Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Politika

Erdoğan’dan Yeni Anayasa Hamlesi: “Bizim Derdimiz Var, Anayasa Tayyip Erdoğan İçin Değil 86 Milyon İçin”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Azerbaycan dönüşü uçakta yeni anayasa çalışmalarına ilişkin net mesajlar verdi. “Biz yeni anayasayı Tayyip Erdoğan için değil, 86 milyon için istiyoruz” diyen Erdoğan, 11 kişilik hukuk ekibinin bayram sonrası sahada olacağını açıkladı. Demokratik, sivil ve özgürlükçü bir metin hedefleniyor.

1. Giriş: Yeni Anayasa Vurgusu

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Türkiye-Azerbaycan-Pakistan üçlü zirvesinin ardından dönüş uçağında gazetecilere yeni anayasa sürecine dair kapsamlı mesajlar iletti. Anayasayı “Tayyip Erdoğan’ın şahsi menfaati” için değil, tüm milletin geleceği için istediklerini vurguladı .

2. Çalışma Süreci ve Hukuk Ekibi

Erdoğan, yeni anayasa metnini hazırlamak üzere 11 hukukçu arkadaşını görevlendirdiğini bildirdi. Bu ekibin bayram sonrası çalışmalarına başlayacağını belirtti. Hedef, vesayetçi izlerden arınmış, hak ve özgürlükleri güçlendiren, demokratik meşruiyeti pekiştiren bir metin oluşturmak .

3. “Bizim Derdimiz Var”: Temel Motivasyon

“Burada söylediğimiz şu: Yeni anayasadan muradımız kendimize alan açmak, bireysel menfaat sağlamak, kendimizi bir yerlere taşımak değil. Biz yeni anayasayı Tayyip Erdoğan için değil, 86 milyon için istiyoruz. Bizim derdimiz var” diyen Cumhurbaşkanı, sürecin toplumsal fayda odağında yürütüleceğini netleştirdi

4. Muhalefetin Eleştirilerine Yanıt

Muhalefetin “şahsına alan açma” iddialarına tepki gösteren Erdoğan, sürecin kesinlikle bir tuzak olmadığını vurguladı. “Yeni ve sivil bir anayasa, milletimize verdiğimiz bir söz; bundan geri adım yok” sözleriyle kararlılığını perçinledi

5. Hedeflenen Anayasa Özellikleri

  • Sivil Anayasa: Siyasetin değil, halkın rüştünü ispat edecek bir metin.

  • Anlaşılır ve Uygulamaya Dönük: Karmaşık maddelerden arındırılmış, sade bir dil.

  • Özgürlükçü Yaklaşım: Temel hak ve hürriyetlerin güvence altına alınması.

  • Geniş Uzlaşı: CHP başta olmak üzere tüm siyasi partilerin katkısıyla en geniş mutabakatın sağlanması hedefleniyor .

6. Yol Haritası ve Takvim

  1. Bayram Sonrası: Hukuk ekibi sahada başlayacak.

  2. Taslak Oluşturma: İlk rötuşlar, ilgili paydaşlarla toplantılar.

  3. Kamuoyu Katılımı: Milletin envanterine katmak için sivil toplum, üniversite ve muhalefetle istişare.

  4. TBMM Gündemi: Taslağın yasama sürecine taşınması ve maddeler üzerinden görüşmeler.

7. Sonuç: Toplumsal Mutabakat ve Gelecek Vizyonu

Erdoğan’ın net mesajı, yeni anayasanın Türkiye’nin demokratik gelişim yolculuğunda milletin ortak aklıyla şekilleneceği yönünde. “86 milyon için” çıkılan bu yol, toplumsal uzlaşı ve özgürlükçü bir gelecek vizyonu vaat ediyor.

Politika

Ekrem İmamoğlu’nun Kapatılan X Hesabı İçin AYM’ye Başvuru: Erişim Engeline Karşı Kritik Hamle

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu’nun 8 Mayıs 2025’te erişime kapatılan X (eski Twitter) hesabı için platform avukatı Güvenç Gürkaynak, Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) başvurdu. Gelişmenin detayları, hukuki sürecin işleyişi ve olası sonuçları bu makalede…

Giriş

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı ve CHP’nin cumhurbaşkanı adayı Ekrem İmamoğlu’nun kişisel X (eski adıyla Twitter) hesabı, mahkeme kararıyla Türkiye sınırları içinde 8 Mayıs 2025 tarihinde erişime kapatılmıştı  Buna karşılık, X platformunun avukatı Güvenç Gürkaynak, 30 Mayıs 2025’te Anayasa Mahkemesi’ne (AYM) bireysel başvuru yaptı

Hesabın Kapatılma Süreci ve Arka Plan

  • Kapatma Kararı: İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın İBB’ye yönelik yolsuzluk soruşturması kapsamında yürütülen işlemler sonucunda, İmamoğlu’nun yaklaşık 10 milyon takipçili X hesabına erişim yasağı konuldu

  • Tebligat ve Uygulama: Bilgi Teknolojileri ve İletişim Kurumu aracılığıyla mahkeme kararı X’e bildirildi ve engelleme yalnızca Türkiye’den erişim kısıtlaması olarak uygulandı

AYM’ye Yapılan Başvuru

X platformunun Türkiye’deki avukatı Gönenç Gürkaynak, 30 Mayıs 2025 tarihinde resmi sosyal medya hesabından şu açıklamayı yaptı:

“Sayın Ekrem İmamoğlu’nun X hesabına erişimi engelleyen mahkeme kararına karşı bugün müvekili şirket X adına Anayasa Mahkemesi’nde dava açtım. Anayasa Mahkemesi, temel hak ve hürriyetlerle ilgili önemli bazı dosyaları inceleme imkanı bulacak.

Hukuki ve Siyasal Boyut

  1. Temel Hak ve Hürriyetler

    • İfade özgürlüğü kapsamında, dijital mecralardaki erişim engellemeleri AYM tarafından sıklıkla değerlendirilen konular arasında yer alıyor.

  2. Siyasi Etkiler

    • Cumhurbaşkanı adayı konumundaki bir siyasetçinin sosyal medya hesabının kapatılması, hem yerel hem de uluslararası gözlemcilerin dikkatini çekiyor.

  3. Olası Sonuçlar

    • AYM başvurusunun kabul edilmesi durumunda, benzer erişim engellemelerine karşı emsal teşkil edecek bir karar çıkabilir.

    • İmamoğlu’nun yeniden hesabına erişim sağlanması veya yasak kararının iptali gündeme gelebilir.

Sonuç

Ekrem İmamoğlu’nun X hesabının kapatılmasına dair AYM’ye yapılan bireysel başvuru, Türkiye’de sosyal medya ve ifade özgürlüğü alanındaki tartışmaları yeniden alevlendirdi. Hukuki sürecin gidişatı, hem siyaset çevrelerinde hem de medya hukuku alanında yakından izleniyor.

Okumaya Devam Et

Politika

İBB Yolsuzluk Sor’öngör Gürman’ın Etkin Pişmanlık İfadesi Ortaya Çıktı

Yayımlandı

üzerinde

“İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne yönelik yolsuzluk soruşturmasında şüpheli Göngör Gürman’ın etkin pişmanlık kapsamında verdiği çarpıcı ifade ve adli kontrolle tahliyesine dair detaylı analiz.”

Haberin Özeti

İstanbul Büyükşehir Belediyesi’ne (İBB) yönelik yürütülen yolsuzluk ve rüşvet soruşturması kapsamında tutuklanan şüpheli Göngör Gürman, “etkin pişmanlık” hükümlerinden faydalanarak verdiği ek ifadesiyle gündeme geldi. Gürman, ifadesinde “Ben hiçbir zaman Kapki’nin adamı olmadım” diyerek Murat Kapki ile bağlantısını reddetti. Yargılaması devam eden Gürman, 29 Mayıs 2025’te konutu terk etmeme ve yurt dışına çıkmama şartıyla adli kontrol altına alındı

İddialar ve Suçlamalar

  • Suç örgütüne üye olmak, rüşvet vermek ve ihaleye fesat karıştırmak iddialarıyla hakkında dosya açıldı.

  • İlk ifadelerinde suçlamaları reddeden Gürman, gözaltında avukat baskısı yaşadığını ve o dönemde verdiği ifadelerin “uydurma” olduğunu ileri sürdü

  • Sonrasında “etkin pişmanlık” hükümlerinden yararlanma kararıyla savcılığa ek ifade verdi.

BB’ye yönelik “yolsuzluk” iddiasıyla yürütülen soruşturma kapsamında, “Suç işlemek amacı ile kurulan örgüte üye olmak”, “Rüşvet vermek” ve “İhaleye fesat karıştırmak” suçlarından tutuklu bulunan Güngör Gürman, Eyüp Subaşı ve Kabil Taşçı etkin pişmanlık hükümlerinden faydalanmış ve adli kontrol şartıyla serbest bırakılmıştı. Murat Kapki’nin çalışanı olan Güngör Gürman’ın “etkin pişmanlık” ifadesine Habertürk ulaştı.

“BEN HİÇBİR ZAMAN KAPKİ’NİN ADAMI OLMADIM”

Gürman daha önce verdiği ifadesini reddettiğini ve ifadesinin tamamen yanlış olduğunu söyleyerek, “Murat Kapki’nin gönderdiği avukatlar beni bu ifadeyi vermeye zorladı. Bu sebeple hiçbir avukata güvenim olmadığından dolayı şu an vermiş olduğum ifadeyi avukatsız vermek istiyorum. Kapki ailesinin avukatı olduğunu söyleyen avukat S. A. gözaltındayken yanıma geldi. Bana Berat Çağrı Kapki, Şeyhmus Sarıboğa ve benim avukatlığımı yapacağını söyledi. Avukat S.A., bahsetmiş olduğum ben dahil üç şüphelinin vereceği beyanı tamamen kendisi kurgulayarak organize etti. Bu suretle benim aslına uygun olmayan yanlış ifadeler vermeme sebep oldu. 2021 yılında B. Şirketi’nde işe başladım. 2025 senesine kadar Murat Kapki’nin şirketlerinde çalıştım. Kendisi gözaltına alındıktan hemen sonra yaptığı usulsüzlüklerin boyutunu öğrendiğimden dolayı istifa ettim. Ben hiçbir zaman Murat Kapki’nin adamı olmadım.” dedi.

“BİZE VALİZ İÇERİSİNDE PARA TESLİM EDİYORDU”

Gürman ifadesinin devamında şunları söyledi: “Ahmet Çiçek isimli şahısın 2022-2024 dönemlerinde Murat Kapki’nin B. isimli şirketine zaman zaman geldiğini, şirkette bulunan çalışma masasında çalıştığını gördüm. Aynı şekilde bu şahsın B. Şirketi’ne de bir iki defa gidip geldiğine şahit olmuştum. Ahmet Çiçek’in yönlendirdiği bazı kişileri, bankadan para çekmeleri için Berat Kapki’yle birlikte götürdüğümüz zamanlar oldu. Hatırladığım kadarıyla 2022-2023 yıllarında bu bankaya gidişlerimiz olmuştur. Bu banka 4. Levent’te bulunan Z. Şubesi’dir. Bu bankada Ahmet Çiçek’in gönderdiği ismini hatırlamadığım şahıs parayı çekiyordu, bize valiz içerisinde parayı teslim ediyordu. Biz de parayı F. plazada bulunan 21.kattaki ofise çıkarıyorduk. Ofise gelen dövizciler parayı bizden teslim alıyordu, karşılığında ederi kadar USD parayı veriyorlardı.”

“1 MİLYON 500 BİN DOLARI HESABINA YATIRDIĞINA ŞAHİT OLDUM”

“Dövize çevrilen bu paraları genellikle Murat Kapki’nin Beykoz Acarkent’te bulunan villasına, Murat Kapki, Berat Çağrı Kapki ve ben birlikte götürüyorduk. Murat Kapki bu parayı evinin ikinci katında bulunan çatı katındaki kasasına koyuyordu. 2025 yılının Şubat ayında Murat Kapki yine bana bir talimat vererek Levent’te bulunan bankadan 8 milyon TL civarı parayı, kendi hesabından çekmemi istedi. Berat Kapki ile bu bankaya gittik. Bankada yine motorize dövizciler bulunmaktaydı. Ben bu parayı çekerek dövizcilere verdim. Karşılığında da 400 bin USD civarı parayı alarak Berat Kapki ile birlikte bankadan ayrıldım. Dövize çevrilen bu parayla birlikte Murat Kapki ve ben F’deki şirketten ayrıldık. Hatırladığım kadarıyla 2023 senesinin ortalarında ben, S.B., Murat Kapki, Berat Çağrı Kapki, Murat Kapki’nin avukatı Z.T. ile Ataşehir Finans Merkezi’ne gittik. Burada bulunan Vakıfbank Yatırım Bankası’na para yatırdık. Yatırmadan önce parayı ben taşıdım ve kendileri bankanın ilgili müdürüyle görüşürken görevli tarafından para sayılırken başında bekledim. Toplam 1 milyon 500 bin USD’yi Murat Kapki’nin vadeli hesabına yatırdığına şahit oldum.”

“GÖZALTIDAN ÖNCE GÜVENLİK KAMERA GÖRÜNTÜLERİNİ SİLDİRDİ”

“2025 senesinin birinci ayından itibaren ben bazı usulsüzlüklerin döndüğünü hissettim. Zaten Murat Kapki ile çok fazla bir diyaloğumuz yoktu, o yüzden kendisine çok soru soramadım. Murat Kapki de aynı tarihlerde tedirgindi. Sanki hakkında bir soruşturma dosyası olduğunu ve gözaltına alınacağını biliyor gibiydi. 2025 senesinin Şubat ayında Murat Kapki evinde bulunan kamera sisteminin tüm kayıtlarını kendi şirketindr çalışan elektrikçi soyadını bilmediğim Metin isimli şahsa sildirdi ve kamera sistemini devre dışı bıraktırdı. Murat Kapki gözaltına alındıktan sonra evinde bulunan özel güvenlik görevlilerini işten çıkardılar. Bunun amacı da bu şahısların tespit edilerek tanık olarak ifadelerinin alınmamasıydı. Murat Kapki, kanunsuz işlerini Şeyhmus Sarıboğa üzerinden yapıyordu. Beykoz Acarkent’te bulunan villasının inşaatı sürecinde imarla ilgili yaşanan bir sıkıntıda sahte kontrat düzenleyerek sorumluyu Şeyhmus olarak gösterdi. Ayrıca bütün banka işleri genellikle Şeyhmus Sarıboğa ile gerçekleştirirdi.”

“PAHALI EŞYALAR 9 NUMARALI DEPOYA KALDIRILMIŞ

“Murat Kapki bildiğim kadarıyla Ekrem İmamoğlu’nun Tekirdağ’da yaptığı villalardan 2 tanesini satın aldı. Hüseyin Köksal ve Ahmet Köksal, Murat Kapki’nin ortaklarıydı. Hüseyin Köksal’ın Zorlu

Center’ın içinde bulunan otelde kendine ait özel bir odası vardı. Korumalarından duyduğum kadarıyla gayrı meşru işlerini burada yapıyordu. Çalıştığım süre boyunca, Murat Kapki ile yaptığımız şehir içi yolculuklarda Beşiktaş Belediye Başkan Yardımcısı ile telefonla konuşur, kendisinden bazı ihalelerle ilgili bilgiler alırdı. Ayrıca şahsın belediyedeki makamına da ayda bir defa ziyarete giderdik. Bu şahıs da sık sık F’de bulunan şirkete gelirdi. Murat Kapki, Nişantaşı’nda bulunan E.S. isimli iş yerinden sıklıkla bedeli yüksek, İsviçre yapımı lüks saatler, ayrıca evine ve F.’de bulunan iş yerine yine pahalı tablo, antika eşya alırdı. Gözaltına alındıktan sonra Murat Kapki’nin eşi Feyza Kapki’nin talimatıyla bu pahalı eşyaları paketleyip Ayazağa Maslak 1453 isimli sitede bulunan 9 numaralı depoya koyduk. Hatırladığım kadarıyla 2023 senesinde belediyede görevli olan E.G. isimli şahsa 500 bin USD değerinde saat aldı. Bu saati E.G’ye hediye edeceğini arabada bulunduğumuz esnada telefonla konuştuğu ismini bilmediğim birine söyledi.”

“Etkin Pişmanlık” İfadesinin Kilit Noktaları

  1. Bağlantıyı reddedişi: “Ben hiçbir zaman Kapki’nin adamı olmadım” ifadesi, soruşturmada adı en çok zikredilen araçlardan biri olan Murat Kapki ile arasında direkt ilişkisi olmadığını savunuyor

  2. Avukat itirazı: Gözaltı sürecinde kendisine gönderilen avukatlara güvenmediğini belirterek, ek ifadesini avukatsız vermek istediğini açıkladı .

  3. İfade detayları: İddialara göre Murat Kapki’nin talimatıyla bazı ödemelerin bankalar üzerinden nakit olarak teslim edildiğini öne sürdü.

Tahliye ve Hukuki Süreç

  • Tahliye kararı: İstanbul 2. Sulh Ceza Hakimliği, 29 Mayıs 2025’te konutu terk etmeme ve yurt dışına çıkmama koşullarıyla adli kontrol tedbiri uygulayarak tahliyesine hükmetti

  • Soruşturmanın seyri: Soruşturma, İBB içinde organize şekilde yürütüldüğü iddia edilen yolsuzluk zincirinin tüm halkalarını açığa çıkarmayı hedefliyor. Gürman’ın ifadesi, soruşturmanın seyrini belirleyecek kilit noktalardan biri olarak görülüyor.

Sonuç ve Beklenen Gelişmeler

Göngör Gürman’ın ifadesi, Murat Kapki ve soruşturmanın diğer şüphelileriyle arasındaki bağlantıların açıklığa kavuşmasında kritik rol oynayacak. İlerleyen günlerde savcılık, ek deliller ve diğer şüphelilerin beyanları doğrultusunda iddianameyi hazırlayıp kamuoyuna sunacak. Kamu, yolsuzluk dosyasında yeni itiraflar ve delillerin ortaya çıkmasını bekliyor.

Okumaya Devam Et

Politika

Sedef Kabaş’a “Halkı Yanıltıcı Bilgi” Suçlamasıyla 3 Yıla Kadar Hapis İstemiyle Dava Açıldı

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Gazeteci Sedef Kabaş hakkında, TCMB Başkanı Fatih Karahan’a ilişkin paylaşımlar nedeniyle “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla 1–3 yıl hapis cezası istemiyle dava açıldı. Davanın ayrıntıları, süreci ve basın özgürlüğü boyutları bu makalede…

1. Dava Nasıl Başlatıldı?

İstanbul Anadolu Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosu, gazeteci Sedef Kabaş hakkında hazırladığı iddianameyi Anadolu Asliye Ceza Mahkemesi’ne sundu. İddianamede, Kabaş’ın sosyal medya hesabından Türkiye Cumhuriyeti Merkez Bankası (TCMB) Başkanı Fatih Karahan’a yönelik paylaştığı bir içerik nedeniyle “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçu işlendiği öne sürüldü .

2. Suçlamanın Dayanağı: Paylaşımın İçeriği

Kabaş’ın, 8 Şubat 2024 tarihinde X (Twitter) hesabından yaptığı paylaşımda, Karahan’ın “seçim sonrası elektrik ve doğal gaza zam gelebileceği” yönündeki sözlerini aktardığı belirtiliyor. Savcılık, bu bilgilerin “resmî kaynakça doğrulanmadan” paylaşılmasının halkı yanıltıcı nitelikte olduğuna karar verdi

3. İddianamede İstenilen Ceza ve Süreç

İddianamede, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçundan Sedef Kabaş’a 1 yıldan 3 yıla kadar hapis cezası talep ediliyor. Mahkemece iddianamenin kabulüyle birlikte, Kabaş’ın önümüzdeki günlerde hâkim karşısına çıkması bekleniyor .

4. Sedef Kabaş’ın Savunması ve Basın Özgürlüğü Tartışması

Kabaş, savunmasında paylaşımın kasıtlı yanıltma amacı taşımadığını, ifade özgürlüğü kapsamında düşündüklerini aktardığını belirtiyor. Öte yandan, hukuk çevreleri ve bazı medya kuruluşları, davanın ifade özgürlüğüne müdahale niteliği taşıdığı konusunda uyarılarda bulunuyor .

5. Hukuki Boyut ve Olası Sonuçlar

Türkiye Ceza Kanunu’nun 217/1. maddesine göre; halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma suçu işlenirse 1 ila 3 yıl hapis öngörülüyor. Mahkeme sürecinde delillerin toplanması, bilirkişi incelemesi ve tanık beyanları devreye girecek. Kesin hükmün ne şekilde verileceği, iddianamedeki bilirkişi raporlarına ve savunmanın etkinliğine bağlı olacak

6. Basın ve İfade Özgürlüğü Açısından Değerlendirme

Uluslararası basın özgürlüğü endekslerinde Türkiye, son yıllarda bir dizi davayla eleştiriliyor. Sedef Kabaş davası da, gazetecilerin sosyal medya paylaşımları üzerinden cezai soruşturmaya tabi tutulması bakımından izleniyor. Uzmanlar, hukukun üstünlüğü ve ifade özgürlüğü standartlarının sağlanması gerektiğine işaret ediyor .


Sonuç
Sedef Kabaş’a açılan dava, “halkı yanıltıcı bilgiyi alenen yayma” suçlamasıyla 1–3 yıl hapis öngörüyor. İddianamenin kabulüyle başlayacak yargılama süreci, Türkiye’de basın özgürlüğü kriterleri bakımından yakından takip edilecek. Mahkemenin kararı, hem hukuk camiası hem de medya mensupları tarafından “ifade sınırları” açısından kilometre taşı olarak değerlendirilecek.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar