Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

İBB’ye terör ve yolsuzluk soruşturması: Ekrem İmamoğlu’nun ikinci ifadesi de tamamlandı

Yayımlandı

üzerinde

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik terör ve yolsuzluk soruşturması sürüyor.

Operasyon kapsamında aralarında İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun da bulunduğu 90 kişi gözaltında bulunuyor.

Soruşturmada iki ayrı dosya var. İlk dosya rüşvet ve yolsuzluk suçlamalarına, ikinci dosya ise terör suçlamalarına ilişkin.

Ekrem İmamoğlu dün ilk dosyaya ilişkin ifade vermişti.

İBB Başkanı, Mali Şube’deki ifadesinin ardından bu sabah Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü’nde ikinci ifadesini de verdi.

İfade verme işlemi 5 saat sürdü.

TERÖR SORUŞTURMASINDA HANGİ SUÇLAMALAR YÖNELTİLDİ?

İkinci soruşturma kent uzlaşısıyla ilgili.

Kent uzlaşısı, 2024 yerel seçimlerinde daha çok CHP ve DEM Parti’nin bir araya gelerek daha çok ortak aday belirleme sürecini konu alıyordu.

Bu soruşturma kapsamında, İBB Başkanı Ekrem İmamoğlu, İBB Genel Sekreter Yardımcısı Mahir Polat ve Şişli Belediye Başkanı Resul Emrah Şahan hakkında gözaltı karar verildi.

Şüphelilere, İBB iştiraki İstanbul Planlama Ajansı ve BİMTAŞ bünyesinde terör örgütü mensupları/ sempatizanlarının işe alındığı ve PKK/KCK terör örgütüne yardım etme suçlaması yöneltildi.

İLK İFADE MALİ ŞUBEDE: SUÇLAMALARI KABUL ETMEDİ

İmamoğlu’nun ifade tutanağına göre, sorular dün akşam saat 15.45’de yöneltilmeye başlandı.

Tutanağa göre bu soruşturmada, İmamoğlu’na “Suç işleme amacıyla örgüt kurmak, rüşvet, ihaleye fesat karıştırmak, edimin ifasına fasat karıştırmak ve nitelikli dolandırıcılık” suçlaması yöneltildi.

İfadenin başında, İmamoğlu’na, “Tarafınıza anlatılan etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istiyor musunuz?” sorusu yöneltildi, İmamoğlu bu soruya, “Ben herhangi bir suç işlemediğim için etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmak istemiyorum.” yanıtını verdi.

Edinilen bilgiye göre, ifadesi sırasında, İmamoğlu’na önce belediyelerin ihalelerine katılıp katılmadığı soruldu. İmamoğlu bu soruya, “İstanbul Büyükşehir Belediye başkanı ve geçmişteki belediye başkanları, geçmiş tüm belediye başkanlığı yapmış olan şahıslar başkan olduğu dönemlerde benim gibi ne ihalelere katılır, ne de ihalere imza atar ne de sonuçlarını takip etmeye vakti vardır.” karşılığını verdi.

İmamoğlu’na ifadesi sırasında bütün şüphelillerin fotoğrafları tek tek gösterildi ve bu kişileri tanıyıp tanımadığı soruldu. İmamoğlu, bu soruya,  “Şu anda cevap vermek durumunda olduğum muhtelif soruların içeriğini anlamış bulunmaktayım. Aslında burada bulunmamın yegane sebebi hakkımda başlatılan bir siyasi müdahele ve mücadele modelidir. Bu mücadele biçimi ne yazık ki bir yargı tacizi şeklinde tarafıma yıllardır sürdürülmektedir.” cevabını verdi.

İfade tutanağına göre çoğu reklam ajansı olan 33 şirket, yolsuzluk soruşturması kapsamına alındı. İfade sırasında İmamoğlu, bu şirketlerle ilgili soruya, gerekli açıklamaları Cumhuriyet Başsavcısı’na yapacağını belirterek karşılık verdi.

İfade tutanağına göre, gizli bir tanık, İmamoğlu’nun oğlunun sınıf arkadaşına belediyelerden önemli ihale verildiğini iddia etti ve bu husus soruldu. İmamoğlu, bu iddia için, ayrıntılı açıklamayı savcılığa yapacağını belirmekle yetindi.

İmamoğlu’na gizli tanığın beyanları üzerine yöneltilen iddialar şöyle yer aldı:

– Barış Kılıç’ın iletişim koordinatörüdür. Ancak Kültür A.Ş.’nin verdiği tüm ihaleler Barış’tan geçer.

– İstanbul Büyükşehir Belediyesinde konser ve kültürel etkinlikler Medya A.Ş. ve Kültür A.Ş. üzerinden yapılır. Murat Ongun Medya A.Ş.’nin başkanıdır. Kültür A.Ş.’nin ise fiilen başkanıdır. Onun bilgisi ve talimatı olmadan bu iki iştirakten hiçbir iş hiçbir ihale birine verilemez.

– A….isimli bir firma vardır. Belediye’nin açık hava reklamcılığını yapar. Bu firma kamuoyuna CHP’de para kuleleri şeklinde yansıyan ve İl Başkanlığı binası alımı sürecinde adı gündeme gelmiştir. Şoförü de görüntülerde yer almaktadır..

– 2019 yerel seçimlerinden sonra “İstanbul Senin” isimli bir uygulama geliştirildi. Bu uygulamada İstanbullulara ait tüm veriler bir araya toplandı. Daha sonra Reklam İstanbul isimli firma bu uygulamadaki tüm verileri kullanmaya ve satmaya başladı. 31 Mart 2024 seçimlerinde dahi bu veriler ilçe başkan adayları ile büyükşehir belediye ile paylaşıldı. İlçe
adaylarına satıldı.

“BU SORUYU MUHATTAP ALMIYORUM”

İmamoğlu, bu gizli tanığın iddialarının tümüne, “Bu soruyu muhattap almıyorum. Tüm isnatları şiddetle reddederim.” karşılığını verdi.

Gizli tanık beyanlarında, ayrıca, belediyenin reklam verdiği şirketlerin, belediye yöneticilerine rüşvet vermeden iş yapmadığını, rüşvet vermeyen firmanın iş alamadığını, genel olarak şüpheli Murat Ongun’un arkadaşlarının iş aldığını ileri de sürdü.

İmamoğlu’nun bir başka tanığın iddiaları da soruldu. Bu tanık çoğu soruşturmada şüpheli olarak yer alan reklam şirketleri ve bazı ticari kuruluşların belediyede kurdukları çalışma düzeni için, ” Özellikle 2019 yılından sonra Ekrem İMAMOĞLU döneminde Kültür A.Ş.tarafından yapılan ihalelerin kime verileceği önceden tespit edilip şartname ihalenin verileceği şirkete göre düzenlendi.” iddiasını seslendirdi.

Tanık ayrıca, ““…birçok tehdit, hakaret, baskı ve maddi manevi itibar gasbı gibi zorluklara maruz kaldım. Hak sahibi olduğum birçok açık hava reklam alanlarında bulunan panolarını ve malzemelerim tahrip edildi, zarar verildi ve yağmalandı.” iddiasında da bulundu.

İmamoğlu, bu tanık ve diğer tanıkların genel olarak, belediyeden reklam şirketlerine verilen ihalelerine ilişkin aktardığın iddialara yönelik sorulara, “Bu soruyu muhattap almıyorum. Tüm isnatları şiddetle reddederim.” yanıtını vermekle yetindi.

İfade tutanağına göre, İmamoğlu’na bazı inşaat işleri ayrıntılı olarak soruldu ve etkin pişmanlıktan yararlanmak isteyen kişilerin iddialarına ilişkin bilgi istendi. Bu iddialar içinde bir müşteki, “inşaatın rahat devam edebilmesi ve proje bittiğinde iskan alınabilmesi için 2 daire parası ve 13 adet bağımsız bölümün Ekrem İmamoğlu’nun eski ortağının firmasına devrinin dönemin belediye başkan yardımcısı tarafından istendiğini, 13 adet daireyi devir ettiğini belirterek Cumhuriyet Başsavcılığında şikayetçi olduğunu” ileri sürdü.

İmamoğlu, bu konudaki soruya MASAK raporunu görmeden ayrıntılı yanıt vermek istemediğini belirtti. İmamoğlu’na, “Kültür AŞ uhdesine ihale edilen İBB mülkiyeti ve tasarrufunda bulunan yerlere konulacak açık hava reklam ünitelerinin 10 yıl süreyle işletmeye verilmesi ihalesi,

– Billboardların sayısının azaltılarak kira getirisi yüksek olan giantboard sayısının yükseltilmesi bu suretle devam eden sözleşmenin nedeniyle kamu zararı,

– Üst geçitlerin her iki yönüne 2 şer adet kullanmak suretiyle 150 adet pano konulduğu, ayrıca inidirim konusu yapılan 9 adet panonun da reklam alanı olarak kullanıldığı, şartnameye , sözleşme şartlarına uygun olmayan 150 adet reklam panosu teslim alınmak suretiyle kamu zararına sebep olunduğu ve alt kiracı özel şirkete haksız menfaat sağlandığı, iddiaları da soruldu.

İmamoğlu’na yöneltilen sorular arasında, aile inşaat şirketlerinin faaliyetleri de var.

Bu konuda, İmamoğlu’na, İmamoğlu inşaat tarafından bir reklam ajansına satılan taşınmazlar soruldu. İmamoğlu, bu soruya ayrıntılı yanıt vermedi ve “Sorunun dayanağı MASAK raporu tarafıma ibraz edilmediği için bu aşamada ayrıntılı bir bilgi verememekle birlikte söz konusu husus tamamen bir anonim şirketin yasal satışından ibaret olduğu anlaşılmaktadır. Bu konuda ayrıntılı bilgi ve belgeler bilahare yasal mercilere iletilecektir. Kaldı ki, İmamoğlu İnşaat 36 yıllık ailemize ait bir şirket olup belediye başkanı seçildikten sonra şirkette imza yetkim dahi bulunmamaktadır. Profesyonel olarak yönetilen bir şirkettir. Şahsımla ilgili tüm malvarlığı 3628 sayılı yasa uyarınca ilgili resmi merciler ve kamuoyunun malumudur. Bununla ilgili bir isnat varsa peşinen red ettiğimi beyan ederim.” demekle yetindi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Konyaaltı’nda Kan Donduran Vahşet: Polisten Kaçarken Saklandığı Odunlukta Kız Arkadaşını Vuran Sezer Bozkurt

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Antalya’nın Konyaaltı ilçesinde kimlik kontrolünden kaçan 33 yaşındaki Sezer Bozkurt, saklandığı odunlukta yanındaki 17 yaşındaki Elif Güneş’i tabancayla başından vurduktan sonra intihar etti. Olayın tüm detayları, ikna çabaları ve soruşturma süreci bu makalede.

Özet

Antalya­’nın Konyaaltı ilçesinde 25 Nisan 2025 sabahı meydana gelen dehşet verici olayda, bekçilerin kimlik kontrolünden kaçan 33 yaşındaki Sezer Bozkurt, saklandığı sitenin odunluk kısmında yanındaki 17 yaşındaki kız arkadaşı Elif Güneş’i tabancayla vurarak öldürdü ve ardından kendisini de vurdu . Olay yerinde yapılan müdahalelere rağmen Güneş hayatını kaybederken, ağır yaralanan Bozkurt tüm çabalara rağmen kurtarılamadı . Polis ve bekçi ekiplerinin saatler süren ikna çabaları sonuçsuz kaldı  Olay, Antalya Eğitim ve Araştırma Hastanesi’nde noktalanan kurtarma çabaları ve adli tıp süreçleriyle Türkiye gündemine oturdu.


Olayın Gerçekleştiği Saat ve Yer

Olay, 25 Nisan 2025 günü saat 01:00 sıralarında Konyaaltı ilçesi Siteler Mahallesi 1327 Sokak’ta devriye görevi yapan bekçilerin kimlik kontrolü sırasında başladı . Kimlik kontrolünde şüpheli bulunan Sezer Bozkurt’un aranması olduğu anlaşılınca kaçtığı anons edildi . Polis ekipleri hızla olay yerine sevk edildi ve kısa süre sonra Bozkurt’un izleri tespit edilerek takibe başlandı .


Saklanma ve İkna Çabaları

Kaçan şüpheli, yanındaki kız arkadaşı Elif Güneş ile birlikte apartmanın bodrum katındaki odunluğa girdi . Olay yerine gelen güvenlik güçlerine elinde tabanca olduğunu söyleyerek kız arkadaşını rehin aldığını ifade etti . Polis ve bekçiler, saatlerce süren ikna çabalarına rağmen Bozkurt’u teslim olmaya ikna edemedi .


Vurulma ve İntihar Anı

Sabah saat 05:00 civarında odunluktan art arda silah sesleri duyuldu  Ekiplerin içeri girmesiyle bulunan korkunç manzarada, Elif Güneş’in başından vurularak yaşamını yitirdiği görüldü . Aynı silahı başına dayayan Bozkurt ise hemen ardından intihar etti . Ekipler Güneş ve Bozkurt’u kanlar içinde bulduğunda acil sağlık ekipleri çağrıldı .


Mağdur ve Fail Profili

Öldürülen mağdur Elif Güneş’in 17 yaşında olduğu ve olay sırasında yanında bulunduğu belirlendi . 33 yaşındaki şüpheli Sezer Bozkurt’un ise çeşitli suç kayıtlarının bulunduğu ve eski eşi Z.S.B.’nin evine girmeye çalıştığı ortaya çıktı . Adli mercilerce yapılan ilk incelemede, aralarında yaşanan tartışma ve Bozkurt’un psikolojik durumu soruşturmanın odak noktalarını oluşturdu .


Adli Süreç ve Soruşturma

Olayla ilgili soruşturma Antalya Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından başlatıldı  Elif Güneş’in cenazesi Antalya Adli Tıp Kurumu morguna kaldırılarak otopsi işlemleri gerçekleştirildi . Yaralı kurtarılamayan Bozkurt’un cenazesi de aynı kuruma gönderildi ve olay yeri incelemesi sonrası delil toplama çalışmaları tamamlandı .


Toplumsal ve Hukuki Değerlendirme

Kadın cinayetleri Türkiye’de toplumsal cinsiyet krizi olarak değerlendiriliyor; bu tür vakalar aile içi şiddet ve ruhsal bunalımın en uç noktaya taşınmış hali olarak görülüyor . Uzmanlar, olayın tekrar etmemesi için psikolojik destek, uzaklaştırma kararlarının etkin uygulanması ve erken müdahale programlarının önemine dikkat çekiyor .


Sonuç

Antalya Konyaaltı’ndaki bu acı vaka, polis operasyonlarının ardından yaşanan trajedinin hem güvenlik güçleri hem de toplum açısından ne denli zorlu bir ikna süreci gerektirdiğini gösterdi. Olay, kadınlara yönelik şiddetin ve intiharla sonuçlanan vakaların önlenmesi için tüm paydaşların bir araya gelerek etkili önlemler almasının gerekliliğini bir kez daha hatırlattı.

Okumaya Devam Et

Gündem

Kütahya’da 4,6 büyüklüğünde yeni deprem

Yayımlandı

üzerinde

Afet ve Acil Durum Yönetimi Başkanlığının (AFAD) aktardığı bilgiye göre ‘nın Simav ilçesinde saat 07.23’te 4,5 büyüklüğünde deprem meydana geldi. , 8.81 kilometre derinlikte gerçekleşti. 

Saat 07.29’da 3,9 büyüklüğünde bir deprem daha meydana geldi. 

AFAD’tan yapılan açıklamada, “Kütahya ilimizin Simav ilçesinde saat 07.23’te meydana gelen 4.5 büyüklüğündeki deprem sonrası, an itibarıyla, olumsuz bir durum bulunmamaktadır.” denildi.

Vali Musa Işın, NTV’de depremle ilgili son durumu aktardı. Oumsuz bir durum ve ihbarın bulunmadığını belirten Işın, her ihtimale karşı teyakkuzda bulunduklarını belirtti. 

YENİ DEPREM

AFAD’dan yapılan yeni açıklamaya göre, saat 10.20’de 4,6 büyüklüğünde yeni deprem meydana geldi. 

Deprem çevre illerden de hissedilirken artçı sarsıntılar devam ediyor.  

“STRES BOŞALDI”

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Deprem Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Hasan Sözbilir, depremin Karakoca ile Madenköy arasında meydana geldiğini belirtti.

Depreme neden olan fayın baskın eğim atımlı normal fay niteliğinde olduğundan söz eden Sözbilir, “Bu deprem 2011-2012 yıllarında Naşa-Simav civarında 5,7 büyüklüğüne kadar meydana gelen depremler sonrasında, Naşa kuzeyindeki kesimlerde biriken stresin boşalması ile oluşan bir deprem olarak değerlendirilebilir.” dedi.

Sözbilir, şöyle devam etti:

“Bu bölgede, 2011-2012 yılları arasında küçük ölçekli depremlerin ana şoktan sonra yoğun bir şekilde tekrarlayan deprem fırtınaları şeklinde yaşandığı bilindiğinden, benzer bir aktivitenin tekrar etme olasılığı yüksek olarak değerlendirilmektedir.”

“PANİK OLUŞTURACAK BİR DURUM YOK”

Sözbilir, bölgede ana fayın kuzeye eğimli Simav Fayı olduğuna değinerek, “Bu depremlerin Simav Fayı’nın tavan bloğundaki küçük ölçekli sintetik faylanmalarla ilişkili olduğu kabul edilebilir. Bu kapsamda, küçük ölçekli artçı depremlerin belirli bir süre daha devam edeceği öngörülebilir. Panik oluşturacak bir durum yok.” diye konuştu.

Okumaya Devam Et

Gündem

“Şok Uyarı: İstanbul’da Aynı Noktada 6.2’lik Bir Deprem Daha Kapıda! Şener Üşümezsoy İlk Kez Açıkladı”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Silivri ve Kumburgaz çukurlarında “aynı noktada, aynı büyüklükte” 6.2’lik bir deprem daha beklediğini açıkladı. İstanbul’daki risk ve hazırlanmanız gereken adımlar makalemizde.

İlk kez Prof. Dr. Şener Üşümezsoy tarafından yapılan bu değerlendirme, İstanbul’da 23 Nisan 2025’de yaşanan 6.2 büyüklüğündeki Silivri depreminden hemen sonra “büyük Marmara depremi riskinin geçtiğini” savunmasının ardından geldi. Üşümezsoy, Silivri çukurunun orta kesimindeki kırılmayan fay hattında Kumburgaz çukurunda da benzer bir deprem kırılmasının muhtemel olduğunu belirterek, “Aynı noktada, aynı büyüklükte bir 6.2’lik sarsıntı daha bekliyorum” ifadelerini kullandı . Bu makalede, uzman tahmininin detaylarını, olası etkilerini ve almanız gereken önlemleri ele alacağız.

Özet

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, İstanbul Silivri açıklarında 20 gün önce yaşanan 6.2 büyüklüğündeki depremin ardından “Büyük Marmara Depremi riski bitti” açıklaması yapmış, ancak şimdi aynı bölgede “6.2 büyüklüğünde bir deprem daha” beklendiğini vurgulamıştır . Tahmin, Kumburgaz çukurunda kırılmayan yaklaşık 20–25 km’lik bir fay hattına işaret ediyor. Uzman, tekrar edecek depremin etkisinin benzer olacağını ancak biraz daha yıkıcı unsurlar içerebileceğini belirtti .

Tahminin Detayları

Kumburgaz ve Silivri Çukuru Hattı

  • Silivri Çukuru’nun Orta Kısmı: Üşümezsoy’a göre bölgedeki kırılma hattı, 200 km’den fazla bir yüzey alanı oluşturacak şekilde yırtıldı; geride kırılmayan yaklaşık 20–25 km’lik bir bölüm kaldı .

  • Kumburgaz Çukuru: Orta sırt olarak adlandırılan bu bölgede benzer uzunlukta ikinci bir fay hattı bulunuyor. Burada yeni bir kırılma, 6.2 büyüklüğünde sarsıntıya yol açabilir .

Tahminin Bilimsel Dayanağı

  • Fay Yüzeyi ve Derinlik İlişkisi: Üşümezsoy, 100 km yüzey kırılmasıyla 6.0, 200 km kırılmasıyla 6.2 büyüklük üretebileceğini açıkladı. Silivri’deki ilk depremde 200 km’lik bir alan yırtıldı; geride kalan 200 km’lik bölüm benzer bir sarsıntı potansiyeli taşıyor

  • Tarihsel Kırılma Modelleri: 17 Ağustos 1999 Gölcük Depremi sonrasında Marmara’nın kuzey kenar fayları temel alınırken, Üşümezsoy bu kez deniz içi orta sırt faylarındaki aktifliği vurguladı .

Uzman Görüşü ve Kamuoyuna Mesaj

Prof. Dr. Şener Üşümezsoy, Beyaz TV’de katıldığı “Ne Var Ne Yok” programında, “İstanbul 6.2’yle yıkılmadı, ama aynı noktada, aynı büyüklükte bir deprem daha bekliyoruz. Bir 6.2’lik deprem oldu mu etkisi biraz daha sert olabilir” açıklamasını yaptı . Uzman, bölge halkını paniğe kapılmadan gerekli tedbirleri almaya çağırdı.

Sonuç ve Öneriler

Olası Etkiler

  • Bina hasarlarında artış, özellikle eski veya güçsüz yapılar için risk.

  • Altyapı ve ulaşımda aksamalar; İstanbul Boğazı ve köprülerde titreşim artışı.

  • Psikososyal etkiler: Halkta deprem korkusu ve kaygı düzeyinin yükselmesi.

Alınması Gereken Tedbirler

  1. Yapısal Güçlendirme: Deprem yönetmeliğine uygun güçlendirme çalışmaları hızlandırılmalıdır.

  2. Acil Durum Planları: Ailelerde toplanma alanları, acil durum çantaları ve iletişim kodları belirlenmelidir.

  3. Erken Uyarı Sistemleri: Mobil uygulamalar ve SMS bazlı bilgilendirme yaygınlaştırılmalıdır.

  4. Eğitim ve Tatbikat: Okullarda ve işyerlerinde deprem tatbikatları düzenlenmeli, bilinçlendirme çalışmaları sürdürülmelidir.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar