Gündem
Fahrettin Altun: Türkiye gerçek anlamda bölgesel güçtür

ATO Congresium’da düzenlenen “Devlet Teşvikleri Tanıtım Günleri Fuarı” programında konuşan Altun, vatandaşın ilgisiyle “Devlet Teşvikleri Tanıtım Günleri”nin toplumda bir karşılık bulduğunu belirterek organizasyonun 2021 yılından itibaren gerçekleştirildiğini, organizasyona toplumun, milletin ve gençlerin ciddi şekilde teveccüh gösterdiğini söyledi. Altun, 1,5 milyon gencin Devlet Teşvikleri Tanıtım Günleri’ne katıldığını belirtti.
Altun, Devlet Teşvikleri Tanıtım Günleri’nde devletin kurum ve kuruluşlarının fuarda gençlerle bir araya geldiğini ve gençlere devletin sağladığı imkanları, bursları, uluslararası programları, stajları, hibeleri, teşvikleri tanıttığını anlattı. Kariyer ve istihdam imkanlarının tanıtıldığını da aktaran Altun, gençlerin doğrudan kurum ve kuruluşların temsilcileriyle bir araya geldiğini, böylece gerçek anlamda bir etkileşimin söz konusu olduğunu belirtti.
Altun, şunları kaydetti:
“Biz Devlet Teşvikleri Tanıtımı Günleri’ni millet ve devlet arasında iletişim köprüsü olma misyonumuz dolayısıyla hayata geçiriyoruz. Çünkü gerçekten burada bir iletişim köprüsü görüyorsunuz. Burada devletimizden milletimize, milletimizden de devletimize bir iletişim akışı söz konusu. Burada gençler bir taraftan devlet kurumlarımızın imkanlarından haberdar oluyorlar. Her gün bir yenisi eklenen yeni fırsatları görüyorlar. Bunun yanında aynı zamanda kurumlarımız da gençlerimizin taleplerini, beklentilerini doğrudan öğreniyorlar. Çok dinamik bir süreç var. Gerçekten çok ciddi bir bu anlamda etkileşim var. Bugün biz, 2025 yılının ilk Devlet Teşvikleri Tanıtım Günleri’ni Ankara’da gerçekleştiriyoruz. Önümüzdeki hafta da İstanbul’da Devlet Teşvikleri Tanıtım Günleri’ni hayata geçireceğiz ve yıl içerisinde birçok farklı ilimizde inşallah bu organizasyonu yine hayata geçirme imkanı bulacağız. Gençlerimizin artan ilgisi, teveccühü bizi çok motive ediyor, mutlu ediyor.”
“GENÇLERİ KURUCU AKTÖR OLARAK GÖRÜYORUZ”
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğiyle gençlere verilen önemin açık ve net bir şekilde ortada olduğuna işaret eden Altun, “Biz gençlerimizi kurucu aktör olarak görüyoruz. Gençlerimizi gerçek anlamda paydaşımız olarak görüyoruz. Yönetişim süreçlerine katılmaları için gayret sarf ediyoruz. Onları belirlenen bir nesne olarak değil, belirleyici birer özne olarak değerlendiriyoruz, telakki ediyoruz. Yine yönetişim süreçlerinin merkezinde onları oturtuyoruz.” dedi.
Genç girişimcilerin ne türden teşvikler verildiğini kurumlarla görüşerek öğrenebildiğini ifade eden Altun, diğer taraftan da kamu kurum ve kuruluşlarının istihdam, burs, teşvik imkanlarını ve sağlanan fonları görebildiğini kaydetti.
Çok nitelikli bir etkileşimin söz konusu olduğunu vurgulayan Altun, şöyle devam etti:
“Gerçekten Cumhurbaşkanlığı Hükümet Sistemi ile Cumhurbaşkanımızın liderlik ettiği aktif yönetişim sistemi içerisinde bu türden organizasyonların nasıl kolaylıkla hayata geçebildiğini görüyoruz ve burada bu aktif yönetişim sisteminin olumlu çıktılarını yine gençlerimiz burada gözlemleyebiliyorlar, görebiliyorlar. Buralar, bizim aslında Türkiye Yüzyılı vizyonu çerçevesinde gerçekten çok somut bir şekilde gençlerimize sunduğumuz imkanları, fırsatları tanıttığımız mekanlar. Doğrudan kurumlarımız yapıyor bunu. Kurumlarımızın yöneticileri doğrudan burada gençlerimizle buluşuyorlar. Bu da gerçek anlamda hem kamu kurum, kuruluşları için hem gençlerimiz için çok önemli bir imkan.
Allah’a çok şükür şunu çok açık ve net bir şekilde gözlemliyoruz. Tüketen değil, üreten, öğrenmeyi, bilmeyi, araştırmayı, keşfetmeyi esas alan bir gençlik günden güne daha büyüyor. Cumhurbaşkanımızın ‘TEKNOFEST kuşağı’ dediği kuşağı burada görüyoruz. Birçok kurumumuzun standını ziyaret ettik. Birçok gencimizle bir araya geldik, sohbet ettik. Gerçekten yine bu platformda gördüğümüz olumlu unsurlardan biri de gençlerimiz gençlerimizle beraber, proje yapan gençlerimiz, proje yapmak isteyen gençlerimizle beraber bir araya geliyorlar. Bu anlamda rol model olarak gençlerimizle, yine gençlerimiz olumlu şekilde etkileşim kuruyor.”
“TÜRKİYE BÖLGESEL GÜÇTÜR, KÜRESEL OYUNCUDUR”
Altun, gençleri özne olarak gördüklerini, geleceğin inşasına katkı sunan aktörler olarak telakki ettiklerini belirterek, bunun için de onlara imkan oluşturmaya gayret ettiklerini söyledi.
Gençlerin fuarda devletin kurumlarının kendilerine çok büyük imkanlar sağladığını gördüğünü dile getiren Altun, sözlerini şöyle sürdürdü:
“Bu imkanların, fırsatların sağlanabilmesinde gerçekten Cumhurbaşkanımız Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın liderliğinde son 23 yılda Türkiye’nin gerçekleştirdiği büyük atılımların merkezi bir rolü var. Türkiye bugün gerçek anlamda bölgesel bir güçtür, küresel oyuncudur, itibarı günden güne artan, günden güne daha müreffeh, daha güçlü, daha istikrarlaştırıcı, daha müessir bir aktördür. Bu müessir aktörün, bu istikrarlaştırıcı aktörün gerçek anlamda başarılarını hayata geçirebilmesinde gençlerimizin hem fiilen hem potansiyel olarak gerçek bir rolü vardır. Bu dönem, Cumhurbaşkanımızın ifade ettiği şekliyle gerçekten Türkiye Yüzyılı vizyonuyla bizim şahlanış içerisinde olduğumuz bir dönem ve burada inşallah gençlerimizle birlikte sahip olduğumuz potansiyeli daha da ileriye götüreceğiz.”
Gündem
Sarıkamış Faciası’nın 111. Yılı: Tarihin En Acılı Sayfalarından Birinde Yaşananlar ve Şehit Sayısı Tartışmaları
Sarıkamış Faciası’nın 111. Yılı: Tarihin En Acılı Sayfalarından Birinde Yaşananlar ve Şehit Sayısı Tartışmaları

Tarih: 22 Aralık 2025
Okuma Süresi:5 dakika| Saat: 04:30
Bugün, Birinci Dünya Savaşı’nın en acıklı sayfalarından biri olan Sarıkamış Harekatı’nın ve on binlerce şehidin anısının 111. yılı. 1914 yılının 22 Aralık’ında başlayan ve ağır kış şartlarında gerçekleşen bu harekatta yaşananlar, kuşaktan kuşağa aktarılan bir hüzün ve tartışma konusu olmaya devam ediyor. Geleneksel anlatıda, 90 bin askerin tek kurşun atmadan donarak şehit olduğu ifade edilse de, son yıllarda bu rakamın doğruluğu tarihçiler ve araştırmacılar tarafından yoğun bir şekilde sorgulanıyor.

Harekatın Arka Planı ve “Kaçınılmaz” Savunma
1914 yılının Aralık ayında, Harbiye Nazırı ve Başkomutan Vekili Enver Paşa, doğuda Rus ilerleyişini durdurmak ve 1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda kaybedilen toprakları, özellikle Kars’ı geri almak için bir harekât planladı. Plan, Rusları sürpriz bir karşı taarruzla mağlup etmeye dayanıyordu.
Enver Paşa’nın torunu Osman Mayatepek’e göre, bu harekat tamamen bir “vatan müdafaası” idi ve kaçınılmazdı. Mayatepek, 3. Ordu Komutanı Hasan İzzet Paşa’nın, Kasım 1914’te Köprüköy ve Azap muharebelerinde Rusları yenmesine rağmen onları takip etmek yerine orduyu geri çekmesinin büyük bir hata olduğunu iddia ediyor. Ona göre, bu takip gerçekleşseydi Sarıkamış Harekatı’na gerek kalmayacaktı.

Plan ve Trajik Sonuç: Allahuekber Dağları’nda Donuş
Plan, üç kolordu halindeki 3. Ordu’nun, Allahuekber Dağları’nı aşarak Rus kuvvetlerini Sarıkamış’ta kuşatması üzerine kuruluydu. Ancak, ağır kış şartları, lojistik yetersizlikler ve bazı komutanların verilen emirlere uymaması planın altını oydu.
Askerlerin çoğu yazlık üniformalıydı ve sıcaklık yer yer -30 dereceye kadar düşüyordu. Hafız Hakkı Paşa komutasındaki 10. Kolordu, verilen emirlerin aksine farklı bir istikamete yöneldi ve ağır tipiye yakalanarak büyük zayiata uğradı. Yarbay Köprülülü Şerif İlden, “Sarıkamış” adlı kitabında o anları, “Yol kenarında karların içinde çömelmiş bir asker… dişleriyle kemiriyordu. zavallı çıldırmıştı” sözleriyle tasvir ediyor.
Şehit Sayısı: 90 Bin, 78 Bin, 23 Bin mi?
Sarıkamış denilince akla gelen ilk ve en tartışmalı rakam “90 bin şehit” ifadesidir. Ancak, bu konuda farklı kaynaklar birbirinden oldukça farklı rakamlar vermektedir:
· Geleneksel ve Yaygın Anlatı: Pek çok kaynak, 60 bini donarak olmak üzere toplam 78 bin şehit verildiğini belirtir.
· Resmi Tarih ve Revizyonist Görüş: Enver Paşa’nın torunu Osman Mayatepek, 90 bin rakamının bir “yalan” olduğunu iddia eder. Ona göre bu rakam, 9. Kolordu Kurmay Başkanı Şerif Bey’in 1922’de yayınladığı hatıratında ortaya attığı ve daha sonra siyasi malzeme haline gelen bir uydurmadır. Tarihçi Murat Bardakçı da, “75 bin kişilik bir ordunun 90 bin şehit vermesinin matematiksel olarak imkansız olduğunu” vurgular.
· Alternatif Rakamlar: Bazı tarihçiler ve araştırmacılar, Rus kayıtlarına da dayanarak şehit sayısının 23 bin civarında olduğunu, toplam zayiatın (yaralı, esir, kayıp) ise en fazla 60 bin olabileceğini öne sürmektedir. Hürriyet yazarı Murat Bardakçı, ordunun mevcudunun 75 bin civarında olduğunu belirterek 90 bin şehit iddiasını sorgulamaktadır.
Olayın Farklı Kaynaklara Göre Özeti:
Görüş / Kaynak
Şehit Sayısı
Ana Vurgu
Kars İl Milli Eğitim Müdürlüğü
78 bin(60 bini donarak)
Yaşanan trajedinin boyutu ve vatan savunması
Enver Paşa’nın Torunu (Osman Mayatepek)
90 bin bir yalandır;çok daha az
Harekatın bir vatan müdafaası olduğu ve komuta hataları
Tarihçi Murat Bardakçı (Hürriyet)
90 bin matematiksel olarak imkansız
Rakamın abartılı olduğu ve harekatın iyi planlandığı
Düşünce Mektebi / Yeni Şafak Yazarı
~16 bin şehit
90 bin ifadesinin bir kara propaganda aracı olduğu
Sansür ve Sonrası: Gerçekler Yıllar Sonra Ortaya Çıktı
Harekatın başarısızlığı sonrası Enver Paşa, tarihi bir sansür uygulayarak basında konuyla ilgili hiçbir haber çıkmasına izin vermedi. Türk kamuoyu, yaşanan dramı ancak harekâta katılan Kurmay Yarbay Köprülülü Şerif (İlden)’in anılarının 1922’de Akşam Gazetesi’nde tefrika edilip “Sarıkamış” adıyla kitap olmasıyla öğrenebildi.
Günümüzde Anma ve Tarihsel Miras
Her yıl Aralık ayının son haftasında, Sarıkamış Şehitleri için anma törenleri düzenlenmektedir. Bu törenler, tarihimizin bu acı olayını hatırlamak ve kahramanlıkları saygıyla yâd etmek için bir fırsat sunar.
Sarıkamış, sadece sayılarla ifade edilemeyecek derin bir insanlık trajedisidir. Rakamlar ne olursa olsun, vatan için en zor koşullarda canlarını feda eden her bir askerin hatırası, milli hafızamızda önemli bir yer tutmaya devam edecektir.
Gündem
Samandağ’da Yüreklere Dokunan Polis Duyarlılığı: Yaralı Köpeğin Üstüne Montunu Örttü
Samandağ’da Yüreklere Dokunan Polis Duyarlılığı: Yaralı Köpeğin Üstüne Montunu Örttü
21.12.2025 22:22
Son Güncelleme: 21.12.2025 22:32

HATAY – Polis ekiplerinin görev yaptıkları bölgede yaralı halde buldukları köpeğe gösterdikleri hassasiyet, soğuk kış akşamında sıcak bir insanlık hikayesine dönüştü. Bir polis memuru, üşüyen köpeğin üzerine kendi montunu örterek örnek bir davranış sergiledi.
Hatay’ın Samandağ ilçesinde, 21 Aralık 2025 tarihinde akşam saatlerinde yaşanan bir olay, polis ekiplerinin görev tanımının ötesindeki insani duyarlılığını gözler önüne serdi. Deniz Mahallesi’nde devriye görevi yapan polis ekipleri, yol üzerinde hareketsiz yatan yaralı bir köpek fark etti.
Ekipler, hem köpeğin güvenliğini sağlamak hem de olası bir trafik kazasının önüne geçmek için hızla harekete geçti. Çevrede güvenlik önlemleri alınırken, durum Hatay Büyükşehir Belediyesi ekiplerine bildirildi.
Soğuk Havada Yaralı Köpeğe Polis Şefkati
Olay, 21 Aralık 2025 akşamı Samandağ Deniz Mahallesi’nde meydana geldi. Devriye görevindeki polis ekipleri, yol kenarında hareket edemeyen bir köpek gördü. Köpeğin yaralı olduğunu fark eden ekipler, hemen müdahale etti.
Polis memurlarından biri, soğuk havada üşüyen köpeğin üzerine kendi montunu örttü. Bu duyarlı davranış, olay yerindeki vatandaşlar tarafından büyük takdir topladı. Polis ekipleri, belediye görevlileri gelene kadar köpeğin başında nöbet tutarak güvende kalmasını sağladı.
Bölgede Daha Önce de Benzer Bir Vaka Yaşanmıştı
Samandağ’da bu olaydan yaklaşık bir buçuk yıl önce, Temmuz 2024’te benzer üzücü bir olay yaşanmıştı. Mağaracık Mahallesi’nde, yol ortasında yatan bir köpeğin üzerinden bir kamyonetin geçtiği ve hayvanın ağır şekilde yaralandığı güvenlik kameralarına yansımıştı.
Bu önceki olayda köpekte ciddi kırıklar oluşmuş, ancak hayvanseverler tarafından kurtarılarak tedavi altına alınmıştı. Polis ekiplerinin bu son müdahalesi, bölgedeki hayvanların güvenliği konusunda daha fazla özen gösterilmesi gerektiğini bir kez daha hatırlattı.
Köpeğin Kurtarılma Süreci
Polis ekiplerinin ilk müdahalesinin ardından, olay yerine Hatay Büyükşehir Belediyesi Veteriner İşleri ekipleri ulaştı. Yaralı köpek, uzman ekipler tarafından dikkatlice incelendi ve gerekli ilk müdahaleler yapıldı.
Kurtarma operasyonunun aşamaları:
· Tespit ve İlk Müdahale: Polis ekipleri yaralı köpeği fark ederek güvenlik önlemi aldı ve belediyeye haber verdi
· Sıcak Tutma: Bir polis memuru, köpeğin üşümemesi için kendi montunu üzerine örttü
· Uzman Yardım: Belediye veteriner ekipleri olay yerine gelerek köpeği muayene etti
· Tedaviye Nakil: Köpek, tedavi edilmek üzere hayvan barınağına götürüldü
Köpek, daha kapsamlı tedavisinin yapılabilmesi için hayvan barınağına nakledildi. Belediye yetkilileri, hayvanın sağlık durumu hakkında bilgi vererek, gerekli tüm tedavilerin yapılacağını belirtti.
Toplumda Olumlu Tepkiler
Polis ekiplerinin bu duyarlı davranışı, sosyal medyada ve olayın görgü tanıkları arasında büyük takdir topladı. Birçok vatandaş, polislerin bu örnek davranışının toplumda hayvan sevgisi ve duyarlılığının yaygınlaşmasına katkı sağlayacağını ifade etti.
Özellikle soğuk kış günlerinde sokak hayvanlarının durumuna dikkat çeken hayvanseverler, polis ekiplerinin bu davranışının örnek teşkil etmesini umduklarını belirtti. Olay, aynı zamanda acil durumlarda polis-hayat kurtaran işbirliğinin ne kadar hayati önem taşıdığını bir kez daha gösterdi.
Polis Teşkilatının Hayvanlara Yönelik Duyarlılığı
Son yıllarda Emniyet Teşkilatı, personeline yönelik hayvan hakları ve duyarlılığı eğitimleri düzenliyor. Bu olay da gösterdi ki, bu eğitimler somut sonuçlar veriyor. Polis memurlarının mesleki sorumluluklarının yanı sıra toplumsal duyarlılık konusunda da örnek davranışlar sergilediği görülüyor.
Sokak Hayvanları İçin Kritik İşbirliği
Bu olay, kolluk kuvvetleri ile yerel yönetimler arasındaki koordinasyonun sokak hayvanlarının kurtarılmasında ne kadar önemli olduğunu bir kez daha kanıtladı. Polis ekiplerinin hızlı müdahalesi ve belediye veteriner ekiplerinin profesyonel yaklaşımı sayesinde, yaralı köpek en kısa sürede tedavi altına alındı.
Samandağ’da yaşanan bu olay, soğuk kış günlerinde sokak hayvanlarının karşılaştığı zorluklara dikkat çekerken, toplumun her kesiminden insanların bu konuda daha duyarlı olması gerektiğini hatırlattı. Polis ekiplerinin örnek davranışı, hayvan sevgisi ve koruma bilincinin toplumda yaygınlaşmasına önemli bir katkı sağladı.
Gündem
Adıyaman’da Gölet Felaketi: Şişme Bot Alabora Oldu, 1 Kişi Kayıp
Adıyaman’da Gölet Felaketi: Şişme Bot Alabora Oldu, 1 Kişi Kayıp
Olay Tarihi: 21 Aralık 2025, Pazar
Son Güncelleme: 22 Aralık 2025, 01:00
Okuma Süresi: 2 dakik

Adıyaman’ın Kahta ilçesinde balık tutmak için gölete açılan şişme bot alabora oldu. Kazada 5 kişiden 4’ü çevredeki balıkçılar tarafından kurtarılırken, 1 kişinin kaybolması üzerine geniş çaplı arama kurtarma çalışması başlatıldı.
Kazanın Detayları ve Kurtarma Çalışmaları
Adıyaman’ın Kahta ilçesine bağlı Saray Burnu mevkisinde, Atatürk Baraj Göleti’nde trajik bir kaza yaşandı. Balık tutmak için gölete şişme botla açılan beş kişiyi taşıyan bot, bilinmeyen bir nedenle alabora oldu.
Kazaya ilişkin ilk bilgiler şöyle:
· Kurtarılanlar: E.E., R.Ü., C.E. ve B.A. olmak üzere 4 kişi, olay yerindeki diğer balıkçıların hızlı müdahalesiyle sudan çıkarıldı.
· Kayıp Şahıs: F.Ç. adlı kişi ise suda kayboldu.
· Sağlık Durumu: Sudankurtarılan 4 kişi, olay yerine gelen ambulanslarla Kahta Devlet Hastanesi’ne kaldırılarak muayene ve tedavi altına alındı.

Operasyon Genişliyor: Dalgıç Ekipleri Suda
Olay yerine intikal eden AFAD, itfaiye ve polis dalgıç ekipleri, kayıp F.Ç.’yi bulmak için gölet sularında arama kurtarma çalışmalarına başladı.
Arama çalışmalarında:
· Göletin su koşulları ve derinliği nedeniyle arama titizlikle sürdürülüyor.
· Bölgedeki vatandaşlardan da, kayıp şahısla ilgili herhangi bir bilgisi olanların yetkililere ulaşması istendi.
Gölet ve Barajlarda Can Güvenliği Uyarısı
Uzmanlar, özellikle şişme bot ve küçük teknelerle baraj göletlerine açılırken dikkatli olunması gerektiğinin altını çiziyor.
Can kurtaran yeleği olmadan suya açılmayın!
· Gölet ve baraj suları, dip akıntıları ve ani derinlik değişimleri nedeniyle beklenenden daha tehlikeli olabiliyor.
· Şişme botlar, dengesiz yapıları nedeniyle rüzgâr veya ani hareketlerde devrilebiliyor.
· Can yeleği kullanımı, bu tür kazalarda hayat kurtarıcı en önemli unsur olarak öne çıkıyor.
Olay Yeri: Atatürk Baraj Göleti, Saray Burnu Mevkii, Kahta / ADİYAMAN
Gelişmeler anlık olarak takip ediliyor. Kayıp şahsa ulaşılmasına yönelik arama kurtarma çalışmaları sürerken, kurtarılan 4 kişinin ise hastanedeki sağlık kontrollerinin devam ettiği öğrenildi.
-
Gündem1 hafta önceParis, “güvenlik gerekçeleriyle” yılbaşı kutlamalarını iptal ETTİ.
-
Ekonomi1 hafta önceBankaların Mevduat Faiz Oranları Güncellendi: 1 Milyon Liraya Aylık 29.140 TL Kazanç Fırsatı
-
Gündem5 gün önceBursa’da eğlence mekanı önünde silahlı kavga: Polis memurunun başından vurduğu Berk Keleş hayatını kaybetti
-
Spor1 hafta önceBaşsavcılıktan Net Açıklama: Galatasaraylı Yıldızlara Yönelik İddialar Gerçeği Yansıtmıyor
-
Son Dakika1 hafta önceBrown Üniversitesi’nde Silahlı Saldırı Paniği: Öğrenciler Kilit Altında
-
Spor1 hafta önceAhmet Çakar serbest bırakıldı: MASAK raporunda ortaya çıkan hesap hareketleri şok etti!
-
Ekonomi1 hafta önceAnkara’da Toplu Ulaşıma Yüzde 35 Zam: Tam Bilet 35 TL Oldu
-
Ekonomi1 hafta önceAsgari Ücret Maratonu Bugün Başlıyor: Gözler Saat 14.00’e Çevrildi
