Teknoloji
Google’a “sevilen kaynaklar” bölümü geldi

Google, ABD ve Hindistan’da “Tercih Edilen Kaynaklar” adlı yeni bir özellik sunuyor.
Bu özellik, kullanıcıların Google arama sonuçlarındaki “Öne Çıkan Haberler” bölümünde görmek istedikleri haber siteleri ve blogları seçmelerine olanak tanıyor.
Şirketin açıklamasına göre, bu özelliği etkinleştirmek, sevdiğiniz sitelerden daha fazla içerik görmenizi sağlayacak.
NASIL İŞLEYECEK?
Kullanıcılar belirli bir konu arattığında, “Öne Çıkan Haberler” bölümünün yanında bir “yıldız” simgesi görecek. Bu simgeye dokunarak, arama yapıp kaynak eklemeye başlayabilecek.
Kaynaklar seçildikten sonra, sonuçlar yenilenerek seçilen kaynaklardan daha fazla içerik gösterilecek.
Google, bazı aramalarda “Öne Çıkan Haberler” bölümünün altında ayrıca “Kaynaklarınızdan” adlı ayrı bir bölümün de görüneceğini belirtiyor.
YANKI ODASI RİSKİ
Ancak bu özellik, kullanıcıların sevdikleri kaynaklardan bilgi almasını sağlarken, aynı zamanda onların farklı bakış açılarını görmesini engelleyebilir. Bazı uzmanlar kullanıcıların “yankı odalarına” hapsedildiği bir durumun ortaya çıkmasından endişeli.
Google, bu özelliği başlangıçta “Search Labs” kapsamında deneysel olarak sunmuştu ve kullanıcıların bunu etkinleştirmek için katılım göstermesi gerekiyordu. Test sürecinde, kullanıcıların yarısından fazlası dört veya daha fazla kaynak seçmişti.
Şimdi şirket, bu özelliği ABD ve Hindistan’da İngilizce aramalar yapan tüm kullanıcılara sunuyor. Dünyanın geri kalanına ne zaman geleceği ise bilinmiyor.
Teknoloji
Ünlü peynir çeşidine mikroçip yerleştirilecek: “Yiyenler endişelenmesin”

Sahtecilik denince akla genellikle para, lüks markalar ya da elektronik ürünler gelir. Ancak sahtecilik gıda sektörüne de sıçramış durumda.
Üstelik bu kez hedefte İtalya’nın dünyaca ünlü Parmigiano Reggiano peyniri var.
40 kiloluk bir peynir tekerleğini taklit etmek kolay olmasa da, epey kârlı: Parmigiano Reggiano Peynir Konsorsiyumu, sahte parmesan pazarının yıllık değerinin yaklaşık 2 milyar dolar olduğunu tahmin ediyor.
Yetkililer ise çareyi peynire mikroçip yerleştirmekte buldu.
SAHTECİLİKLE MÜCADELE
Marka tescili sahteciliğe karşı ilk savunma hattı olsa da, gıda üreticileri artık daha ileri teknolojilere yöneliyor. Birçok endüstride hologramlar, RFID etiketleri ve QR kodları kullanılıyor. Ancak peynirde ve gıdada durum biraz farklı çünkü sindirilebilir bir teknoloji gerekiyor.
Parmigiano Reggiano üreticileri bu sorunu çözmek için peynirin kazein etiketine yenebilir bir mikroçip yerleştiriyor.
Avrupa Birliği’nin bu peyniri bu kadar ciddiye almasının haklı bir nedeni var. Parmigiano Reggiano, coğrafi işaret koruması altındaki en katı ürünlerden biri. Bu peynir yalnızca İtalya’nın beş bölgesinde (Parma, Modena, Bologna, Mantova ve Reggio Emilia) üretilebiliyor.
Üretim süreci sıkı kurallara tabi. Örneğin peynir sadece üç malzemeyle yapılabiliyor; süt, yalnızca bölgedeki ineklerden alınmak zorunda ve bu inekler, yine sadece o bölgede yetişen yemlerle besleniyor.
Tüm süreci, Parmigiano Reggiano Peynir Konsorsiyumu denetliyor.
KUM TANESİ BÜYÜKLÜĞÜNDE KİMLİK KARTI
Bu titiz üretim süreci, Parmigiano Reggiano’yu sıradan “parmesan”dan çok daha değerli kılıyor. ABD’de yaklaşık 450 gram Parmigiano Reggiano’nun fiyatı 100 doların üzerine çıkabiliyor.
Ancak damgalı tekerlekler bile sahte üreticileri durdurmaya yetmeyince, üreticiler çareyi teknolojiye başvurmakta buldu. Şimdi her tekerleğin etiketine ABD’de üretilen p-Chip adlı silikon mikroçipler yerleştiriliyor.
Bu mikroçipler bir kum tanesi kadar küçük ve her biri benzersiz bir seri numarası içeriyor. Böylece alıcılar, satın aldıkları peynirin gerçekten otantik olduğunu kolayca doğrulayabiliyor. Mikroçipler, olgunlaşma sürecine dayanacak şekilde test edildi ve tamamen sindirilebilir olduğu söyleniyor.
p-Chip şirketi, “Eğer bu çiplerden biri makarnanızla birlikte mideye giderse endişelenmeyin” diyor.
“Bu çipler uzaktan okunamaz, tamamen zararsızdır.”
Teknoloji
GTA 6 ne zaman çıkacak? Milyonlarca oyunseverin beklediği tarih

GTA 6 çıkış tarihi milyonlarca oyunseverin merakla beklediği tarihler arasında yer alıyor. Rockstar’ın açıklamalarına göre yeni oyun, bugüne kadar geliştirdikleri en büyük açık dünya projesi olacak. Oyun dünyası bu çıkışı “yeni nesil oyun çağının başlangıcı” olarak görüyor. Peki, GTA 6 ne zaman çıkacak?
GTA 6 NE ZAMAN ÇIKACAK?
Rockstar Games tarafından yapılan duyuruyla birlikte GTA 6’nın 2025 yılında çıkmayacağı resmen doğruladı. Merakla beklenen oyunun yeni çıkış tarihi 26 Mayıs 2026 olarak belirlendi.
VİCE CİTY GERİ DÖNÜYOR
Serinin hayranlarını en çok heyecanlandıran detaylardan biri, GTA 6’nın Vice City atmosferini modern bir teknolojiyle geri getirecek olması. Yani 80’lerin efsane şehri, bu kez neon ışıklarla değil; gelişmiş yapay zekâ, geniş harita ve dinamik şehir yaşamı ile karşımıza çıkacak.
Ayrıca sızan bilgiler, oyunda iki ana karakter olacağını ve hikâyenin hem suç dünyasını hem de kişisel dramları derinlemesine işleyeceğini gösteriyor.
HANGİ PLATFORMLARDA OYNANABİLECEK?
GTA 6, çıkış döneminde PlayStation 5 ve Xbox Series konsollarına özel olarak sunulacak. PC sürümünün ise, tıpkı GTA 5’te olduğu gibi daha sonraki aylarda çıkması bekleniyor.
Rockstar, yüksek donanım gücü gerektiren bu yeni oyun motoruyla birlikte gerçek zamanlı yansımalar, daha akıllı NPC davranışları ve çok daha canlı şehir ortamları vaat ediyor.
Yayın: FatihDoganMedya
Tarih: 12 Ekim 2025
Saat: 15:00 (Europe/Istanbul)
Okuma süresi: 3 dakika
Bağlanmanın yeni yolu: Dijital dünyada insan ilişkileri
Dijital çağ, insan ilişkilerinin kurulumunu, sürdürülmesini ve dönüşümünü yeniden tanımlıyor. Akıllı telefonlar, sosyal ağlar, anlık mesajlaşma uygulamaları, sanal gerçeklik deneyimleri ve yapay zekâ tabanlı sohbet asistanları; yakınlık, samimiyet ve iletişim biçimlerini etkileyen temel dinamikler haline geldi. Bu haberde, dijital platformların sunduğu fırsatlar, beraberinde getirdiği riskler ve sağlıklı dijital ilişkiler kurmak için pratik öneriler ele alınıyor.
Dijital bağlantıların yükselişi
Günlük hayatın önemli bir kısmı artık çevrimiçi gerçekleşiyor. Uzaktan çalışma, çevrimiçi etkinlikler ve ilgi alanı temelli topluluklar coğrafi sınırları kaldırırken, insanların farklı coğrafyalardan anlamlı bağlar kurmasını sağlıyor. Bu durum ilişki ağı genişletiyor; ancak bağlantının derinliği ve niteliği konusundaki sorular gündemde kalmaya devam ediyor.
Samimiyet mi, yüzeysellik mi?
Metin, emoji, kısa video ve sesli mesajlar yeni bir duygusal dil oluşturdu. Bu araçlar hız ve erişilebilirlik sağlarken beden dili ve ses tonu gibi sözel olmayan ipuçlarının eksikliğinden doğan yanlış anlamalara yol açabiliyor. Bu nedenle duygusal yoğunluğu ve güveni artırmak isteyenler zaman zaman uzun konuşmalara, video görüşmelere veya yüz yüze buluşmalara öncelik veriyor.
Yeni normlar ve beklentiler
Dijital platformlar, “her zaman ulaşılabilir olma” ya da “anlık yanıt” gibi yeni sosyal normlar oluşturdu. Bu beklentiler, ilişkilerde baskı ve tükenmişlik hissi yaratabilir. Sağlıklı bir dijital ilişki için sınır koyma, iletişim tercihlerini açıkça ifade etme ve platform davranış kurallarını birlikte belirleme önem kazanıyor.
Teknolojinin olumlu katkıları
Teknoloji; uzak aile bireyleriyle düzenli görüntülü görüşmeler, kronik rahatsızlık yaşayanlar için çevrimiçi destek grupları ve ortak ilgi alanlarına göre kurulmuş topluluklar aracılığıyla sosyal desteği artırıyor. Ayrıca dijital eğitim araçları ve rehber içerikleri, duygusal zekâ ve iletişim becerilerinin geliştirilmesine katkı sağlıyor.
Riskler: mahremiyet, manipülasyon, psikolojik etkiler
Dijital ilişkiler; siber zorbalık, mahremiyet ihlalleri, yanlış bilgi ve duygusal manipülasyon risklerini barındırıyor. Sürekli çevrimiçi kalma hali dikkat dağınıklığı, sosyal yorgunluk ve yüz yüze etkileşim eksikliğine bağlı duygusal boşluklara yol açabilir. Bu riskleri azaltmak için güvenlik ayarlarının gözden geçirilmesi, içerik doğrulama alışkanlıklarının edinilmesi ve gerektiğinde profesyonel destek alınması tavsiye ediliyor.
Yapay zekâ: tamamlayıcı mı, ikame mi?
Yapay zekâ tabanlı sohbet botları ve dijital asistanlar yalnızlıkla başa çıkmada veya rutin desteklerde yardımcı olabilir. Ancak uzmanlar, yapay zekânın karmaşık insani duyguların ve derin sosyal bağların yerini tamamen alamayacağı konusunda uyarıyor. Yapay zekâ; empati, etik ve sosyal bağların niteliği konusunda insan-etkisini tamamlayıcı araç olarak görülmeli.
Sağlıklı dijital ilişkiler için pratik öneriler
-
Sınırlarınızı belirleyin: İşyeri ve kişisel zamanınız arasında net çizgiler oluşturun; bildirimleri yönetin.
-
Açık iletişim kurun: İletişim beklentilerinizi ve tercihlerinizi karşılıklı olarak paylaşın.
-
Kaliteli zaman ayırın: Kısa metinlerin ötesine geçip derin, dikkatli konuşmalara ve video görüşmelere yer açın.
-
Mahremiyeti koruyun: Kişisel verilerin paylaşımını sınırlandırın ve güvenlik ayarlarını düzenli kontrol edin.
-
Dijital okuryazarlık kazanın: Kaynak kontrolü, yanlış bilginin tespiti ve çevrimiçi davranış kuralları konusunda bilgi sahibi olun.
-
Denge sağlayın: Ekran süresini sosyal ve fiziksel hayatla dengeleyin; gerektiğinde dijital detoks uygulayın.
-
FatihDoganMedya’dan not
Dijital ilişkiler alanındaki teknolojik gelişmeler, yasal düzenlemeler ve platform sorumlulukları ilerleyen dönemde belirleyici olacak. Okuyucularımıza bu konuda uzman röportajları, rehber içerikler ve güncel analizler sunmaya devam edeceğiz.
-
Gündem6 gün önce
“Cehennem Necati” Lakaplı Necati Arabacı Türkiye’de Gözaltına Alındı — Son Durum / FATİHDOGANMEDYA
-
Gündem6 gün önce
Ünlü isimlere şafak baskını: Sanatçı ve ünlülerin kan örnekleri alınacak
-
Teknoloji7 gün önce
Qualcomm İngiltere’de 647 Milyon Dolarlık Davayla Mücadele Ediyor: “No licence, no chips” İddiası Mahkemede
-
Ekonomi1 hafta önce
İstanbul’da 6 Ekim 2025 (Pazartesi) toplu ulaşım ücretsiz — İETT ve Metro İstanbul duyurdu
-
Gündem1 gün önce
Samsun Bafra’da dehşet: Cezaevinden yeni çıkan kişi, eski kayınbiraderini 8 el ateşle öldürdü
-
Magazin7 gün önce
Afife Tiyatro Ödülleri’nde Tamer Karadağlı Protestosu — FatihDoğanMedya
-
Ekonomi6 gün önce
İstanbul Metrolarında Yeni Kural: Büyük Valiz Yasak, Fazla Valize “Ek 1 Yolculuk” Ücreti
-
Ekonomi6 gün önce
Almanya, emeklilik yaşını 73’e yükseltmeye hazırlanıyor — uzman raporu tartışma başlattı