Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı himayelerinde Okmeydanı Okçular Vakfı Tesisleri’nde gerçekleştirilen 13. Uluslararası Fetih Kupası Okçuluk Yarışması’nda dördüncü ve son gün yarışları devam ediyor.
Organizasyon makaralı yay ve klasik yay final müsabakalarıyla tamamlanacak.

Okçular Vakfı Başkanı Hüseyin Topbaş, basın mensuplarına yaptığı açıklamada bu yıl 13.’sü düzenlenen Fetih Kupası’nda İstanbul’un fethinin anısını yaşattıklarını belirterek, “2013 yılında başladığımız yolculuk giderek, büyüyerek bugün 700’ün üzerinde sporcu, 40’ın üzerinde ülkenin katılımıyla festival havasında geçiyor.” dedi.

“Geleneksel okçuluğu, Fatih’in okçulara emanet ettiği Okçular Tekkesi’nde büyüterek tüm dünyaya yaymak istiyoruz” diyen Topbaş, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Bir olimpik tarafı değerlendirmek lazım, makaralıyla beraber, diğer tarafta da gelenekseli değerlendirmek lazım. İki tarafta da büyüyerek devam ediyor. Olimpik tarafta büyümesinin sebebi Dünya Okçuluk Federasyonun yarışma takviminde olduğu için gelen sporculara puan kazandırıyor. Dolayısıyla onlar da daha iştahlı buraya gelmek istiyor ve geldiklerinde de İstanbul gibi güzel bir şehirde olmaktan da mutlu oluyorlar. Geleneksel okçuluğun tohumlarını biz attık. Vakfın kuruluşuyla beraber okçular tekkesinin mirasına sahip çıkarak burada geleneksel okçuluğu başlattık. Türkiye Geleneksel Türk Okçuluk Federasyonu kuruldu. Sonra da bu turnuvayla beraber katılım giderek artarak bugün de 500’e yakın geleneksel sporcuyla turnuvamızı düzenliyoruz. Bundan dolayı da çok mutluyuz. 14 ülkenin takımıyla imza altına aldık ve kuruluşunu yaptık.”

Fetih Kupası’na başkan olarak ilk kez ev sahipliği yaptığı hatırlatılan Topbaş, “Çok büyük heyecanım var. Burada hem bu organizasyonun heyecanı, hem Fatih Sultan Mehmet Han’ın emanetine sahip çıkma heyecanı var. Hem de rahmetli babamın da tabii bize emanet ettiği bu vakfa sahip çıkmanın büyük heyecanı var.” diye konuştu.

Fetih Kupası’nı uluslararası yapabilmenin büyük bir başarı olduğunu ifade eden Topbaş, şunları kaydetti:

“Herhangi bir spor dalının dünya çapında olması çok önemli. Çünkü dünya şampiyonaları düzenleyebilmek için buna ihtiyacınız var. Bunu yaptık, kanıtladık ve bundan dolayı da zaten Dünya Geleneksel Okçuluk Federasyonuna ev sahipliği yapmamız doğal bir gelişme oldu. Dünya Geleneksel Okçuluk Federasyonu kurulduğu zaman gençlerimize ilham veren bir yol açılmış olacak. Sonuçta dünya şampiyonalarına katılıp, ülkemizi temsil edip madalyalar getirebilecekler. Bu anlamda çok önemli.”

“ÖZNUR CÜRE İÇİN DİKİLEN İLK KADIN MENZİL TAŞI BÜYÜK ÖNEM TAŞIYOR”

Hüseyin Topbaş, Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda kadınlar makaralı yay finalinde altın madalya kazanan para okçu Öznur Cüre Girdi için ilk kadın menzil taşı dikildiğini hatırlattı.

Milli sporcunun Türk milletini gururlandırdığını vurgulayan Topbaş, “Öznur kızımız Paris 2024 Paralimpik Oyunları’nda altın aldı. Bu mekanda menzil atışları hep önemliydi. Yüzlerce menzil atışları yapılırdı. Menzil atışı yaptığınızda oku attığınız yere ayak taşı, okun düştüğü yere de menzil taşı dikiliyor. 2020 Tokyo Olimpiyat Oyunları’nda Mete Gazoz’un altın madalyasından sonra ilk modern zaman menzil taşımızı dikmiştik. 2024 Paris Oyunları’nda ise Öznur Cüre kızımızın kazandığı paralimpik altın madalyayla da ikinci modern zaman menzil taşımızı dikmiş olduk. Tarihe baktığımızda ilk kadın menzil taşı olarak büyük önem taşıyor. Gençlerimize ilham veren bir yol. İnşallah daha nice altın madalyalar olsun ki biz burayı menzil taşlarıyla dolduralım.” diyerek sözlerini tamamladı.