Daha fazla hava durumu tahmini: 15 günlük hava durumu İstanbul
Bizimle İletişimde Kalın

Gündem

DNA Mucizesi: Hiroşima’daki 13 Yaşındaki Kurbanın Kimliği 80 Yıl Sonra Belirlendi

Yayımlandı

üzerinde

DNA Mucizesi: Hiroşima’daki 13 Yaşındaki Kurbanın Kimliği 80 Yıl Sonra Belirlendi

Haber: Fatih Doğan | Tarih: 16 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 4 dakika| saat:21: 30

Hiroşima’ya atılan atom bombasında hayatını kaybeden 13 yaşındaki bir kızın kalıntıları, bilim insanları tarafından ilk kez DNA analizi yöntemiyle kesin olarak teşhis edildi. 80 yıllık bilinmezlik, teknolojinin ve bir ailenin ısrarının sayesinde sona erdi.

Ailenin Şüphesi ve Tarihi Araştırmanın Başlangıcı

Hiroşima Belediyesi’nin açıklamasına göre, her şey Kajiyama ailesinin bir şüphesiyle başladı. Aile üyeleri, Hiroşima Barış Anıtı Parkı’nda muhafaza edilen bazı kül ve saç örneklerinin kayıtlarda “Michiko Kajiyama” adıyla geçtiğini fark etti. Ancak bu isim, 1945’te kayıplara karışan ve o dönem 13 yaşında olan Hatsue Kajiyama‘ nın kız kardeşine aitti. Aile, bu kaydın bir yanlışlık olduğundan ve kalıntıların aslında Hatsue’ye ait olabileceğinden şüphelenerek yetkililere başvurdu.

Bu başvuru, Kanagawa Diş Üniversitesi’nden uzmanların, Aralık 2025’te konuyu incelemeye almasına yol açtı. Uzmanlar, Hatsue’nin hâlâ hayatta olan 91 yaşındaki kız kardeşi Michiko Daimon’dan alınan DNA örneği ile anıt parktaki saç örneklerini karşılaştırdı.

DNA Analizindeki Teknik Başarı ve “İlk” Unvanı

Yapılan karşılaştırmalı DNA analizi, kalıntıların kesinlikle Hatsue Kajiyama’ya ait olduğunu doğruladı. Bu gelişme, bir atom bombası kurbanının kimliğinin DNA incelemesi yoluyla doğrulandığı ilk başarılı örnek olarak tarihe geçti.

Daha önce, kremasyon (yakılarak defnedilme) işlemi görmüş kalıntılardan DNA örneği almanın zor olduğu gerekçesiyle bu tür testler yapılmıyordu. Ancak bu kez, muhafaza edilen örnekler arasında birkaç tel saç bulunuyordu. Saçları inceleyen adli diş hekimliği uzmanı Doç. Dr. Hiroshi Ohira, “Saç iyi durumda muhafaza edilmişti ve hâlâ bir parlaklığı vardı. Onu dış hava ile teması kesen bir kapta saklamak muhtemelen yardımcı oldu” ifadelerini kullandı. DNA, 10 Aralık 2025’te bu saç tellerinden başarıyla çıkarıldı.

Hatsue Kajiyama’nın Hikayesi ve Ailenin 80 Yıllık Acısı

Analiz, sadece soğuk bir bilimsel gerçeği değil, trajik bir insan hikayesini de ortaya çıkardı:

· Eğitim Aşkı: Hatsue Kajiyama, 1945 baharında ailesi Japon işgali altındaki Mançurya’ya taşınırken, eğitimini yarıda bırakmamak için Hiroşima’da büyükannesi Haru ile kalmayı tercih etmişti.
· Son Mektuplar: Ailesine yazdığı mektuplarda, sınavlarına sıkı çalıştığını ve onları gururlandırmak istediğini anlatıyor, bir keresinde de düşman uçaklarının yaklaşması nedeniyle çalışmayı bırakmak zorunda kaldığından yakınıyordu.
· 6 Ağustos 1945: Hatsue, o gün sınıf arkadaşlarıyla birlikte, yangın kontrol bölgeleri oluşturmak amacıyla bina yıkım çalışmalarına yardım etmek üzere okulundan ayrıldı. Patlamanın merkez üssünden yaklaşık 1 kilometre uzakta bulunan Hatsue ve yanındaki yaklaşık 360 öğrenci, termal radyasyona maruz kalarak hayatını kaybetti. Aynı gün, başka bir bölgede benzer bir çalışmada bulunan büyükannesi Haru de öldü.
· Ailenin Özlemi: Savaştan sonra Hiroşima’ya dönen Kajiyama ailesi, Hatsue ve büyükanneyi aradı ama iz bulamadı. Hatsue’nin annesi Takiko, kızını aileyle birlikte Mançurya’ya götürmekte ısrar etmediği için hep pişmanlık duydu.

Aile için dönüm noktası 2021’de yaşandı. Barış Anıtı Parkı’ndaki kimliği belirsiz yaklaşık 70 bin kalıntı arasında, büyükanne Haru’nun kalıntıları da teşhis edilmişti. Bu gelişme, Hatsue’nin yeğeni Shuji Kajiyama’ya (60), yanlış isimlendirilmiş diğer kalıntıların halasına ait olup olmadığını sorgulama fikrini verdi. Shuji Kajiyama, “Eşleşme olmayabileceği ihtimaline dair endişelerim olduğu için DNA analizi yapmaya karar vermek büyük bir karardı. Bizimle aynı durumda olan diğer ailelerin de sevdiklerinin kalıntılarına kavuşacaklarını umuyorum” dedi.

70 Bin İsimsiz Kurban İçin Umut Işığı

Bu başarı, halen devam eden büyük bir bilinmezliğe ışık tutuyor. Hiroşima Barış Anıtı Parkı’nda, kimliği belirlenemeyen yaklaşık 70 bin kişiye ait kalıntı muhafaza ediliyor. Uzmanlar, bu yöntemin ilerleyen süreçte hayatını kaybedenlerin yakınlarının talebi üzerine diğer kurbanların kimliklerinin tespit edilmesi için yeni bir umut kaynağı olduğuna dikkat çekiyor.

Hatsue Kajiyama’nın kalıntılarının ailesine önümüzdeki yılın başlarında teslim edilmesi bekleniyor. Bu gelişme, 80 yıl sonra bile olsa, bir aileye huzur getirirken, tarihin en karanlık sayfalarından birindeki kayıp isimleri bulma çabalarına da bilimsel bir kapı araladı.

Gündem

Bursa’da eğlence mekanı önünde silahlı kavga: Polis memurunun başından vurduğu Berk Keleş hayatını kaybetti

Yayımlandı

üzerinde

Bursa’da eğlence mekanı önünde silahlı kavga: Polis memurunun başından vurduğu Berk Keleş hayatını kaybetti

Oluşturulma Tarihi: 16 Aralık 2025, 21:40
Okuma Süresi:2 dakika


Bursa’nın Osmangazi ilçesinde gece yarısı yaşanan silahlı olayda, bir polis memuru ile vatandaş arasındaki tartışma trajediyle sonuçlandı. Başından vurulan 35 yaşındaki Berk Keleş, hastanede hayatını kaybetti.

Bursa’nın Osmangazi ilçesinde, bir eğlence mekanının önünde çıkan silahlı kavgada bir kişi hayatını kaybetti. Olay, polis memuru M.S. ile Berk Keleş (35) arasında çıkan ve silahlı kavgaya dönüşen tartışma sonucu meydana geldi.

Olayın Gelişimi

Olay, 16 Aralık 2025 Salı günü, sabaha karşı 03.30 sıralarında Osmangazi ilçesi Küplüpınar Mahallesi İstanbul Caddesi üzerindeki bir eğlence mekanının önünde yaşandı.

Henüz kesinleşmeyen bir nedenden ötürü, polis memuru M.S. ile 35 yaşındaki Berk Keleş arasında tartışma çıktı. Tartışmanın kısa sürede silahlı kavgaya dönüştüğü bildirildi.

Kavga sırasında bir taksi içerisinde bulunan Berk Keleş, başına isabet eden kurşunla ağır yaralandı. Aynı anda, olay yerinde bulunan ve Ö.Y. olarak tanımlanan 39 yaşındaki bir başka kişi de ayağından yaralandı.

Yardım ve Hastane Süreci

İhbar üzerine olay yerine çok sayıda sağlık ve polis ekibi sevk edildi. Sağlık ekipleri, yaralılara ilk müdahalelerini olay yerinde yaptıktan sonra onları çevredeki hastanelere kaldırdı.

Başından ağır yaralanan Berk Keleş, kaldırıldığı hastanede doktorların tüm müdahalelerine rağmen kurtarılamayarak hayatını kaybetti. Ayağından yaralanan Ö.Y.’nin ise tedavisinin devam ettiği öğrenildi.

Gözaltı ve Soruşturma

Olayda silah kullandığı iddia edilen polis memuru M.S., olayın ardından gözaltına alındı.

Olayla ilgili soruşturma başlatıldı. Soruşturma kapsamında, tartışmanın nasıl başladığı, silahın nasıl kullanıldığı ve olayın tüm detayları adli makamlarca araştırılıyor.

Bursa’da Benzer Olaylar

Bursa, son yıllarda benzer şiddet olaylarına sahne oldu. 2021 yılında, bir polis memurunu şehit eden sanığa müebbet hapis cezası verilmişti. Yine 2021’de, bir başka olayda polisi şehit edip 2 kişiyi öldüren sanık ağırlaştırılmış müebbet hapisle cezalandırılmıştı.

📍 Olayın Özeti

· Ne Oldu: Polis memuru ile vatandaş arasındaki tartışma silahlı kavgaya dönüştü.
· Sonuç: Berk Keleş (35) başından vurularak hayatını kaybetti. Bir kişi daha yaralandı.
· Yer ve Zaman: Osmangazi, Küplüpınar Mahallesi, 16 Aralık 2025, 03.30.
· Son Durum: Polis memuru M.S. gözaltında. Soruşturma devam ediyor.

Okumaya Devam Et

Gündem

Bursa’da Baba-Kız Dramı: Nazmi Aybey, Kızını Boğduktan Sonra İntihar Etti

Yayımlandı

üzerinde

Bursa’da Baba-Kız Dramı: Nazmi Aybey, Kızını Boğduktan Sonra İntihar Etti

Haber: Fatih Doğan | Tarih: 16 Aralık 2025 | Okuma Süresi: 2 dakika| saat:21:00

Bursa’nın Osmangazi ilçesinde üç katlı bir binada yaşanan esrarengiz ölümlerin ardındaki sır perdesi aralandı. Otopsi raporu, 55 yaşındaki baba Nazmi Aybey’in, 28 yaşındaki kızı Kübra’yı boğarak öldürdükten sonra kendisini astığını ortaya koydu.

Son dakika gelişmesi: Bursa’da bir baba ile kızının evde ölü bulunmasıyla başlayan esrarengiz olay, otopsi bulgularıyla aydınlandı. Soruşturma, babanın kızını boğduktan sonra intihar ettiğini gösteriyor.

BURSA – Bursa’nın Osmangazi ilçesi Ovaakça Mahallesi Yayla Sokak’ta dün akşam saatlerinde meydana gelen olay, bir aile trajedisini gözler önüne serdi. Üç katlı bir binada, 28 yaşındaki Kübra Aybey giriş katındaki yatağında hareketsiz halde, 55 yaşındaki babası Nazmi Aybey ise çatı katında asılı halde ölü bulundu. Olay yerinde yapılan incelemeler ve otopsi bulguları, Nazmi Aybey’in kızını boğarak öldürdükten sonra intihar ettiğini ortaya çıkardı.

Olay, dün akşam saat 22.30 sıralarında, aile yakınlarının evdeki hareketsizliğinden şüphelenip içeri girmesiyle ortaya çıktı. İhbar üzerine adrese sevk edilen polis ve sağlık ekipleri, yaptıkları kontrolde her iki kişinin de hayatını kaybettiğini tespit etti. Cansız bedenler, kesin ölüm nedenlerinin belirlenmesi için Bursa Adli Tıp Kurumu morguna kaldırıldı ve soruşturma başlatıldı.

Otopsi Raporu Feci Sonucu Gösterdi

Olayla ilgili merak edilen detaylar, otopsi raporunun tamamlanmasıyla netlik kazandı. Adli tıp incelemeleri ve yürütülen soruşturma kapsamında, Nazmi Aybey’in kızı Kübra’yı boğarak öldürdükten sonra çatı katına çıkıp kendisini astığı değerlendirildi. Kesin ölüm nedenlerinin otopsi sonucuyla belirleneceği ifade edildi.

Aile Yaşantısı ve Komşuların İfadeleri

Mahalle sakinleri ve akrabaların verdiği bilgiye göre, otomobil tamirciliği yapan Nazmi Aybey, eşi ve üç kızıyla birlikte olayın gerçekleştiği üç katlı binada yaşıyordu. Ailenin güler yüzlü ve komşularıyla iyi ilişkiler içinde olduğu belirtildi. Kız kardeşlerin her akşam anne ve babalarıyla yemek yiyip vakit geçirdikten sonra uyumak için giriş katındaki daireye indikleri öğrenildi. Olay akşamı ise anne ile bir kızının üst katta, diğer iki kız kardeşin ise dışarıda olduğu ifade edildi.

Babadaki “Durgunluk” Dikkat Çekti

Olayın ardından akrabalar, Nazmi Aybey’in son zamanlarda durgun bir hal içinde olduğunu, kendisine bir şey olup olmadığı sorulduğunda ise yanıt vermediğini öne sürdü. Yakınları, ailenin en büyük kızı olan ve özel bir şirkette muhasebeci olarak çalışan Kübra Aybey’in ise bilinen herhangi bir sorununun olmadığını vurguladı.

Baba ve kızının cenazeleri, adli işlemlerin tamamlanmasının ardından toprağa verilecek.

Okumaya Devam Et

Gündem

Şarkıcı Güllü’nün Ölümünde Kritik Gelişme: Oğlu Tuğberk Yağız Gülter İfadeye Çağrıldı

Yayımlandı

üzerinde

Şarkıcı Güllü’nün Ölümünde Kritik Gelişme: Oğlu Tuğberk Yağız Gülter İfadeye Çağrıldı

Haber: Fatih Doğan / Tarih: 16 Aralık 2025, Salı / Saat: 14:10
Okuma Süresi:3 dakika

Yalova’da yaşanan şüpheli ölümle ilgili yürütülen soruşturmada yeni bir isim savcılığa ifade vermek üzere çağrıldı. Kızının tutuklanmasının ardından, bu kez Güllü’nün oğlu Tuğberk Yağız Gülter’in ifadesine başvurulacak.

Son Dakika: Oğul Gülter, Müşteki Sıfatıyla İfade Verecek

Şarkıcı Gül Tut’un (Güllü) şüpheli ölümüne ilişkin soruşturmada kritik bir adım atıldı. Savcılık, olayın tüm yönleriyle aydınlatılması amacıyla Güllü’nün 25 yaşındaki oğlu Tuğberk Yağız Gülter’i ifadeye çağırdı. Gülter’in müşteki sıfatıyla dinleneceği öğrenildi. Bu gelişme, kızı Tuğyan Ülkem Gülter’in tutuklanmasından sonra soruşturmanın aile içinde genişlediğini gösteriyor.

Olayın Kronolojisi: Balkondan Düşüşten İtirafa

Gelişmeleri daha iyi anlamak için olayın başlangıcına gitmek gerekiyor:

· 26 Eylül: Güllü, Yalova’nın Çınarcık ilçesindeki 6. kattaki evinin teras katı penceresinden düşerek hayatını kaybetti.
· İlk Açıklamalar: Oğlu Tuğberk Gülter, annesinin Roman havası eşliğinde oynarken alkole bağlı dengenin kaybederek düştüğünü beyan etti. Adli Tıp raporu da kazayla düşme olasılığının güçlü olduğunu belirtmişti.
· Suç Duyurusu Eğlence mekanı sahibi Ferdi Aydın, Güllü’yü kızı Tuğyan’ın öldürdüğü iddiasıyla suç duyurusunda bulundu ve kanıt olarak WhatsApp yazışmalarını gösterdi.
· Gözaltı ve İtiraf: Teknik takip sonucu kızı Tuğyan Gülter ve arkadaşı Sultan Nur Ulu gözaltına alındı. İddialara göre Ulu, sorgusunda cinayeti itiraf etti ve Güllü’nün kızı tarafından itildiğini söyledi.
· Tutuklama: Tuğyan Ülkem Gülter tutuklanırken, Sultan Nur Ulu hakkında ev hapsi şeklinde adli kontrol tedbiri uygulandı.
· 16 Aralık: Savcılık, soruşturma kapsamında oğul Tuğberk Yağız Gülter’i ifadeye çağırdı.

Dosyadaki Çelişkiler ve Kanıtlar

Soruşturma dosyası, kamuoyuna yansıyan açıklamalar ile teknik bulgular ve tanık ifadeleri arasında çelişkiler barındırıyor.

Teknik Analiz:
Olay yerinden elde EDİLEN güvenlik kamerası ses kayıtları TÜBİTAK’a gönderilerek analiz ettirildi. Bazı basın yayın organları, bu kayıtlarda boğuşma seslerinin ve ardından Güllü’nün pencereden itilmesinin hemen sonrasında kızına ait olduğu iddia edilen “Hadi görüşürüz bay bay” gibi bir cümle tespit edildiğini iddia etti.

Tanık İfadelerindeki Çarpıcı İddialar:

· 42 Yıllık Dostun İfşası: Güllü’nün yakın dostu Çiğdem Turan, sanatçının vefatından sadece 3-4 gün önce kendisini arayarak “Bunlar beni öldürecek” dediğini iddia etti.
· Eski Asistanın Açıklaması: 13 yıl Güllü ile çalışan eski asistan Bedriye Karabulut ise, sanatçının ölüm gecesi alkollü olmadığını ve aile içi tartışmaların zaman zaman fiziksel boyuta ulaştığını öne sürdü.

Sanık ve Tanık Açıklamaları:

· Kızı Tuğyan Gülter, arkadaşı Sultan Nur Ulu’nun itiraf içerikli ifadesini reddetti ve suçlamaları kabul etmedi.
· Tuğyan Gülter, iddia edilen WhatsApp mesajları için ise, “Yeter artık, ben kendimi öldüreceğim, annemi öldüreceğim…” şeklinde stres anında yazılmış mesajlar attığını, ancak daha sonra annesiyle barıştıklarını belirtti.

Soruşturma Nereye Gidiyor?

Savcılığın oğul Tuğberk Gülter’i ifadeye çağırması, olayın “aile içi bir tartışma ve kaza” iddiası ile “kasıtlı bir öldürme” iddiası arasındaki gizemi çözmeye yönelik yeni sorgulamaların başladığını gösteriyor. Soruşturmada;

· TÜBİTAK analiz raporunun resmi sonuçları,
· Olay yeri inceleme bulguları,
· Tüm tanık ifadelerinin çapraz sorgulanması,
· Ve dijital deliller belirleyici olacak.

Yalova Cumhuriyet Başsavcılığı, soruşturmayı titizlikle yürütürken, kamuoyu bu trajik ölümün gerçek nedeninin en kısa sürede aydınlatılmasını bekliyor.

Okumaya Devam Et

Çok Okunanlar