürek burktu.
Zaman zaman eşine olan özlemini dile getiren Selma Konak, bu kez usta sanatçıyı rüyasında gördüğünü ifade etti.
Eşiyle sarıldıkları bir fotoğrafı paylaşan Selma Konak, “Kavuşmaların en ağırıdır, kaybettiğimizi rüyada görmek” ifadelerini not düştü.
Volkan Konak ile Selma Konak yıllar önce maddi imkansızlık nedeniyle sade bir nikahla dünyaevine girmişti. Üç çocuğu olan ünlü çift, 25 yıl sonra düğün yapmıştı.
Okumaya Devam Et

Magazin

Ali Poyrazoğlu’nun en büyük hayali: Yangın sonrası ne yaptığını anlattı

Yayımlandı

üzerinde

Ali Poyrazoğlu: Yangın sonrası hemen harekete geçtim

Ali Poyrazoğlu, “Empati” programında bilinmeyenlerini anlattı. Usta oyuncu, 2022 yılında tiyatrosunun deposunda çıkan yangın sonrası yaşadıklarından da bahsetti.

Türk tiyatrosunun duayen isimlerinden Ali Poyrazoğlu, Ahmet Mümtaz Taylan’ın sunumuyla NTV ekranlarında yayınlanan “Empati” programına konuk oldu.
Uzun yıllardır hem sahneye çıkan hem eğitim veren hem de orkestra şefliği yapan Poyrazoğlu, ailesini ve sanat hayatını anlattı.
Taylan’ın “Sendeki anlatma aşkı ne zaman başladı?” sorusuna yanıt veren Poyrazoğlu, “Tıbbi bir aile çocuğuydum. Annem doktor, babam eczacıydı. Daha çocukken eczacı olmam isteniyordu ama öyle bir isteğim yoktu. Galiba okuduğum kitaplarla bu yolculuk başladı” dedi.
Ailesinden bahseden usta oyuncu, “Annem çok okuyan, tam bir cumhuriyet kızıydı. Dedem de Ali Rıza Cankorur, Atatürk’ün doktoruydu. Dedem, Atatürk’ün arkadaşı ve Manisa bölgesini Yunan işgalinden kurtaran çetenin başında subay. Büyük zaferden sonra da dedemin soyadını Atatürk ‘sen birçok kişinin hayatını kurtardın’ diye vermiş. Bir kız bir erkek kardeşim vardı. Kız kardeşim aile mirasını sürdürdü ve eczacı oldu, erkek kardeşim ticaretle uğraşıyordu. İkisi de vefat etti” ifadelerini kullandı.
Hayatta merak etmenin önemini “Merak etmiyorsan ölüsün, yaşamı okuyamıyorsun dolayısıyla kendini okuyamıyorsun. Hayatı ıskalıyorsun demektir” sözleriyle anlatan Poyrazoğlu, kendisiyle ilgili bilinmeyen bir şeyi de ilk kez açıkladı:
“Ben oyunculuk bölümü başkanıyım. Çok şapkam olsun istiyorum ve öğrenciliğim hala devam ediyor. Her sene zaman ayırıyorum ve yurt dışında çeşitli eğitimlere, oyunculuk kurslarına gidiyorum.”
Tiyatroyla tanışma hikayesini anlatan Ali Poyrazoğlu, “Annemle babam “Hamlet’e gideceğiz” deyince “Ben omlet yemek istemiyorum” dedim. Oyunda Hamlet’in babasının ruhu gelince ‘hortlak geldi’ diye çok korktum. Ben ağlayınca arkada oturan kadın müdahale etti. Sonra da evde yemek masasının altında tiyatro kurdum. Masanın altında Tenten oynatıyordum” dedi.
“Aşkı nasıl tarif edersin?” sorusuna “Aşık değilsen ölüsün” diye yanıt veren Poyrazoğlu, Fatsa’da sık sık okuldan kaçıp sinemaya gittiğini şu sözlerle anlattı:
“Neriman Köksal’a aşıktım. Ve seneler sonra Neriman ablayla bir filmde rol aldım, ona aşkımı itiraf ettim. İkinci aşık olduğum kişi Belgin Doruk’tu. Onunla da bir filmde rol aldım. Yıldız Kenter de üçüncü aşkımdır ama ona hala aşığım. Hatta onun için İstanbul Konservatuarı’nı tercih ettim.”
Londra’da tiyatro yaptığı yıllarda yaşadığı ilişkiden bir oğlu olan Poyrazoğlu, “Baba olmak benim için acı bir hikaye. Arada bir görüşüyoruz, Hollanda’da yaşıyor, bazen buraya da geliyor. Felsefeci, hiç para kazanamıyor” dedi.
“Ölümden korkmuyorum. Sahnede ölmek isterim” diyen 79 yaşındaki usta isim, “Bir kere sahnede zehirlendim, büyük bir alerji şoku geçirdim ve öldüm. O gün başım çok ağrıyordu ve iki tane ağrı kesici içtim. Gülriz Sururi ile oynarken sahnede bayılmışım. Doktor varmış temsilde ve bana müdahale etti. Sonra da kalktım oyuna devam ettim” şeklinde konuştu.
Usta oyuncu, Ahmet Mümtaz Taylan’ın “Tiyatron yandı. Birçok şey kaybettin. Bununla nasıl baş ettin?” sorusuna yanıt verdi.
Ali Poyrazoğlu, “Ben para kazandım. O parayla da tiyatro ve görsel sanatlar müzesi kurmak istedim. Çok zor ele geçebilecek tablolardan bir koleksiyon yaptım ve 18’inci yüzyıldan bu yana Osmanlı kuklalarını topladım. Tablolar, maskeler, kuklalar, kostümler… Ama malesef hiçbiri kalmadı. Eski ve sağlam bir depoydu. Üç bina ötede bir yangın çıkmış ve bize kadar gelmiş. Bunun sonuncunda depo yandı” dedi.
Ertesi gün yeniden bir koleksiyon toplamaya başladığını belirten Poyrazoğlu, “Şimdi yeniden toplamaya devam ediyorum ve o müzeyi açacağım” ifadelerini kullandı.
Sarıyer’deki Ali Poyrazoğlu Tiyatrosu’na ait depoda 2022 yılının Aralık ayında yangın çıktı.
Tiyatro dekorlarının ve kuklaların bulunduğu depo da alevlere teslim oldu ve her şey küle döndü.
Poyrazoğlu, tiyatrosunun deposunda çıkan yangını “Canım çok sıkkın… Repertuvarımızdaki oyunların çoğundan, kukla ve maske koleksiyonumdan geriye sadece külleri kaldı. Türk tiyatro tarihinin en büyük koleksiyonu yok oldu…” sözleriyle duyurmuştu.
Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar