Magazin
Hayır demenin özgürleştirici hafifliği

Klinik Psikolog, Psikoterapist Dr. Yasemin Meriç Kazdal, sosyal ilişkilerde kişisel sınırları koruyabilmenin önemini ntv.com.tr okurlarına özel yazdı.
Günlük hayatın içinde kendinizi ‘’Ben neden buradayım?’’, ‘’Burada olmak istemiyorum ama…’’, ‘’Bunu yapmak istemiyorum ama…’’ diye sorgularken buluyor musunuz? Örneğin, çok yorgunsunuz ancak bir arkadaşınız ısrarla sizinle görüşmek istiyor. Arkadaşınıza durumu açıklayıp başka bir zaman görüşebileceğinizi söyleyebilecekken yine de o buluşmaya gidiyorsunuz. Kendimize zaman ve alan ayırmak için bazı planları ertelemek, bazı davetleri geri çevirmek çoğumuzun zaman zaman ihtiyaç duyduğu bir durumdur. Buna karşın kendimiz için bu alanı açmak bazılarımız için zorlayıcı olabilmektedir. Alışık olmadığı bir kelimeyi kullanma gereksinimi bireyi fazlasıyla kaygılandırabilir: ‘’HAYIR’’
HAYIR MI? EVET Mİ? Bazen “Hayır” demek kendi özgürlüğümüz için attığımız bir adım olabilir. Ancak ne zaman ‘’Hayır’’ ne zaman ‘’Evet’’ diyeceğini bilmekte sorun yaşayan bireyler, sınırlarını çizmekte de zorlanabilirler. Böylelikle yapılan sınır ihlallerini fark etmeseler de ağırlığını üzerlerinde hissederler. Bu özgürlüğün temelleri küçük yaşlarda aileyle kurulan bağa dayanabilir. Sınırların belli ve tutarlı olduğu bir ortamda, güven duygusuyla büyümüş bireyler daha olumlu bir benlik bilinci geliştirirler. Nispeten kendi sınırlarını çizme ve diğer insanlara karşı bu sınırları koruma konusunda sorun yaşamazlar. ”Hayır” demekte zorlanan bireyler genellikle: Kendi önceliklerini belirlemekte zorlanır, çevrenin beklentilerine ve isteklerine göre hayatlarını şekillendirmeye çalışırlar. Herkesi memnun etmek ve karşılarındaki insanları kırmamak için fazlasıyla çabalayabilirler. Bu beklenti ve isteklerin ağırlığı zaman geçtikçe kara bir bulut gibi üstlerine çökebilir. Gün geçtikçe görünmez hale gelen sınırları ise bireyi psikolojik ve fiziksel anlamda yıpratabilir. ”HAYIR” DİYEMEMENİN AĞIRLIĞI ‘’Hayır’’ diyememek bireyin ilişkilerinde alma-verme dengesini bozabilir. Özellikle iş hayatı ve özel ilişkilerde buna dikkat etmek önemlidir. İş hayatında “Hayır” diyemeyen birey, kendi sorumluluğu dışındaki işleri de yapmak zorunda kalabilir. Bu durum zamanla bireyin kendi işlerine karşı odağını ve performansını azaltır. Özel ilişkilerde ”Hayır” diyemeyen birey, ilişkide kendini görünmez hissedebilir. Sürekli bir tarafın isteklerinin göz önünde bulundurulması, tek taraflı bir ilişki dinamiği yaratır. Sınırların silikleşmesi, bireyin tükenmesine yol açabilir. Birey, zamanla kendi hislerini tanımakta ve ifade etmekte zorlanabilir. ‘’Hayır’’ diyebilmek bir güçtür ve bu gücün nerede, ne zaman ve nasıl kullanıldığı önemlidir. Birey, kendi sınırlarını tanıdıkça ve nerelerde esneyebileceğini bildikçe, kendini önceliklendirmenin ne kadar huzurlu olabileceğini keşfedebilir. Kendimizi önceliklendirebilmek sınır koyabilmenin ilk adımıdır. “Ben ne istiyorum?” sorusu bir bencillik gibi görünse de kendi ihtiyaçlarımız ve sınırlarımıza göre hareket etmek, bizi bencil biri yapmaz; kendi oksijen maskemizi taktığımız anlamına gelir. Unutmayalım: Kendi ihtiyaçlarımızı görmezden gelmek, zamanla bizi tüketerek hayatın içinde işlevsiz hale getirebilir. 
Magazin
Blake Lively’ye açılan 400 milyon dolarlık dava düştü

ABD’li oyuncu ve yönetmen Justin Baldoni’nin eski rol arkadaşı Blake Lively’ye “itibarını zedelediği” gerekçesiyle açtığı 400 milyon dolarlık karşı dava, mahkeme tarafından kapatıldı.
ABD basınında yer alan haberlere göre New York Federal Yargıcı Lewis Liman, Baldoni’nin açtığı davaya ilişkin kararını açıkladı.
Liman, Baldoni ve yapım şirketi Wayfarer Stüdyosu’nun 400 milyon dolarlık dava iddialarını yenilemek için verilen sürede herhangi bir başvuruda bulunmadığını belirterek, davayı tamamen düşürdü.
Lively’nin eski rol arkadaşı Baldoni’ye açtığı dava ise devam ediyor. Mahkeme, 17 Ekim’de taraflara davanın nihai olarak kapatılabileceğine dair bildirimde bulunmuş, yalnızca Lively tarafı yanıt vererek kararın kesinleştirilmesini istemişti. Yargıç Liman, 9 Haziran’da Baldoni’nin, Lively’ye karşı açtığı “karalama kampanyası” davasını, suçlamaları yetersiz bularak reddetmişti. SETTE İDDİALAR HAVADA UÇUŞTU Aralık 2024’te açtığı davada Lively, Baldoni’nin yanı sıra basın danışmanı ve sahibi olduğu Wayfarer Stüdyosu’ndan şikayetçi olmuş ve oyuncuyu “taciz”le suçlamıştı. Lively, şikayetinde, Baldoni’nin setteyken “izinsiz olarak” karavanına girdiğini ve film çekimleri sırasında “doğaçlama” fiziksel temasta bulunduğunu iddia etmişti. Filmin yönetmeni ve başrolü Baldoni’nin yanı sıra diğer yapımcılarla toplantı yapıldığını belirten Lively, bu görüşmeye kendisi gibi oyuncu eşi Reynolds’un da katıldığını ve set koşullarını iyileştirmeye yönelik plan yapıldığını ifade etmişti.
Lively, çekimlerinin tamamlanmasının ardından da Baldoni ve ekibinin, iç mesajlaşmaların görüntülerini paylaşarak kendisi hakkında “karalama kampanyası” başlattığını iddia etmişti.
Justin Baldoni ise söz konusu iddiaları reddederek Lively ve eşine karşı dava açmıştı.
Baldoni’nin avukatı Bryan Freedman de setteki tüm görüntülerin yanı sıra özel mesajları ve e-postaları yayımlayacağını duyurmuştu.
Magazin
Usta oyuncu Ahmet Gülhan, 85 yaşında hayatını kaybetti
Usta oyuncu Ahmet Gülhan, 85 yaşında hayatını kaybetti
Tarih — Saat: 03 Kasım 2025, 17:25 (TSİ)
Okuma süresi: 4 dk
Kaynak: FatihDoganMedya Haber Merkezi
ürk tiyatrosunun duayen ismi, Devekuşu Kabare’nin kurucularından usta oyuncu ve yönetmen Ahmet Gülhan 85 yaşında vefat etti. Bir haftadır hastanede tedavi gören Gülhan’ın durumu dün akşam ağırlaşmış, entübe edildiği ve yapılan müdahalelere rağmen hayatını kaybettiği bildirildi.
 
Acı haber nasıl duyuruldu?
Tiyatro ve oyunculuk camiasının sevilen isimlerinden Ahmet Gülhan’ın vefat haberini oyuncu Umut Oğuz sosyal medya hesabından duyurdu; sanatçıyı anan çok sayıda meslektaşı ve kurum başsağlığı mesajları yayımladı. Ayrıca bazı kuruluşlardan taziye açıklamaları yapıldığı aktarıldı.
Vefatın nedeni ve tedavi süreci
Haberlere göre Ahmet Gülhan, yaklaşık bir hafta önce akciğer rahatsızlığı nedeniyle hastaneye kaldırıldı; durumu dün gece ağırlaşınca pıhtı atması sebebiyle entübe edildi ve yoğun bakımda tüm müdahalelere rağmen sabah saatlerinde yaşamını yitirdi. Kesin ölüm nedeni ve resmi tıbbi raporlar sağlık kuruluşu veya aile tarafından paylaşılmadıkça resmî bilgi olarak açıklanacaktır.
Kısa hayatı ve sanat kariyeri
1940 yılında İstanbul’da doğan Ahmet Gülhan, Türk tiyatrosunun önemli figürlerinden biriydi. 1967’de Haldun Taner, Metin Akpınar ve Zeki Alasya ile birlikte Devekuşu Kabare’nin kurucuları arasında yer alarak Türk mizah ve sahne sanatlarına damga vurdu. Sahne kariyerinin yanı sıra televizyon ve sinema projelerinde de uzun yıllar iz bırakmış; özellikle “Mesela Muzaffer” ve “Şüpheli Şemsettin” gibi karakterlerle geniş kitleler tarafından tanındı.
Mesleki katkıları ve anılar
Gülhan’ın sahne dili, ince mizahı ve doğal oyunculuğu pek çok genç sanatçıya ilham verdi. Devekuşu Kabare aracılığıyla dönemin toplumsal ve politik konularına dönük eleştirel mizahın gelişmesine katkıda bulundu. Tiyatro camiası ve eski çalışma arkadaşları, sosyal medya ve basın aracılığıyla anılarını paylaşarak usta isme veda etti.
Aile hayatı
Haberlere göre Ahmet Gülhan’ın eşi oyuncu Gülümser Gülhan Mart 2025’te vefat etmişti; eşinin kaybının ardından sanatçının morali etkilendiği belirtiliyordu. Aileye ve yakınlarına taziye dileklerimizle.
Cenaze bilgileri
Şu an için resmi cenaze programı, defin yeri ve tören detayları aile tarafından açıklanmadı. Resmî açıklama geldiğinde haberi sayfamızda güncelleyeceğiz.
Magazin
Usta oyuncu Ahmet Gülhan hayatını kaybetti

Tiyatro ve televizyonda unutulmaz karakterlere hayat veren usta oyuncu Ahmet Gülhan, 85 yaşında yaşamını yitirdi.
Devekuşu Kabare’nin kurucularından, “Mesela Muzaffer” ve “Şüpheli Şemsettin” gibi unutulmaz karakterlerle hafızalara kazınan usta oyuncu ve yönetmen Ahmet Gülhan, 85 yaşında yaşamını yitirdi. Kariyeri boyunca sayısız oyun ve televizyon yapımında rol alan Gülhan’ın vefat haberini oyuncu Umut Oğuz sosyal medya hesabından paylaştı. Oğuz, duygusal mesajında şu ifadeleri kullandı: “Gitti ustam… Türk tiyatrosunun en önemli oyuncularından biri, Devekuşu Kabare’nin kurucularından, bilgi deryası güçlü yönetmen, beni sahnede izleyip oyuncu eden, hayatıma her dokunuşunda kendimi bulduğum efsane adam, manevi babam Ahmet Gülhan’ı kaybettik. Başımız sağ olsun.”
Ahmet Gülhan’ın kendi gibi oyuncu olan eşi Gülümser Gülhan, geçtiğimiz mart ayında hayatını kaybetmişti.
- 
																	
										
																			Gündem7 gün önceCumhuriyet’in 102. yılı Ankara’da yürüyüş ve konserlerle kutlanacak
 - 
																	
										
																			Teknoloji1 hafta önceAMERİKAN “YARASA” UÇAĞI: San Diego’lu Shield AI, yeni yapay zekâlı savaş uçağı X-BAT’in “Çin’in ilk saldırısını alt edebileceğini” ve 2029’a kadar savaşa hazır olacağını açıkladı
 - 
																	
										
																			Sanat1 hafta önceDeniz sahile sürüklüyor, o topluyor: Adeta bir sanat eserine dönüştürüyor
 - 
																	
										
																			Magazin5 gün önceSoykırımı dünyaya gösteren fotoğrafçıya büyük ödül
 - 
																	
										
																			Ekonomi4 gün önceMerkez Bankası, Papara Elektronik Para A.Ş.’nin faaliyet iznini iptal etti
 - 
																	
										
																			Magazin6 gün önce“Güller ve Günahlar” setinde kriz: Çalışanlar ücretlerini alamadı, çekimler durdu
 - 
																	
										
																			Ekonomi1 hafta önceSudan’ın verimli topraklarında hasat çürüyor: Savaş, ulaşımı ve depolamayı kilitledi, kıtlık genişliyor
 - 
																	
										
																			Son Dakika3 gün önceSON DAKİKA — “İstanbul Senin” soruşturmasında 4 kişi tutuklandı
 
