Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Hoşlandığınız kişiye asla atmamanız gereken 10 mesaj

Yayımlandı

üzerinde

Hoşlandığınız kişiye asla atmamanız gereken 10 mesaj

Sosyal medya uygulamalarının popüler hale gelmesi sonrası, romantik ilişkiler de farklı bir boyut kazanmaya başladı. Birçok kişi, hoşlandığı kişiyle ilk iletişimi sanal yollarla kurmayı tercih ediyor. Ancak flört uzmanı Sylvia Linzalone’a göre, ilk mesajı atarken dikkat edilmesi gereken bazı noktalar var.

FindingTheOne.com tarafından yapılan bir ankete göre, bekarların büyük bir kısmı sosyal medya üzerinden kendilerine gelen belirli mesajlardan rahatsız oluyor. Özellikle basit bir “Hey” ya da “Selam” gibi ifadeler, kullanıcıların yüzde 78’i tarafından oldukça itici bulunuyor. Bu kelimeleri içeren bildirimler, karşı tarafta herhangi bir ilgi uyandırmıyor.
Ayrıca “İyi misin?” sorusu da pek hoş karşılanmıyor. Anket sonuçlarına göre, bekarların yüzde 72’si bu soruyu duymaktan hoşlanmıyor çünkü bu ifade, genellikle yalnızca cinsel iletişim kurmak isteyen biriyle ilişkilendiriliyor.
Bir diğer sıkıcı giriş ise “Nasılsın?” sorusu. Bu klasik cümle, konuşmanın başında karşı tarafta heyecan yerine sıkılganlık yaratıyor.
Yine aynı araştırmaya göre, bu tarz klişe mesajlar atan kişilere yüzde 59 oranında geri dönüş olmuyor. Ayrıca iltifatlar da sandığınız kadar etkili değil. Katılımcıların yüzde 54’ü ”güzel” ya da ”yakışıklı” gibi hitapları antipatik buluyor.
Romantik bir tanışmada asla sormamanız gereken bir başka soru ise karşı tarafın ne kadar süredir bekar olduğu. Anket sonuçlarına göre, katılımcıların yüzde 35’i “Neden bekarsınız?” sorusundan hoşlanmazken, yüzde 18’i ise bu süreyi açıklamak istemiyor.
New York Post’ta yer alan habere göre, flört uygulamalarında gönderilmemesi gereken mesajlar şu şekilde sıralanıyor: Hey / Merhaba
Kalktın mı?
Nasılsın?
Hey güzel / yakışıklı
Genellikle ilk mesajı atan ben olmam…
Ne ile meşgulsün?
Bu gece müsait misin?
Bana eski sevgilimi hatırlatıyorsun.
Bana neden çıkmamız gerektiğini söyle.
Klişe ve bayat esprili açılış cümleleri
Öte yandan uzmanlar, flört uygulamalarının nörokimyasal etkilerine de dikkat çekiyor. Hormon dengesizliği konusunda uzmanlaşan Mike Kocsis, flört uygulamalarından gelen bildirimlerin beynin ödül sistemini etkileyerek bağımlılığa yol açabileceğini belirtiyor.
Bu tür uygulamalar, kullanıcıların tanımadıkları kişilerden sürekli onay alma ihtiyacı duymasına neden olabilir. Etkileşim sırasında salgılanan dopamin, bu döngüyü daha da pekiştiriyor.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Altın Portakal’da “Gelin Takımı 2” filminin galası yapıldı

Yayımlandı

üzerinde

Altın Portakal'da

Bu yıl 62’ncisi düzenlenen Uluslararası Antalya Altın Portakal Film Festivali kapsamında “Gelin Takımı 2” filmi seyirciyle buluştu.

Festivalin basın bürosundan yapılan açıklamaya göre, Atatürk Kültür Merkezi Aspendos Salonu’nda, Doğa Can Anafarta’nın yönettiği “Gelin Takımı 2″nin gösteriminin ardından film ekibi seyirci karşısına çıktı. Gösterimin ardından, yönetmen Anafarta, oyuncular Ecem Erkek, Nilperi Şahinkaya ve Baran Bölükbaşı ile yapımcı Emre Oskay’ın katıldığı söyleşi gerçekleştirildi. Baran Bölükbaşı, oyunculuk eğitimini Antalya’da aldığını belirterek, bu yüzden filmi bu kentte seyirciyle izlemenin keyifli olduğunu ifade etti. Ecem Erkek de sette beş kadın olarak tartışmadan, sorun yaşamadan, güzel çekim süreci geçirdiklerini dile getirerek, her yaş grubundaki kadının aynı şekilde gülüp, eğlenebileceğini anlattı. Oyuncu Nilperi Şahinkaya ise filmdeki karakteri “Deniz” ile ilgili gelen soruları yanıtlayıp, karakterle ilgili değerlendirmelerde bulundu. Yapımcı Emre Oskay da ilk profesyonel sinema tecrübesinde Derviş Zaim ile “Gölgeler ve Suretler” filminin yapımcılığını üstlendiğini anımsatarak, her filmin farklı bir yolculuğunun olduğunu kaydetti.

Okumaya Devam Et

Magazin

Sürekli tüketiliyor ama organları bitiriyor: Felç, diyabet, kalp krizi, bunama…

Yayımlandı

üzerinde

Sürekli tüketiliyor ama organları bitiriyor: Felç, diyabet, kalp krizi, bunama...

Kimyasallar, raf ömrünü uzatmak ve görünümünü iyileştirmek amacıyla taşıyıcı olarak kullanılan yüksek oranda işlenmiş gıdalarda bulunur. Ancak artan bilimsel kanıtlar, bu katkı maddelerinin çoğunun sağlık üzerindeki olumsuz etkileriyle bağlantılı olduğunu gösteriyor. Bu kimyasalların ne olduğunu ve vücudumuzda neler yapabileceklerini bilmek, bilinçli seçimler yapmamız ve daha güvenli ve sağlıklı bir vücut için daha besleyici gıda seçeneklerini tercih etmemiz açısından önemlidir.

En yaygın ve düzenli olarak kullanılan herbisitlerden biri glifosattır ve çoğu durumda bu kimyasal, soya fasulyesi, mısır ve buğday gibi genetiği değiştirilmiş gıda maddeleriyle bağlantılıdır. Daha az miktarda organik olmayan tahıllarda ve bazı meyve ve sebzelerde de bulunur.
Birincil işlevi yabancı otları temizlemek olsa da, hazır gıdalar glifosat kalıntısı içerebilir. Kronik kullanımı, bazı sağlık otoritelerinin onu potansiyel bir insan kanserojeni olarak sınıflandırmasıyla birlikte, kanser ve hormon fonksiyon bozukluğu ile olası ilişkileri konusunda korkuları tetiklemiştir.
Tek bir öğün yalnızca eser miktarda sağlayabilse de, sık alım uzun vadede riski artırır. Frontiers’da yayınlanan bir araştırmaya göre , glifosatın nörolojik bozukluklardan inflamatuar bozukluklara kadar her şeye muktedir olduğu öne sürülüyor.
Aspartam, sukraloz ve sakarin gibi yapay tatlandırıcılar diyet meşrubatlarda, yağsız gıdalarda ve çoğu işlenmiş gıdada bulunur. Bunlar, ilave kalori olmadan tatlılık sağlamak üzere tasarlanmıştır. Bazı büyük ölçekli çalışmalar, yüksek miktarda yapay tatlandırıcı alımının bağırsak mikrobiyomundaki değişikliklerle ilişkili olduğunu ve bunun da insülin duyarlılığını ve glikoz metabolizmasını etkilediğini bulmuştur.Çalışmalar, yetişkinlerde kardiyovasküler hastalık riski ve hatta depresyonla potansiyel bağlantıları tespit etmiştir. Bu tatlandırıcılar pik şeker artışlarını en aza indirse de, özellikle bu gıdaları en düzenli tüketen çocuklarda uzun vadeli metabolik etkileri tartışmalıdır. PMC’de yayınlanan böyle bir çalışma , sık sık ASB tüketiminin, vasküler hastalık risk faktörü ayarlandıktan sonra bile felç, diyabet ve bunama dahil olmak üzere vasküler sonuçlarda artmış riskle ilişkili olduğunu belirtmektedir.
Sodyum nitrit ve nitrat, sosisli sandviç, sosis, pastırma, şarküteri etleri vb. işlenmiş etlerde kullanılır. Bu, rengi korumak ve bakteri büyümesini engellemek için yapılır. Bu kimyasallar yüksek sıcaklıkla karşılaştığında, aniden midede asit oluşturmaya başlarlar ve bunu laboratuvar araştırmalarında birkaç kanser riskini artırdığı tespit edilen güçlü maddeler olan nitrozaminlere dönüştürürler.Nüfus araştırmaları ayrıca, işlenmiş et tüketim oranlarının artmasının mide ve kolorektal kanser görülme sıklığının artmasıyla ilişkili olduğunu göstermektedir. Springer Nature tarafından yayınlanan yakın tarihli bir meta-analizde belirtildiği gibi, işlenmiş gıdalar tüketildikten sonra kanser vakalarında %18’lik bir artış olduğunu doğrulamaktadır. Bazı oral maruziyet vakalarında, NIH’deki araştırma , nitritin (potasyum nitrit veya sodyum nitrit kaynaklarından) yutulmasının yetişkinlerde ve çocuklarda ciddi methemoglobinemi ile ilişkilendirildiğini belirtmektedir.
MSG, etin ve tüm umami lezzetlerinin vurgulandığı bilinen bir lezzet arttırıcıdır. İşlenmiş çorbalarda, dondurulmuş yemeklerde ve “sağlıklı” olarak etiketlenen çok sayıda atıştırmalıkta bulunur.
Neredeyse herkes MSG’yi semptomsuz tolere edebilse de, bazı kişilerde MSG tüketirken baş ağrısı, kızarma veya mide bulantısı görülmüştür. Kronik veya aşırı tüketim, MSG’ye karşı aşırı hassasiyeti olan kişilerde hafif nörolojik semptomlara neden olabilir, ancak yaygın sağlık etkileri hala tartışmalıdır. NIH’de yayınlanan bir araştırma , klinik öncesi çalışmaların MSG kullanımını kardiyotoksisite, hepatotoksisite, nörotoksisite, düşük dereceli inflamasyon ve metabolik bozukluklarla ilişkilendirdiğini belirtmektedir.
Kırmızı 40, Sarı 5 ve diğer yapay boyalar gibi sentetik gıda renklendiricileri, atıştırmalıkların, içeceklerin ve tatlıların görsel çekiciliğini artırmak için kullanılır ve özellikle dikkat sorunları olan çocuklarda davranış bozukluklarına neden olduğu sıklıkla söylenir. Bazı renk katkı maddeleri, alerjik reaksiyonlar ve kanserojenlik ile olası ilişkileri açısından incelenmektedir. Uzmanlar ve düzenleyici kurumlar, yapay gıda boyası içeren gıda ürünlerinin alımının azaltılmasına karşı çıkmaktadır. Çevresel Araştırma ve Halk Sağlığı dergisinde yayınlanan bir çalışma , gıdalardaki sentetik boyaların çocuklar için zararlı olabileceğini, hiperaktivite, davranış sorunları, alerjiler ve hatta daha ciddi sağlık sorunları gibi sorunlara neden olabileceğini belirtmektedir. DEHB veya otizm gibi rahatsızlıkları olan çocuklar kötüleşen semptomlar yaşayabilirken, sağlıklı çocuklar bile bilişsel, davranışsal veya beslenmeyle ilgili etkilerle karşılaşabilir.
Okumaya Devam Et

Magazin

İrem Helvacıoğlu ve ailesi ölümden döndü: Kaza anı kamerada

Yayımlandı

üzerinde

İrem Helvacıoğlu ve ailesi kaza geçirdi

İstanbul’da bir araç ve motosikletin karıştığı trafik kazasında ünlü oyuncu İrem Helvacıoğlu ve ailesi de yaralandı. Helvacıoğlu, başına dikiş atıldığını açıklayıp hukuki sürecin takipçisi olacaklarını dile getirdi.

Kadıköy Bağdat Caddesi’nde eşi ve yenidoğan bebeğiyle yürüyen oyuncu İrem Helvacıoğlu’na araba çarptı. Kazada 3 kişi yaralanırken İrem Helvacıoğlu’nun eşi Ural Kaspar sosyal medya hesabından yaptığı paylaşımda sağlık durumlarının iyi olduğunu, kazada hiçbir kusurlarının olmadığını söyledi. Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı, kanaya ilişkin soruşturma başlatırken Helvacıoğlu’ndan da açıklama geldi.Ünlü oyuncu sürecin takipçisi olacaklarını dile getirdi.

DEHŞET ANLARINI ANLATTI “Trafik kurallarının ihlali sonucu meydana gelen bir kazaya, kaldırımda evimize giderken ne yazık ki biz de maruz kaldık.” ifadelerini kullanan ünlü oyuncu, o sırada kızının kucağında olduğunu ve düşme sırasında başına darbe aldığını dile getirdi. Helvacıoğlu, “Başıma aldığım darbe sonucu açılan yarama 10-12 dikiş atıldı.” diye konuştu. Geçmişte yaşadığı kaza nedeniyle oluşan el sinir hasarını yeniden nüksettiğine değinen Helvacıoğlu, “Eşim Ural ise düşme sonucu sakatlık yaşadı. Tüm bu yaşananlara rağmen, en büyük şükür sebebimiz kızımızı koruyabilmiş olmamız ve onun sağlığının yerinde olmasıdır. Kazaya karışan ve yaralanan herkese geçmiş olsun dileklerimizi iletiyoruz. Ancak bu olay, trafikte kurallara uymamanın ne kadar ağır sonuçlar doğurabileceğini bir kez daha göstermiştir. Bu nedenle, yaşananların cezasız kalmaması ve benzer olayların tekrar etmemesi adına hukuki sürecin kararlılıkla takipçisi olacağız.” dedi.

KAZA ANI KAMERADA İrem Helvacıoğlu’na motosikletin çarptığı anlar çevredeki güvenlik kamerasıyla kaydedildi. Görüntülerde, motosiklet sürücüsünün gidon hakimiyetini kaybederek İrem Helvacıoğlu ve ailesine çarptığı anlar görüntülendi.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar