Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

“Dolmabahçe’de Kritik Zirve: Türkiye‑ABD‑Ukrayna Üçlü Görüşmesi 1,5 Saatte Sona Erdi”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması

Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde Dışişleri Bakanı Hakan Fidan moderatörlüğünde gerçekleşen Türkiye‑ABD‑Ukrayna üçlü görüşmesi yaklaşık 1,5 saat sürdü. Taraflar ateşkes, garantör rolü ve sonraki adımları masaya yatırdı.

Makale Özeti

Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde bugün gerçekleştirilen Türkiye‑ABD‑Ukrayna üçlü görüşmesi, Dışişleri Bakanı Hakan Fidan’ın moderatörlüğünde yaklaşık 1,5 saat sürdü. Toplantıda taraflar barış müzakerelerinin seyrini değerlendirdi ve önümüzdeki iki—üç hafta içinde olası Rus‑Ukrayna doğrudan temaslarına hazırlık adımları konuşuldu. Görüşmenin ardından yapılacak açıklamalarda, ateşkes ve kalıcı barışın koşullarına dair net sonuçlar bekleniyor.

Görüşmenin Amacı ve Kapsamı

Barış Masasında Yeni Aşama

Türkiye ev sahipliğinde düzenlenen barış görüşmeleri, Rusya‑Ukrayna savaşının sona erdirilmesi ve kalıcı ateşkesin sağlanmasına yönelik kritik adımların atılmasını hedefliyor.
Dolmabahçe Çalışma Ofisi’nde yapılan üçlü toplantı, Türkiye‑ABD ve Ukrayna heyetleri arasında mekanizma oluşturmak üzere planlandı.

İstanbul’da Diplomatik Hareketlilik

Dünya’nın gözü İstanbul’da düzenlenen bu zirvede, farklı coğrafyalardan yetkililer bir araya gelerek barış sürecinin teknik boyutlarını masaya yatırdı.
Türkiye’nin yürüttüğü “mekik diplomasisi” sayesinde, taraflar arasında doğrudan temas kurulmadan önce aracı katkıların rolü güçlendiriliyor.

Toplantı Detayları

Süre ve Takvim

Toplantı sabah saat 10:45’te başladı ve yaklaşık 1,5 saat sürdü.
Üçlü çerçevede ilk tur görüşmelerin ardından, öğleden sonra Türkiye‑Rusya‑Ukrayna toplantısına geçilmesi planlanıyor

Ele Alınan Konular

Tarafların gündem maddeleri arasında koşulsuz ateşkesin nasıl tesis edileceği, insani yardım koridorlarının güvenliği ve bu süreçte garantör devletlerin rolü yer aldı.
Ayrıca, Ukrayna’nın doğrudan Rus lider Vladimir Putin ile teması için gerekli diplomatik zeminin hazırlanması da değerlendirildi.

Katılımcılar ve Moderasyon

Türk Heyeti

Toplantıya Türkiye’den Dışişleri Bakanı Hakan Fidan başkanlık etti.
Milli İstihbarat Teşkilatı (MİT) Başkanı İbrahim Kalın da Türk heyeti içerisinde yer aldı.

ABD ve Ukrayna Heyetleri

ABD heyeti, Senatör ve eski Dışişleri Yetkilisi Marco Rubio liderliğinde masada yer aldı.
Ukrayna tarafında ise Dışişleri Bakanı Andriy Sibiha ile Devlet Başkanlığı Ofisi Başkanı Andriy Yermak katılımcı olarak bulundu.

Öne Çıkan Mesajlar

  • Koşulsuz Ateşkes: Ukrayna heyeti, koşulsuz ateşkes için istekli olduklarını bir kez daha vurguladı.

  • Garantör Ülkeler: Türkiye’nin arabuluculuk rolü, garantör devletlerin inisiyatif kullanarak sürece dahil olmasını güçlendiriyor.

  • Gelecek Adımlar: ABD tarafı, “iki—üç hafta içinde Putin’le görüşmeye hazırız” mesajını iletti; bu, barış sürecine ivme kazandırma açısından önem taşıyor.

Sonuç ve Beklentiler

Yakın Gelecek

Toplantı sonrası açıklamalarda, tarafların üzerinde mutabık kaldığı ara formüller ve takvimler paylaşılacak.
Öğleden sonra başlayacak Türkiye‑Rusya‑Ukrayna üçlü zirvesi, ilk turun sonuçlarını derinleştirecek ikinci bir kritik adım olarak kaydediliyor.

Uzun Vadeli Çerçeve

Bu görüşme, barış müzakerelerinin kesintisiz ilerlemesi adına atılan kilit bir adım olarak tarihe geçecek. Başta Türkiye olmak üzere tüm garantörlerin aktif katılımıyla, kalıcı barış umutları güçleniyor.

Okumaya Devam Et
Yorum yapmak için tıklayın

Leave a Reply

E-posta adresiniz yayınlanmayacak. Gerekli alanlar * ile işaretlenmişlerdir

Gündem

Leman Dergisi soruşturmasında tutuklama talebi: İfadeler ortaya çıktı

Yayımlandı

üzerinde

Leman Dergisi’nin 26 Haziran tarihli sayısında Hazreti Muhammed’in karikatürde resmedildiği gerekçesiyle “dini değerleri aşağılama” iddiasıyla İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı soruşturma başlatmıştı.

Gözaltına alınan çizimi yapan Doğan Pehlevan, grafiker Cebrail Okcu, yazı işleri müdürü Zafer Aknar ve müessese müdürü Ali Yavuz tutuklama talebiyle mahkemeye sevk edildi.

Karikatürist hakkında “Cumhurbaşkanı’na hakaret” iddiasıyla ayrıca tutuklama istendi.

İFADELER ORTAYA ÇIKTI

Cebrail Okcu, Doğan Pehlevan, Zafer Aknar ve Ali Yavuz’un emniyette verdikleri ifadeler de ortaya çıktı.

“GELEN KARİKATÜRÜN İÇERİĞİNE BAKMAM”

Yaklaşık 30 yıldır Leman Dergisi’nde çalıştığını söyleyen Okcu, dergide basın, yayın süreci ile ilgili hiçbir yetkisinin olmadığını sadece sayfa tasarımı yaptığını belirtti.

Cebrail Okcu, söz konusu karikatürü Doğan Pehlevan’ın çizdiğini ifade ederek şöyle devam etti:

“Çizimler genel yayın yönetmeni Tuncay Akgün’e gönderilir. Onun onayından geçtikten sonra bana geldi. Bana karikatürün hangi sayfada hangi ölçüde olacağı bilgileri Tuncay Akgün tarafından gelir ben de bunun yerleştirmesini yaparım. Gelen karikatürün içeriğine bakmam içeriğiyle ilgilenmem sadece verilen işi yaparım. Üzerime atılı suçlamayı kabul etmiyorum.”

“ÇİZERLİKTE ÖĞRENDİĞİMİZ İLK KURAL DİN KONULARINA GİRME, DİNLE ALAY ETMEDİR”

Doğan Pehlevan ise ifadesinde şunları söyledi:

“Benim Leman Dergisi’nde sorumlu olduğum yarım sayfalık bir köşem vardır. Bahse konu karikatürü yaklaşık bir hafta önce çizdim ve Tuncay Akgün’e derginin sahibi olduğu için gönderdim. Aynı süre içerisinde derginin grafik tasarım işlerini yapan Cebrail Okcu ve Murat Yüceşan’a gönderdim. Karikatürün yayınlanmasında yönetmen Tuncay Akgün yetkilidir, onun onayı olmadan karikatür yayınlanmaz. Tuncay Akgün gönderilen karikatürde bahsedildiği gibi bir sorun olsaydı kesinlikle yayınlamazdı. Filistin katliamından bugüne gelen İran savaşı da dahil karşılıklı ölen insanlarla ilgili aslında barış dolu bir karikatürdür ve Muhammed ve Musa isimleri bu toplumların içerisinde çokça kullanılan popüler isimlerdendir. Muhammed Müslümanları temsil eden bir isim gibi dururken Musa’nın da Yahudileri temsil eden bir isim gibi olduğundan dolayı bu karikatürde kullandım. Ayrıca peygamberden bahsedeceksek başında ‘Hz.’ veya ‘S.A.V.’ kullanmamız gerekir ki peygamber olduğu belli olsun. Çok da neşeli ve sevgi dolu bir karikatür olduğunu düşündüm. Bugünkü olaylarla hiç bağdaştırmadım. Ben ‘de yıllardır çizerlik yaparım, çizerlikte öğrendiğimiz ilk kural din konularına girme, dinle alay etmedir.”

“YETKİM YOKTUR”

Ali Yavuz ise emniyetteki ifadesinde, mali işler müdürü olduğunu belirterek “Dergi üzerinde basın ve yayın süreciyle ilgili hiçbir yetkim yoktur. Ben sadece derginin mali işleri ile ilgileniyorum. Dergideki paylaşımlar hakkında herhangi bir bilgim ve yetkim yoktur. Karikatürü ben çizmedim, ilk kez emniyette öğrendim.” dedi.

“KARİKATÜRÜ ÇİZEN ŞAHSI TANIMIYORUM”

Dergide yazı işleri müdürü olarak çalışan Zafer Aknar da ifadesinde şunları söyledi:

“15 senedir yazı işleri müdürü olarak Leman Dergisi’nde çalışıyorum. Ben dergide karar merci değilim. Olayda bahsi geçen karikatürü derginin yetkilisi kişinin beni araması üzerine öğrendim. Bu olayda uzaktan yakından hiçbir sorumluluğum yoktur. Karikatürü çizen şahsı tanımıyorum.”

DERGİ YÖNETİCİLERİNE MALİ SORUŞTURMA

Öte yandan dergi yöneticileri hakkında mali soruşturma da açıldı. Provokasyon olarak nitelendirilen eylemin gerçekleştirilmesine yönelik yurt içi ya da yurt dışından mali destek alınıp, alınmadığı araştırılacak.

Bu kapsamda elde edilecek bilgilerin mevcut soruşturmaya yön vereceği belirtildi.

Leman Dergisi’nin Beyoğlu’ndaki binası önündeki yoğun güvenlik önlemleri de sürüyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Şok Ses Kaydı Ortaya Çıktı: Rus Subaydan “Düşürün” Talimatı ile Azerbaycan Uçağı Nasıl Hedef Alındı?

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması
1 Temmuz 2025’te sızdırılan ses kaydında bir Rus hava savunma subayının Azerbaycan yolcu uçağını kasıtlı hedef alması için “düşürün” talimatı verildiği iddiası yer alıyor. Detaylar, tepkiler ve uluslararası boyut bu makalede…

Giriş: Dünyanın Konuştuğu Ses Kaydı

1 Temmuz 2025’te isimsiz bir paketle dünya gündemine düşen ses ve video kayıtları, Bakü–Moskova gerilimini yeniden alevlendirdi. Azerbaycan Havayolları’na (AZAL) ait yolcu uçağının Rus hava sahasına yaklaşırken kasıtlı olarak düşürüldüğünü öne süren bu ses kaydı, dünyada büyük yankı uyandırdı


Olayın Perde Arkası

  • Tarih ve Yer: Kayıt, 1 Temmuz’da, Kazakistan’ın Aktau kenti civarında düşen AZAL uçağı sonrasına tarihleniyor.

  • Gönderen: Haber merkezlerine “Minval Politika” aracılığıyla iletildiği iddia edildi.

  • İçerik: Rus hava savunma subayı olarak tanımlanan Yüzbaşı Dmytro Paladichuk, emri telefonla alıp “Ateş!” komutunu veriyor


Ses Kaydının Kritik Anları

  1. Koordinat Güncellemesi:

    “Azimut 338, menzil 7.000, yükseklik 490, hız 118, yön 230…”

  2. Görüş Şartları:

    “Çok yoğun sis nedeniyle hedef optik olarak görülemiyordu, bunu komutanlığa bildirdim.”

  3. Ateş Emri ve İki Füze Atışı:

    “Ateş! Bir kez daha ateş. Ateş var.”

  4. Vurgu: Kayıtta iki farklı füze atıldığı ve şarapnel parçalarının uçağa isabet ettiği belirtiliyor.


Kayıtların Güvenilirliği ve Uzman Görüşleri

  • Minval Politika’ya göre, gönderilen üç sesli mesaj içeriği “oldukça gerçekçi” bulunuyor.

  • Bağımsız analistler, sinyal parazitleri ve konuşma tonları üzerinden kaydın manipülasyona uğrama ihtimalinin düşük olduğuna dikkat çekiyor.

  • Militarist kaynaklar, bu tür koordinat ve izleme verilerinin yalnızca ileri seviye hava savunma sistemlerinde kullanılabildiğini vurguluyor.


Uluslararası Tepkiler ve Siyasi Yansımalar

  1. Azerbaycan Hükümeti: Kayıtla ilgili resmi bir açıklama yaparak, “uluslararası hukuk ihlali” suçlamasında bulundu.

  2. Ukrayna Desteği: Devlet Başkanı Zelenskiy, “Azerbaycan’ın toprak bütünlüğü ve bölgesel istikrarına tam destek” mesajı yayımladı

  3. Rusya’dan Sessizlik: Moskova yönetimi henüz kayıt hakkında resmi bir yorum getirmedi.

  4. NATO ve AB: Gerginliği azaltmaya yönelik çağrılar yapıldı, “gerçeklerin derhal ortaya çıkması” talebi yinelendi.


Olayın Tarihi ve Hukuki Boyutu

  • Uçak Kazası Tarihi: 29 Aralık 2024’te Bakü’de düzenlenen cenaze töreni, olayı hatırlattı

  • Uluslararası Hukuk: Hava sahası ihlalleri ve sivil uçaklara yönelik saldırılar 1944 Chicago Konvansiyonu’na aykırı kabul ediliyor.

  • Araştırma Süreci: Dış denetçiler, hem uçuş verileri kaydedicileri (FDR, CVR) hem de Rus hava savunma verilerini incelemeye başladı.


Sonuç ve Gelecek Senaryoları

Bu ses kaydı iddiası, Azerbaycan–Rusya ilişkilerindeki gerilimi tırmandırma potansiyeline sahip. Olayın gerçekliği teyit edildikçe, hem bölgesel güvenlik hem de uluslararası hukuk normları kapsamında yeni yaptırımlar ve diplomatik krizler gündeme gelebilir. Haber takibimiz devam edecek.

Okumaya Devam Et

Gündem

Sahte Veterinerin Şoku: Sokak Kedilerine İznsiz İğne—“İnsan Sağlığı İçin de Tehlike Oluşturuyor”

Yayımlandı

üzerinde

Açıklaması:
Sakarya Hendek’te sağlık eğitimi olmayan bir kadının sosyal medyada paylaştığı sokak kedilerine izinsiz iğne videosu, hem hayvanseverleri hem de veteriner hekimleri ayağa kaldırdı. Uzmanlar, bu tür müdahalelerin hem hayvan hem de insan sağlığı riskini artırdığını vurguluyor.

Olayın Perde Arkası

Sakarya’nın Hendek ilçesinde yaşayan, sağlık eğitimi olmayan bir kadının sosyal medya hesabında “hasta sokak kedilerine tedavi amaçlı iğne yaptığını” iddia ettiği videolar yayınlandı. Görüntülerde, kadının kedilere herpes virüsü tedavisi için antibiyotik enjeksiyonu uyguladığı anlatılıyor; ancak antibiyotiklerin virüslere etkisi olmadığı biliniyor

Hayvanseverlerden ve Uzmanlardan Büyük Tepki

Videolar, kısa sürede çok sayıda hayvansever tarafından paylaşılıp kınandı. Sakarya Veteriner Hekimler Odası Başkanı Volkan Toker, “Veteriner hekim olmayan hiç kimse hayvanlara tedavi veya koruyucu hekimlik uygulamaları gerçekleştiremez. İddia edildiği gibi hayvanseverlik adı altında hem hayvan hem de insan sağlığını risk altına sokamaz” diyerek yasal sürecin başlatıldığını duyurdu .

Uzman Görüşü: “Rastgele İğne, Büyük Risk”

Emekli Algoloji Uzmanı Prof. Dr. Nebahat Bulut da sosyal medyadan yaptığı açıklamada şu uyarılarda bulundu:

  • “Kafasına göre ilaç enjeksiyonu yapan kişinin herhangi bir sağlık eğitimi olmadığı çok açık.”

  • “‘İyne’ dediği ‘iğne’; ‘asgari’ dediği ‘ascaris’ (barsak solucanı). Herpes virüsü için antibiyotik kullanmak, virüslere etki etmez.”

  • “Bu durum hem sokak hayvanları hem de halka yönelik ciddi bir halk sağlığı tehdidi oluşturuyor. Yaptığı sıvıların içeriği bilinmiyor; temin belgeleri şeffaf değil. İvedilikle müdahale edilmeli.”

Hem Hayvan Hem İnsan Sağlığı Tehlikede

  • Hayvan Sağlığı: Onaylı veteriner hekimin dışında yapılan enjeksiyonlar, kedilerde enfeksiyon riskini ve ilaç direncini artırabilir.

  • İnsan Sağlığı: Kullanılan ilaçların içeriğinin belirsiz olması, hem dokunma yoluyla hem de çevresel kontaminasyonla insanlara zarar verebilir. Ayrıca antibiyotiklerin yanlış kullanımı, toplumda antibiyotik direncini körükleyebilir.

Yasal Süreç ve Beklenen Adımlar

  1. Soruşturma Başlatıldı: Sakarya Veteriner Hekimler Odası’nın şikayeti üzerine yetkili savcılık tarafından idari ve ceza davaları açılacak.

  2. İdari Para Cezaları: Yetkisiz veterinerlik uygulayan kişiye, 5199 sayılı Hayvanları Koruma Kanunu kapsamında ağır para cezaları ve meslekten men cezası verilebilir.

  3. Toplumsal Farkındalık: Belediyeler ve hayvan hakları dernekleri, “kısırlaştır – aşıla – yerinde yaşat” programlarını daha aktif tanıtmalı.


Sonuç
Sokak hayvanlarının bakımında ve tedavisinde yalnızca yetkili veteriner hekimlerin devreye girmesi gerekiyor. Herhangi bir merhamet niyetiyle bile yapılsa, izinsiz ve uzman olmayan müdahaleler hem hayvan hem de insan sağlığını tehdit eder. Bu olay, toplumsal bilinçlenmenin ve yasal düzenlemelerin önemini bir kez daha gözler önüne serdi.


Karar vericiler, yetkili kurumlar ve hayvanseverlerin ortak çabasıyla, sokak hayvanlarının güvenli ve etik bakım standartlarına uygun olarak yaşaması sağlanmalıdır.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar