Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Politika

“Erdoğan’dan Tarihi Mesaj: Terörün, Silahın ve Şiddetin Devri Artık Kapanmıştır”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM’de PKK’nın fesih ve silah bırakma kararını değerlendirerek “Terörün, silahın, şiddetin, illegalitenin devri artık kapanmıştır.” dedi. “Terörsüz Türkiye” hedefine geçilen yeni safha ve sürecin bölgesel barışa katkıları makalemizde.

Özet
14 Mayıs 2025’te TBMM’deki AK Parti Grup Toplantısı’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, terör örgütü PKK’nın “fesih ve silah bırakma” kararını değerlendirerek “Terörün, silahın, şiddetin, illegalitenin devri artık kapanmıştır.” ifadelerini kullandı. Erdoğan, bu kararla birlikte “Terörsüz Türkiye” hedefine geçilen yeni safhanın demokrasi, kardeşlik ve birlik içinde kalıcı barış inşa etme dönemi olduğunu vurguladı. Örgütün Suriye ve Avrupa uzantılarının da aynı sürece katılmasının hayati önem taşıdığını belirtti.

Arka Plan: PKK’nın “Fesih ve Silah Bırakma” Kararı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, bölücü örgüt PKK’nın kendi kendini feshetme ve silahları teslim etme kararını açıkladığını vurguladı .
Bu adım, “Terörsüz Türkiye” hedefi doğrultusunda atılan en somut adımlardan biri olarak değerlendiriliyor .

Erdoğan’ın Konuşmasından Öne Çıkan Başlıklar

  • Yeni Safha: “Terörsüz Türkiye çabalarımızda yeni bir safhaya geçmiş bulunmaktayız.” şeklindeki ifadesiyle süreçte önemli bir döneme girildiğini belirtti

  • Demokrasi ve Birlik: “Bu safha, birliğimizi ve kardeşliğimizi güçlendirme, terör duvarını kalıcı olarak ortadan kaldırma safhasıdır.” dedi.

  • Ekonomik Etki: Terörün ekonomik maliyetine değinerek “Terör ekonomimize darbe vurmuştur; bununla baş etmek için büyük bedeller ödedik.” ifadelerini kullandı .

  • Uluslararası Boyut: Örgütün Suriye ve Avrupa kollarının da sürece dahil olmasının, bölgesel istikrar için kritik olduğunu vurguladı .

Türkiye İçin Muhtemel Sonuçlar

  1. Güvenlik Ortamında İyileşme: Silahların bırakılmasıyla sınır bölgelerinde güvenlik güçlerinin operasyon alanı daralacak, sivil yaşam daha huzurlu hale gelebilecek .

  2. Yatırım ve Turizm: İç huzurun pekişmesi, yabancı yatırımcı ve turistlerin Türkiye’ye olan güvenini artırabilir .

  3. Demokratikleşme Süreci: Şiddetin geride bırakılması, siyasi ve toplumsal diyalog kanallarının güçlenmesine zemin hazırlayacak .

Uluslararası Perspektif

  • AB ve ABD: Avrupa Birliği ve ABD, Türkiye’nin terörle mücadeledeki kararlılığını yakından izliyor; PKK’nın silah bırakmasının bölgesel barışa olumlu katkı yapması bekleniyor .

  • Suriye’den Etkiler: Suriye’deki çatışma dinamiklerinin çözülmesi için Türkiye-Suriye diyaloğu, bu süreçten güçlenerek çıkabilir .

Sonuç

Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın “Terörün, silahın, şiddetin, illegalitenin devri artık kapanmıştır.” açıklaması, Türkiye’nin terörle mücadelede yeni bir döneme girdiğinin simgesi olarak değerlendiriliyor. Bu tarihi fırsatın, ulusal birlik ve uluslararası iş birliği ortamında heba edilmeden değerlendirilmesi, “Terörsüz Türkiye” ideali açısından hayati öneme sahip.

Politika

“CHP 48 Yılın Zirvesinde: Ecevit’in %41,38 Rekoruna %40’la En Yakın Performans”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
Son Sözcü anketi, CHP’yi yüzde 40 bandına taşıyarak 1977’de Bülent Ecevit’in elde ettiği yüzde 41,38 rekoruna en yakın noktaya çıkardı. Bu tarihî yükselişin arka planı, güncel analizler ve gelecek seçim projeksiyonları makalemizde.

CHP, Sözcü’nün son anketine göre yüzde 40’a ulaşarak 48 yıl sonra Bülent Ecevit’in 1977’deki rekor oy oranını yakaladı . Bu sonuç, parti tarihinde kritik bir eşik olan “yüzde 40 bariyerini” ilk kez görmesinin yanı sıra, 5 Haziran 1977 Genel Seçimleri’nde Ecevit’in elde ettiği yüzde 41,38 rekoruna en yakın performans anlamına geliyor . Ecevit liderliğindeki CHP’nin o seçimde kazandığı 213 milletvekili sandalyesi, partinin siyasi başarısının en somut ispatı olarak hafızalarda yerini koruyor .

Giriş

Sözcü’nün bugün yayınladığı ankete göre katılımcıların yüzde 40’ı CHP’ye, yüzde 29’u ise AKP’ye oy vereceğini belirtti . Diğer partilerin dağılımı ise DEM %8, MHP %7, İYİ Parti %4, YRP %3 ve ZP %4 olarak ölçüldü.

Tarihsel Arka Plan

5 Haziran 1977 genel seçimlerinde Bülent Ecevit liderliğindeki CHP, yüzde 41,38 oy oranıyla çok partili dönemin en yüksek desteğini elde etmişti . Bu oy oranı, partiyi 213 sandalye ile parlamento birincisi yapmıştı .

Bu Sonuç Neden Önemli?

CHP’nin yüzde 40 bandını görmesi, 1977’den bu yana ilk kez gerçekleşen bir gelişme olarak siyasi tarihimize geçiyor . Sakarya Gazetesi’ne göre, Ecevit’in döneminden sonra en yüksek oy oranı yerel seçimlerde alınan yaklaşık yüzde 38’di ki bu da bugünkü başarıyı daha da anlamlı kılıyor

Siyasi Perspektif

MetroPoll’ün Nisan sonu anketine göre, Özgür Özel’in “sert muhalefet” stratejisi sonrası CHP’nin genel seçmendeki desteği yaklaşık yüzde 42’ye kadar yükseldi  Bu ivme, partiyi iktidar hedefine bir adım daha yaklaştırıyor .

Geleceğe Bakış

Reuters’a göre, muhalefet cephesi önümüzdeki aylarda erken seçim çağrılarını kuvvetlendirmeyi planlıyor  Ayrıca, pro-Kürt DEM Partisi ile kurulacak ittifakın, CHP’nin iktidar yolundaki kritik faktörlerinden biri olması bekleniyor

Okumaya Devam Et

Politika

“Ekrem İmamoğlu’na Bir Soruşturma Daha: ‘Savcılara Hakaret’ İddiasıyla SEGBİS İfadesi Bekleniyor”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, 23 Mart’taki hakimlik sorgusundaki savcı ifadeleri nedeniyle “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçlamasıyla yeni bir soruşturma ile karşı karşıya. SEGBİS’ten yarın ifade verecek. Detaylar ve hukuki süreç…

İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu hakkında “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” iddiasıyla yeni bir soruşturma başlatıldı. İmamoğlu’nun, 23 Mart’ta hakkında yürütülen “terör” soruşturması kapsamında hakimlik sorgusunda savcılara yönelik kullandığı sert ifadeler gerekçe gösterilerek, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından yürütülen dosya kapsamında yarın SEGBİS aracılığıyla ifade vereceği öğrenildi. Bu soruşturma, İmamoğlu’nun Mart ayından bu yana içinde bulunduğu yolsuzluk ve terör soruşturmalarına ek olarak gündeme gelen en güncel gelişme olarak öne çıkıyor.

Soruşturmanın Konusu ve Gerekçe

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı, İmamoğlu hakkında “savcılara yönelik” ifadeleri nedeniyle “kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçlamasıyla inceleme başlattı . Başsavcılık, İmamoğlu’nun tutuklamaya sevk gerekçesinde adı geçen iki Cumhuriyet Savcısı hakkındaki sözlerini soruşturma gerekçesi saydı .

İmamoğlu’nün İfadesi ve İddialar

23 Mart’taki hakimlik sorgusunda İmamoğlu şu ifadeleri kullanmıştı:

“Tam bir kumpas ve pusu düzenini kuran 2 savcının suç isnatını görmekteyim. Hepsi benim için çöp niteliğindedir.” .
Bu sözler, “kamu görevlisine hakaret” kapsamında soruşturma dosyasına dönüştürüldü .

İfade Süreci ve SEGBİS Detayları

Yeni soruşturma çerçevesinde İmamoğlu, 14 Mayıs 2025 Çarşamba günü saat 13.00’te Silivri Cezaevi’nden SEGBİS (Ses ve Görüntü Bilişim Sistemi) ile İstanbul Adliyesi’ne bağlanarak ifade verecek . Bu uygulama, tutuklu sanıkların duruşma ve ifade işlemlerini cezaevi ortamından yürütmesine imkân tanıyor

Hukuki Süreç ve Beklenen Gelişmeler

  • Dosyanın işleyişi: Başsavcılık, SEGBİS kaydındaki ifadeler doğrultusunda kovuşturmaya gerek olup olmadığını değerlendirecek .

  • Olası ceza: “Kamu görevlisine görevinden dolayı hakaret” suçu, Türk Ceza Kanunu’nun 125. maddesi uyarınca, altı aydan iki yıla kadar hapis veya adlî para cezasıyla cezalandırılabiliyor .

  • Savunma süreci: İmamoğlu avukatları aracılığıyla iddialara karşı savunmasını sunacak; gerekirse tanık ve delil teklifinde bulunulacak .

Arka Plan: Mart 2025’ten Bu Yana Soruşturmalar

  • Yolsuzluk soruşturması: 23 Mart itibarıyla İBB’ye yönelik “yolsuzluk” ve “örgütlü suçlar” soruşturmaları kapsamında İmamoğlu ve 99 şüpheli hakkında çok sayıda suçlamaya yer verildi .

  • Terör soruşturması: Aynı dönemde “PKK/KCK terör örgütüne yardım” iddiasıyla ayrı bir dosya da sürüyor.

  • Tutukluluk hali: İmamoğlu, bu dosyalar nedeniyle Silivri Cezaevi’ne gönderilmiş, görevinden uzaklaştırılmış durumda .

Kamuoyu ve Siyasi Yansımalar

Bu yeni soruşturma, İmamoğlu’nun hem yerel hem de ulusal kamuoyundaki imajını yakından etkileyecek. Muhalefet blokları, dosyanın “siyasi müdahale” içerdiğini savunurken, iktidar temsilcileri hukukun üstünlüğü vurgusu yapıyor. SEGBİS’teki ifadenin ardından atılacak adımlar, Türkiye’de siyaset–hukuk ilişkilerinin kaderini belirleyebilir.

Okumaya Devam Et

Politika

Tarihin En Büyük 142 Milyar Dolarlık Savunma Anlaşması: ABD ve Suudi Arabistan Yeni Dönemi Başlatıyor”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

ABD ve Suudi Arabistan, 13 Mayıs 2025’te Riyad’da imzalanan 142 milyar dolarlık savunma satış anlaşmasıyla tarih yazdı. Anlaşma; hava, füze, deniz ve uzay sistemlerini kapsıyor. Bölgesel güvenlik ve ekonomik iş birliğinde yeni bir sayfa açılıyor.

1. Anlaşmanın Arka Planı

1.1 Trump’ın Körfez Turu

ABD Başkanı Donald Trump, Mayıs 2025’teki ilk ikinci dönem dış gezisinin başlangıcını Suudi Arabistan’da yaptı. Ziyaret, ekonomik iş birlikleri ve yatırımın ön planda olduğu bir program çerçevesinde gerçekleşti

1.2 Vision 2030 ve Stratejik Hedefler

Suudi Arabistan’ın Vision 2030 reform planı, petrol bağımlılığını azaltarak savunma, teknoloji ve altyapı projelerinde yerli üretimi ve dış iş birliklerini güçlendirmeyi hedefliyor. Bu anlaşma, ülkenin modernizasyon adımlarını hızlandıracak unsurları içeriyor .

2. Anlaşma Detayları

2.1 Kapsam ve Bileşenler

  • Hava ve Füze Savunma: Patriot bataryaları, THAAD sistemleri gibi ileri teknoloji ürünler.

  • Hava Kuvvetleri ve Uzay: F-15 savaş uçakları modernizasyonu ve uydu iletişim altyapısı.

  • Deniz Güvenliği: Çok maksatlı savaş gemileri, denizaltı savunma sistemleri.

  • İletişim ve Komuta Kontrol: Gelişmiş komuta-kontrol sistemleri, siber savunma çözümleri.

2.2 F-35 Tartışmaları

Anlaşma kapsamında Suudi Arabistan’ın uzun süredir talep ettiği Lockheed Martin F-35’lerin alımı kesinleşmedi; ancak müzakereler yürütülüyor. Bu durum, İsrail’in bölgedeki niteliksel askeri üstünlüğünü koruma zorunluluğuyla ilişkilendiriliyor

3. Tarihteki Önemi

Bu 142 milyar dolarlık paket, ABD tarihinin en büyük savunma satış anlaşması olarak kayıtlara geçti. Önceki rekorlar, Suudi Arabistan’a yapılan 90 milyar dolar düzeyindeki satışlarla kıyaslandığında önemli oranda artış gösteriyor .

4. Bölgesel ve Küresel Etkiler

4.1 Bölgesel Güvenlik Dinamikleri

Anlaşma, Körfez İşbirliği Konseyi (GCC) ülkeleri arasında dengeleri etkileyebilir. Suudi Arabistan’ın hava ve füze savunma kapasitesinin güçlenmesi, İran ve diğer bölgesel aktörlerle ilişkilerde stratejik caydırıcılığı artıracak .

4.2 Ekonomik ve Endüstriyel İş Birliği

Söz konusu savunma paketinin yanı sıra, Suudi Arabistan’ın ABD’deki yatırımları da 600 milyar doları buluyor. Enerji, teknoloji ve madencilik alanlarında planlanan ortak projeler, iki ülke arasındaki ticari hacmi rekor seviyeye taşıyacak .

5. Sonuç ve Gelecek Perspektifi

İmzalanan 142 milyar dolarlık savunma satışı, ABD-Suudi Arabistan ilişkilerinde dönüm noktası niteliğinde. Hem bölgesel istikrar hem de ekonomik iş birliği açısından büyük potansiyel barındırıyor. Vision 2030 çerçevesinde bu tür anlaşmalar, Suudi Arabistan’ın uluslararası arenadaki rolünü güçlendirirken, ABD savunma sanayisi için de önemli bir pazar yaratıyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar