Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Ekonomi

EGM promosyon ihalesinde son gelişmeler: EGM promosyonu ne kadar olacak, ne zaman yatacak?

Yayımlandı

üzerinde

Emniyet Teşkilatı Sendikası, 2025 dönemi promosyon için 270.000 TL tutarında peşin ödeme talebinde bulundu. Ayrıca sendika, promosyonu tercih etmeyen personele 600.000 TL’ye kadar faizsiz kredi seçeneği tanınmasını da önerdi.

İhale şartnamesinde, 164.440 TL taban fiyat belirlenmesi yönünde talep de iletildi.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Ekonomi

Japonya, Dünyanın İlk Otonom Hidrojen Yakıt Hücreli Traktörünü Tanıttı — Kubota’dan Sıfır Emisyonlu Tarım Hamlesi

Yayımlandı

üzerinde

Japonya, Dünyanın İlk Otonom Hidrojen Yakıt Hücreli Traktörünü Tanıttı — Kubota’dan Sıfır Emisyonlu Tarım Hamlesi

Tarih: 12 Ekim 2025, 14:00 (TSİ)
Okuma süresi: 4 dk

Japon tarım ekipmanı devi Kubota, Expo 2025 Osaka Kansai kapsamında sergilenen “Autonomous Fuel Cell Tractor” konsept modeliyle dünyanın ilk otonom, hidrojen yakıt hücreli traktörünü kamuoyuna tanıttı. Makine; sıkıştırılmış hidrojen, katı polimer yakıt hücresi ve otonom sürüş/uzaktan kumanda yetenekleriyle sıfır emisyon hedefliyor.


Neden önemli?

Kubota’nın tanıttığı konsept, tarımda iki kritik soruna doğrudan temas ediyor: karbon ayak izinin azaltılması ve işgücü yetersizliğinin hafifletilmesi. Özellikle büyük tarım makinelerinde ihtiyaç duyulan yüksek güç ve uzun çalışma süreleri için hidrojen yakıt hücreleri; bataryalı alternatiflere kıyasla daha yüksek enerji yoğunluğu ve hızlı dolum avantajı sunuyor. Kubota, bu gereksinimlere yönelik olarak hidrojen sistemini traktöre optimize ettiklerini açıkladı.


Teknik özet — Bilmeniz gerekenler

  • Üretici: Kubota Corporation (Naniwa-ku, Osaka).

  • Kamuya duyuru / sergi: Expo 2025 Osaka Kansai, “Hydrogen Energy Park” etkinliği (22–25 Eylül 2025) — ilk kamu gösterimi.

  • Model türü: Konsept model — otonom yakıt hücresi (fuel cell) traktör.

  • Güç: Yaklaşık 100 beygir (dizel eşdeğeri).

  • Yakıt: Sıkıştırılmış hidrojen; yakıt hücresi tipi solid polymer (katı polimer)

  • Boyutlar: 4.380 mm (U) × 2.200 mm (G) × 2.290 mm (Y).

  • İşletim süresi (medyada bildirilen): Bir dolumla yaklaşık 8–12 saat / yarım gün aralığında çalışabileceğine dair raporlar bulunuyor (medya kaynakları Kubota açıklamalarını referans gösteriyor). Kesin saha testleri ve resmi çalışma süreleri ilerleyen demo/araştırma aşamalarında doğrulanacak.


Otonomluk ve işlevler

Traktör, kamera, lidar, GPS ve yapay zekâ tabanlı yönlendirme sistemleriyle otonom tarla çalışması yapabilecek şekilde geliştirildi. Hem operatör taşımayan tam otonom çalışma hem de gerektiğinde uzaktan kumanda ile kontrol edilebilme özellikleri öne çıkıyor. Kubota, ilerleyen dönemde Japonya’daki tarlarda saha testleri yapmayı planladığını belirtti.


Dezavantajlar ve zorluklar

  • Altyapı: Hidrojen ikmali için kırsal bölgelerde güçlü bir dolum ağı gerekiyor — bu hâlen küresel ölçekte sınırlı.

  • Maliyet: Konsept aşamasındaki ileri teknoloji makinelerin başlangıç maliyetleri geleneksel dizel modellere göre yüksek olabiliyor; toplam sahip olma maliyeti ve amortisman saha testleriyle netleşecek. AInvest

  • Test ve sertifikasyon: Konsept modelin ticarileşmesi için uzun dönem saha testleri, güvenlik onayları ve iş akışı entegrasyonları gerekiyor. Kubota Global Site


Uzman yorumu (kısa)

Tarım ekipmanlarında hidrojen + otonomi kombinasyonu, özellikle geniş alan ve uzun çalışma süreleri gerektiren uygulamalarda bataryalı alternatiflere göre çekici olabilir. Ancak pratikte başarısı; hidrojen tedarik zinciri, maliyet verimliliği ve güvenilir otonom kontrol çözümlerinin saha koşullarında nasıl performans gösterdiğine bağlı olacak.


Kubota ne diyor — sonraki adımlar

Kubota, bu konsept modelle saha denemeleri yapmayı, tarımsal kullanım senaryolarını test etmeyi ve hidrojen tedarik yöntemlerini araştırmayı planladığını açıkladı. Şirket, sürdürülebilir tarım ve işgücü verimliliği konularında araştırma-geliştirme çalışmalarını sürdüreceklerini belirtti.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

ABD ve Çin gerilimi ekonomiyi tehdit ediyor

Yayımlandı

üzerinde

ile arasındaki büyük güç rekabetinden kaynaklanan gerilimler, son aylarda gümrük tarifeleri, teknoloji kısıtlamaları ve kritik ham maddelerin kontrolü konusundaki anlaşmazlıklarda düğümlenen kritik tırmanma noktasına ulaşmış durumda.

İki ülke, bir yanda karşılıklı tarife artışlarıyla tırmanan ticaret geriliminin çözümü için müzakereler yürütürken diğer yanda çip sektöründen yapay zekaya, nadir toprak elementlerinden soya fasulyesi ihracatına, limanlarda gemilere uygulanacak ücretlerden hava yolu şirketlerinin hangi üçüncü ülke rotalarını kullanacağına kadar çok sayıda cephede ihtilaf yaşıyor.

Yalnızca bu hafta içinde olup bitenler dahi iki ülkenin ne kadar çok ve çeşitli alanda birbirine karşı hamleler içinde olduğunu gösteriyor.

Pekin yönetimi, 9 Eylül’de nadir toprak elementleri ve üretim teknolojilerinin ihracatına yeni kısıtlamalar getirirken 10 Eylül’de aralarında ABD’li savunma firmalarının bulunduğu şirket ve kuruluşları yaptırım listesine aldı ve Amerikan çip üreticisi Qualcomm hakkında anti-tekel soruşturması başlattı.

Öte yandan, ABD Başkanı Trump, ‘in nadir toprak elementleri konusunda attığı adımları ağır sözlerle eleştirirken bu tutumunu sürdürmesi halinde Çin’den ithal edilen tüm ürünlere 1 Kasım’dan itibaren yüzde 100 ek gümrük tarifesi getireceklerini, ayrıca tüm kritik yazılımların ihracatını durduracaklarını bildirdi.

NADİR TOPRAK ELEMENTLERİ

Çin Ticaret Bakanlığı, 9 Eylül’de yaptığı bir dizi duyuruda ulusal güvenlik açısından hassas görülen bazı malzeme ve ürün çeşitlerine yönelik yeni kısıtlamalar açıkladı.

Kısıtlamaların odağında sanayide özellikle elektrikli araçlardan akıllı telefonlara, uzay araçlarından silah sistemlerine dek ileri teknoloji cihaz ve donanımların üretiminde kullanılan nadir toprak elementleri ve bağlantılı üretim teknolojileri yer aldı.

Nadir toprak elementlerini çıkarma, eritme, ayırma işlemleri, mıknatıs malzemelerinin imalatı ile bu elementlerin ikincil kaynak olarak kullanımı ve geri dönüşümüyle bağlantılı teknolojilerin ihracatı kısıtlanırken işlendikleri tesislerde montaj hatlarının kurulması, tamir, hata giderme, bakım ve güncelleme işlemlerine ilişkin teknolojilerin transferi de kontrol kapsamına alındı.

Ayrıca, Çin’de üretilen nadir toprak elementlerini ihraç eden yabancı şirketlere sivil ve askeri ikili kullanıma sahip ürünlerin ihracatı için Ticaret Bakanlığından lisans alma zorunluluğu getirildi.

Öte yandan Bakanlık, Çin’in ihracat kontrolü uygulanan kritik mineraller listesini genişletirken batarya imalatında kullanılanlar ile süper sert metaller içeren bazı ürünlere de ihracat kısıtlaması getirdi.

APEC ZİRVESİ’NDE YAPILACAK GÖRÜŞME ÖNCESİNE DENK GELDİ

Kararın, ABD ile Çin arasında devam eden tarife müzakerelerinin sürdüğü ve iki ülke liderlerinin bu ayın sonunda Güney Kore’de düzenlenecek Asya Pasifik Ekonomik İşbirliği (APEC) Zirvesi kapsamında yüz yüze görüşmeye hazırlandığı dönemde alınması dikkati çekti.

Çin, ABD’nin çip sektörü başta olmak üzere teknoloji alanında uyguladığı kısıtlamalara karşılık, küresel arzın büyük bölümünü karşıladığı nadir toprak elementlerine daha önce de kısıtlama ve kontroller getirmişti.

ABD’nin önceki Başkanı Joe Biden’ın Aralık 2024’te çip sektörüne getirdiği ihracat kısıtlamalarına galyum, germanyum ve antimon ihracatını kısıtlayarak karşılık veren Çin, yeniden göreve gelen Başkan Donald Trump’ın şubat ayındaki ilk tarife artışına karşılık tungsten, tellür, bizmut, molibden ve indiyum ihracatına kontrol getirmişti.

Pekin yönetimi, Trump’ın nisanda duyurduğu “karşılıklı tarifeler” kapsamındaki tarife artışına karşı samaryum, gadolinyum, terbiyum, disprosyum, lütesyum, skandiyum, itriyum ve alaşımlarının olduğu 7 kategorideki nadir toprak elementini ihracat kontrol listesine almıştı.

ÇİN, KÜRESEL ÜRETİMİN YAKLAŞIK YÜZDE 69’UNU KARŞILIYOR

ABD Jeolojik Araştırmalar Kurumunun (USGS) verilerine göre 2024’te dünya genelinde nadir toprak elementi üretimi 390 bin tona ulaştı, bunun 270 bin tonu Çin’de üretildi.

17 tür metal oksitten oluşan nadir toprak elementlerinin yaklaşık yüzde 69’unu imal eden, işleme kapasitesi küresel pazarın yüzde 85’ine ulaşan Çin, ABD’nin teknoloji kısıtlamaları ve tarife hamlelerine bu alandaki ihracat kontrolleriyle karşılık vererek küresel pazardaki hakimiyetini ekonomik koza çevirme niyetini ortaya koyuyor.

TRUMP’IN TEPKİSİ

ABD Başkanı Trump, Truth Social hesabından yaptığı paylaşımda, Çin’in nadir toprak elementleri konusunda attığı adımları eleştirirken çok sayıda ülkenin Pekin yönetiminden nadir toprak elementleri üretiminin her unsuruna, Çin’de üretilmese dahi ihracat kontrolü uygulama niyetini bildiren mektuplar gönderdiğini belirtti ve böyle bir tutumun dünya piyasasını tıkayacağı ve çok sayıda sanayi kolunda küresel üretime zarar vereceği uyarısında bulundu.

Çin’in tutumunu “sinsi” ve “düşmanca” diye niteleyen Trump, “Dünyanın Çin’i esir almasına asla izin veremeyiz.” ifadesini kullandı.

ABD Başkanı, bu tutuma karşılık 1 Kasım’dan itibaren Çin’e yüzde 100 ek gümrük tarifesi uygulayacaklarını, ayrıca tüm kritik yazılımların ihracatını durduracaklarını bildirdi.

Trump, başta Şi ile ay sonunda APEC Zirvesi’nde yapacakları görüşmenin bu şartlarda anlamlı olmadığını belirterek görüşmeyi iptal edeceğinin sinyalini verse de daha sonra yaptığı açıklamada görüşmeye açık kapı bıraktı.

ŞİRKETLERE YAPTIRIMLAR

Çin Ticaret Bakanlığı, 10 Eylül’de aralarında dronsavar teknolojileri geliştiren firmaların bulunduğu ABD ve Kanada’dan 14 şirket ve kuruluşa Çin’in güvenliği ve kalkınma çıkarları aleyhine faaliyet yürüttükleri gerekçesiyle yaptırım uygulayacağını bildirdi.

Bu şirket ve kuruluşların, Tayvan ile askeri-teknik işbirliğine girerek Çin’i karalayan beyanlarda bulunarak, yabancı ülkelerin Çinli şirketlere baskı uygulamasına yardım ederek, Çin’in egemenliğine, güvenliğine ve kalkınma çıkarlarına zarar verdiğini savunan Pekin yönetimi, bunları “güvenilmez varlık” listesine aldı.

Çin, daha önce de ABD’nin Çinli şirketleri ulusal güvenlik gerekçesiyle hedef alan yaptırımlarına karşılık savunma sanayisi başta olmak üzere çok sayıda Amerikan şirketine benzer gerekçelerle yaptırımlar uygulamıştı.

QUALCOMM’A SORUŞTURMA

Aynı gün Çin Devlet Piyasa Düzenleme İdaresi, ABD’li çip üreticisi Qualcomm hakkında anti-tekel soruşturmasının başlatıldığını açıkladı.

Soruşturmada Qualcomm’un, İsrailli otomobil çipleri ve iletişim çözümleri geliştiricisi Autotalks’u devralma sürecinin, Çin’in tekelleşme karşıtı düzenlemelerini ihlal edip etmediğinin inceleneceği belirtildi.

Ürettiği “Snapdragon” mobil cihaz çipleriyle tanınan ve gelirinin yüzde 46’sını dünyanın en büyük akıllı telefon pazarı Çin’den sağlayan Qualcomm, Nvidia’nın ardından Çin’de anti-tekel soruşturması başlatılan ikinci ABD’li çip üreticisi oldu.

Nvidia hakkında 9 Aralık 2024’te başlatılan soruşturmada da şirketin 2019’da satın aldığı İsrailli ağ bağlantı ürünleri ve çözümleri geliştiricisi Mellanox’u devralma süreci inceleme konusu yapılmıştı.

Yürütülen soruşturmanın ardından 15 Eylül’de Nvidia’nın, Çin hükümetinin devir işlemine verilen onayın şartlarına aykırı davrandığının belirlendiği, bu yüzden şirket hakkındaki anti-tekel soruşturmasının derinleştirileceği duyurulmuştu.

ÇİP SAVAŞI

ABD’de önceki Başkan Joe Biden’ın liderliğindeki hükümet, ulusal güvenliği tehdit edebilecek kilit teknolojilerin transferini önlemeyi, Çin ile rekabet stratejisinin merkezine koymuştu.

Biden’ın onayıyla 10 Ağustos 2022’de yürürlüğe giren Çip ve Bilim Yasası, Çinli üreticilerin ileri çip teknolojilerine erişimine getirdiği kısıtlamalarla Washington’ın, Çin’in bu sektördeki teknolojik kabiliyetine set çekme niyetini açık etmişti.

ABD Ticaret Bakanlığına bağlı Sanayi ve Güvenlik Bürosu (BIS), 7 Ekim 2022’de aralarında Çin’in en büyük hafıza çipi üreticisi Yangzte Memory Technologies ve en büyük yarı iletken donanım üreticisi Naura Technology Group’un bulunduğu 31 şirket ve kurumun İhracat Kontrol Listesi’ne alındığını bildirmişti.

Öte yandan Biden, ihracat kısıtlamalarına ek olarak, 10 Ağustos 2023’te Çip ve Bilim Yasası’nın kabulünün yıl dönümünde imzaladığı Başkanlık kararnamesiyle, yarı iletkenler ve mikro-elektronik, kuantum bilgi teknolojileri ile yapay zeka sistemlerinin olduğu üç kritik teknoloji alanında Amerikan şirketlerinin Çin’de girişim sermayesi ve hisse ortaklığı yatırımları yapmasına kısıtlama getirmişti.

Biden yönetimi, son olarak 2 Aralık 2024’te 24 tür çip üretim donanımı ile yarı iletkenlerin geliştirilmesinde kullanılan 3 kategorideki yazılıma Çin’e ihracat kısıtlaması getirildiğini bildirmişti.

Biden’ın ardından bu yılın başında yeniden iktidara gelen Trump yönetimi, Biden yönetiminin Çin’e yönelik çip kısıtlamalarını korumuş, öte yandan yapay zeka çiplerinin ihracatına kontrol getirmiş, çip tasarımında kullanılan yazılımların Çin’e satışını durdurmuştu.

TARİFE RESTLEŞMESİ

ABD Başkanı Trump’ın bu yılın başında yeniden göreve gelmesinin ardından uyguladığı tarife politikasıyla küresel ticareti ülkesi lehine yeniden biçimlendirme çabaları da iki ülke arasındaki ekonomik ve ticari gerilimleri tırmandırıcı etki yaratıyor.

Trump, 2 Nisan’da aralarında Çin’in de olduğu ticaret ortaklarına ek gümrük vergileri açıklamıştı. Çin’in karşılık vermesiyle iki ülke arasında başlayan tarife restleşmesi sonunda ABD, Çin’e uyguladığı tarifeyi yüzde 145’e, Çin de ABD’ye uyguladığı tarifeyi yüzde 125’e çıkarmıştı.

Tırmanan ticari gerilim sonrasında ABD’li ve Çinli yetkililer, 10-11 Mayıs’ta tarife müzakereleri için İsviçre’nin Cenevre kentinde bir araya gelerek gümrük vergilerini 90 gün karşılıklı düşürme kararı almıştı.

Görüşmenin ardından 14 Mayıs itibarıyla ABD’nin, Çin mallarına uyguladığı gümrük vergisini 90 gün için yüzde 145’ten 30’a, Çin’in de ABD mallarına uyguladığı vergiyi yüzde 125’ten 10’a düşürmesi kararlaştırılmıştı.

İki ülke heyetleri, müzakerelerin ikinci turu için 9-10 Haziran’da İngiltere’nin başkenti Londra’da bir araya gelerek önceki görüşmelerde varılan mutabakatın uygulanmasına yönelik tedbirlerin çerçevesi konusunda anlaşmaya vardıklarını duyurmuştu.

Heyetler, 28-29 Temmuz’da da İsveç’in Stockholm şehrinde yürüttükleri üçüncü tur müzakerelerde tarifeler konusunda varılan geçici uzlaşmanın 12 Ağustos’tan itibaren 90 gün daha uzatılması konusunda anlaşmıştı.

En son 14-15 Eylül’de İspanya’nın başkenti Madrid’de müzakere yürüten heyetlerin, geçici uzlaşmanın süresinin dolacağı 10 Kasım öncesinde yeniden bir araya gelmesi bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Ekonomi

EPDK’dan yönetmelik değişikliği

Yayımlandı

üzerinde

Fiyatlandırma Sistemi Yönetmeliği’nde yaptığı değişiklikle tarifelerdeki revizyon süreçlerini yeniden tanımlarken, ilan panolarına ilişkin görsel ve bilgi standartlarını da güncelledi.

EPDK’nin Petrol Piyasası Fiyatlandırma Sistemi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmeliği, Resmi Gazete’nin bugünkü sayısında yayımlandı.

Buna göre, petrol piyasasına ilişkin mevzuatta yer alan bazı ifadeler güncellenirken, “Yeni Türk Lirası” ibaresi “Türk Lirası” olarak değiştirildi.

Yeni düzenleme kapsamında, tarife değişiklikleri bir takvim yılında en fazla iki defa lisans sahibinin başvurusu üzerine veya Kurul kararıyla onaylanacak. Söz konusu değişiklikler onayla belirtilen tarihte yürürlüğe girecek. Başvurular ekonomik göstergeler ve emsal tarifeler çerçevesinde değerlendirilecek ve onaylı tarifelerin herhangi bir nedenle durdurulmasına kadar uygulanacak.

Ayrıca, bildirime tabi tarifeler, Kurumun internet sitesinde yayımlandığı tarihten itibaren uygulamaya girecek, değiştirilinceye veya herhangi bir nedenle durdurulmasına kadar uygulanacak ve onay gerektirmeyecek.

EPDK, fiyat listelerinin değiştirilmesine ilişkin usulleri de netleştirdi. Buna göre, fiyat listeleri Enerji Piyasası Bildirim Yönetmeliği hükümleri kapsamında bildirilecek ve bildirimin yapıldığı günü izleyen günden itibaren yürürlüğe girecek.

Yönetmelikte yapılan bir diğer değişiklik, akaryakıt istasyonlarındaki fiyat ilan panolarına ilişkin oldu. Artık birden fazla ilan panosu bulunan istasyonlarda panolarda yer alan akaryakıt ismi, fiyat bilgisi, yazım şekli ve görsellerin birbiriyle uyumlu olması zorunlu olacak ve farklı fiyat gösterimine izin verilmeyecek.

Geçici maddeye göre, ilan panolarındaki aykırı uygulamalara 31 Aralık 2025’e kadar son verilecek. Bu tarihe kadar istasyonların panolarını düzenlemeleri gerekecek. Yeni düzenleme bugünden itibaren geçerli olacak.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar