Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Fatih’te Olaylı Gece: Eşine Tehdit, Ardından Ağabeyinin Aracını Kundakladı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Fatih Hırka‑i Şerif Mahallesi’ndeki 10 Mayıs 2025 gecesi yaşanan olayda, İrfan K. eşi N.K.’yi tehdit edip, cezaevindeki ağabeyine ait otomobili ateşe verdi. Şüpheli, polis ve itfaiye müdahalesi sonrası yakalanarak tutuklandı.

Özet

10 Mayıs 2025’te İstanbul’un Fatih ilçesine bağlı Hırka‑i Şerif Mahallesi’nde meydana gelen olayda, İrfan K. ile eşi N.K. arasında çıkan tartışmanın ardından şüpheli, eşi N.K.’yi sözlü olarak tehdit etti ve daha sonra cezaevindeki ağabeyine ait park halindeki otomobili kundakladı. Olay yerine sevk edilen itfaiye ekipleri yangını söndürürken, polis ekipleri şüpheliyi kısa sürede yakalayarak adliyeye sevk etti ve tutuklanmasını sağladı.


Olayın Detayları

Tehdit Anları

Olay, 10 Mayıs 2025 günü saat 22:00 sularında Fatih Hırka‑i Şerif Mahallesi’nde yaşandı.
İddiaya göre, İrfan K. ile eşi N.K. bilinmeyen bir nedenle tartıştıktan sonra N.K., evi terk ederek ailesinin yanına gitti.
Daha sonra İrfan K., eşinin ailesinin evinin önüne gelerek N.K.’ye hakaret ve tehditler savurdu.

Kundaklama

Tehditlerin hemen ardından İrfan K., cezaevinde olan ağabeyine ait otomobilin kaportasına yanıcı madde döküp aracı ateşe verdi.
Kısa sürede alev alan araç, çevredekilerin ihbarı üzerine gelen itfaiye ekiplerince müdahale edilerek söndürüldü.

Görüntüler ve Tanıklar

Olay anı, cep telefonu kamerasına saniye saniye yansırken, çevredeki vatandaşlar alevlenen araca müdahale etmeye çalıştı.
Görüntülerde, şüphelinin eşine yönelik tehdit anları ve aracın alevler içinde kalışı açıkça görülüyor.


Müdahale ve Yakalama

İtfaiye ve Polis Müdahalesi

Polis ve itfaiye ekipleri, ihbarın ardından kısa sürede olay yerine intikal etti.
İtfaiye, kundaklanan aracı ortadan kaldırırken, polis de çevrede geniş güvenlik önlemi aldı.

Şüphelinin Yakalanması

Fatih İlçe Emniyet Müdürlüğü Asayiş Büro Amirliği ekipleri, İrfan K.’nin saklandığı adresi tespit ederek operasyon düzenledi ve şüpheliyi gözaltına aldı.
Emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edilen İrfan K., çıkarıldığı mahkemece tutuklanarak cezaevine gönderildi.


Hukuki Süreç

Savcılık ve Mahkeme

Olayla ilgili olarak başlatılan soruşturmayı yürüten savcılık, şüpheli hakkında “konut dokunulmazlığını ihlal” ve “kasten mala zarar verme” suçlarından kamu davası açtı.
Mahkeme, kuvvetli suç şüphesi ve delil durumu nedeniyle İrfan K.’nin tutukluluk halini devam ettirme kararı verdi.


Toplumsal Tepkiler

Kadına Şiddet Tartışmaları

Yaşanan olay, bir kez daha kadına yönelik şiddet ve tehdit konularını gündeme taşıdı.
Sosyal medyada “Fatih Hırka‑i Şerif” etiketiyle paylaşılan video ve haberler, vatandaşları isyan ettirdi.

Güvenlik Önlemleri

Yerel halk, benzer olayların önüne geçilebilmesi için mahalledeki polis devriyelerinin artırılmasını talep ediyor.
Uzmanlar ise komşu gözetimi ve güvenlik kameralarının etkin kullanımının caydırıcı rolüne dikkat çekiyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Hatay’da Boşanma Dehşeti: Damat Kayınbiraderini Bıçaklayarak Öldürdü

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
12 Mayıs 2025’te Hatay’ın Antakya ilçesi Narlıca Mahallesi’nde boşanma aşamasındaki A.S. (23), kayınbiraderi Ahmet Yıldırım’ı (23) bıçaklı kavgada karın boşluğundan aldığı darbeyle öldürdü; aynı olayda üç kişi yaralandı. Olayın ayrıntıları, hukuki süreç ve uzman görüşleri bu makalede.

Bu makalede, 12 Mayıs 2025 gecesi Antakya’da yaşanan bir aile içi şiddet vakasının bütün detaylarını, olayın sebeplerini, hukuki boyutunu ve toplumsal yansımalarını ele alıyoruz.

Olayın Detayları

14 Mayıs 2025’te yayımlanan resmi kayıtlara göre, gece saatlerinde eşiyle boşanma aşamasında olan A.S. (23), yanında yeğeni B.Ç. (22) ile birlikte kayınbiraderleri Ahmet Yıldırım (23) ve M.E.Y.’nin bulunduğu iş yerine gitti  Tartışma kısa sürede büyüyerek bıçaklı kavgaya dönüşürken, Ahmet Yıldırım karın boşluğundan, M.E.Y. vücudunun çeşitli yerlerinden, A.S. göğsünden, B.Ç. ise kasık bölgesinden yaralandı .

Olay, 12 Mayıs 2025 gecesi Narlıca Mahallesi’nde meydana geldi; A.S.’nin boşanma talebinin ve kayınbiradarlardan birinin bu talebe itirazının kavgayı tetiklediği değerlendiriliyor . Sağlık ekiplerinin müdahalesine rağmen Ahmet Yıldırım kurtarılamayarak hayatını kaybetti, diğer yaralıların tedavisi sürüyor .

Fail ve Mağdurlar

  • Fail: A.S. (23), boşanma sürecindeki damat.

  • Birinci Mağdur: Ahmet Yıldırım (23), kayınbirader — karın boşluğuna aldığı bıçak darbesiyle yaşamını yitirdi .

  • İkinci Mağdur: M.E.Y., kayınbirader — vücudunun çeşitli bölgelerinden yaralandı .

  • Diğer Yaralı: B.Ç. (22), failin yeğeni — kasık bölgesinden yaralandı .

Hukuki Süreç

Olay yerine gelen polis, fail A.S.’yi gözaltına alarak savcılığa sevk etti . Cinayet ve yaralama suçlarından soruşturma başlatıldı; A.S. hakkında “kasten öldürme” ve “kasten yaralama” suçlamaları yöneltilecek. Dosya, ifadelerin alınması ve olay yeri inceleme raporlarının toplanmasının ardından Hatay Cumhuriyet Başsavcılığı’na gönderilecek .

Uzman Görüşleri

Aile içi şiddet uzmanları, boşanma süreçlerinin en riskli dönemlerden biri olduğunu belirtiyor. Türkiye’de bu tür olayların önlenebilmesi için:

  • Erken uyarı sistemleri ve psikososyal destek hatlarının güçlendirilmesi,

  • Hakimlerce uzaklaştırma kararlarının etkin uygulanması,

  • Yerel yönetim ve sivil toplum iş birliğiyle mağdurlara acil barınma imkânı sağlanması gerektiğini vurguluyorlar .

Önleyici Tedbirler

  1. Şiddet Önleme Merkezleri: Yerelde şiddet riski taşıyan çiftlerin uzmanlar eşliğinde takip edilmesi.

  2. Alo 183 Sosyal Destek Hattı’nı tüm tarafların bilgilendirilmesi ve acil durum protokollerinin gözden geçirilmesi .

  3. Toplumsal farkındalık kampanyaları ile boşanma süreçlerindeki iletişim kazalarının azaltılması.

Toplumsal Yansımalar

Bu acı olay, Türkiye’de aile içi şiddetin ve boşanma sürecinde yaşanan gerilimlerin toplumsal boyutunu bir kez daha gündeme getirdi. Sosyal medyada, mağdur aileye destek mesajları yağarken, yetkililer “her şiddet vakası, sistemsel zayıflıklarımızı ortaya çıkarıyor” değerlendirmesinde bulunuyor .


Bu makale, olayın tüm boyutlarıyla anlaşılmasına yardımcı olmak üzere hazırlanmıştır. Süreç ilerledikçe hukuki gelişmeler ve uzman analizleri güncellenecektir.

Okumaya Devam Et

Gündem

11 İlde 100 Milyon TL’lik “Ek İş” Tuzağı: İzmir Merkezli Operasyonda 30 Şüpheli Yakalandı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

İzmir merkezli 11 ilde “ev kadınları için ek iş” vaadiyle düzenlenen dolandırıcılık operasyonunda 30 kişi gözaltına alındı, sahte belgelerle 100 milyon TL’lik vurgun deşifre edildi.

1. Operasyonun Arka Planı

İzmir İl Emniyet Müdürlüğü Siber Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü, 19 mağdurun şikayeti üzerine soruşturma başlattı . Şüphelilerin, sosyal medya platformlarında “ek iş”, “evde sabun paketleme”, “çorap paketleme” gibi başlıklarla ilanlar yayarak cazip teklifler sunduğu belirlendi  İletişime geçen ev hanımlarından “sigorta ücreti”, “ön ödeme” ve “kaparo” adı altında para talep eden şebeke, güvenilir görünmek için sahte Adalet Bakanlığı ve Hazine ve Maliye Bakanlığı logoları içeren belgeler kullandı .

2. Dolandırıcılık Yöntemleri

Dolandırıcılar, önce düşük bir tutar isteyip güven tesis ettikten sonra WhatsApp üzerinden tekrar para talebinde bulundu . Ardından, “vergi levhası” ve “şirket isimleri” göstererek yasal bir firma imajı çizdi ve mağdurları daha büyük miktarlar ödemeye ikna etti . İncelenen banka hesap hareketlerinde, Türkiye genelinden onlarca kişinin dolandırıldığını ve toplamda yaklaşık 100 milyon TL’lik haksız kazanç sağlandığı tespit edildi.

3. Eş Zamanlı Operasyon Detayları

Operasyon, 14 Mayıs 2025’te İzmir merkezli olarak Adana, Aydın, Hatay, Mersin, Diyarbakır, Şırnak, Burdur, Şanlıurfa, Trabzon ve Sakarya’da eş zamanlı düzenlendi . Baskınlarda çok sayıda dijital materyal, bilgisayar ve cep telefonu ele geçirildi . Suçla bağlantısı olduğu değerlendirilen 30 şüpheli, emniyetteki işlemlerinin ardından adliyeye sevk edildi .

4. Mağdurlar ve Kayıplar

İzmir’de en az 19 ev hanımının doğrudan şikâyetçi olduğu olayda, banka kayıtları incelendiğinde mağdur sayısının çok daha fazla olduğu ortaya çıktı. Vatandaşların ödediği tutarlar “sigorta”, “kargo” ve “vergi” adı altında 100 milyon TL’ye kadar ulaştı . Özellikle geliri sınırlı ev kadınlarının hedef alınması, toplumsal duyarlılığı artırdı.

5. Hukuki Süreç ve Gelecek Adımlar

Gözaltına alınan şüpheliler, savcılıktaki ifadelerinin ardından nöbetçi sulh ceza hâkimliğine sevk edildi. Anadolu Ajansı’nın bildirdiğine göre, soruşturmanın genişletilmesi ve diğer ildeki bağlantılı şüphelilerin tespit edilmesi için dijital deliller üzerinde inceleme sürüyor .

6. Uzmanlardan Uyarı

Polis yetkilileri, hiçbir kurumun “ek iş” için ön ödeme veya vergi talebinde bulunmayacağını, şüpheli ilanlara itibar edilmemesi gerektiğini vurguladı  Vatandaşların, iş teklifi sunan hesapları Emniyet’in resmi iletişim kanallarına bildirmesi öneriliyor .


Yayın Notu: Bu makale, 14 Mayıs 2025 tarihli haber kaynakları esas alınarak hazırlanmıştır. Haberlerin güncelliği ve ayrıntıları, ilgili emniyet ve adliye kayıtları üzerinden teyit edilmiştir.

Okumaya Devam Et

Gündem

Yangın faciasında korkunç ayrıntı: İtfaiyeci baba veterinerden ağır uyku ilacı istemiş

Yayımlandı

üzerinde

‘ın Nazilli ilçesinde, mart ayında evinde çıkan yangında boşanma aşamasındaki eşi ile iki çocuğunun ölümüne ilişkin tutuklanan itfaiye eri ile adli kontrol şartıyla serbest bırakılan nişanlısının ifadeleri ortaya çıktı.

Nazilli Cumhuriyet Başsavcılığınca yürütülen soruşturma kapsamında dün tutuklanan itfaiye eri Turgay Gezgin’in savcılıkta verdiği ifadede, eşiyle daha önce ayrılma kararı aldıklarını fakat ailelerin araya girmesiyle tekrar barıştıklarını ve ilişkilerinin yeniden bozulduğunu söyledi.

Kendisinin geceleri dışarıda alkol aldığını ve eve pek uğramadığını belirten Gezgin, olay gecesi kendisinin balkonda eşinin de salonda olduğunu anlattı.

“DOĞALGAZ KOKUSUNA BAKTIR” MESAJINI GÖRMEMEZLİKTEN GELMİŞ

Gezgin, “Balkonda olduğum esnada eşim Fatma bana saat 03:30 sıralarında doğal gaz kokusu olduğundan bahisle WhatsApp üzerinden mesaj attı. Bunun üzerine doğal gaz borularını ve hattını kontrol ettim, herhangi bir koku almadım. 10-15 gün önce tadilat yaptırdıydık ancak tekrar herhangi bir koku almadım. Ezan okunmadan önce diye hatırladığım bir zamanda eşim oruç tuttuğu için sahur hazırlamak üzere mutfağa geçti. Ben de üzerimi değiştirerek itfaiyeye gitmek için evden çıktım. Bu esnada kendisi mutfaktaydı.” ifadesini kullandı.

İtfaiyede bir süre durduktan sonra Uzun Çarşı’dan börek, evden de montunu almak için eve gittiğini aktaran Gezgin, “Bu esnada anahtar yanımdaydı. Apartmanın dış kapısının anahtarı ve iç daire kapısının anahtarı aynı anahtarlıkta takılıydı. Ben genelde dış kapıyı şifreyle açarım. O gün nasıl açtığımı hatırlamıyorum. Saat 07.00 sıralarında daire kapısını açıp içeri girmeden montumu alarak çıktım. Bu esnada herhangi bir doğal gaz, is, duman kokusu almadım. Şüphelenecek herhangi bir şey görmedim. Montumu giyerek binadan çıktım ve tekrar itfaiyeye gittim.” savunmasında bulundu.

İtfaiyeye ilk geldiğinde eşinin kendisine attığı “Çok geç gelme pazara gidelim, insanlar uyanınca da ev sahibini mi arayacaksın, doğal gazı yapanı mı arayacaksın, birini ara, kokuya baktır” şeklindeki mesajlarını gördüğünü fakat cevap vermediğini anlatan Gezgin, genelde eşinin mesajlarını cevapsız bıraktığını öne sürdü.

Eşini saat 07.45 gibi birkaç kez aradığını, telefonu açmaması üzerine eve gittiğini aktaran Gezgin, şunları söyledi:

“Bu esnada saat 08:00 sıralarındaydı. Ben yukarı çıkarken komşumla karşılaştım. O da dairesinden çıkıyordu. Daire kapısına geldiğimde herhangi bir koku almadım. Anahtarımın yanımda olmadığını fark ettim. Kart ile açmaya çalıştım ancak açamadım. Zile bastım, kapıyı çaldım, yaklaşık 3-4 defa çalıp bekledim. İkişer dakika arayla çalmış olsam yaklaşık 8-10 dakika sürmüştür. Yukarıda kapıyı çalarken aşağıda bodrum kattaki daireden komşumun gittiğini duydum. Bir süre sonra ben de çıktım. Başka kimseyi duymadım, görmedim.”

EVE GİTTİĞİ SAATE YÖNELİK İFADESİNİ DEĞİŞTİRDİ

Savcının “Daha önceki beyanlarınızda eve en son 07:00’da gelerek montunuzu aldığınızı söylediniz, şu anda ise saat 08.00-08.10 esnasında gelerek yaklaşık 10 dakika apartman dairesinin önünde bulunduğunuzu söylüyorsunuz. Çelişki hakkında ne söyleyeceksiniz?” sorusuna Gezgin, “Benim yalan söyleme gibi bir lüksüm yok. Zaten her yerde kamera var, gerek savcılıkta gerek karakolda vermiş olduğum ifadelerde bu hususu hatırlamamış olabilirim.” yanıtını verdi.

Gezgin, çarşıya gittikten sonra komşusunun kendisini araması üzerine eve geldiğini, içeri girmek istediğini fakat yoğun dumanlardan dolayı giremediğini belirtti.

Savcı, Gezgin’e nişanlısı şüpheli F.T’nin olaydan önce kendisine “kötü şeyler olacak” şeklinde attığı mesajlar soruldu.

Soruya istinaden Gezgin, “Benim hislerim kuvvetlidir. Farklı olaylarda da hislerim sonucunda iyi veya kötü olaylar meydana geldi. Boşanma konusunda ben kendisine boşanacağımı söyledim. Dava olduğunu da söyledim ancak davanın boşanma davası olduğunu söylemedim, tanık olduğum bir dosya olabilir.” şeklinde cevap verdi.

“BENİM İÇİME KÖTÜ ŞEYLER DOĞUYOR” DEMİŞ

İfadesi alınan F.T ise olay olduktan sonra ailesi ve arkadaşlarının Gezgin’in mezarlığa gitmediğini söylediğini, Gezgin’in ise çocuklarının öldüğüne inanmadığı yönünde kendisine sözler sarf ettiğini anlattı.

Gezgin’le 11 Mayıs’ta nişanlandığını belirten F.T, şöyle devam etti:

Bu olaydan yaklaşık 10-15 gün önce bana ‘Benim içime kötü şeyler doğuyor, deprem, ölüm gibi bir şey olacak, bu bana koyacak’ dedi. Olaydan 1 gün önce bana ‘yarın boşanma davam var, bu iş bitecek’ dedi. Ben de ona ‘benim boşanmam 8 yıl sürdü o öyle hemen olmaz’ dedim. Bana ‘Benimki olacak, biz konuştuk anlaştık, her şey bitecek’ dedi. Ben hem 10-15 gün önce söylediği hem de 1 gün önce söylediği bu sözlerden sonra bu olayın olması üzerine kendisinden şüphelendim. Kendisine ‘senden şüpheleniyorum, görüşmek istemiyorum’ dedim. Kendisini çok kez engelledim ancak beni sözlü olarak ikna etti. Ben her ne kadar ikna olup görüşmeye devam etsem de kendisine bu olaydan itibaren güvenmiyordum. Olay ile ilgili şüphelerim hep devam ediyordu.”

AĞIR UYKU GEREKTİREN İLAÇ

Gezgin’in olaydan bir gün önce bir veterinere gidip “ağır uyku gerektiren ilaç” istediği öğrenildi.

Ayrıca Adnan Menderes Üniversitesi Hastanesi’ndeki otopsi raporunda anne ve iki çocuğunun ölüm sebebinin karbonmonoksitten kaynaklandığı, fakat detaylı otopsi için alınan numunelerin İzmir Adli Tıp Kurumu’na gönderildiği belirtildi.

NE OLMUŞTU?

Yeşil Mahalle’de 18 Mart’ta Turgay Gezgin’in evinde çıkmış, eşi Fatma Gezgin ile 4 ve 11 yaşlarındaki iki çocuğu yaşamını yitirmişti. Turgay Gezgin’in olay sırasında evde olmadığı belirtilmişti. Olaya ilişkin gözaltına alınan Turgay Gezgin tutuklanmış, nişanlısı F.T. ise adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar