Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

Dürziler İsrail Saldırılarıyla Gündemde: İnanç Sistemlerinde Namaz ve Oruç Neden Yok?

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
İsrail’in son hava operasyonlarının ardından dikkatleri üzerine çeken Dürziler ve inançlarında namaz ile orucun yer almama nedenleri hakkında detaylı bilg

İsrail’in Hava Saldırıları ve Dürzilerin Gündeme Yükselişi

Temmuz 2025’te, Suriye’nin Süveyda bölgesinde Dürzi milislerle Bedevi gruplar arasında yaşanan çatışmalara müdahale ettiği gerekçesiyle İsrail, Şam yakınlarındaki askeri hedeflere ağır hava saldırıları düzenledi. Bu operasyonlar, İsrail’in “Dürzi azınlığı koruma” söylemiyle gerekçelendirildi ve sınır hattına askeri takviye yapılmasının yolunu açtı . Aynı dönemde İsrail’e ait bazı Dürzî yurttaşlar, kardeş topluluklarına destek için sınır hattını aşarak Suriye’ye geçti; bu da medyada Dürziler üzerine yoğun bir ilgi oluşmasına sebep oldu .

Bölgedeki Siyasi Dinamikler ve Ateşkes Girişimleri

Suriye rejimi ile Dürzî liderlerin varılan geçici ateşkesi hemen bozması, bölgedeki tansiyonu daha da yükseltti. İsrail Başbakanı Netanyahu, “güney Suriye’nin silahsızlandırılması” ve “Dürzî topluluğun güvenliği”ni iki kırmızı çizgi olarak belirleyerek yeni saldırılarla bu hedeflerin sağlanacağını ilan etti . Amerikan ve bölgesel arabulucuların devreye girmesiyle kısa süreli de olsa ateşkes sağlanırken, zayıf truce bölgedeki çatışma riskini tamamen ortadan kaldırmadı .

Dürzî İnanç Sisteminde Namaz ve Oruç Yok

Dürzîlik, İsmailî kökenli ezoterik bir inanç olup İslam’ın beş şartını—namaz, oruç, zekât, hac ve şehadet—geleneksel anlamda uygulamaz. Onlar ritüellerin insanlarda rahatlama vaadiyle suç işleme eğilimi yaratacağını savunur ve ibadetin içsel, sürekli bir farkındalıkla yerine getirildiğini belirtirler . Dürzîler günlük sabah-akşam namazı kılmaz, Ramazan’da oruç tutmaz; bunun yerine her an Tanrı ile hesaplaşma (tazkiyat an-nefs) pratiğini uygularlar .

Dürzîlerin Bölgesel Rolü ve Önemi

Levant’ta yaklaşık 800.000–1.000.000 Dürzî yaşayan bu topluluk, Lübnan, Suriye ve İsrail siyasetinde kilit aktörlerden biridir. Golan Tepeleri’ndeki Dürzî köyleri, İsrail–Suriye sınırındaki stratejik konumlarıyla dikkat çekerken; Lübnan’daki Dürzîler ise tarih boyunca hem Osmanlı hem de modern dönemde siyasi yapıların ayrılmaz parçası olmuştur . İsrail saldırıları sonrası “koruma” söylemiyle öne çıkan Dürzî dayanışması, bölgedeki güç dengelerini yeniden şekillendirme potansiyeli taşıyor.

DÜRZİLER KIMDİR?

Dürziler (Arapça: دروز, Durūz), kendilerini “Muvahhidûn” (وُحدَوُن “Tevhid’i benimseyenler”) olarak adlandıran, 11. yüzyılda İsmailîciliğin bir kolu olarak ortaya çıkmış, Lübnan, Suriye ve İsrail başta olmak üzere Levant bölgesinde yaşayan küçük bir etnodinî (etno‑dini) cemaatidir.


Tarihçe ve Köken

  • Ortaya çıkış: 1017–1043 yılları arasında, Fâtımî Hilâfeti’nde görevli bir din adamı olan Muḥammad al‑Darāzî’nin hatalı öğretilerine karşı başlayan gizli doktrin çalışmaları sonucu oluştu.

  • Adlandırma: “Dürzî” ismi Darāzî’ye atfedilse de, cemaat bunu reddeder ve dışarıdakiler tarafından takılan bu terimi kullanmaz.


İnanç ve Pratikler

  • Monoteizm ve Ezoterizm: Dürzî inancı, İslâm’ın yanı sıra Hûdistik, Platonik ve Gnostik unsurları da bünyesinde barındırır. İnanç esasları yazılı değil, sadece müridler (başlangıçta yalnızca “uqqâl” adı verilen seçkinler) arasında sözlü gelenekle aktarılır.

  • İki sınıf:

    • ‘Uqqâl (İnisye Olanlar): Cemaatin içsel öğretilerini bilen ve yöneten dini seçkinler.

    • Juhhâl (İnisye Olmayanlar): Genel cemaat.

  • Reenkarnasyon (Taqâmüs): Ruhun sürekli beden bulduğu, dini kimlik ve toplumsal aidiyetin ruhlar arası geçişte sabit kaldığına inanılır.

  • Misyon ve Gizem: Yeni üye kabulü son derece sınırlı, cemaat içi evlilik esastır; dışarıyla evlilik nadiren ve zorunlu hallerde kabul edilir.


Demografi ve Coğrafya

  • Meskun Bölgeler:

    • Lübnan: Toplam nüfusun %5,5’i (yaklaşık 270.000 kişi).

    • Suriye: Yaklaşık %3 (250.000–300.000), esas olarak Cebel ed‑Dürz (eski Jabal al‑Druze) çevresinde.

    • İsrail: %1,6 (150.000–160.000), özellikle Kuzey Bölgesi ve Golan Tepeleri’nde.

    • Ürdün: Daha küçük topluluklar.

  • Toplam Nüfus: 800.000–1.000.000 arası.


Siyaset ve Güncel Durum

  • Sosyal Konum: Dürzîler, yer aldıkları ülkelerde siyasal ve askeri roller üstlenmiş, özellikle İsrail ordusunda hizmet ederek etkili bir konum edinmişlerdir.

  • Bölgesel Gerilimler: Suriye’de iç savaş sonrası yeni yönetimle zaman zaman çatışmalar yaşanmakta, kimi Dürzî liderler özerklik veya dış destek talep etmektedir. İsrail ise Golan Tepeleri’ndeki nüfusu koruma gerekçesiyle bölgeye müdahale ettiğini belirtmektedi


Kültürel Özellikler

  • Mecâlis (Khalwa): Haftalık ibadet ve öğreti paylaşımları, daha geniş cemaat ile inisye sınıfın ayri törenleri şeklinde düzenlenir.

  • Gelenek ve Bayramlar: Ebu’l-Hesen Halife’ye adanan dört ana bayram ve yerel anma törenleri bulunur.

  • Dil ve Müzik: Arapça konuşurlar; dînî marşlar ve şiirler cemaatin birliğini güçlendirir.


Dürzî topluluğu, güçlü iç yapısı ve sadık üyeleri sayesinde yüzyıllardır Ortadoğu’nun kilit bölgelerinde varlığını sürdürmekte ve hem tarihî hem de güncel siyaset sahnesinde önemli bir aktör olarak kalmaktadır.

 

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

SON DAKİKA | “Güllü’yü kızı itti” iddiasından sonra şok itiraf iddiası: Sultan Nur Ulu cinayeti itiraf etti

Yayımlandı

üzerinde

SON DAKİKA | “Güllü’yü kızı itti” iddiasından sonra şok itiraf iddiası: Sultan Nur Ulu cinayeti itiraf etti

Tarih: 12 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 4 DAKİKA SAAT:21:00

Arabesk müziğin sevilen ismi Güllü’nün (gerçek adı Gül Tut) şüpheli ölümüyle ilgili soruşturmada yeni ve çarpıcı bir iddia ortaya atıldı. Sanatçının patronu Ferdi Aydın, olay anında evde bulunan ve kızı Tuğyan Ülkem Gülter ile birlikte gözaltına alınan Sultan Nur Ulu’nun “cinayeti itiraf ettiğini” öne sürdü. Resmi makamlardan henüz bu iddiayı doğrulayan bir açıklama gelmezken, soruşturmanın titizlikle sürdüğü belirtiliyor.

 Soruşturmanın Seyri ve İddialar

Güllü, 26 Eylül’de Yalova’daki 6. kattaki evinin penceresinden düşerek hayatını kaybetmişti. İlk başlarda kaza olarak değerlendirilen ölüm, elde edilen somut deliller ve TÜBİTAK analizleri sonrası “kasten öldürme” soruşturmasına dönüştü.

Gözaltı ve Kaçış Girişimi:

· Yakalanma Anı: Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu, 9 Aralık akşamı İstanbul Büyükçekmece’de, valizleriyle birlikte bir otomobilin bagajına eşya yüklerken “kasten öldürme” şüphesiyle gözaltına alındı.
· Kaçış Planı: Emniyet kaynakları, ikilinin Gürcistan üzerinden yurtdışına çıkmayı veya bir TIR dorsesini kullanmayı planladıkları bilgisinin değerlendirildiğini aktardı.

Patron Ferdi Aydın’ın İddiası:

· Sosyal Medya Açıklaması: Tüm bu gelişmelerin ardından Güllü’nün patronu Ferdi Aydın sosyal medyadan yaptığı paylaşımda, “Tuğyan’ın arkadaşı Sultan cinayeti itiraf etmiş ilk benden duyun” ifadelerini kullandı.
· Resmi Doğrulama Yok: Savcılık tarafından yapılan son açıklamalarda, şüphelilerin sorgularında şu ana kadar bir itirafta bulunmadıkları vurgulanmıştı. Bu nedenle Aydın’ın iddiasının mahkeme sürecine etkisi belirsizliğini koruyor.

 TÜBİTAK Ses Analizinden Çıkan Çarpıcı İfadeler

Soruşturmanın en önemli ayağını, olay evindeki güvenlik kamerasından elde edilen ve TÜBİTAK tarafından analiz edilen ses kayıtları oluşturuyor.

Uzman Raporunun Bulguları:

· Doğal Olmayan Ölüm: Fizikçiler, ceza uzmanları ve modelleme ekiplerinden oluşan bilirkişi heyetinin hazırladığı rapora göre, Güllü’nün ölümü “normal bir düşme” ile açıklanamıyor. Raporda, olayın “itme veya fiziksel baskı” sonucu gerçekleşmiş olma ihtimalinin kuvvetli olduğu belirtildi.
· Kritik Diyalog: Analiz edilen kayıtlarda, Güllü’nün kızı Tuğyan Ülkem Gülter’e ait olduğu iddia edilen şu ifadeler yer alıyor: “Atacağım şimdi seni. Hadi görüşürüz, bay bay.”.
· Olay Anının Tasviri: Bir habere göre; ses incelemelerinde, Güllü banyodan çıkıp müziğin açıldığı odaya yöneldiğinde, “O ne?” dediği ve ardından Tuğyan’ın “Seni şimdi atacağım” sözleriyle bir itilme/çekişme sesinin geldiği tespit edildi.

 Şüphelilerin Durumu ve Savcılık Açıklamaları

Gözaltı ve İfade Çelişkileri:

· Gözaltı Sayısı: Soruşturma kapsamında şu ana kadar 5 kişi gözaltına alındı. Sanatçının kızı Tuğyan Ülkem Gülter, arkadaşı Sultan Nur Ulu, Ulu’nun babası Arif Ulu ve ulaşımlarını sağlayan başka kişiler gözaltına alınanlar arasında.
· Çelişkili İfadeler: Şüphelilerin olay yeri incelemesi sırasında ve farklı zamanlarda aldıkları üç ayrı ifadelerinde çelişkiler olduğu kaydedildi.

Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı’ndan Açıklama:

· Titiz Soruşturma: Soruşturmayı yürüten Yalova Cumhuriyet Başsavcısı Duygu Bayar Öksüz, “İğneyle kuyu kazar gibi ayrıntılı, dikkatli, gizli bir soruşturma yürüttük” ifadelerini kullandı.
· “Henüz Gerçeği Anlatan Yok”: Başsavcı Öksüz, şüphelilerin sorgularında şu ana kadar itirafta bulunmadığını belirterek, “Henüz gerçeği anlatan yok” dedi.

 Adli Ses Analizi Hakkında Uzman Görüşü

Hürriyet yazarı Fulya Soybaş, konuyla ilgili bir adli bilişim uzmanıyla görüşerek, sosyal medyada dolaşan iddialara ışık tuttu.

Ses Analizi Nasıl Yapılır?

· Manipülasyon Tespiti: Adli ses incelemesi, kayıtların manipüle edilip edilmediğini, montajlanıp montajlanmadığını tespit etmeyi amaçlayan bilimsel bir süreçtir.
· Ortam Sesinden Ayırma: “Ses iyileştirme” ile ortamdaki müzik, araç sesi gibi gürültüler azaltılarak, konuşmaların netleştirilmesi ve anlaşılır hale getirilmesi mümkündür.
· Delil Değeri: Bir ses kaydının sağlam delil sayılabilmesi için, uluslararası standartlara uygun, laboratuvar ortamında, yetkin kişiler tarafından analiz edilmiş olması ve bağımsız bir kontrolle aynı sonuca varılabilmesi gereklidir.

 Sıkça Sorulan Sorular

1. Güllü’nün patronu Ferdi Aydın’ın “itiraf” iddiası doğrulandı mı?
Hayır,henüz resmi bir doğrulama yok. Yalova Başsavcılığı, şüphelilerin sorgularında itirafta bulunmadığını açıkladı. Ferdi Aydın’ın iddiasının kaynağı net değil.

2. TÜBİTAK ses analizi neyi kanıtlıyor?
Analiz,olayın “normal bir düşme” olmadığını ve “itme/fiziksel baskı” ihtimalini güçlü şekilde gösteriyor. Ayrıca kayıtlarda, sanatçının kızına ait olduğu iddia edilen tehdit içerikli ifadeler tespit edildi.

3. Şüpheliler neden ve nasıl yakalandı?
“Kasten öldürme”şüphesiyle aranan şüpheliler, yurtdışına kaçmaya hazırlandıkları bir sırada, valizleriyle birlikte İstanbul’da yakalandı. Gürcistan’a kaçmayı planladıkları iddia ediliyor.

4. Soruşturmada kaç kişi gözaltında?
Toplamda 5 kişi gözaltına alındı.Baş şüpheliler Tuğyan Ülkem Gülter ve Sultan Nur Ulu’nun yanı sıra, Ulu’nun babası ve ulaşımı sağlayan kişiler de gözaltında.

Sosyal medyada sıkça paylaşılan ve yapay zeka ile çözümlendiği iddia edilen ses kayıtlarına karşılık, resmi ve bilimsel analizlerin sonuçları mahkeme sürecinde belirleyici olacak. Soruşturmanın gizlilik kararı altında yürütülmesi nedeniyle, Ferdi Aydın’ın iddiasının somut delillerle ilişkisi ve soruşturmaya etkisi merakla bekleniyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Gazze’deki Fırtına Felaketi: İnsani Kriz Derinleşiyor, Çocuklar Hayatını Kaybediyor

Yayımlandı

üzerinde

Gazze’deki Fırtına Felaketi: İnsani Kriz Derinleşiyor, Çocuklar Hayatını Kaybediyor

Tarih: 13 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 3 Dakika

 

Gazze Şeridi, İsrail saldırılarının yarattığı yıkımın üzerine, kutup kökenli “Byron Fırtınası”nın getirdiği ölümcül soğuk ve sellerle mücadele ediyor. 14 kişi hayatını kaybederken, uzmanlar özellikle çocuklar için koşulların “ölümcül” olduğu uyarısında bulunuyor.

İki yılı aşkın süredir devam eden saldırılar ve kuşatma altında büyük bir insani felaketle karşı karşıya olan Gazze Şeridi, şimdi de şiddetli bir doğal afetin pençesinde. Kutup kökenli “Byron Fırtınası”, bölgeyi aşırı yağış ve soğuk havayla teslim aldı.

Felaketin bilançosu ağır. Gazze’deki İçişleri Bakanlığı, 10 Aralık’tan bu yana etkili olan fırtına nedeniyle hayatını kaybedenlerin sayısının 14’e yükseldiğini açıkladı. Gazze Sağlık Bakanlığı verilerine göre ölenlerin en az 3’ü çocuk. Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) Sözcüsü Ricardo Pires ise, sadece bu hafta soğuk hava nedeniyle 5 yaş altı 2 küçük çocuğun öldüğünü bildirdi.

Fırtına Zaten Hasar Görmüş Altyapıyı ve Barınakları Yok Ediyor

Fırtınanın yıkıcı etkisi, İsrail saldırılarıyla zaten ağır hasar almış altyapıda katlanarak hissediliyor.

· Yıkılan Evler ve Çadırlar: Yoğun yağışlar, derme çatma kurulan binlerce çadırı sular altında bıraktı. Bazı aileler yaşanmaz hale gelen bu çadırlardan, saldırılarda ağır hasar görmüş binalara sığınmak zorunda kaldı. Ancak fırtına bu yapıları da ayakta tutamadı. Sivil savunma ekiplerinin verilerine göre, son 24 saatte fırtına nedeniyle hasarlı en az 10 ev daha yıkıldı.
· Çöken Duvarlar: Gazze kent merkezinde bir duvarın çadırların üzerine yıkılması sonucu 2 Filistinli hayatını kaybetti.
· Hayati Malzemelere Erişim Engeli: UNICEF Sözcüsü, İsrail yetkilileri tarafından su tankerleri için yedek parçalar, jeneratörler ve su sistemlerini onarmak için gerekli malzemelerin girişine izin verilmediğini belirterek, bu durumun krizi daha da içinden çıkılmaz hale getirdiğini ifade etti.

BM Uyarıyor: 795 Bin Kişi Sel Riski Altında, Koşullar “Ölümcül”

Birleşmiş Milletler kuruluşları durumun vahametini ortaya koyan açıklamalar yapıyor.

· Sel Riski: Birleşmiş Milletler Uluslararası Göç Örgütü (IOM), yaklaşık 795 bin yerinden edilmiş Filistinlinin ciddi sel riski altında olduğunu bildirdi. UNICEF de bu sayıya paralel olarak, çoğunluğu çocuk 800 binden fazla kişinin sel tehdidi altında olduğunu duyurdu.
· “Önlenebilir Ölümler”: UNICEF Sözcüsü Ricardo Pires, “Yardımların daha hızlı ulaştırılması ve kış nedeniyle çocuk ölümlerinin önlenmesi konusunda ders almadığımız açıkça görülüyor… Önlenebilir nedenlerden ölmeye devam eden Gazze’deki en savunmasız çocukları topluca ihmal ediyoruz” ifadelerini kullandı.
· “Hayatta Kalma Mücadelesi”: BM, mevcut koşulları “hayatta kalma mücadelesinin en ağır hali” olarak tanımlıyor. Özellikle bebek ve çocuklar için mevcut koşullar yetkililer tarafından “ölümcül” olarak nitelendiriliyor.

Felaketin Özeti: Gazze’deki Kritik Durum

· Ölü Sayısı: Fırtına nedeniyle 14 kişi hayatını kaybetti.
· Çocuk Ölümleri: Ölenlerin en az 3’ü çocuk. UNICEF, sadece bu hafta soğuktan ölen 5 yaş altı 2 çocuk bildirdi.
· Sel Riski Altındakiler: Yaklaşık 795 bin – 800 bin kişi ciddi sel riskiyle karşı karşıya.
· Barınma Krizi: İsrail saldırılarında 282 binden fazla ev yıkıldı veya kullanılamaz hale geldi. Halkın büyük bölümü, şimdi de sular altında kalan çadırlarda yaşıyor.
· Uluslararası Çağrı: IOM Genel Direktörü, “Bu insanlar belirsizlikten daha fazlasını, güvenliği hak ediyor” diyerek Gazze’ye acil ve engelsiz insani erişimin önemine vurgu yaptı.

 

Okumaya Devam Et

Gündem

Asgari Ücrete Zam Yolculuğu Gergin Başladı: TÜRK-İŞ, Komisyon Yapısı Değişmeyince Toplantıyı Boykot Etti

Yayımlandı

üzerinde

Asgari Ücrete Zam Yolculuğu Gergin Başladı: TÜRK-İŞ, Komisyon Yapısı Değişmeyince Toplantıyı Boykot Etti

🗓️ Tarih: 12 Aralık 2025, Cuma
Saat:14.00
⏱️ Okuma Süresi:3 dakika

İşçi, işveren ve hükümet temsilcilerinden oluşan Asgari Ücret Tespit Komisyonu, 2026 yılında geçerli olacak yeni rakamı belirlemek üzere bugün ilk toplantısını yaptı. Ancak, milyonlarca çalışanın gözünü diktiği bu kritik süreç, işçi tarafının temsilcisi TÜRK-İŞ’in protestosu gölgesinde başladı.

Toplantı öncesinde Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanı Prof. Dr. Vedat Işıkhan’a bir mektup ileten TÜRK-İŞ Genel Başkan Yardımcısı Ramazan Ağar, komisyonun yapısında talep ettikleri değişiklikler yapılmadığı için görüşmelere katılmayacaklarını bildirdi.

 Toplantının Kritik Bilgileri

· Toplantı Tarihi ve Saati: 12 Aralık 2025, Cuma – 14.00
· Yer: Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı
· Katılanlar: Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan, TİSK Yönetim Kurulu Başkanı Özgür Burak Akkol
2026 yılında geçerli olacak asgari ücretin belirlenmesi

 TÜRK-İŞ’in Komisyondan ve Masadan Talepleri

TÜRK-İŞ’in boykot kararının arkasında, yalnızca üye sayısından ibaret olmayan ciddi talepler bulunuyor. Konfederasyon, mevcut durumu ve ekonomik şartları dikkate alarak somut isteklerini bir mektupla Bakanlığa sundu.

· Komisyon Yapısında Köklü Değişiklik: Mevcut sistemde hükümet, işçi ve işveren tarafı 5’er temsilciyle eşit sayıda temsil ediliyor. TÜRK-İŞ, hükümetin temsilci sayısının 5’ten 1’e düşürülmesini ve bu değişikliğin yasal olarak düzenlenmesini talep ediyor. Aksi takdirde, hükümet ve işveren tarafının anlaşması durumunda işçi tarafının etkisinin kaldırılabileceğini öne sürüyor.
· Geçen Yılın Enflasyon Kaybının Telafisi: 2025 zammının, geçen yıl gerçekleşen %44,38’lik enflasyonun altında (%30) kalması nedeniyle oluşan %14,38’lik reel kaybın tam olarak karşılanmasını istiyor.
· Güncel Enflasyon ve Refah Payı: Temel ihtiyaçlardaki (gıda, kira, eğitim, ulaşım) fiyat artışlarının yol açtığı kayıpların ücrete yansıtılmasının yanı sıra, ekonomik büyümeden elde edilen refahın işçiye “refah payı” olarak ek bir artışla aktarılmasını talep ediyor.

 Taraflardan Açıklamalar

· Çalışma Bakanı Vedat Işıkhan: Toplantıda, “Bakanlık olarak sosyal diyaloğu esas alan bu çalışmalarımızı Komisyon olarak sürdüreceğiz. Asgari Ücret Tespit Komisyonu’nun işleyişi içinde sonuna kadar sosyal diyaloğa açık olarak süreci tamamlayacağımıza inanıyoruz” ifadelerini kullandı.
· Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan TİSK’e Çağrı: Dün TİSK Genel Kurulu’nda konuşan Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, işverenlere seslenerek, “Komisyon çalışmalarında, işverenleri temsilen yer alan TİSK heyetinden ellerini taşın altına koymalarını bekliyorum. İşçi kardeşlerimize yönelik atacağınız her olumlu adım, verimlilik, kazanç ve bereket olarak dönecektir” dedi.

Mevcut Asgari Ücret ve Maliyet Tablosu

2025 yılı için belirlenen ve halen geçerli olan asgari ücretin detayları şu şekilde:

· Brüt Ücret: 26.005,50 TL
· Net Ücret (İşçinin Cebine Geçen): 22.104,67 TL
· İşverenin Toplam Maliyeti: 30.621,48 TL
· Brüt Ücret: 26.005,50 TL
· SGK Primi (İşveren Payı): 4.095,87 TL
· İşsizlik Sigortası Fonu (İşveren Payı): 520,11 TL

Uzman Görüşü ve 2026 Tahminleri

Sürecin nasıl ilerleyeceği ve nihai rakamın ne olacağı merakla bekleniyor. NTV’ye konuşan TOBB ETÜ Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cem Kılıç, geçmiş yıllardaki trendlere dayanarak, zam oranının genellikle %25-30 aralığında gerçekleştiğini ifade etti. Bu oranlar üzerinden yapılan hesaplamalara göre 2026 net asgari ücretine ilişkin beklentiler şöyle:

· %20 Zam: Yaklaşık 26.525 TL
· %25 Zam: Yaklaşık 27.630 TL
· %30 Zam: Yaklaşık 28.736 TL
· %35 Zam: Yaklaşık 29.841 TL

Süreç Nasıl İlerleyecek?

Bugünkü ilk toplantının ardından komisyonun birkaç tur daha toplanması bekleniyor. Yeni asgari ücretin, genellikle komisyonun üçüncü toplantısının ardından belirlendiği biliniyor. TÜRK-İŞ’in, taleplerinin karşılanıp karşılanmamasına bağlı olarak gelecek toplantılara katılım kararını gözden geçirebileceği belirtiliyor. Sürecin, yıl sonuna kadar tamamlanarak 1 Ocak 2026 itibarıyla yeni rakamın yürürlüğe girmesi hedefleniyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar