Gündem
Ersan Şen ile Cem Küçük Canlı Yayında Birbirine Girdi: “Senin Özelliğin Ne Ya, Her Şeyi Biliyorsun?
16 Nisan 2025, İstanbul – TGRT Haber ekranlarında yayınlanan “Taksim Meydanı” programı, dün akşam canlı yayında yaşanan çarpıcı tartışmayla gündeme oturdu. Programda, hukukçu Prof. Dr. Ersan Şen ile gazeteci Cem Küçük arasında iyice alevlenen tartışma, izleyiciler ve sosyal medya kullanıcıları tarafından büyük ilgi gördü.
Programın Konsepti ve Ortam
“Taksim Meydanı” programı, İstanbul Büyükşehir Belediyesi (İBB) soruşturması ve ilgili operasyonların mercek altına alındığı, güncel ve tartışmalı konuların ele alındığı bir yayın olarak öne çıkıyor. Programda konuştukları meseleler arasında, İBB’ye yönelik yürütülen soruşturma, MASAK raporları ve kamuoyuna yansıyan iddialar yer alıyor. İzleyiciler, bu çerçevede programda yer alan isimlerin açıklamaları ve tartışmanın gelişimiyle ilgili meraklı sorular sormaya başladı.
Tartışmanın Gelişimi: Sözler ve Tepkiler
Canlı yayında tartışmanın fitilini ateşleyen konu, Cem Küçük’ün dosyayla ilgili suçlayıcı ifadeler kullanması oldu. Ersan Şen, bu açıklamalara sert tepki vererek;
“Senin özelliğin ne ya her şeyi biliyorsun? Sen insanları canlı yayında mahkum ediyorsun!”
diyor. Şen’in bu ifadesi, tartışmanın anlık yoğunluğunu artırırken, Cem Küçük ise kendisine gelen bilgilerin doğruluğunu ve MASAK raporlarında yer alan detayları kamuoyuna aktardığını savundu. İki isim arasında geçen diyalog sırasında, şu önemli sözler dikkat çekti:
-
Ersan Şen: “Sen nereden biliyorsun yahu? Savcı seni mi aradı?”
-
Cem Küçük: “Konuşuyorlar bize, gelip anlatıyorlar.”
Tartışmanın ileri dakikalarında, Ersan Şen’in “Benim katılmadığım bir yayında insanları mahkum ettin” ifadesi öne çıktı. Buna karşılık, Küçük “Mahkum etmiyorum, bu muhalif medyanın uydurması” diyerek savunmasını genişletti.
İBB Soruşturması ve MASAK Raporları İddiaları
Programda ele alınan temel konulardan biri, İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik soruşturmanın detayları ve dosyada yer alan isimlerin MASAK raporlarına ilişkin iddialardı. Cem Küçük, dosyadaki bilgilerin MASAK raporlarında bulunması sebebiyle kamuoyuna açıklanması gerektiğini savunurken, Ersan Şen ise bu detayların kamuoyuna açıklanmasının soruşturmanın seyrini olumsuz etkileyebileceğini belirtti. Tartışma, ikilinin kullandığı hitabet tarzı ve sert sözlerle izleyicilere canlı bir muhalefet örneği sergiledi.
Sosyal Medya ve Kamuoyunun Tepkileri
Tartışmanın hemen ardından sosyal medyada geniş yankı bulmasıyla birlikte, kullanıcılar hem Ersan Şen’in hem de Cem Küçük’ün açıklamalarını yorumladı. Bazı izleyiciler, “Canlı yayında açıklanan bu diyalog, medya söylemlerinin sınırlarını yeniden belirliyor” ifadelerini kullanırken, diğerleri ise “Kim neyi ne zaman söylemeli, ne kadar bilgi paylaşmalı?” gibi sorularla tartışmaya ortak oldu.
İddiaların ve karşılıklı eleştirilerin yankıları, medya ve siyaset gündeminde de uzun süre konuşulacak gibi görünüyor.
Olayın Genel Değerlendirmesi ve Etkileri
Yaşanan bu tartışma, hem medya dünyasında hem de kamuoyunda derin izler bırakacak nitelikte.
-
Medya Etiği ve Sorumluluk: Canlı yayında kişisel ifadelerin, iddiaların ve sert eleştirilerin yer alması, haber sunumunda etik sınırların tartışılmasına neden oldu.
-
Siyasi ve Hukuki Boyut: İBB soruşturmasının kamuoyuna yansıyan yönleri ve MASAK raporlarına ilişkin iddialar, ilerleyen günlerde siyasi ve hukuki gelişmelere de zemin hazırlayabilir.
-
İzleyici Algısı: Tartışmanın canlı olarak izlenmesi, sosyal medya üzerinden geniş çaplı tepkilere yol açarak, medya içeriklerinin hızlı tüketildiği ve yorumlandığı bir örnek olarak kayda geçti.
Sonuç
TGRT Haber’in “Taksim Meydanı” programında yaşanan bu tartışma, medya dünyasında bilgi paylaşımının ve canlı tartışmaların ne kadar çetin bir zeminde gerçekleştiğinin altını çiziyor. Ersan Şen ve Cem Küçük arasındaki sert diyalog, hem soruşturma sürecine dair farklı yorumları hem de canlı yayınlarda etik ve sorumluluk konularını yeniden gündeme taşıdı. Bu gelişmelerin ilerleyen günlerde detayları ve etkileri, hem siyasi hem de kamuoyunu yakından ilgilendirecek.
Gündem
Tuzla’da arıtma tesisinde patlama

24.04.2025 – 18:30
Son Güncelleme : 24.04.2025 – 18:33
DHA
Gündem
“GSM Kesintileri, Trafik Çilesi ve Park Sorunları: Özgür Özel’den İktidar Uyarısı”
Açıklaması:
“CHP Genel Başkanvekili Özgür Özel, GSM hatlarındaki aksaklıklardan trafik tıkanıklığına, park yetersizliğinden kent yaşamındaki kronik sorunlara kadar her sıkıntının mevcut iktidarın vizyon eksikliğinin sonucu olduğunu vurguladı. Detaylı analiz, çözüm önerileri ve kamuoyunun nabzını tutan çarpıcı tespitler.”
Özet
CHP Genel Başkanvekili Özgür Özel, son dönemde GSM operatörlerinde yaşanan sık kesintiler, büyük şehirlerde artan trafik yoğunluğu ve yetersiz park alanlarının, iktidarın uzun vadeli planlama ve yatırım politikalarındaki eksikliklerin net sonucu olduğunu belirtiyor. Bu makalede önce yaşanan başlıca sorunları detaylandırıyor, ardından sorumluluk alanlarını analiz ediyor ve sonunda sürdürülebilir çözümler için öneriler sunuyoruz.
1. GSM Operatörlerindeki Kesintiler ve Altyapı Yetersizliği
1.1. Sürekli Yaşanan Sinyal Kopmaları
-
Durum: Şehir merkezlerinde ve kırsal bölgelerde abonelerin sık sık kapsama alanı kaybı yaşaması.
-
Nedenler: Yetersiz baz istasyonu yatırımları, frekans planlamasında gecikmeler, teknik bakım eksiklikleri.
1.2. Halkın Tepkisi ve Ekonomik Etkileri
-
Kamu Hizmetleri: Acil durum hattı erişiminde aksamalar, uzaktan çalışma ve eğitim süreçlerinde büyük sıkıntılar.
-
Ticari Faaliyetler: Mobil ödeme, e-ticaret ve lojistik operasyonlarında aksama riski.
2. Trafik Tıkanıklığı: Şehir Planlamasında Uzun Vadeli Perspektif Eksikliği
2.1. Artan Araç Sayısı ve Yetersiz Alternatif Ulaşım
-
Veriler: Son beş yılda trafiğe kayıtlı araç sayısındaki hızlı artış.
-
Sorun: Toplu taşıma hatlarındaki yetersizlik, raylı sistem projelerinin gecikmesi, bisiklet yollarının ihmal edilmesi.
2.2. Ekonomik ve Sosyal Maliyetler
-
Ekonomi: Yol tıkanıklığı nedeniyle günde ortalama X saat kayıp, yakıt tüketiminde artış.
-
Sosyal Hayat: Toplu taşıma ve trafik stresi nedeniyle iş-yaşam dengesinin bozulması.
3. Park Alanlarının Yetersizliği ve Kentsel Yeşil Alan Kaybı
3.1. Yoğun Kentleşme ve İmar Politikaları
-
Durum: Kent merkezlerinde park yeri bulmanın zorlaşması, rezidans projeleri ve AVM’lerin önceliği.
-
Sonuç: Toplu taşıma kullanımının azalması, özel araç tercihinin artması ve yerel yaşam kalitesinin düşmesi.
3.2. Çevresel ve Sağlık Boyutu
-
Yeşil Alan: Kişi başına düşen yeşil alan miktarındaki azalma, çocukların sokakta oyun alanı eksikliği.
-
Sağlık: Hava kirliliğinin artması, stres düzeylerinin yükselmesi.
4. İktidarın Sorumluluğu ve Kritik Değerlendirme
-
Vizyon Eksikliği: Uzun vadeli şehircilik ve ulaştırma politikalarındaki aksamalar.
-
Yatırım Öncelikleri: Kısa vadeli, günlük siyasi ihtiyaçlara odaklanan bütçe ve kaynak kullanımı.
-
Şeffaflık ve Hesap Verebilirlik: Proje takvimlerinde şeffaf ilerleme raporlarının eksikliği.
5. Sürdürülebilir Çözüm Önerileri
5.1. Altyapı ve Teknoloji Yatırımları
-
GSM operatörleri için yeni baz istasyonları ve 5G frekans planlaması
-
Düzenli bakım ve performans izleme sistemlerinin kurulması
5.2. Ulaşımda Entegrasyon ve Alternatif Modlar
-
Raylı sistem ağlarının hızlandırılması ve geri dönüşümlü otobüs hatları
-
Bisiklet paylaşım noktaları ve yaya öncelikli bölgelerin artırılması
5.3. Kentsel Planlama ve Yeşil Alan Artırımı
-
Park yerleri ve yeşil alanlar için imar yönetmeliklerinde revizyon
-
Yeşil çatı ve dikey bahçe uygulamalarının teşvik edilmesi
6. Sonuç
Özgür Özel’in belirttiği gibi GSM kesintileri, trafik tıkanıklığı ve park sorunları, kent yaşamının omurgasını oluşturan altyapı ve planlama eksikliklerinin doğrudan yansımasıdır. Mevcut iktidarın, halkın günlük hayatını kolaylaştıracak uzun vadeli, entegre ve sürdürülebilir politikalar geliştirmesi, şehirlerin yaşanabilirliğini artıracak en önemli adım olacaktır.
Gündem
Deprem Kahramanı: İstanbul’daki 6.2’lik Sarsıntıda Bayılan Müşteriyi Canını Hiçe Sayarak Kurtaran Genç Garson
Açıklaması:
İstanbul’daki 23 Nisan 2025 depreminde, Esenler’de görev yapan 23 yaşındaki garson Murathan Karakuzu, sarsıntı sırasında baygınlık geçiren müşteriyi bayılma noktasında kucaklayarak dışarı çıkardı. Bu olağanüstü insanlık hikâyesi, dayanışmanın gücünü bir kez daha gözler önüne seriyor.
Özeti
23 Nisan 2025’te Silivri açıklarında meydana gelen 6.2 büyüklüğündeki deprem, İstanbul’un birçok ilçesinde hissedildi. Esenler’de bir kafede garson olarak çalışan 23 yaşındaki Murathan Karakuzu, sarsıntı anında içeri girip baygınlık geçiren bir müşteriyi kucaklayarak dışarı çıkardı. Mucizevi kurtarma anı, kafenin güvenlik kamerasına saniye saniye yansıdı ve sosyal medyada büyük yankı uyandırdı. Karakuzu’nun özverili davranışı, “insanlık görevi” olarak nitelendirildi ve Türk halkından sayısız takdir mesajı aldı.
Olayın Detayları
Depremin Zamanı ve Şiddeti
23 Nisan 2025 Çarşamba günü, saat 12.49’da Marmara Denizi Silivri açıklarında 6.2 büyüklüğünde bir deprem meydana geldi . AFAD verilerine göre, depremin yerin yaklaşık 7 kilometre derinliğinde gerçekleştiği ve 13 saniye sürdüğü açıklandı .
Olay Yerinin Tanımı
Esenler ilçesinde faaliyet gösteren kafe, deprem anında yoğun müşterinin bulunduğu bir yapıya sahipti. İç mekan zeminin sallanması sonucu panik yaşayan müşteriler, dışarı kaçışmaya çalışırken bir kadın korkudan bayıldı .
Kurtarma Anı
Murathan Karakuzu, mutfak tarafında çalışırken sallantıyı ilk fark eden isim oldu . Başta kendi başının döndüğünü düşündüğü için kısa bir süre tereddüt eden Karakuzu, gelen çığlık sesleriyle hızla harekete geçti .
-
İlk olarak dışarı çıktıktan sonra içeride bir çocuğun sıkıştığını görüp onu kurtar
-
Müşterilerin yoğun olduğu üst katın boş olduğunu sandığı anda, baygınlık geçiren kadını fark etti ve içgüdüsel olarak hemen müdahale etti .
-
İki kez artçı sarsıntıda dengesi bozulsa da kadını kucaklayıp güvenli bölgeye taşıdı .
Kurtarıcının Açıklamaları
Murathan Karakuzu, yaşadığı anı şöyle özetledi:
“İlk artçı geldiğinde dengemi kaybettim ama ikinci defa denedim ve çıkardım. Bunu vatandaşlık görevi olarak gördüm; içimden gelen bir hisle hareket ettim.”
Sosyal Medya ve Toplumsal Etki
Yaşanan kurtarma anı, kafenin güvenlik kamerası görüntüleriyle sosyal medyada hızla yayıldı . Binlerce kullanıcı, Karakuzu’nun cesur davranışını “gerçek bir kahramanlık örneği” olarak nitelendirdi. Bazı yorumlar:
-
“Bu ülkede hala umut var!”
-
“Gerçek insanlık budur.”
Sonuç ve Çıkarımlar
Bu olay, deprem anında gösterilen bireysel cesaretin ve dayanışmanın önemini bir kez daha ortaya koydu. Resmi kurumlar ve STK’lar, benzer durumlar için “afet eğitimlerinin” yaygınlaştırılması ve halkın bilinçlendirilmesini öneriyor. Murathan Karakuzu’nun özverili davranışı, gerçek bir insanlık hikâyesi olarak hafızalarda yer edecek.
-
Ekonomi2 gün önce
Eskişehir’de Ormanlık Alanda Yakılarak Öldürülen 30 Yaşındaki Kadın Dehşeti: Sadece Saç ve Kemik Kaldı
-
Gündem6 saat önce
Şanlıurfalı Genç İşçi 3 Günlük Korkunç İşkenceyle Yüzleşti: Dişleri Kırıldı, Hamam Böceği Yedirildi
-
Son Dakika1 hafta önce
Yasak Aşk Skandalında Yeni Gelişme: Kayınvalide ve Damat Esra Erol Programında Canlı Yayında Gözaltına Alındı!
-
Gündem1 hafta önce
Ünlü İsimlerden Sırrı Süreyya Önder’e Destek: “Sakın Ölme Sırrı Abi… Benimle Yine Dalga Geç!”
-
Son Dakika1 hafta önce
Son Dakika: Şakir Paşa Ailesi Konakta Yangın! 1 Ölü – Tüm Detaylar
-
Gündem1 hafta önce
Kayınvalidesini hamile bırakmıştı! Arsız damadın babası konuştu: Oğlum sapıktır
-
Gündem20 saat önce
“Silivri’de 6,2’lik Depremin Derinden Gelen Uğultusu: Sismik Kayıtların Ardındaki Gerçek”
-
Son Dakika5 gün önce
Oyuncu Sevil Akdağ Arkadaşını Öldürdü: Fatih İskenderpaşa’daki Cinayet Olayının Tüm Detayları