Teknoloji
Güçlü büyüyen Turkcell’den güçlü yatırım

Türkiye’nin lider iletişim ve teknoloji şirketi Turkcell, 2024 yılı finansal ve operasyonel sonuçlarını açıkladı. 30’uncu yılında güçlü büyümesini devam ettiren Turkcell’in mobil faturalı abone sayısı, son 15 yılın rekorunu kırarak 1,9 milyon büyüdü ve 29,1 milyonu aştı. FAVÖK marjı, yıllık bazda %41,9 seviyesinde gerçekleşti. 2024 yılı grup gelirleri %7,8 artarak 166,7 milyar TL’ye ulaşırken; net kâr ise Ukrayna operasyonunun satışının da katkısıyla 23,5 milyar TL seviyesinde kaydedildi.
“Başarılarla dolu bir yılı geride bıraktık”
Turkcell’in başarılarla dolu bir yılı geride bıraktığını vurgulayan Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç, şu mesajları verdi: “30. yılımızda, köklü temellerimiz ve yenilikçi vizyonumuzla paydaşlarımız için sürdürülebilir değer oluşturma hedefimize kararlılıkla ilerledik. Küresel ekonomideki dalgalanmalar ve belirsizliklere rağmen müşteri odaklı yaklaşımımız ve stratejik aksiyonlarımız sayesinde güçlü bir performans sergiledik. Varlıklarımızdan değer oluşturma odağı çerçevesinde Ukrayna’daki şirketlerimizin satışını tamamlayarak jeopolitik risklerimizi azalttık ve nakit pozisyonumuzu daha da güçlendirdik. Ayrıca, olağan genel kurul toplantısında temettü politikamız doğrultusunda alınan karar uyarınca, toplam brüt 6,3 milyar TL kâr payı dağıtımını gerçekleştirdik. Önümüzdeki yıl da stratejik hamlelerle tüm paydaşlarımız için yine sürdürülebilir bir değer ortaya koymayı hedefliyoruz.”
Mobil faturalı abonede son 15 yılın rekoru
Mobil segmentin lideri olarak uzun vadeli ve sürdürülebilir büyümeye öncelik verdiklerini belirten Dr. Ali Taha Koç, “Turkcell olarak izlediğimiz strateji ile ARPU artışı ve abone bazını büyütme dengesini sağlıklı bir şekilde yönettik. Toplam abone bazımız yıllık 578 bin artışla 43,1 milyon oldu. Mobil faturalı abone bazımız ise, son 15 yılın rekoruyla 1,9 milyon büyüyerek 29,1 milyonu aştı. Faturalı abone oranı yıllık bazda 5 puan yükselerek %76 seviyesinde gerçekleşti. Faturalı abone bazındaki genişleme sayesinde, Mobil ARPU %10,4 artış gösterdi” dedi.
Genel Müdür Dr. Ali Taha Koç şöyle devam etti: “Yaptığımız fiber yatırımlarını aboneye dönüştürme konusunda ise oldukça başarılı bir yıl geçirdik. Sabit genişbant segmentinde, uçtan uca fiber hizmetimizi daha fazla aboneye ulaştırma hedefimizi sürdürdük. Bu kapsamda, Turkcell fiber abone bazımız 2024 yılında 168 bin artış göstererek 2,5 milyon seviyesinde gerçekleşti. Fiber segmentinde abone dönüşüm oranı yıllık bazda 1,7 puan artış göstererek %42,7 seviyesine ulaştı. Bir kez daha belirtmek isterim ki; Sayın Ulaştırma ve Altyapı Bakanı Abdulkadir Uraloğlu’nun fiber altyapıda imtiyaz sözleşmesi için yaptığı çağrıyı memnuniyetle karşıladık. Bu çağrıyı ve rekabet koşullarını gözeterek yapılacak ihaleye katılmayı bir görev olarak kabul ediyoruz. Türkiye’nin Turkcell’i olarak mobil iletişimde verdiğimiz dünya standartlarındaki hizmeti, fiber altyapı alanında da ülkemize sunmaya ve bu milli sorumluluğu üstlenmeye hazırız.”
“Veri merkezi işletmeciliğinde liderliğimizi sürdürüyoruz”
Dr. Ali Taha Koç, “Türkiye’nin verisi Türkiye’de kalsın” ilkesiyle yola çıktıkları veri merkezi işletmeciliği işinin gelirleri hakkında da bilgi verdi: “Pazar lideri olduğumuz veri merkezi işimize bu zamana kadar 467 milyon Euro yatırım yaptık. Yüksek kapasite ve üstün teknolojik altyapımız sayesinde 2024 yılında veri merkezi ve bulut hizmetleri gelirlerimiz %46 büyüme kaydetti. Yıl sonu itibarıyla 41,4 MW aktif IT kapasitesine ulaşan veri merkezlerimize 2025 yılı içerisinde yeni modüller ekleyerek, 8,4 MW yeni kapasite kurmayı hedefliyoruz. Uptime Institute tarafından dizayn, uygulama ve operasyon alanında verilen Tier III sertifikalarını aynı anda almaya hak kazanan Türkiye’deki ilk şirket olarak, veri merkezi işletmeciliğinde standartları belirliyoruz. Önümüzdeki yıllarda da bu alandaki yatırımlarımıza devam ederek, pazardaki liderliğimizi pekiştirmeyi amaçlıyoruz.”
Techfin segmentinin gruba güçlü katkısı (Kutu 1)
Paycell ve Financell markalarından oluşan techfin segmentinin 2024 yılını güçlü büyümeyle kapattığı bilgisini paylaşan Dr. Ali Taha Koç, şunları söyledi: “Sunduğu yenilikçi ödeme servisleri ile tüketicilerin alışkanlıklarını değiştiren Paycell, hizmet verdiği tüm dikeylerde büyüme sergiledi ve yıllık bazda %25 büyüme kaydederek gelirlerini 3,9 milyar TL seviyesine çıkardı. FAVÖK marjı 0,5 puan iyileşerek %43 seviyesinde gerçekleşti. Öte yandan, bireysel ve ticari finansman alanında faaliyet gösteren Financell, büyüyen kredi portföyü sayesinde 2024 yılında gelirlerini %32,8 yükseltti. Kredi portföyünün büyümesinde, bu yıl devreye aldığımız kişiye özel faiz uygulamamız sayesinde daha kapsamlı müşteri segmentlerine hizmet verebilmemiz önemli rol oynadı. Böylece, 2024 yılında da mikrokredi alanında lider finansman şirketi konumumuzu devam ettirdik.”
“Arazi tipi 3 güneş enerjisi santralimizi devreye aldık”
Turkcell için sürdürülebilirliğin stratejik bir odak alanı olduğunu hatırlatan Turkcell Genel Müdürü Dr. Ali Taha Koç şunları söyledi: “Turkcell olarak, sadece insanlara değil, tüm canlılara ve yaşadığımız çevreye de değer veriyor, gelecek nesillerin dünyasının daha yaşanabilir olması amacıyla hareket ediyoruz. Bu kapsamda teknolojinin gücünü kullanarak tüm işlerimizi daha çevreci, verimli ve sürekliliği olan bir modele dönüştürmek adına sürdürülebilirlik alanındaki yatırımlarımızı hızlandırdık. Enerji yoğun bir sektörde faaliyet gösteren bir şirket olarak, elektrik ihtiyacımızın yüzde 100’ünü yenilenebilir enerji sertifikalı kaynaklardan karşılıyoruz. Ayrıca, 2024 yıl sonu itibarıyla 54 MW kapasiteye sahip arazi tipi güneş enerjisi santrallerimizin (GES) kurulumunu tamamlayarak Uşak ve Van’da 3 sahamızı devreye aldık. Toplamda 7 farklı ilde ve 11 lokasyondaki GES’lerimizin kurulu gücünü 2026 yılı sonuna kadar 300 MW’a çıkarmayı hedefliyoruz. İzmir Karadağ’da faaliyet gösteren 18 MW kurulu güce sahip rüzgâr enerjisi santralimiz de sürdürülebilirlik stratejimize katkı sağlıyor. Bu yatırımlarımız doğrultusunda, 2050 yılında net sıfır şirket olma hedefimiz kararlılıkla devam ediyor.
Son 10 yılda sosyal fayda projelerine 300 milyon dolardan fazla yatırım
“Çevreye olan etkimizi en aza indirip çocuklarımıza çok daha yaşanabilir bir dünya emanet etmek adına var gücümüzle çalışıyoruz. 2019’dan beri devam eden ‘Eğitime Dönüştür’ projesi bu bilincin çok anlamlı bir yansıması oldu. Bu proje kapsamında 14 tonu 2024 yılında olmak üzere, toplamda yaklaşık 50 ton tekno atık toplayarak geri dönüşüme kazandırdık ve yüzlerce çocuğun eğitimine destek olduk.
Bunun yanında 2016 yılından bu yana devam eden Turkcell Zekâ Gücü projemiz kapsamında, Türkiye’nin 55 şehrinde hayata geçirdiğimiz 87 teknoloji sınıfıyla her yıl 66 binden fazla öğrenciye ulaşıyoruz. Projeyle öğrenciler bugüne kadar ulusal ve uluslararası yarışmalarda 400’den fazla ödül ve şampiyonluk kazandı. Zekâ Gücü, çocuklarımızın teknolojiyi sadece tüketen değil aynı zamanda üreten, farkındalığı yüksek bireyler olarak yetişmesine büyük katkı sağlıyor.
Birçok sosyal sorumluluk projelerimizin yanı sıra; sporun, kültür ve sanatın herkes tarafından eşit erişilebilir olması için çalışıyoruz. Kadın-erkek, çocuk-yaşlı ve dezavantajlı bireylerin tüm spor ve kültür sanat aktivitelerine erişimi için sponsorluklar gerçekleştiriyoruz. Milli Takım sponsorluklarımız ve spor federasyonlarımıza verdiğimiz desteklere de devam ediyoruz” dedi.
2025’te yüzde 42 FAVÖK marjı hedefi
5G ihalesinin yapılacağı 2025 yılı, Turkcell’in yatırımlarına hız verdiği, telekom faaliyetlerinin yanı sıra veri merkezi işletmeciliği ve sürdürülebilir enerji odağına yoğunlaştığı bir faaliyet yılı olacak. Bu yıl için %7-%9 reel gelir büyümesi ve %41-%42 FAVÖK marjı gerçekleştirmeyi hedefleyen Turkcell; yatırımlarının gelirlerine oranının ise yaklaşık %24 seviyesinde olmasını öngörüyor.
Turkcell’e yabancı yatırımcıdan yoğun ilgi, yüksek güven (Kutu 2)
Dr. Ali Taha Koç, 2024 performansına dair şu değerlendirmeleri yaptı: “Hem şirketimiz hem de ülkemiz için önemli bir başarıya imza atarak, toplam 1 milyar dolar değerinde, Turkcell tarihinin en büyük uluslararası tahvil ihracını gerçekleştirdik. Ocak ayında ihraç ettiğimiz nominal değeri 500 milyon dolar olan 5 yıl vadeli tahvil ile 500 milyon dolar nominal değerli 7 yıl vadeli ilk sürdürülebilir tahvil, zorlu piyasa koşullarına rağmen yatırımcılardan büyük bir ilgi gördü. Bu başarı, Turkcell’in finansal gücünü ve uluslararası yatırımcıların şirketimize ve ülkemize duyduğu güveni bir kez daha ortaya koydu. Elde ettiğimiz bu fonu, dijital altyapımızı daha da güçlendirmek ve sürdürülebilir projelerimizi hayata geçirmek için kullanacağız.
Teknoloji
Uzayda bir adım daha: Çin’den yüksek çözünürlüklü gözlem uydusu

Çin, yüksek çözünürlüklü optik yer gözlem uydusu “Gaofın-14 02″yi uzaya gönderdi.
Xinhua ajansının haberine göre uydu, Long March (Uzun Yürüyüş) 3B taşıyıcı roketiyle, Sıçuan eyaletindeki Şiçang Uydu Merkezi’nden fırlatıldı.
Uydunun, planlanan yörünge konumuna yerleştiği fırlatış, Long March roketleriyle gerçekleştirilen 603. başarılı taşıma görevi oldu.
Küresel ölçekte yüksek netlikte stereo imaj yakalama kabiliyetine sahip uydunun ulusal savunma ve ekonomik kalkınmayı destekleyecek temel coğrafi veri sağlaması hedefleniyor.
Çin, Gaofın uydularını uzaydan daha net yer gözlemleri yapabilmek amacıyla ilk kez 2010’da üretmeye başlamış, ilk uydu Gaofın-1, 2013’te uzaya gönderilmişti.
Adı Çince’de “yüksek çözünürlük” anlamına gelen Gaofın uydularından halen 36’sı aktif halde bulunuyor.
Teknoloji
Nükleer deneyler ve UFO’lar arasında bağlantı bulundu

İnsan dışı bir zekanın uzaydan gözlemlemiş olabileceği yönünde dikkat çekici bir bilimsel çalışma yayımlandı.
İsveç’teki Nordic Institute for Theoretical Physics’ten Dr. Beatriz Villarroel, 1949–1957 yılları arasında yapılan nükleer testlerle gökyüzünde görülen gizemli “parlak noktalar” arasında doğrudan bir bağlantı tespit etti.
AYNA GİBİ PARLAYAN VE DÖNEN NESNELER
Bu geçici ışık kaynaklarının doğal bir olay olmadığı düşünülüyor. Villarroel, bu cisimlerin “ayna gibi yansıtıcı” ve “uçan daire gibi döner” özellikler sergilediğini belirtiyor.
Araştırma, genellikle bilim dünyası tarafından reddedilen tanımlanamayan anormal fenomenler üzerine yapılan çalışmalar arasında önemli bir dönüm noktası oldu.
Çünkü bu çalışma hakemli bir dergide yayımlanarak diğer bilim insanlarının denetiminden geçti ve verilerde hataya rastlanmadı.
NÜKLEER TESTLERLE EŞ ZAMANLI GÖZLEMLER
Sonuçlar, bu gizemli cisimlerin nükleer testlerden hemen önce veya sonra görülme olasılığının yüzde 45 daha yüksek olduğunu gösteriyor.
Villarroel, “Bunlar Sputnik 1’den önceki yıllarda, yani insanlığın henüz uzaya hiçbir şey göndermediği dönemde tespit edildi. Son derece düz, ayna gibi yansıtıcı olmaları gerekiyor ve ben doğada bu şekilde görünen hiçbir şey bilmiyorum” diyor.
ESKİ FOTOĞRAFLARDAN ELDE EDİLEN BULGULAR
Dr. Villarroel ve Dr. Stephen Bruehl, araştırmalarını Scientific Reports dergisinde yayımladı.
Çalışma, ABD, İngiltere ve Sovyetler Birliği’nin erken dönem nükleer testleri sırasında Palomar Gözlemevi’nin arşiv fotoğraflarındaki yıldız benzeri cisimleri analiz etti.
Ekip, 124 açık hava nükleer patlamasını inceledi. Bu patlamalar yeraltında değil, atmosferde gerçekleştirildiği için gökyüzünü doğrudan etkiliyordu.
Fotoğraflarda beliren ve kısa süre sonra kaybolan bu nesneler, o dönem insan yapımı olamayacak kadar erken tarihlerde görüntülendi.
ANORMAL ARTIŞ VE OLASI AÇIKLAMALAR
Nükleer test günlerinde gökyüzünde görülen tanımlanamayan cisimlerin sayısı yüzde 8,5 arttı.
Bu nesneler genellikle patlamalardan bir gün sonra ortaya çıktı, bu da olayların yalnızca patlama kaynaklı bulutlar ya da ışık izleriyle açıklanamayacağını gösteriyor.
Villarroel, “Doğa bazen hayal bile edemeyeceğimiz şeyler yaratabilir. Ama gördüklerimiz arasında tutarlı bir doğal açıklama bulamıyorum. Bunların yapay olma ihtimali çok daha güçlü” ifadelerini kullandı.
“İNSAN DIŞI ZEKA” OLASILIĞI
Gazeteci Ross Coulthart, bu çalışmanın “insan dışı zekanın varlığına dair ilk bilimsel kanıt” olabileceğini söyledi.
Villarroel ise bu cisimlerin hala Dünya yörüngesinde olup olmadığını bilmediğini, ancak gerçekten yapaylarsa hala gezegen etrafında dolanıyor olabileceklerini belirtti.
Araştırmada 100 binden fazla parlak nokta gözlemlendi. Yalnızca kuzey yarımkürede 35 bin civarında tespit yapıldı. Özellikle nükleer testlerle aynı günlerde yaklaşık 60, yalnızca test veya UFO gözlemi olduğu günlerde ise ortalama 40 tanımlanamayan nesne kaydedildi.
GİZLİ CIA BELGELERİ
Bu çalışma, Soğuk Savaş döneminde Dünya’ya insan dışı varlıkların gelmiş olabileceğine dair ortaya çıkan tek kanıt değil.
Kısa süre önce ortaya çıkarılan gizli CIA belgeleri, 1959’da hükümetin UFO’larla yüz yüze temas kurduğunu iddia eden bir programdan söz ediyor (FBI bu belgelerin sahte olduğunu söylüyor).
Teknoloji
Gizemli yıldızlararası ziyaretçi, NASA’nın uzay aracına yaklaşıyor

Güneş Sistemi’ne dışarıdan gelen gizemli gök cismi 3I/ATLAS, birkaç hafta içinde NASA’nın Europa Clipper ve Avrupa Uzay Ajansı’nın (ESA) Hera uzay araçlarının yakınından geçecek.
Bilim insanları, 25 Ekim-6 Kasım 2025 tarihleri arasında gerçekleşmesi beklenen bu karşılaşmanın, insanlık tarihindeki ilk “yıldızlararası kuyruklu yıldız iyon kuyruğu gözlemi” olabileceğini söylüyor.
“KUYRUĞUNA DALACAĞIZ”
Avrupalı araştırmacıların henüz hakem onayından geçmeyen makalesine göre, iki uzay aracı 3I/ATLAS’ın iyon kuyruğu içine girecek. Bu durum, Güneş Sistemi dışından gelen bir cismin iyon kuyruğundaki parçacıkları doğrudan inceleme fırsatı sunacak.
İyon kuyruğu, kuyruklu yıldızın çekirdeğinden kopup milyonlarca kilometre uzağa kadar uzanan yüklü parçacıklardan oluşuyor. Bu tür kuyruklarla karşılaşmalar son derece nadir ve değerli, çünkü bilim insanlarına Güneş Sistemi’nin ötesinden gelen ham materyali doğrudan analiz etme imkanı veriyor.
Bu hesaplamalar, araştırmacıların geliştirdiği Tailcatcher adlı programla yapıldı. Yazılım, Güneş rüzgârı yönünü ve hızını dikkate alarak bir uzay aracının iyon kuyruğuna en yakın geçiş noktasını hesaplıyor.
3I/ATLAS için hesaplanan en yakın mesafe ise yaklaşık 8 milyon km.
Bilim insanları, Europa Clipper tüm iyon bileşenlerini ölçemese de, kuyruklu yıldızın iyon kuyruğunun yapısını ve bileşimini anlamada önemli veriler sağlayabileceğini belirtiyor.
“UZAYLI” TARTIŞMASI
Bu arada Güneş Sistemi’nden hızla geçmekte olan yıldızlararası nesne 3I/ATLAS, gökbilimcileri büyülemeye devam ediyor. İlk olarak Temmuz 2025’te keşfedilen ve bir şehir büyüklüğünde olduğu tahmin edilen bu nesne, hem bilimsel hem de spekülatif çevrelerde büyük yankı uyandırdı.
Çoğu bilim insanı onu doğal bir kuyruklu yıldız olarak değerlendirirken, Harvard Üniversitesi’nden astrofizikçi Dr. Avi Loeb, 3I/ATLAS’ın “yabancı bir teknoloji” ürünü olabileceğini öne sürüyor.
Loeb’in kısa süre önce verdiği bir röportajda esprili bir dille 29 Ekim tarihine işaret etmesi sosyal medyada ve basında spekülasyonlara neden oldu.
ANTİ-KUYRUK TARTIŞMASI
Hawaii’deki Keck II Teleskobu ile yapılan son gözlemler, 3I/ATLAS’ın Güneş yönünde uzanan bir “anti-kuyruk” sergilediğini ortaya koydu.
Harvard’lı gökbilimci Avi Loeb, geçtiğimiz hafta yayınladığı blog yazısında, bu fenomenin “alışılmışın dışında bir yönelim gösterdiğini” savunuyor.
Henüz hakem değerlendirmesinden geçmemiş bir çalışmada, araştırmacılar Keck verilerini kullanarak, nesnenin siyanür ve nikel gazı salımı yaptığını doğruladı. Bu gazların hem Güneş’e doğru hem de aksi yönde püskürtülmesi, “anti-kuyruk” olgusunun açık bir kanıtı olarak değerlendirildi.
Loeb’e göre en şaşırtıcı olan, 3I/ATLAS’ın beyaz ışık görüntülerinde klasik bir kuyruklu yıldız kuyruğunun izine rastlanmamasıydı. Normalde Güneş’ten gelen ışık basıncıyla toz parçacıkları geriye doğru itilip parlak bir kuyruk oluşturur. Ancak bu nesnede durum farklı görünüyor.
Diğer bilim insanları ise bu tuhaf görünümün doğal süreçlerle açıklanabileceğini belirtiyor. Dünya’nın uzaydaki konumu nedeniyle, bir kuyruklu yıldızın geniş kuyruğunun optik bir illüzyon yaratabileceği, ya da Güneş rüzgârının itiş gücüne direnebilen büyük toz tanelerinin Güneş yönünde bir uzantı oluşturabileceği düşünülüyor.
Kaliforniya Üniversitesi’nden gezegen bilimci Michael Busch, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, “Dönen bir kuyruklu yıldız çekirdeğinden çıkan büyük parçacıklar, yörünge boyunca hem önünde hem de arkasında birikerek bu görünümü oluşturabilir” diyor.
GÖZLEM KAMPANYASI
Ancak bu olağandışı davranışlar nedeniyle Uluslararası Asteroit Uyarı Ağı (IAWN), 3I/ATLAS’ı özel inceleme listesine aldı. Bu, ağın tarihinde ilk kez bir yıldızlararası nesnenin “potansiyel tehdit değerlendirme” kampanyasına dahil edilmesi anlamına geliyor.
IAWN, dünya genelindeki teleskoplar ve gözlemevleriyle iş birliği yaparak Dünya’ya yakın nesneleri izliyor ve olası çarpışma risklerini değerlendiriyor.
Yetkililer, 3I/ATLAS’ın yörüngesini tahmin etmenin “benzersiz zorluklar” içerdiğini belirterek nesneyi “Comet Astrometry Campaign” adlı özel izleme programına ekledi.
IAWN, 27 Kasım 2025-27 Ocak 2026 tarihleri arasında küresel bir gözlem ve eğitim tatbikatı başlatacak.
Bu süreçte dünya çapındaki teleskoplar ve takip sistemleri 3I/ATLAS’a odaklanarak, bu yıldızlararası ziyaretçinin gökyüzündeki tam konumunu belirlemeye çalışacak.
-
Teknoloji1 hafta önceChatGPT’nin erkeklere verdiği “korkunç flört tavsiyeleri”
-
Son Dakika1 hafta önceSon dakika deprem mi oldu? Az önce deprem nerede oldu? İstanbul, Ankara, İzmir ve il il AFAD son depremler 17 Ekim 2025
-
Teknoloji6 gün önceNASA astrofizikçisinden yeni teori: Uzaylılar “sıkıcı” olabilir
-
Teknoloji5 gün önceOpenAI, ChatGPT tarayıcısını tanıttı: Mac kullanıcılarına özel
-
Teknoloji1 hafta önceSamanyolu’nun merkezindeki kara delik uzay-zamanı nasıl büküyor?
-
Ekonomi7 gün önceCANLI ALTIN FİYATLARI 20 EKİM: Haftanın ilk gününde altın fiyatları ne kadar? (Gram, çeyrek, yarım ve tam altın fiyatı)
-
Spor7 gün önceFenerbahçe 2-1 Fatih Karagümrük — Maç Sonucu ve Detaylı Özet
-
Sağlık5 gün önceKALP SAĞLIĞI: Koroner kalp hastalığı için 6 önemli risk faktörü
