Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

EU Adalet Divanı “Altın Pasaport” Programını Yasakladı: Sabancılar da Dahil, 900 000 Avro’luk Vatandaşlık Sona Erdi

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
AB Adalet Divanı, Malta’nın yatırım karşılığı vatandaşlık (“altın pasaport”) programını AB anlaşmalarıyla çeliştiği gerekçesiyle durdurdu. Sabancı ailesi de dahil olmak üzere varlıklı yabancılara kişi başı 900 000 Avro (39,5 milyon TL) karşılığında vatandaşlık veren uygulama, emsal kararlarla tüm AB’ye yayılacak.

Özet

Avrupa Birliği Adalet Divanı (ABAD), Malta’nın yatırım karşılığı vatandaşlık programı olarak bilinen “altın pasaport” uygulamasının AB anlaşmalarıyla bağdaşmadığı gerekçesiyle sona erdirilmesine hükmetti . Uygulama kapsamında yabancılara kişi başı yaklaşık 900 bin Avro (yaklaşık 39 milyon 500 bin TL) karşılığında vatandaşlık veriliyordu . Karar, 20 Ekim 2020’de AB Komisyonu’nun ihlal süreci başlatmasının ardından 29 Eylül 2022’de açılan davada dün açıklanan gerekçeli kararla kesinleşti . Türkiye’den Sabancı ailesi üyelerinin de programdan faydalanmış olması, karara ulusal basında geniş yer buldu .


AB Adalet Divanı Kararının Detayları

Avrupa Birliği Adalet Divanı, üye bir devletin vatandaşlık hakkını ticari bir işlem haline getirerek yatırım karşılığı satmasının AB Anlaşması’ndan kaynaklanan temel statü kavramıyla bağdaşmadığını tespit etti . Mahkeme, ödemeyi “vatandaşlık hakkı” için temel ölçüt olarak kabul etmenin Birlik vatandaşlığı statüsünü ticarileştireceğine vurgu yaptı . Bu karar, AB içerisinde Bulgaristan ve Güney Kıbrıs Rum Kesimi’nde de benzer programları bulunan üye ülkeler için emsal teşkil edecek nitelikte görülüyor .

AB Komisyonu, 20 Ekim 2020’de Malta’nın uygulamasını AB yasalarını ihlal ettiği gerekçesiyle “ihlal süreci”ne tâbi tuttu. Program, Rusya’nın Ukrayna’yı işgali sonrasında Rus ve Belaruslu başvuruları durdurmuş, ancak diğer milletten yatırımcılara devam etmişti .


Altın Pasaport Programının İşleyişi

Malta’nın yatırım karşılığı vatandaşlık programı, 2012’den itibaren varlıklı yabancılara pasaport sağlamak amacıyla faaliyete geçti. Başvuru sahiplerinden;

  • En az 650 000 Avro katkı payı,

  • 150 000 Avro hükümete bağış,

  • Gayrimenkul yatırım şartı gibi çeşitli kriterler talep ediliyordu

2011–2019 döneminde hem “altın pasaport” hem de yatırım karşılığı oturma izni programlarından yaklaşık 130 000 kişi faydalandı ve bu uygulamalardan elde edilen gelir 21,8 milyar Avro’ya ulaştı . Programın katılımcılarının %40’ını Rus vatandaşları oluşturuyordu


Sabancı Ailesi ve Diğer Zenginler

Patronlar Dünyası’nın aktardığına göre, 2019 yılında Türkiye’nin önde gelen ailelerinden Sabancılar da bu program kapsamında Malta vatandaşlığına geçti  Sabancı ailesine ek olarak, ülke içinde tanınmış iş insanlarından pek çoğu “altın pasaport” sahibi olarak AB vatandaşı ayrıcalıklarından yararlandı .


Mali Boyut ve İstatistikler

Program kapsamında tek bir başvuru maliyeti yaklaşık 900 000 Avro iken, bu rakam TL bazında yaklaşık 39 500 000 TL’ye tekabül ediyordu  Yatırım karşılığı vatandaşlık alan bireyler, AB içinde serbest dolaşım hakkı, iç pazara erişim ve seçimlerde oy kullanma gibi geniş haklara sahip oluyordu .


Kararın Olası Etkileri

  • Emsal Teşkil Etme: Karar, AB’deki yatırım karşılığı vatandaşlık uygulamalarının tamamı için bağlayıcı nitelik taşıyor. Bunun sonucunda Güney Kıbrıs Rum Kesimi ve Bulgaristan’daki “altın pasaport” benzeri programların da gözden geçirilmesi bekleniyor .

  • Yatırımcı Güveni: Uygulamadan yararlanan yatırımcılar, hak kaybı endişesiyle program dönüşümü veya başka AB ülkelerinden benzer fırsat arayışına gidebilir .

  • Yasal Düzenleme: Üye devletlerin vatandaşlık politikalarında net kriterler belirlemesi gerekecek; kamuoyu baskısıyla daha şeffaf ve adil prosedürler öne çıkabilir

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Tansiyonu Yükselten Uyarı: İsrail Ordusu Suriye’deki Dürzilere Yapılan Saldırılara Karşı Harekete Geçti

Yayımlandı

üzerinde

açıklaması:
30 Nisan 2025’te Genelkurmay Başkanı Eyal Zamir’in Suriye’deki Dürzilere yönelik şiddetin sürmesi hâlinde rejim hedeflerine saldırı talimatı verdiği bildirildi. İsrail Hava Kuvvetleri aynı gün Şam banliyölerindeki Sahnaya bölgesine “uyarı atışı” düzenleyerek tansiyonu tırmandırdı.

Özet: 30 Nisan 2025’te İsrail Genelkurmay Başkanı Orgeneral Eyal Zamir, Suriye’deki Dürzi vatandaşlara yönelik şiddetin sürmesi halinde “rejim hedeflerine” saldırı hazırlığı talimatı verdiğini açıkladı. Aynı gün İsrail Hava Kuvvetleri, Şam’ın güneybatısındaki Sahnaya’da aşırı gruplara karşı “uyarı atışı” kapsamında drone ve jetlerle bir dizi hedefi vurdu. Bu hamle, hem Dürzi azınlığı koruma stratejisinin hem de Suriye rejimine dönük caydırıcılık politikasının parçası olarak değerlendiriliyor ve İsrail-Suriye hattındaki tansiyonu yeni bir seviyeye taşıdı .


Açıklamanın Detayları

Eyal Zamir’in Talimatı

İsrail ordusunun resmi açıklamasına göre, Genelkurmay Başkanı Orgeneral Eyal Zamir, “Suriye’deki Dürzilere yönelik şiddetin durmaması” hâlinde “rejim hedeflerine yönelik saldırılara” hazırlanılması talimatını verdiğini duyurdu .

Uyarı Atışı Operasyonları

Aynı açıklamada, İsrail Hava Kuvvetleri’nin Şam’ın banliyölerindeki Sahnaya bölgesine düzenlediği “uyarı atışı” kapsamında aşırı unsurlara yönelik drone ve jet saldırılarının gerçekleştirildiği belirtildi. Reuters, bu operasyonun Sahnaya’daki bir silahlı grubun Dürzi topluluklarına saldırı hazırlığı yaptığı ihbarı üzerine yapıldığını aktardı .


Bölgesel ve Tarihsel Bağlam

Suriye’de Dürzi Gerilimi

Nisan 2025 başında, Şam’ın banliyölerindeki Jaramana’da Dürzi ve Sünni gruplar arasında meydana gelen çatışmalarda 13 kişi hayatını kaybetmişti. Olay, sahte bir ses kaydının Dürzilerin İslam peygamberine hakaret ettiği iddiasıyla yayılması sonucunda tetiklenmişti .

İsrail’in Suriye Politikası

Esad rejiminin Aralık 2024’te çökmesinin ardından İsrail, güney Suriye’de tampon bölge oluşturmak için harekete geçti. Tel Aviv yönetimi, sınır ötesi operasyonlarla hem İran destekli milisleri hem de Esad’a sadık güçleri zayıflatmayı ve Dürzileri korumayı amaçlıyor .


Tepkiler ve Olası Senaryolar

Suriye Yönetimi ve Bölge Aktörleri

Suriye Dışişleri Bakanlığı, İsrail’in eylemlerini “egemenliğe açık müdahale” olarak nitelendirip uluslararası toplumu harekete geçmeye çağırdı. Lübnan’daki Dürzi liderler ise İsrail’in müdahalesini “mezhepsel gerilim çıkarma” politikası olarak eleştirdi .

İsrail Kamuoyu ve Uluslararası Destek

Netanyahu hükümeti, Dürzilerle tarihsel bağlara vurgu yaparak bu operasyonlara iç desteğin güçlü olduğunu vurguladı. ABD ve birçok Batılı ülke, İsrail’in “meşru müdafaa” gerekçelerini desteklese de, bazı Avrupa ülkeleri tırmanan gerilimden endişe duyuyor .


Sonuç ve Değerlendirme

İsrail ordusunun 30 Nisan 2025 açıklaması ve eşzamanlı atışları, Suriye’deki Dürzi azınlığın güvenliğini koruma stratejisinin yanı sıra, bölgedeki güç dengelerini şekillendirme çabasını yansıtıyor. Bu adım, İsrail-Suriye sınır hattında yeni bir gerilim dalgası başlatabilir; dolayısıyla önümüzdeki dönemde diplomatik yoğunlaşmalar ve ara devre ateşkes girişimleri gündeme gelebilir.

Okumaya Devam Et

Gündem

1 Mayıs eczaneler açık mı, kapalı mı? Perşembe günü eczaneler çalışacak mı, tatil mi?

Yayımlandı

üzerinde

Resmi tatil olan 1 Mayıs Emek ve Dayanışma Günü’nde eczaneler kapalı olacak. Bunun yerine nöbetçi eczaneler hizmet vermeye devam edecek.

Eczaneler 2 Mayıs Perşembe günü normal düzende çalışmayı sürdürecekler.

Okumaya Devam Et

Gündem

İBB Yolsuzluk Soruşturmasında Şok Gelişme: Le Meridien Otel Müdürleri Adli Kontrolle Serbest Kaldı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Ekrem İmamoğlu’nun gittiği Le Meridien Otel’de güvenlik kameralarını kapattığı iddiasıyla gözaltına alınan Sinan Udil ve Osman Gündüz Bora Oğurlu, yurt dışına çıkış yasağı içeren adli kontrol şartıyla serbest bırakıldı.

Özet

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında, Ekrem İmamoğlu’nun Beşiktaş’taki Le Meridien Otel’deki güvenlik kameralarını kapattığı tarihte otel müdürlüğünü yürüten Sinan Udil ile güvenlik müdürü Osman Gündüz Bora Oğurlu hakkında gözaltı kararı verildi. İki yönetici, İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince yakalanmalarının ardından Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi; savcılık ifadeleri ve hakimlik incelemesi sonucunda “yurt dışına çıkış yasağı” şartlı adli kontrolle serbest bırakıldılar .


1. Soruşturmanın Arka Planı

İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) Başkanı ve Cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun, 2025 yılının başında Beşiktaş’taki Le Meridien Otel’de düzenlenen kapalı toplantısında güvenlik kameralarının kapatıldığı görüntüleri soruşturmayı başlatan en kritik delil olarak ön plana çıktı
Anadolu Ajansı’na göre, otel yöneticileri hakkında “suç delillerini yok etme, gizleme veya değiştirme” iddiasıyla işlem yapıldı .


2. Gözaltı ve Adli İşlemler

2.1. Gözaltı Süreci

  • Sinan Udil: Dönem itibarıyla otel müdürü olarak görev yapan Sinan Udil’e, sabah saatlerinde İstanbul Mali Suçlarla Mücadele Şube Müdürlüğü ekiplerince gözaltı kararı çıkarıldı.

  • Osman Gündüz Bora Oğurlu: Otelin güvenlik müdürü Osman Gündüz Bora Oğurlu ise akşam saatlerinde gözaltına alındı .

Her iki şüpheli de emniyetteki işlemlerinin ardından sağlık kontrolünden geçirildi ve Çağlayan’daki İstanbul Adliyesi’ne sevk edildi .

2.2. Hakimlik Kararı

Hakimlik, şüphelilerin “yurt dışına çıkış yasağı”nı içeren adli kontrol şartıyla serbest bırakılmalarına hükmetti . Bu karar kapsamında Udil ve Oğurlu, yurtdışı seyahatlerden men edildi ve belirli noktalara düzenli imza verme yükümlülüğü altına alındı


3. İfade Detayları ve Savunmalar

Le Meridien Otel Müdürü Sinan Udil, savcılık ifadesinde; İmamoğlu ve korumalarının toplantı öncesi salonları kontrol ettiklerini, yanında jammer cihazları bulundurduklarını ve kameraları kapatmanın polis talimatıyla gerçekleştiğini belirtti .
Güvenlik Müdürü Osman Gündüz Bora Oğurlu ise kameraların kapatılma anında sorumluluğunun bulunmadığını, doğrudan üst yönetimin talimatıyla hareket ettiğini savundu .


4. Olayın İBB ve Siyaset Açısından Önemi

Bu gelişme, İBB’ye yönelik yürütülen yolsuzluk soruşturmasının kritik ayaklarından birini oluşturuyor.

  • Siyasi Yansımalar: Soruşturma, İmamoğlu’nun hem belediye başkanı hem de Cumhurbaşkanı adayı kimliği üzerinden geniş yankı uyandırdı

  • Kamuoyu Tepkisi: Bir kesim, adli kontrol şartının “yetersiz” olduğunu savunurken, diğer kesim şüphelilere soruşturmanın şeffaf yürümesi için fırsat tanınması gerektiğini belirtiyor .


5. Sonuç ve Beklenen Gelişmeler

Adli kontrol kararı, soruşturmanın seyrini bir süre daha meşgul edecek;

  • Savcılık, eksik kayıt ve kamera görüntülerinin tekrar incelenmesini isteyebilir.

  • Hakimlik, ilerleyen aşamalarda delil değerlendirmesine göre tutuklama talebini yeniden gündeme getirebilir.

  • Siyasi arenada, İBB ve muhalefet partileri yeni açıklamalarla kamuoyunu bilgilendirmeye devam edecek

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar