Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Magazin

Edip Akbayram gözyaşlarıyla son yolculuğa uğurlandı

Yayımlandı

üzerinde

Edip Akbayram gözyaşlarıyla son yolculuğa uğurlandı

Usta sanatçı Edip Akbayram’dan acı haber geldi. 2 Mart’ta hayatını kaybeden Akbayram, bugün son yolculuğuna uğurlandı. Ünlü isim için Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yapılan cenaze törenine çok sayıda sanatçı katıldı. Törende gözyaşlarına boğulan kızı Türkü Akbayram, babasına “Çoğunuzun Edip abisi benim babam…” diye veda etti. Tören sonrası Teşvikiye Camii’nde son yolculuğuna uğurlanan Akbayram’ın cenazesi Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi.

“Güzel Günler Göreceğiz”, “Aldırma Gönül”, “Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”, “Bekle Bizi İstanbul” gibi şarkılarıyla tanınan Edip Akbayram, 2 Mart 2025 tarihinde hayatını kaybetti. Usta sanatçı için ilk tören Harbiye’deki Cemal Reşit Rey Konser Salonu’nda yapıldı.
Edip Akbayram, Cemal Reşit Rey’de düzenlenen törenin ardından Teşvikiye Camii’nde son yolculuğuna uğurlandı. Akbayram’ın cenazesi Karacaahmet Mezarlığı’nda toprağa verildi.
Cenaze namazına, Kültür ve Turizm Bakan Yardımcısı Batuhan Mumcu, Memleket Partisi Genel Başkanı Muharrem İnce, Eski Cumhuriyet Halk Partisi Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu ile usta sanatçının ailesi, sevenleri ve sanat dünyasının önde gelen isimleriyle çok sayıda seveni katıldı. Edip Akbayram’ın cenazesi, Üsküdar’daki Karacaahmet Mezarlığı’nda defnedildi.
Cemal Reşit Rey’de düzenlenen törende sahneye minik kızı Lavin ile çıkan Türkü Akbayram, babası Edip Akbayram’a şu sözlerle veda etti: “Çoğunuzun Edip abisi benim babam. Canıma can katan yoluma inanılmaz bir ışık tutan… Ne söylesem bu coğrafyaya ülkeye kattığından daha anlamlı olmayacak. Ne söylesem zarafetini yüreğini anlatmaya yetmeyecek. İlkeleri, dimdik duruşu sarsılmaz devrimci Atatürkçü kimliğiyle bu ülkeye bir Edip Akbayram geldi ve asla geçmeyecek. Seni saklayacağım baba… Önce kendim için sonra herkes için seni sesimde yaşatacağım. Bir evlat olarak ömrüm boyunca seninle gurur duydum, seninle gurur duymaya devam edeceğim. Hoşça kal babacığım.”
Edip Akbayram’ın 46 yıllık eşi Ayten Akbayram da acısını “Türkiye çok değerli bir evladını kaybetti. Ben de canımın yarısını kaybettim” diye ifade etti.
Sanatçı Zülfü Livaneli, Edip Akbayram’ın adı gibi edip bir insan olduğunun altını çizerek, “Yani edip, edepli, terbiyeli ve güzel söz söyleyen bir insan demekti. Hakikaten adıyla müsemma bir insan olduğunu hepimiz biliyoruz” dedi.
Akbayram’ın hayatı boyunca efendiliğinden, insanlara karşı sevgi ve saygılı yaklaşımından hiç vazgeçmediğine işaret eden Livaneli, “Edip Akbayram, namuslu yaşayanların belki de en başındaydı. Hayatında hiçbir lekesi olmadı ve onun hayatına, ismine, ailesine hiçbir leke düşmedi. Hepimiz biliyoruz ki hayatı boyunca dik durdu” diye konuştu.
Törene katılan Ahmet Selçuk İlkan, üzüntüsünü “Uzun yıllar Moda’da aynı semtte yaşadık, onun ötesinde sahnelerde anılarımız birikmiştir. Bazı insanlar vardır ki hayatımızda onları hangi sözcüklerle anlatacağınıza karar veremiyorsunuz. Onunla tanışmaktan hep onur ve gurur duydum. Bir insan düşünün ki milyonların gönlünde yer etmiş. Vazgeçilmezlerimizden biri. Onu özleyeceğiz, doyamadık. O birbirinden güzel şarkılarıyla onu anacağız ve hep yaşatacağız. Çok özel bir insandı, çok naif bir insandı. Bütün acıları bile insanı kırmadan aktarabilen, dik duruşuyla da örnek isimlerden biriydi” sözleriyle aktardı.
Ali Rıza Binboğa ise “Tüm Türkiye’nin başı sağ olsun. Hiçbir zaman dik duruşundan taviz vermedi. Edip kardeşim, Türkiye’de ozan ikliminin solistlerinden biriydi. Allah rahmet eylesin, çok insanı mutlu etti. Bıraktığı taht boş kalacak. Çünkü nevi şahsına münhasır bir figürdü. Eserleriyle sürekli yaşayacaktır” ifadelerini kullandı.
Gözyaşlarını tutmakta güçlük çeken sanatçı Kubat “Bir efsaneyi kaybettik. Hepimizin babasıydı. Kişiliğiyle de yeri doldurulamaz bir insandı, örnekti. O kadar kibar bir insan ki ‘Acaba bir hata yaptım mı’ şüpheleri duyuyorsun yanında muhabbet edince, sohbet edince. Sesi zaten tartışılmaz, yorumu muhteşem. Çocukken idolümüzdü. Sonra dostumuz, abimiz oldu. Bize yol gösterdi. Çok kıymetli bir değer. Başımız sağolsun” dedi.
Ferhat Göçer ise “Hepimizin başı sağ olsun. Çok kıymetli bir üstat, değerli bir sanatçı. İdeallerinden ödün vermeyen ama bunun bedellerini de ödemiş hepimizin örnek alması gereken bir sanatçıydı. Toplumun kalbinde sevgiden başka bir iz bırakmayan ki, bu çok kıymetli bir şey. Milyonlarca insan onu hep sevgiyle hatırlayacak. Ben onu yanık sesi, güler yüzüyle o gülümsemesiyle hatırlayacağım. Sahnede çok şey öğrendim kendisinden. Anadolu’nun yanık sesiydi. Türkülerin, Nazım Hikmet’in, Ahmet Arif’in sesiydi. Onu sonsuz maviliklere yolcu ederken güzel günlerde başköşemizde olacak” diye konuştu.
Edip Akbayram’ın veda töreninde; eşi Ayten Akbayram, kızı Türkü Akbayram, torunu Lavin, oğlu Ozan Akbayram ve ailesinin diğer üyelerinin yanı sıra; İstanbul Büyükşehir Belediye Başkanı Ekrem İmamoğlu, Ferhat Göçer, Recep Ergül, Zülfü Livaneli, Suavi, Fırat Tanış, Ahmet Selçuk İlkan, Ali Rıza Binboğa, Kubat’ın da aralarında olduğu birçok isim katıldı.
“Aldırma Gönül”, “Eşkiya Dünyaya Hükümdar Olmaz”, “Bekle Bizi İstanbul” başta olmak üzere milyonların gönlünde yer etmiş daha onlarca şarkısıyla tanınan; Türk müziğinin özgün sesi, güçlü yorumu, duygusal şarkıları ve mütevazı kişiliğiyle kalplerde yer eden Edip Akbayram, 1950’de Gaziantep’te dünyaya gözlerini açtı. Sanatçı, Henüz 9 aylıkken çocuk felcine yakalandı. Akbayram’ın müziğe ilgisi de çocuk yaşlarda başladı, henüz lise öğrencisiyken kurduğu orkestrada hem çaldı, hem söyledi. İlk plağı “Kendim Ettim, Kendim Buldum”u da o yıllarda çıkardı..Sanatçının zirveye uzanan öyküsü şöyle gelişti:
1968’de hayallerinin peşinden İstanbul’a gitti. 3 yıl sonra girdiği Altın Mikrofon yarışmasında Aşık Veysel’in şiirinden esinlenerek besteledği “Kükredi Çimenler”le birinci oldu. Ardından “Aldırma Gönül”, “Garip”, “Eşkıya Dünyaya Hükümdar Olmaz” gibi şarkılarla büyük satış rakamları elde etti. 80’li yıllarda TRT’ye çıkması yasaklandı. Ancak 90’larda yeni bir çıkış yaptı ve “Türküler Yanmaz” albümüyle toplumsal sorunlara dikkat çekti. Kendi deyimiyle ‘kalıcı bir şeyler’ yapmak istiyordu.. Öyle de oldu..Geniş halk kitlelerine ulaşan usta sanatçı, 20’den fazla albüm, 15’ten fazla 45’likle unutulmaz şarkılara imza attı. Altın plak ödüllü sanatçı, 50 yılı aşan kariyerinde 250’den fazla ödül kazandı.
Öte yandan Edip Akbayram, 1979 yılında Ayten Akbayram ile evlendi. Çiftin Türkü Akbayram ve Ozan Akbayram adında iki çocuğu bulunuyor.
Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Magazin

Sahipsizler’de Azize-Devran çifti Yavuz’un peşinde

Yayımlandı

üzerinde

Sahipsizler yeni bölümde neler olacak?

Sahipsizler dizisi yarın akşam 37’nci bölümüyle izleyici karşısına çıkacak. Yeni bölümde; Devran ve Azize, Samet’i kaçıran Yavuz’u peşine düşecek.

Başrollerini Hazal Subaşı ve Burak Berkay Akgül’ün paylaştığı Sahipsizler, çarşamba akşamlarına damga vurmaya devam ediyor.
5 Kasım Çarşamba akşamı 37’nci bölümüyle ekranlara gelecek Sahipsizler’in konusu şöyle;
Sahte Hazar’ın ölümünün ardından ortalık karışır.
Devran, Aras’ın oyununa gelip İlyas ve Çavuş’un aşiretin liderliğine göz diktiklerini düşünür ve harekete geçer.
Ancak bu kez hedef yalnız o değildir: Yavuz, intikam planını devreye sokar ve Samet’i kaçırır.
Öte yandan Firuze, Bahar’ın hastalığının ilerlediğini ve karaciğer nakli gerektiğini öğrenir; Yusuf’tan yeniden Bahar’ın yanında olmasını ister.
Devran ve Azize, Yavuz’un izini bulmak için seferber olurken, Aras ve Bade, Devran’ı köşeye sıkıştıracak Azize ile ilgili bir bilgiyi ele geçirir.
Senaryosunu Selin Arapkirli, Ramazan Demirli, Özgür Ağaoğlu ve Elif Hamamcı’dan oluşan senaryo grubunun kaleme aldığı Sahipsizler’in yönetmen koltuğunda Cem Karcı oturuyor.
Okumaya Devam Et

Magazin

Almak için herkes sıraya girdi: Bu kahvenin fincanı 42 bin lira

Yayımlandı

üzerinde

Bu kahvenin fincanı 42 bin lira

Lüks tüketimin yaygın olduğu Dubai’de özel bir kahve bin dolardan (yaklaşık 42 bin lira) satışa çıktı.

Dubai’de Serkan Sağsöz isimli kişi, dünyanın en pahalı kahvesini satıyor.
Sağsöz’ün ortağı olduğu Julith isimli kahve dükkanında bir fincan kahve içmek için bin dolar (42 bin lira) ödemek gerek.
Julith kahve dükkanı, fincanı 42 bin lira olan kahveyi Panama’daki açık artırmadan satın aldı. Sağsöz, 20 kilogramına 600 bin dolar (25 milyon 250 bin lira) ödedi.
Bunun şimdiye kadar bir kahveye ödenen en yüksek fiyat olduğu belirtilirken Julith, rekor fiyata aldığı kahveden Dubai’de 400 fincan satmayı hedefliyor.
Panama’da Baru volkanı yakınlarında yetiştirilen çekirdeklerden yapılan kahvenin özel bir tadı olduğu ifade ediliyor.
Fincanda, yasemin gibi çoğunlukla beyaz çiçekler ve portakal, mandalina, bergamot gibi narenciye aromaları ile kayısı ve şeftali gibi çekirdekli meyvelerin hafif kokuların hissedileceği aktarıldı.
Asyalı alıcılar ve kahve çekirdeği koleksiyonerleri de bu özel kahveden almak için sıraya girdi.
Ancak Julith, bu kahveyi paylaşmayı planlamıyor. Sadece Dubai emirlik ailesi için bir miktar kahve ayrıldı.
Okumaya Devam Et

Magazin

Blake Lively’ye açılan 400 milyon dolarlık dava düştü

Yayımlandı

üzerinde

Blake Lively'ye açılan dava düşürüldü

ABD’li oyuncu ve yönetmen Justin Baldoni’nin eski rol arkadaşı Blake Lively’ye “itibarını zedelediği” gerekçesiyle açtığı 400 milyon dolarlık karşı dava, mahkeme tarafından kapatıldı.

ABD basınında yer alan haberlere göre New York Federal Yargıcı Lewis Liman, Baldoni’nin açtığı davaya ilişkin kararını açıkladı.

Liman, Baldoni ve yapım şirketi Wayfarer Stüdyosu’nun 400 milyon dolarlık dava iddialarını yenilemek için verilen sürede herhangi bir başvuruda bulunmadığını belirterek, davayı tamamen düşürdü.

Lively’nin eski rol arkadaşı Baldoni’ye açtığı dava ise devam ediyor. Mahkeme, 17 Ekim’de taraflara davanın nihai olarak kapatılabileceğine dair bildirimde bulunmuş, yalnızca Lively tarafı yanıt vererek kararın kesinleştirilmesini istemişti. Yargıç Liman, 9 Haziran’da Baldoni’nin, Lively’ye karşı açtığı “karalama kampanyası” davasını, suçlamaları yetersiz bularak reddetmişti. SETTE İDDİALAR HAVADA UÇUŞTU Aralık 2024’te açtığı davada Lively, Baldoni’nin yanı sıra basın danışmanı ve sahibi olduğu Wayfarer Stüdyosu’ndan şikayetçi olmuş ve oyuncuyu “taciz”le suçlamıştı. Lively, şikayetinde, Baldoni’nin setteyken “izinsiz olarak” karavanına girdiğini ve film çekimleri sırasında “doğaçlama” fiziksel temasta bulunduğunu iddia etmişti. Filmin yönetmeni ve başrolü Baldoni’nin yanı sıra diğer yapımcılarla toplantı yapıldığını belirten Lively, bu görüşmeye kendisi gibi oyuncu eşi Reynolds’un da katıldığını ve set koşullarını iyileştirmeye yönelik plan yapıldığını ifade etmişti.

Lively, çekimlerinin tamamlanmasının ardından da Baldoni ve ekibinin, iç mesajlaşmaların görüntülerini paylaşarak kendisi hakkında “karalama kampanyası” başlattığını iddia etmişti.

Justin Baldoni ise söz konusu iddiaları reddederek Lively ve eşine karşı dava açmıştı.

Baldoni’nin avukatı Bryan Freedman de setteki tüm görüntülerin yanı sıra özel mesajları ve e-postaları yayımlayacağını duyurmuştu.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar