Politika
Erdoğan’dan Yeni Anayasa Hamlesi: “10 Hukukçu Arkadaşımı Görevlendirdim, Darbe Anayasası Tarihe Karışacak”
Açıklama
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Mayıs darbesinin 65. yıldönümünde “darbe anayasası utancından” kurtulmak için 10 hukukçu görevlendirdiğini açıkladı. Yeni anayasa hazırlık sürecinin detayları, atılan adımlar ve beklenen yol haritası bu makalede.
Giriş
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, 27 Mayıs 1960 darbesinin 65. yıldönümünde gerçekleştirdiği Genişletilmiş İl Başkanları Toplantısı’nda yeni anayasa hazırlıklarına ilişkin kritik bir mesaj verdi. “Darbe anayasası utancından da bu milleti mutlaka kurtaracağız” vurgusuyla başlayan açıklamada Erdoğan, yeni sürece yönelik somut bir adım olarak 10 hukukçunun görevlendirildiğini duyurdu .
10 Hukukçu Görevlendirme Kararı
-
Görevlendirme Tarihi: “Dün itibarıyla 10 hukukçu arkadaşımı görevlendirdim” ifadeleriyle Erdoğan, görevlendirmenin 26 Mayıs 2025 itibarıyla resmiyet kazandığını belirtti .
-
Amaç: Bu hukukçuların, Meclis’te görüşülecek yeni anayasa metninin hazırlanmasına ve mevcut 1982 Anayasası’nın darbe izlerinden arındırılmasına odaklanacakları açıklandı
Yeni Anayasa Hazırlık Süreci
-
Uzman Çalışmaları: Görevlendirilen hukukçular, farklı disiplinlerden gelen akademisyen ve pratik hukukçularla birlikte detaylı hukuki analizler yapacak.
-
Kamuoyu Katılımı: Taslak metin, sivil toplum örgütleri, meslek birlikleri ve vatandaşların görüşüne açılacak.
-
Meclis Süreci: Hazırlanan metin, TBMM Anayasa Komisyonu’na sunulacak; değişiklik önerileri komisyon maratonuyla ele alınacak.
-
Referandum Aşaması: Nihai taslak, halkoyuna sunularak onaylanacak.
Darbe Anayasası’na Veda
Erdoğan, 1982 Anayasası’nın hâlâ “darbe izleri taşıdığını” ifade ederek, milletin iradesinin vesayet odakları tarafından gölgelendiği geçmişe kesin bir nokta koymayı hedeflediklerini vurguladı. Bu söylem, 15 Temmuz ruhuyla birleşerek “vesayetten tam bağımsız bir hukuk düzeni” vaadini güçlendiriyor.
Sürecin Önemi ve Beklentiler
-
Demokrasi Derinleşmesi: Yeni anayasa, güçler ayrılığı ve yargı bağımsızlığı ilkelerini sağlamlaştıracak.
-
Hukuki Güvenlik: Yatırımcı güveni ve uluslararası itibar için istikrarlı bir anayasal çerçeve oluşturulacak.
-
Toplumsal Uzlaşma: Farklı siyasi ve sosyal kesimlerin ortak paydada buluştuğu kalıcı bir metin hazırlanması amaçlanıyor.
Sonuç
Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın 10 hukukçu görevlendirmesi, Türkiye’nin anayasa değiştirme sürecinde kritik bir eşiğe işaret ediyor. “Darbe anayasası utancından” kurtulma hedefi, sadece teknik bir revizyon değil; demokratik kültürün derinleşmesine yönelik bir adım olarak görülüyor. Önümüzdeki dönemde hazırlanacak taslak metin, hem TBMM hem de halk nezdinde yapılacak değerlendirmelerle nihai şeklini alacak.
Politika
Putin ve Şi’nin “Organ Nakli ve Ölümsüzlük” Söyleşisi Pekin’de Açık Mikrofonla Yayımlandı — 150 Yıl Yaşamak Mümkün mü?
Yayın: 7 Eylül 2025 | Saat: 14:30 (Europe/Istanbul) · Okuma süresi: 5 dakika
Kaynak / Editör: FatihDoganMedya
Pekin’deki askeri geçit sırasında açık mikrofonla yayılan Putin–Şi diyalogu dünya gündemine oturdu. Organ nakliyle “150 yaş” ve “ölümsüzlük” iddiaları bilimsel gerçeklerle karşılaştırıldı. Uzman görüşleri ve güncel gelişmeler burada.
Ne oldu? Kısa özet
3 Eylül 2025’te (Pekin’de düzenlenen II. Dünya Savaşı sona ermesinin 80. yıldönümü töreni sırasında) canlı yayınlanan geçit töreninde, kameraların dışında kalan bir açık mikrofon (hot mic) kısa bir süreliğine Rusya Devlet Başkanı Vladimir Putin ile Çin Devlet Başkanı Xi Jinping arasındaki konuşmayı verdi. Yayına yansıyan çeviri sesinde Putin’in biyoteknoloji ve “insan organlarının sürekli nakli”yle ilgili yorumları ve Şi’nin “Bu yüzyılda bazı tahminlere göre insanlar 150 yaşına kadar yaşayabilir” sözleri duyuldu. O anın görüntüleri ve ses kayıtları uluslararası haber ajanslarının gündemine girdi.
(Putin — 7 Ekim 1952 doğumlu; Şi Jinping — 15 Haziran 1953 doğumlu — her iki lider de 2025 yılı itibarıyla 72 yaşındadır.
Yayına yansıyan sözler (kısmen tercüme)
-
Haber kayıtlarına göre (çeviri üzerinden): Putin: “Biyoteknoloji sürekli gelişiyor. İnsan organları sürekli nakledilebilir; daha gençleşebiliriz, belki ölümsüzlüğe bile ulaşabiliriz.”
-
Xi: “Bazı tahminlere göre bu yüzyılda insanlar 150 yaşına kadar yaşayabilir.”
Kayıt kısa süre sonra geniş açıya geçildi; konuşmanın tamamı uzun süre canlı yayında kalmadı.
Olayın yankıları ve politik arka plan
Bu “açık mikrofon” anı, küresel medyada hem şaşkınlık hem de spekülasyon yarattı. Törene yüz milyonlarca, Çin yayınlarında milyarlarca izleyici aktığı; liderlerin kortejde birlikte yürümesinin ise Çin–Rusya ilişkilerinin sembolik bir göstergesi olduğu bildirildi. Bazı yorumlarda, liderlerin uzun ömre ilişkin söyleminin elitler arasında uzun zamandır gündemde olan “yaşlanmaya karşı bilimsel yatırım” eksenine işaret ettiği vurgulandı.
Bilim bunun neresinde? — 150 yaş ve “ölümsüzlük” mümkün mü?
Kısa cevap: Bugünkü bilimsel bilgi ve klinik gerçeklerle “organ nakilleriyle ölümsüzlük” veya düzenli organ değişimleriyle güvenli şekilde 150 yaşına ulaşmak gerçekçi bir beklenti değil. Ancak bazı teknolojiler organ yetmezliğini tedavi etme potansiyeli taşıyor; alan hızla ilerliyor.
Neden 150 — veya ölümsüzlük — hemen mümkün değil?
-
Aging (yaşlanma) çok sistemik bir süreçtir. Yaşlanma tek bir organun çöküşü değildir; genetik, hücresel, immün, vasküler ve metabolik sistemlerin eş zamanlı yıpranması söz konusudur. Sadece organ değiştirerek tüm bu süreçleri durdurmak veya tersine çevirmek bugünkü bilgilerle mümkün görünmüyor.
-
Nakil sonrası uzun dönem riskler: Organ nakli alıcıları yaşam boyu immünosupresif (bağışıklık baskılayıcı) ilaçlar kullanmak zorunda kalır; bu ilaçlar enfeksiyon, kanser ve diğer komplikasyon riskini artırır. Ayrıca ileri yaşta büyük cerrahi yükün kendisi risk oluşturur.
-
Doğrulanmış en uzun insan yaşamı: Bugüne kadar doğrulanmış en uzun yaşam, Jeanne Calment (122 yıl 164 gün) verisidir; 150 yaş henüz doğrulanmış veya yaygın olarak gözlemlenmiş bir gerçeklik değil.
Peki xenotransplantasyon (genetiği düzenlenmiş hayvan organları) umut veriyor mu?
Evet — xenotransplantasyon alanında son yıllarda önemli adımlar atıldı: genetiği düzenlenmiş domuz organlarının kısa dönemli başarıları, FDA onaylı insan denemelerinin başlaması, bazı merkezlerde domuz böbreği/kalp denemeleri gibi gelişmeler var. Ancak bu çalışmalar halen deneysel, uzun dönem güvenlik ve fonksiyon verileri sınırlı ve bağışıklık/yeni virüs aktarımı gibi riskler devam ediyor. Bu nedenle xenotransplantasyon insan ömrünü radikal biçimde uzatacak garantili bir teknoloji olarak henüz kabul edilmiyor.
Politika
CHP’li Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler tahliye edildi
Tarih: 05 Eylül 2025 — Saat: 00:20 (yerel) · Okuma süresi: 2 dakika
Özet : İstanbul Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi, Beykoz Belediyesi’ne yönelik yürütülen davada tutuklu sanıklar arasında yer alan CHP’li Beykoz Belediye Başkanı Alaattin Köseler’in de aralarında bulunduğu tutuklu sanıkların tahliyesine karar verdi
Olayın kısa kronolojisi
-
Gözaltı ve tutuklama: Alaattin Köseler, soruşturma kapsamında 27 Şubat 2025’te gözaltına alınmış; mart ayında tutuklanmıştı.
-
İddianame ve suçlamalar: Savcılık iddianamesinde Köseler hakkında “suç işlemek amacıyla örgüt kurma”, “ihaleye fesat karıştırma”, “nitelikli dolandırıcılık” ve “resmi belgede sahtecilik” gibi suçlamalar yer alıyor; istenen cezalar 17 yıl 6 aydan 67 yıl 3 aya kadar değişiyordu.
-
Tahliye kararı: Anadolu 17. Ağır Ceza Mahkemesi’nin ara kararında, duruşmada yargılanan tutuklu sanıkların bir kısmı hakkında tahliye kararı verildi. Kararın ayrıntıları mahkeme zabıtlarına ve duruşma tutanaklarına göre şekilleniyor.
Mahkeme süreci ve gerekçe
Mahkeme kaynaklı ara kararda (duruşma tutanaklarına göre) savunmaların alınması ve delil durumunun değerlendirilmesi sonrasında bazı tutuklu sanıkların adli kontrol şartlarıyla serbest bırakılmasına hükmedildi. Duruşmada savunmaların tamamlanmasına, delil durumuna ve tutukluluk süresine ilişkin değerlendirmeler mahkeme kararında etkili oldu.
Tepkiler
CHP cephesinden ilk tepkiler geldi; CHP milletvekili Mahmut Tanal ve partinin yerel temsilcileri, Köseler’in derhal görevine iade edilmesi yönünde açıklamalar yaptı. Partili bazı isimler kararı “hukukun gereği” ve “mahkemenin hakkaniyetli değerlendirmesi” olarak nitelendirdi.
Ne olacak? (Süreç nasıl devam edecek)
-
Tahliye, davanın esasını etkilemez; iddianame, delil takibi ve duruşmalar devam ediyor. Mahkeme nihai kararını vereceği ana kadar yargılama süreci sürecek.
Detaylı notlar (okuyucu için)
-
Tutukluluk süresinin uzunluğu ve mahkeme kararları dosyada önemli etkiler yaratıyor; savcılık talepleri ile mahkeme kararları farklılaşabiliyor.
-
Bu haber, duruşma tutanakları ve ana akım basın kaynaklarının ara karar bildirimlerine dayanılarak hazırlanmıştır. İlerleyen duruşma ve karar süreçleriyle ilgili güncellemeler takip edilecektir.
Politika
Cumhurbaşkanı Erdoğan: “Netanyahu denilen gaddarın kıyımına asla seyirci kalamayız”
Tarih: 03.09.2025
Saat: 20:09
Özet
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Mevlid-i Nebi Haftası açılış programında yaptığı konuşmada İsrail Başbakanı Benjamin Netanyahu’yu hedef alarak “Netanyahu denilen gaddarın, kafirin o kıyımına asla seyirci kalamayız” ifadelerini kullandı. Erdoğan, Türkiye’nin Filistin ve Gazze ile dayanışmasını vurgulayarak uluslararası kamuoyuna çağrı yaptı.
Konuşmanın içeriği ve vurgu
Cumhurbaşkanı Erdoğan, Beştepe Millet Kongre ve Kültür Merkezi’nde düzenlenen Mevlid-i Nebi Haftası açılışında bölgedeki insani dramı ve Filistin halkına yönelik operasyonları sert biçimde eleştirdi. Konuşmasında “Dünyanın neresinde bir Müslüman varsa gönlümüz, aklımız, ruhumuz oradadır” diyerek Türkiye’nin tavrını net şekilde ortaya koydu ve Gazze’ye ilişkin dayanışma mesajı verdi. Erdoğan ayrıca “Şu anda Filistin’de olan, bu Netanyahu denilen gaddarın, kafirin o kıyımına asla seyirci kalamayız” sözleriyle İsrail yönetimine tepki gösterdi.
Konuşmanın yapıldığı yer ve bağlam
Programın açılışı ve konuşma, Mevlid-i Nebi Haftası çerçevesinde gerçekleştirildi; Erdoğan burada hem dini-manevi mesajlar verdi hem de dış politika üzerinden bölgesel gelişmelere dair sert değerlendirmelerde bulundu. Yerel medya, konuşmanın AK Parti iktidarının dış politika hattını ve Türkiye’nin insani diplomasi yaklaşımını yeniden vurguladığını not etti.
Türkiye’nin duruşu ve uluslararası yansımalar
Erdoğan’ın sözleri, Türkiye’nin Filistin konusundaki aktif dayanışma siyasetini tekrar gündeme taşıdı. Yerel haber ajansları ve uluslararası medya, Erdoğan’ın açıklamalarını geniş şekilde aktardı; bazı yayınlar ise bu çıkışı bağlam içinde değerlendirerek bölgedeki gerilimlerin daha da tırmanma riski taşıdığı uyarısını iletti. (Ayrıntılı uluslararası tepkiler ve resmi açıklamalar gelmeye devam ediyor.
Neden önemli?
-
Cumhurbaşkanı’nın doğrudan muhatap gösterdiği güçlü ifadeler, Türkiye-İsrail ilişkilerinde yeni bir söylem dalgası oluşturabilir.
-
Türkiye’nin Gazze ve Filistin politikası hem iç kamuoyunda hem de bölgesel diplomasi arenasında takip ediliyor.
-
Gündem5 gün önce
EVLİLİK YILDÖNÜMÜ KABUSA DÖNDÜ: FİTNESS EĞİTMENİ İREM KARATUTLU TIR’IN ÇARPMAĞI SONUCU İKİ BACAKLARINI KAYBETTİ
-
Teknoloji1 hafta önce
ChatGPT’nin ilk belgeli cinayeti: Yapay zeka nasıl katil yarattı?
-
Teknoloji7 gün önce
Instagram’da yeni dönem başlıyor: Abonelik ücreti belli OLDU!
-
Spor1 hafta önce
Kerem Aktürkoğlu, Fenerbahçe tarihinin en pahalı transferi oldu
-
Sanat1 hafta önce
Psikologlar yönlendirdi, hayatı değişti
-
Sanat1 hafta önce
2 bin yıllık gözyaşı şişelerini yeniliyor: Sadakatin göstergesiydi
-
Spor1 hafta önce
Samsunspor taraftar kafilesine silahlı saldırı: 1 ölü, 1 yaralı
-
Sağlık1 hafta önce
Uzmanlar “bu 5 yiyeceği dondurucuya koymayın” diyor: Herkes bu hatayı bilmeden yapıyor