Politika
Erdoğan ve Aliyev’den Budapeşte’de Samimi Kucaklaşma: Sosyal Medyayı Sallayan O Anlar
Açıklaması
Türk Devletleri Teşkilatı Zirvesi’nde Budapeşte’de bir araya gelen Cumhurbaşkanları Erdoğan ve Aliyev, meyveli çay sohbeti ve torun muhabbetiyle sosyal medyanın ilk sırasına oturdu. Samimi diyalog detayları ve sosyal medya tepkileri bu makalede!
Zirveye Damga Vuran Karşılama
21 Mayıs 2025 tarihinde Macaristan’ın başkenti Budapeşte’de düzenlenen Türk Devletleri Teşkilatı (TDT) Gayriresmi Zirvesi’nin diplomatik ajandası, Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan ile Azerbaycan Cumhurbaşkanı İlham Aliyev’in sıcak ve samimi diyalog anları sayesinde bir anda sosyal medyanın odağı haline geldi. İki lider, resmi karşılama törenlerinin ardından, karşılaşır karşılaşmaz içten bir şekilde kucaklaşarak dostluk mesajı verdi
Zirvenin ilerleyen dakikalarında, Erdoğan’ın “Gel bir sarılayım sana” ifadesiyle Aliyev’e uzattığı kucaklama daveti, protokol görüntülerinin ötesinde gerçek bir dostluk sahnesi sundu. O anlar, hem resmi heyet üyelerinde hem de sosyal medyada gülümsemelere neden oldu .
Meyveli Çay Üzerinden Neşeli Sohbet
Tradisyonel diplomatik ritüellerin ötesinde, Aliyev’in Erdoğan’a önce meyveli çay ikram etmesi, ardından “Sen ne içiyorsun?” diye sormasıyla başlayan sohbet, iki lider arasındaki samimiyeti tüm dünyaya gösterdi. Erdoğan, ikram edilen meyveli çaya dair esprili yorumlar yaparken, Aliyev de tebessümle karşılık verdi
Bu sıcak atmosferde, Erdoğan “Yahu gözün aydın. İkinci geldi. Maşallah, maşallah. Burada mı?” diyerek Aliyev’in ikinci torununun müjdesine sevincini paylaştı. Torun muhabbeti ve esprili hitaplar, sosyal medya kullanıcıları tarafından kısa sürede yüzbinlerce kez izlendi ve paylaşıldı .
Sosyal Medyada Etkisi ve Geri Dönüşler
Söz konusu anlar, Twitter, Instagram ve TikTok başta olmak üzere pek çok platformda #TürkDünyası, #Dostluk ve #Budapeşte etiketiyle trend topic oldu. Hem Türk hem de Azerbaycan kullanıcıları, iki liderin gösterdiği samimi diyaloğu “diplomaside bir anne-baba masumiyeti” olarak yorumladı. Bazı paylaşımlarda “Gerçek dostluk budur” başlığı altında mizahi videolar ve GIF’ler üretilerek viral hâle geldi .
Uluslararası basın kuruluşları da bu sıcak anları “diplomatik nezaketin ötesinde, kardeşliğin simgesi” şeklinde değerlendirdi. Video ve fotoğraflar, haber bültenlerinin sosyal medya hesaplarında geniş yankı buldu. Özellikle meyveli çay sunumu ve torun muhabbeti kareleri, “diplomaside yumuşak güç” olarak tanımlandı .
Zirvede Mesajlaşan Liderler: Aile ve Strateji
Sohbet sadece aile ve çay etrafında dönmedi. Üçlü masada Macaristan Başbakanı Viktor Orban’ın da yer aldığı bir bölümde, Erdoğan ve Aliyev’in bölgesel iş birliği, enerji projeleri ve kültürel bağların güçlendirilmesi konuşuldu. Ancak sosyal medya, bu stratejik görüşmelerden çok, liderlerin birbirlerine gösterdikleri sıcak ilgiye odaklandı .
Erdoğan’ın “Türk dünyası kardeşlik hukuku üzerinde yükselecektir” vurgusu, Aliyev’in “Ortak tarihimiz ve geleceğimiz bizi birleştiriyor” sözleriyle birleşerek zirvenin hem diplomatik hem de insani boyutunu ortaya koydu. Bu sözler de sosyal platformlarda “diplomatik sıcak mesaj” etiketiyle paylaşıldı .
Samimiyetin Diplomasideki Önemi
Diplomasi geleneği, resmi protokol kodlarının ötesinde insan ilişkilerine de dayanır. Erdoğan ve Aliyev’in bu içten yaklaşımı, klasik “kısa selamlama” ritüellerinin yerini gerçek bir dostluk ifadesine bıraktığını gösterdi. Uzmanlar, “Karakonferans dışı bu samimi anlar, liderler arasındaki güveni pekiştirir ve resmi mesajları daha inandırıcı kılar” yorumunu yaptı .
Aynı zamanda, halkların gönüllerinde de pozitif bir etki uyandıran bu kareler, Türkiye–Azerbaycan ilişkilerinin “Bir millet, iki devlet” ruhunu bir kez daha teyit etti. Sosyal medyanın gündemine düşen bu anlar, diplomaside insani temasın ne denli güçlü bir yumuşak güç olduğunu ortaya koydu .
Sonuç ve Değerlendirme
Budapeşte’de yaşanan bu samimi anlar, diplomasinin yalnızca resmi metinler ve saha ziyaretlerinden ibaret olmadığını; karşılıklı sevgi, dostluk ve aile bağlarının da uluslararası ilişkileri şekillendirdiğini kanıtladı. Erdoğan ve Aliyev’in bu sıcak kucaklaşması, sosyal medyada viral olurken, dünya kamuoyuna “Türk dünyasının kardeşliği” mesajını güçlü bir görsellikle iletti.
Gelecek zirvelerde benzer içten diyalogların artması, hem halklar arası empatiyi artıracak hem de resmi müzakereleri daha samimi bir zemine taşıyacaktır. Budapeşte’den yansıyan bu kareler, diplomasi tarihine “meyveli çay sohbeti” ve “torun muhabbeti” başlıklı hoş bir anı olarak geçti.
Hazırlayan: FATİHDOGANMEDYA EDİTÖRÜ FATİH DOĞAN
Politika
Eski İsrail istihbarat şefinden Tel Aviv’e Türkiye uyarısı!
Eski İsrail istihbarat şefinden Tel Aviv’e Türkiye uyarısı!
‘Bölge kaynama noktasında, çatışma kaçınılmaz’
FATİHDOGANMEDYA | 27 Kasım 2025 — 14:30 (İstanbul) · Okuma süresi: 4 dk
Emekli üst düzey bir İsrail istihbarat yetkilisinin Tel Aviv yönetimine yönelik uyarıları gündeme damga vurdu. Uzmanlar, bölgedeki askeri, diplomatik ve jeopolitik dengelerin son dönemde hızla değiştiğini; yanlış hesaplamaların gerilimi tırmandırarak açık çatışmaya yol açabileceği uyarısında bulunuyor. Bu haber, Türkiye-İsrail geriliminin arka planı, olası senaryolar ve askeri-stratejik göstergeleri bir arada sunuyor.
![]()
Ana Başlık: Uyarının kaynağı ve ne söylüyor?
Son günlerde Tel Aviv yönetimine yapılan uyarı, ismi açıklanmayan ancak geçmişte üst düzey görevlerde bulunmuş bir İsrailli istihbarat yetkilisinin değerlendirmelerine dayanıyor. Yetkili, bölgedeki çatışma hatlarının genişlediğini, Türkiye’nin bölgesel pozisyonunu güçlendirmesi ve aktörler arasındaki misilleme riskinin artmasının doğrudan bir çatışma riskini beraberinde getirdiğini belirtti. İsrailli eski güvenlik çevrelerinden gelen benzer değerlendirmeler son aylarda artış gösterdi.
Neden önemli? Bu tür uyarılar, sadece iki ülke arasındaki ilişkiler açısından değil; Suriye, Lübnan (Hezbollah), İran ve Doğu Akdeniz etrafında şekillenen çok taraflı risk ağı açısından da kırılganlık işareti sayılıyor. Uluslararası ve bölgesel aktörlerin çatışmayı önlemeye dönük adımları gecikirse, bir yanlış hesaplama domino etkisi yaratabilir.
Arka plan: Neler oldu, hangi gelişmeler gerilimi tırmandırdı?
-
Türkiye’nin bölgesel askeri profili: Ankara son dönemde Suriye, Doğu Akdeniz ve savunma alımları üzerinden bölgedeki etkisini genişletiyor; bu durum Tel Aviv dahil bazı başkentlerde stratejik endişeye yol açtı.
-
İsrail içi değerlendirmeler: İsrail’in eski istihbarat ve askeri çevrelerinden gelen analizler, hükümet politikalarının dış ilişkilerde yeni riskler doğurduğu yönünde uyarılar içeriyor. Bu sesler, hem askeri hem de diplomatik planlamada dikkat çekiyor.
-
Resmi/sivil komitelerin raporları: Bazı İsrail iç komiteleri ve analiz grupları, Türkiye ile doğrudan bir çatışma olasılığını değerlendiren senaryoları masaya koyduğunu bildirdi. Bu raporlar, politika yapıcılar üzerinde baskı oluşturuyor.
Uzman analizleri: Olası senaryolar ve riskler
-
Sınır-ötesi hava/deniz hareketleri — Yüksek: Hava sahası ihlalleri veya deniz çatışmaları aniden tırmanabilir; insani hatalar (ör. tanımlama hatası) ile lokal çatışmalar genişleyebilir.
-
Proxy/yerel aktörlerin kullanımı — Orta-yüksek: Bölgedeki vekâlet grupları vasıtasıyla yıpratma stratejileri, doğrudan devletler arası çatışmayı tetikleyebili
-
Diplomatik yumuşama veya gerilim tırmanışı — Belirsiz: Uluslararası arabuluculuk, gerilimi düşürebilir; fakat jeopolitik dengelerdeki hızlı değişimler çözümü zorlaştırıyor.
Türkiye ve İsrail açısından kısa değerlendirme
-
Türkiye: Bölgesel nüfuzunu güçlendirme, askeri kapasite artırımı ve diplomasi kanalları ile hedeflerine ulaşma eğiliminde. Bu strateji bazı komşu devletlerde endişe yaratıyor.
-
İsrail: Güvenlik eliti içinde artan uyarılar ve risk senaryoları, Tel Aviv’in hem savunma hem dış politika duruşunu yeniden değerlendirmesine neden oluyor. Eski üst düzey isimlerin açıklamaları bu tartışmayı kamusal alana taşıdı.
Olası sonuçlar — En kötü ve en iyi senaryolar
-
En kötü senaryo: Küçük çaplı bir provokasyonun tırmanarak hava/deniz çatışmasına dönüşmesi; bölge aktörlerinin farklı cephelerden müdahil olması.
-
En iyi senaryo: Yoğun diplomasi, üçüncü taraf arabulucuları ve bölgesel mekanizmalar sayesinde gerilimin soğutulması ve tarafların kabiliyetlerini yeniden dengelemesi.
Son söz
Emekli istihbarat yetkilisinin uyarısı, bölgedeki mevcut dengenin kırılganlığına dikkati çekiyor. Ankara-Tel Aviv hattında yaşanacak her yeni gelişme, sadece iki ülkeyi değil, geniş bir coğrafyayı etkileme potansiyeline sahip. FatihDoganMedya olarak izlemeye devam ediyoruz — gelişmeler netleştikçe kapsamlı analizler ve sahadan raporlarla okuyucularımızı bilgilendireceğiz.
Politika
SON DAKİKA | MGK’dan 7 maddelik bildiri: “Bölgemizde teröre yer yok”
SON DAKİKA | MGK’dan 7 maddelik bildiri: “Bölgemizde teröre yer yok”
Yayın: 26 Kasım 2025, 19:49 (İstanbul) — Okuma süresi: 3 dk
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan başkanlığında Cumhurbaşkanlığı Külliyesi’nde toplanan Milli Güvenlik Kurulu (MGK) toplantısının ardından 7 maddelik yazılı bildiri yayımlandı. Bildiride “Terörsüz Türkiye” hedefi teyit edilirken, “bölgemizin geleceğinde terör ve şiddetin hiçbir tezahürüne yer yok” vurgusu yapıldı. Toplantıda Suriye, Gazze, Sudan, Rusya-Ukrayna ve Güney Kafkasya gelişmeleri de ele alındı.

Kurulun ana tespitleri (kısa, net)
MGK bildirisinin halka açık özetinde öne çıkan başlıklar şöyle toplandı (orijinal metnin ruhuna sadık, özgün özet):
-
Terörle mücadelede kararlılık: PKK/KCK-PYD/YPG, FETÖ ve DEAŞ başta olmak üzere terör örgütlerine karşı yurt içi ve yurt dışı faaliyetlerin değerlendirildiği, tehditlere karşı kararlılığın sürdürüleceği belirtildi.
-
“Terörsüz Türkiye” hedefi: Terörün tam ve kalıcı biçimde sona erdirilmesine yönelik çalışmaların ele alındığı; bölgenin geleceğinde terör ve şiddetin kabul edilmeyeceği vurgulandı.
-
Suriye’ye destek ve istikrar çağrısı: Suriye’deki olumlu adımlar memnuniyetle karşılandı; Türkiye’nin Suriye halkının huzuru ve güvenliği için desteğini sürdüreceği kaydedildi.
-
Gazze ve ateşkes: Türkiye’nin mimarlarından olduğu ateşkesin bölgedeki insani krizin durdurulmasında hayati olduğu; ateşkesi ihlal eden taraflara son verilmesi çağrısı yapıldı. Türkiye, sonrasındaki yapıcı süreçlerde sorumluluk almaya hazır olduğunu bildirdi.
-
Sudan’da insani endişe: Sudan’daki çatışmaların durdurulması, sivillerin korunması ve ülke egemenliğine saygı çağrısı yapıldı; uluslararası aktörlerle iş birliği isteniyor.
-
Rusya-Ukrayna savaşı: Savaşın tırmanma riskine dikkat çekildi; diplomasiyle çözüm arayışlarının önemi vurgulanıp Türkiye’nin barış çabalarının sürdürüleceği ifade edildi.
-
Güney Kafkasya iş birliği: Azerbaycan-Ermenistan barış sürecinde kaydedilen olumlu adımlar memnuniyetle karşılandı; bölgesel iş birliği ve kalkınma hedefleri desteklendi.
Arka plan — neden bugün önemli?
Bu toplantı, Meclis Süreç Komisyonu heyetinin İmralı ziyareti sonrası yapılan ilk MGK toplantısı olarak dikkat çekiyor; kurulda İmralı görüşmesinin siyasi ve güvenlik boyutları da ele alındı. Bu bağlamda “terörsüz bölge” hedefi ve sahadaki uygulamaların takip edileceği mesajı öne çıktı.
Ne değişecek? Kısa analiz
-
Güvenlik politikası: Bildiri, hükümetin terörle mücadelede hem yurt içi hem yurt dışı taktikleri sürdürmeye hazır olduğunu teyit ediyor; sahadaki operasyonel yaklaşımlarda süreklilik beklenebilir
-
Dış politika: Gazze ve Suriye başlıkları, Türkiye’nin diplomatik ve insani rolünü güçlendirme niyetinin göstergesi. Sudan ve Güney Kafkasya mesajları bölgesel diplomasiye ağırlık verileceğini işaret ediyor.
Politika
İmamoğlu’na yönelik “çıkar amaçlı suç örgütü” iddianamesi kabul edildi — Dava açıldı
İmamoğlu’na yönelik “çıkar amaçlı suç örgütü” iddianamesi kabul edildi — Dava açıldı
FATİHDOGANMEDYA / Hukuk & Siyaset
Tarih: 25 Kasım 2025 | Saat: 11:00 (İstanbul)
Okuma süresi: 3–4 dakika
İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi, İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı tarafından hazırlanan ve 407 şüpheliyi kapsayan iddianameyi kabul ederek dava açılmasına karar verdi. İddianamede, aralarında tutuklu bulunan Ekrem İmamoğlu için ayrı ayrı binlerce yıla varan hapis cezaları talep ediliyor; iddianame yaklaşık 3–4 bin sayfa büyüklüğünde olduğu belirtiliyor.

Mahkeme kararı: İddianame kabul edildi
İstanbul 40. Ağır Ceza Mahkemesi, soruşturma kapsamında hazırlanan iddianameyi inceleyip iddianamenin kabulüne karar verdi. Böylece dosya ağır ceza mahkemesinde dava olarak ele alınacak. Karar resmi tutanaklarla mahkeme kayıtlarına geçirildi.
Dosyanın kapsamı ve şüpheli sayısı
İddianame, 407 şüpheli hakkında düzenlendi; bunların 105’i tutuklu durumda. Dosya kapsamındaki suçlamalar arasında “suç işleme amacıyla örgüt kurma”, “rüşvet”, “ihale usulsüzlükleri”, “kamu kurumlarına zarar verme”, “kişisel verileri ele geçirme/yayma” ve “para aklama” gibi çok sayıda iddia yer alıyor.
İmamoğlu için istenen cezalar
İddianamede, “örgüt yöneticisi” olarak gösterilen Ekrem İmamoğlu hakkında 828 yıldan 2.352 yıla kadar değişen oranlarda hapis cezaları talep edildiği aktarılıyor. İddianamede İmamoğlu’nun farklı eylemlerden sorumlu tutulduğu ve çok sayıda ayrı suçlamanın bir arada yer aldığı belirtiliyor.
İddianamenin boyutu ve hazırlık süreci
Savcılığın sunduğu iddianamenin sayfa sayısına ilişkin farklı rakamlar verilse de haber kaynakları yaklaşık 3 bin–4 bin sayfa büyüklüğünde olduğunu bildiriyor. İddianamenin hazırlanma süreci ve delil toplama çalışmaları aylar sürmüştü; soruşturma kapsamında çok sayıda kurum ve kişiden evrak toplandığı belirtildi.
Bir sonraki adımlar: Duruşma takvimi
Mahkeme tensip (dava açma) kararını verip iddianameyi kabul ettikten sonra dava evrakı takvime bağlanacak; duruşma tarihleri mahkeme takvimi doğrultusunda belirlenecek. Resmi duruşma tarihleri ve tensip zaptı mahkeme kanalıyla ilan edilecek. Avukatlar ve taraflar UYAP üzerinden duruşma bilgilerine erişebileceklerini açıkladı.
Taraflardan ve siyasi yansımalar
CHP ve avukatları iddialara ilişkin hukuki itiraz haklarını kullanacaklarını açıklarken; soruşturmayla ilgili siyasi tartışma ve kamuoyu tepkileri de gün boyu sürdü. Siyasi aktörlerin ve meslek odalarının açıklamaları, dava sürecinde kamuoyunun dikkatini çekecek. (Açıklamalar mahkeme kayıtları ve taraf beyanlarına göre takip edilecektir.)
Neden önemli?
-
İddianamenin kabulü, Türkiye siyasetinde ve yerel yönetim denetiminde geniş yankı uyandıracak bir hukuki süreci başlatıyor.
-
Dosya büyüklüğü, şüpheli sayısı ve talep edilen cezaların boyutu, davanın uzun ve karmaşık olacağının sinyallerini veriyor.
-
Gündem5 gün önceGenç Rümeysa, nişanlısının evinde silahlı saldırıda hayatını kaybetti
-
Magazin3 gün önceİlknur Dadaş: İlahi Aşk, Doğa Sevgisi ve İstanbul Şiirleriyle Güfte Yolculuğunda Yükselen İsim
-
Teknoloji1 hafta önceBalığın tazeliğini anında söyleyen cihaz tescillendi: “TVB-N/TMA PROB” Erzurum’dan çıktı
-
Sağlık1 hafta önceObezite Ameliyatı İçin Kurallar Değişti: Yeni Düzenlemeler ve Detaylar
-
Magazin1 hafta önceSurvivor 2026 sürprizi: Cüneyt Arkın’ın oğlu Murat Arkın “Ünlüler – All Star” kadrosunda
-
Magazin1 hafta önceNicolas Cage, Hz. Yusuf rolüyle Oğul ile 21 Kasım’da sinemada — Türkiye gösterimi ve detaylar
-
Sağlık1 hafta önceŞile’de şap alarmı: 3 köy karantinada, 18 mahalle gözetim altında
-
Teknoloji1 hafta önceDünya’nın dönüş ekseni yaklaşık 80 cm kaydı
