Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Politika

“Hakan Fidan’dan Çarpıcı İtiraf: 4–5 Yıl Önce Ağır Arsenik ve Cıva ile Suikast Girişimi!”

Yayımlandı

üzerinde

🖋️ Açıklaması

24 TV canlı yayınında açıklama yapan Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, yaklaşık 4–5 yıl önce üzerine düzenlenen suikast girişimini ağır arsenik ve cıva ile planlandığını belirterek ilk kez itiraf etti. Tedavi süreci ve güvenlik adımları masaya yatırılıyor.

📰 Özet:
Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 9 Mayıs 2025’te yayınlanan 24 TV canlı programında yaklaşık 4–5 yıl önce kendisine yönelik zehirli bir suikast girişimi yaşadığını ilk kez açıkladı . Fidan, suikastın ağır arsenik ve cıva ile gerçekleştirildiğini, yapılan tahlillerde bu toksik maddelerin ortaya çıktığını ve bir süre tedavi gördüğünü dile getirdi . Ayrıca Fidan, hem fiziki hem de karakter suikastının Türkiye’nin istihbarat mücadele sürecinin bir parçası olduğunu vurguladı


⚡️ Olayın Özeti

Dışişleri Bakanı Hakan Fidan, 24 TV’de Murat Çiçek’in sorularını yanıtlarken, “4–5 sene önce bana suikast girişimi oldu” ifadesini kullandı .
Fidan, “Ağır arsenik ve cıva verildim, bir yerde olmuş, sonra tahlillerde ortaya çıktı” diyerek zehirlenme vakasının laboratuvar tahlilleriyle belirlendiğini açıkladı .
Bu açıklama, Türkiye’de üst düzey bir yetkilinin ilk kez fiziki bir suikast girişimini itiraf etmesi bakımından emsalsiz bir gelişme olarak değerlendirildi .


⏳ Zaman Çizelgesi

  • 2018–2021 (4–5 yıl önce): Fidan’ın görev yaptığı dönemde, bilinmeyen bir yerde gerçekleşen zehirlenme vakası ilk kez kamuoyundan gizlendi .

  • Tahlil ve Tedavi Süreci: Zehirlenme sonrası yapılan tahlillerde vücutta ağır arsenik ve cıva tespit edildi ve Fidan bir süre hastanede tedavi gördü

  • 09 Mayıs 2025: 24 TV canlı yayınında Fidan, suikast girişimini ilk kez ayrıntılı şekilde anlattı


🩺 Detaylar ve Sağlık Durumu

Fidan, suikast girişiminin “ağır arsenik ve cıva” dozları kullanılarak planlandığını aktardı . Bu toksinlerin bir arada kullanımı, hem sinir sistemi hem de iç organlar üzerinde ciddi risk oluşturabilecek bir yöntemdir .
Zehirlenme tespit edildikten sonra Fidan’ın hastanede kısa süreli tedavi gördüğü ve tamamen sağlığına kavuştuğu belirtildi . Kamuoyuna yansıyan bilgilere göre, tedavi süreci başarıyla tamamlandıktan sonra Fidan görevlerine eksiksiz devam etti.


🛡️ Güvenlik Önlemleri ve Tepkiler

Hükümet ve Güvenlik Çevreleri

  • İçişleri ve Milli Savunma bakanlıkları, konuyla ilgili ayrıntılı bir soruşturma yürütüldüğünü doğruladı .

  • MİT kaynakları, benzer tehditlere karşı kurum içi güvenlik tedbirlerinin artırıldığını açıkladı .

Kamuoyu ve Medya Tepkileri

  • Sosyal medyada, Fidan’ın açıklaması “cesur bir itiraf” olarak yorumlandı ve #suikastGirişimi hashtag’i TT listesine girdi .

  • Muhalefet partileri temsilcileri, “yetkililerin güvenliği konusunda derin endişe” duyduklarını belirterek, şeffaf soruşturma çağrısında bulundu .


📝 Sonuç ve Yorumlar

Bu açıklama, Türkiye’de istihbarat kurumlarının iç ve dış tehditlere karşı ne denli savunmasız kalabildiğine dair yeni sorular ortaya çıkardı . Fidan’ın itirafı, hem ülke içindeki istihbarat politikaları hem de uluslararası arenadaki güvenlik işbirlikleri bağlamında önemli bir kırılma noktası olarak değerlendiriliyor. İlerleyen dönemde bu konuda yapılacak soruşturmalar, Türkiye’nin güvenlik altyapısını yeniden şekillendirebilir.

Politika

Ekrem İmamoğlu’na “Sahte Diploma” İddianamesi: 8 Yıl 9 Ay Hapis ve Siyasi Yasak Talebi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Ekrem İmamoğlu hakkında hazırlanan “sahte diploma” iddianamesinde, zincirleme resmi belgede sahtecilik suçundan 8 yıl 9 aya kadar hapis ve siyasi yasak istendi. Süreç ve detaylar bu makalede.

1. Olayın Özeti

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında, Kıbrıs’taki yüksek lisans diplomasının yatay geçişle usulsüz şekilde İstanbul Üniversitesi’ne kaydırıldığı iddiasıyla “zincirleme resmi belgede sahtecilik” suçundan 20 sayfalık bir iddianame hazırlandı. Savcılık, İmamoğlu’nun bu suçtan 2 yıl 6 aydan başlayarak 8 yıl 9 aya kadar hapis cezası ve siyasi yasakla cezalandırılmasını talep etti .

2. Arka Plan

Soruşturma, İmamoğlu’nun 19 Mart 2025’te diplomasının Doğu Akdeniz Üniversitesi ile Girne Amerikan Üniversitesi belgelerine dayanılarak iptal edilmesiyle başladı. Savcılık, 10 Eylül 2014 – 18 Ocak 2024 tarihleri arasında gerçekleştiği öne sürülen usulsüz yatay geçiş sürecini inceleyerek suç duyurusunda bulundu.

3. İddianame Detayları ve Deliller

  • Olay Tarihleri: Beylikdüzü Belediye Başkanlığı döneminde yüksek lisansa giriş tarihinden itibaren başlayan süreç (10 Eylül 2014) ile diploma iptal kararının verildiği (18 Ocak 2024) dönem aralığı esas alındı .

  • Delil Listesi: Yükseköğretim Denetleme Kurulu’nun 17 Şubat 2025 tarihli raporu, İstanbul Üniversitesi Rektörlüğü’nün 5 Mart 2025 tarihli inceleme raporu, Özalp Tozan’ın 17 Mart 2025 tarihli ifadesi ve ilgili üniversitelerden alınan yazışmalar iddianameye dahil edildi .

4. Talep Edilen Cezalar

Savcılık iddianamede, İmamoğlu’nun “zincirleme şekilde resmi belgede sahtecilik” suçuna iştirak ettiği gerekçesiyle:

  • Hapis Cezası: 2 yıl 6 aydan 8 yıl 9 aya kadar,

  • Siyasi Yasak: Belirtilen süre boyunca kamu görevlerine ve siyasi haklara kısıtlama,
    olarak cezalandırılmasını istedi milliyet.com.trcumhuriyet.com.tr.

5. Hukuki Süreç ve Sonraki Aşamalar

İddianame, İstanbul 7. Asliye Ceza Mahkemesi’ne sevk edildi. Mahkeme, ön inceleme ve duruşma takvimini oluşturacak; taraflar savunma ve ek delil sunma hakkını kullanacak. Karar süreci birkaç ay içinde tamamlanması öngörülüyor .

6. Değerlendirme ve Beklentiler

Bu iddianame, İmamoğlu’nun hem yerel hem de ulusal siyasetteki rolünü ve Cumhurbaşkanlığı adaylığını da etkileyecek boyutta. Siyasi yasak talebi, özellikle önümüzdeki seçim takvimi göz önünde bulundurulduğunda muhalefetin gündeminde önemli bir yer tutuyor.

Okumaya Devam Et

Politika

Özgür Özel’den Dokunulmazlık Tugayı: “Bir Ben Kaldım, Beni de Atsın Hapse, Gündemimizde Fezleke Yok”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
CHP Genel Başkanı Özgür Özel, TBMM’ye sunulan dokunulmazlık fezlekesi sonrası “Bir ben kaldım, beni de atsın hapse. Biz demirden korksaydık, trene binmezdik.” dedi ve adil, hızlı yargılama vurgusu yaptı.

Giriş: Siyasi Arenada Yeni Bir Rest

23 Haziran 2025 tarihinde CHP Genel Başkanı Özgür Özel hakkında hazırlanan dokunulmazlık fezlekesi, TBMM Başkanlığı’na sunuldu ve Anayasa ile Adalet Karma Komisyonu’na sevk edildi. Fezleke, Özel’in İzmir’deki temasları sırasında gazetecilerin soruları üzerine sert bir dille yanıtlandı .


Fezleke Süreci ve Hukuki Zemini

  • Fezlekenin Sunuluşu: Cumhurbaşkanlığı tarafından hazırlanan fezleke, 23 Haziran 2025 tarihinde TBMM Başkanlığı’na teslim edildi. Aynı gün Anayasa ve Adalet Karma Komisyonu’na yönlendirildi .

  • Komisyon Aşaması: Karma Komisyon, fezlekeyi ele almak üzere kısa süreli bir toplantı belirleyecek; ardından Genel Kurul’a sevk edilerek dokunulmazlık kaldırma oylamasına gidilecek.

  • Oylama Süreci: Genel Kurul’da yapılacak oylama sonucunda, Özel’in dokunulmazlığının devam edip etmeyeceği kesinlik kazanacak.


Özgür Özel’in Resti: “Bir Ben Kaldım, Beni de Atsın Hapse”

İzmir Büyükşehir Belediyesi ziyareti sonrası açıklama yapan Özel, fezlekeye ilişkin soruya şu şekilde cevap verdi:

“Bir ben kaldım, beni de atsın hapse. Biz demirden korksaydık, trene binmezdik. Bizim gündemimizde fezleke, dokunulmazlık yok.”

Bu sözlerle Özel, muhtemel tutuklama ihtimaline dahi kayıtsız olduğunu, siyasette geri adım atmayacağını güçlü bir dille ilan etti.


Adil ve Hızlı Yargılama Vurgusu

Özel, konuşmasında dokunulmazlık tartışmasına tamamen karşı olmadıklarını; ancak yargı süreçlerinin “adil, hızlı ve tutuksuz” şekilde yürütülmesi gerektiğini belirtti:

  • Savunma Hakları: “Yeter ki yargılama adil olsun, hızlı olsun, savunma hakları kısıtlanmasın.

  • Tutuksuz Yargılamanın Esas Olması: Hukuk fakültelerinde tutuksuz yargılamanın ana kural olduğu hatırlatıldı; istisnanın tutuklama olduğunu vurguladı.

  • Geçmiş Örnekler: Aziz Kocaoğlu gibi tutuksuz yargılanıp beraat eden örnekler hatırlatılarak, “Yanlış kişilerin haksız yere hapse atılmasından endişe duyuyoruz” mesajı verildi .


Siyasi Mesaj: “Gündemimizde Fezleke Yok”

Özel, CHP olarak önceliklerinin dokunulmazlık tartışmaları değil; ekonomik, sosyal ve yerel kalkınma olduğunu belirtti:

  • Pragmatik Siyaset: “Fezleke ve dokunulmazlık bizim gündemimizde yok; halkın gerçek sorunlarıyla ilgileniyoruz.”

  • Kararlılık: Siyasi rakiplerin yargı sopasıyla yön değiştirmeye çalışmasına karşı duruşunu netleştirdi.


Sonuç ve Beklentiler

TBMM Genel Kurulu’nun takvimi netleştikten sonra, Özel’in dokunulmazlığının akıbeti belli olacak. Ancak CHP liderinin bu resti, hem parti tabanında hem de ulusal kamuoyunda büyük ses getirdi. Adil yargılama, tutuksuz yargılama ve hukuka vurgu yapması, muhalefetin bu dönemdeki en güçlü hak savunularından biri olarak kayıtlara geçecek.

Okumaya Devam Et

Politika

Devlet Bahçeli’ye “Öcalan’a Kurucu Önder” Sözleri Nedeniyle Suç Duyurusu: Orkun Özeller’in Hamlesi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması :
Emekli Albay Orkun Özeller, Devlet Bahçeli’nin Abdullah Öcalan için kullandığı “kurucu önder” söylemlerine karşı Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Gelişmeler ve hukuki boyut.

Giriş

30 Haziran 2025 akşamı Emekli Albay Orkun Özeller, Milliyetçi Hareket Partisi (MHP) Genel Başkanı Devlet Bahçeli hakkında, PKK elebaşı Abdullah Öcalan’a yönelik “kurucu önder” ifadelerini kullanması nedeniyle Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na suç duyurusunda bulundu. Bu adım, son dönemde siyaset gündemini meşgul eden “Öcalan’a olumlu atıf” iddialarını tekrar tartışmaya açtı.


Arka Plan: “Kurucu Önder” Söylemi

  • Bahçeli’nin İfadesi: Bahçeli, geçmişte yaptığı bazı konuşmalarında Abdullah Öcalan için “PKK’nın kurucu önderi” tanımlamasını kullanmıştı. Bu söylem, güvenlik çevreleri ve bazı siyasi kesimler nezdinde tepki toplamıştı.

  • Tepkilerin Kökeni: Söz konusu tanımlamanın, PKK’yı meşrulaştırmaya yönelik algı yaratabileceği ve terör örgütü propagandası kapsamında değerlendirilebileceği eleştirileri yapılmıştı.


Orkun Özeller’in Suç Duyurusu Detayları

Başvuru ve Gerekçe

  1. Başvuru Tarihi ve Yeri: Özeller, dilekçesini 30 Haziran 2025’te Ankara Cumhuriyet Başsavcılığı’na sundu.

  2. Suçlama Maddesi: “Terör örgütü propagandası” ve “Türkiye Cumhuriyeti kanunlarına göre suç teşkil eden halkı yanıltıcı beyanlar” kapsamı.

  3. Özeller’in Açıklaması:

    • “Bahçeli tarafından Öcalan’a yönelik ‘kurucu önder’ söylemleri, terör örgütünü sempatik hale getirmektedir.”

    • “Demokratik hakkımı kullandım; yargının takdirine bırakıyorum.”


Hukuki Boyut ve Olası Süreç

  • Ceza Kanunu Kapsamı: Türk Ceza Kanunu’nun “Terör örgütü propagandası” (TCK m. 7/2) hükümleri, kamu görevlilerinin veya siyasi liderlerin benzer beyanlarını inceleyebilir.

  • Savcılık Soruşturması: Başsavcılığın, önce ön inceleme yaparak ifadeleri suç unsuru oluşturup oluşturmadığına karar vermesi bekleniyor.

  • Mahkeme Aşaması: Eğer soruşturma sonucu takipsizlik kararı verilmezse, söz konusu beyanlarla ilgili kamu davası açılabilir.


Siyasi ve Toplumsal Yankılar

  • MHP Cephesi: Partiden henüz resmi bir açıklama gelmedi. Yakın çevreden “bahane üretme” yorumları yapıldığı iddia ediliyor.

  • Muhalefet Tepkisi: CHP ve İYİ Parti temsilcileri, “siyasi figürlerin terörle mücadeleyi zedeleyecek sözlerden kaçınması” çağrısı yaptı.

  • Kamuoyu: Sosyal medyada ikiye bölünen kamuoyu, bazı kesimler Bahçeli’ye destek verirken, diğerleri Özeller’in hukuki adımı yerinde buluyor.


Sonuç ve Beklentiler

Orkun Özeller’in suç duyurusu, siyaset–hukuk ekseninde yeni bir tartışma başlattı. Önümüzdeki günlerde savcılık süreci ve olası mahkeme aşaması, Türkiye’nin “terörle mücadele” ve “ifade özgürlüğü” sınırlarını yeniden gündeme getirecek. Bu süreç, siyasi liderlerin beyanları bakımından emsal oluşturma potansiyeli taşıyor.


Yayın Tarihi: 30 Haziran 2025
Yer: ADANA

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar